Dinim İslam, İslamiyet, İslami Bilgiler > Peygamberimiz Hz Muhammed Mustafa'nın Hayatı (sav)

EBREHE VE FİL OLAYI (EBABİL KUŞLARI) (PEYGAMBERİMİZ HZ. MUHAMMED MUSTAFA’NIN (SAV) HAYATI)

 

Hidayet Güneşinin doğmasına az bir zaman kalmıştı. Kabe'ye her taraftan insanlar akın akın gelip hacc mevsiminde ziyaret ediyorlardı.

 

Kabe'nin bu kadar çok ziyaretçi toplamasını birtakım kimseler hazmedemiyor ve rahatsızlık duyuyorlardı. Bunlardan biri de, Habeş Melikinin Yemen Valisi Ebrehe Esrem idi.

 

Ebrehe, Kabe'ye olan insan akınının önlemek için, Bizans İmparatorunun da yardımıyla önce San'a şehrinde Kulleys adında bir kilise yaptirdi. İçini büyük masraflar sonucu altın ve gümüşle süsledi, dışını çeşitli yerlerden getirttiği son derece kiymetli taşlarla donattı. Öyle ki, o anda yaptirdiği kilisenin bir benzeri başka bir yerde yoktu!

 

Bu süs ve tezyinat ile Ebrehe, güya halkı buraya celbedecek-ti. Dolayısıyla Kabe'ye karşı gösterilen muazzam teveccühü aklınca kirmış olacaktı!

 

Ebrehe, kilisenin inşası bittikten sonra, Habeş Hükümdarına, takdirini kazanmak niyetiyle de şu mektubu yazdı:

 

"Hükümdarım!.. Senin için öyle bir mabed yaptirdim ki, şimdiye kadar ne bir Arap, ne de bir Acem, onun gibisini yapmış değildir! Arapların haccını buraya çevirmedikçe de asla durmayacağım!"27

 

Fakat, Ebrehe'nin bütün bu masraf ve gayretleri boşa çıktı. Yaptirdiği kilisenin müstesna tezyinatını ve muhteşem yapısını görmek için birçok kimse etraftan geldi. Ama sadece süsünü püsünü görmek için... Kabe'ye olan akın, yine eskisi gibi, eksilmek şöyle dursun, artarak devam ediyordu!

 

Kulleys 'in Kirletilmesi ve Ebrehe 'nin Kararı

 

Ebrehe'nin, Kabe'ye olan teveccühü kirmak niyetiyle muhteşem bir kilise yaptirdiği, Araplarca da duyulmuştu. Bu arada, Kinane Kabilesinden Nevfel adında biri, bu kiliseyi kirletmeyi aklına koydu. Bir gece yarısı giderek Kulleys'in içini dışını pisliğiyle kirletti; sonra da kaçıp memleketine döndü.

 

Bu hadise, insanların Kabe'ye teveccühünün devam etmesinden fazlasıyla öfkelenmiş bulunan Ebrehe'yi bütün bütün çileden çıkardı. Hadiseyi (bilgi yelpazesi.net) Araplardan birini yaptığını da öğrenince, "Araplar, bunu, Kabe'lerinden yüz çevirttiğim için yapıyorlar.

 

Ben de onların Kabe'sinde taş üstünde taş bırakmayacağım!" diye yemin etli;28 sonra da, Kabe'yi yıkmak gayesiyle Mekke üzerine yürümeye hazırlandı. Habeş Necaşisinden "Mahmud" adındaki meşhur fili istedi. Necaşi, o sırada dünyada büyüklük ve kuvvetçe eşsiz olan Mahmud isimli fili, Ebrehe'ye göndererek arzusunu yerine getirdi.20

 

Ebrehe, ordusunu hazırladı, Mekke'ye doğru yola çıktı.

 

Mahmud adlı fille, ordunun önünde, Mekke'ye doğru ilerliyordu.

 

Bu arada, bazı Arap kabileleri, bu büyük orduya karşı çıktılar; fakat, muvaffakiyet gösteremediler ve Ebrehe tarafından mağlub edildiler.

 

Ebrehe, ordusuyla Mekke'ye yakın Muğammis denilen mev-kiye gelince, bir süvari birliğini öncü olarak gönderdi.

 

Süvari birliği, Mekke civarına kadar sokularak Resul-i Ekrem Efendimizin dedesi Abdulmuttalib'in 200 devesi de dahil Kureyş ve Tihamelilerin sürülerini gasbetti.30

 

Bu sırada, Abdulmuttalib, Kureyş Kabilesinin reisi idi.

 

Ebrehe ve Abdulmuttalib

 

Ebrehe, bir elçiyle, Kureyşlilere şu haberi gönderdi:

 

"Ben sizinle harbetmek için değil, şu mabedi yıkmak için geldim! Eğer bana karşı koymazsanız, kanınızı akıtmaktan vazgeçerim. Şayet Kureyş Kabilesinin reisi benimle harbetmek istemiyorsa, yanıma kadar gelsin!"31

 

Kureyş Reisi Abdulmuttalib'in, elçiye cevabı şu oldu:

 

"Allah adına yemin ederiz ki, biz kendisiyle harbetmek istemiyoruz. Zaten, buna gücümüz de yetmez. Yalnız, bu mabed, Allah'ın evidir. Onu yikilmaktan ancak Allah koruyabilir. O kendi mukaddes beytini muhafaza etmezse, bizde Ebrehe'yi bu hareketinden vazgeçirecek güç ve kuvvet yoktur."32

 

Karşılıklı bu konuşmadan sonra Abdulmuttalib, elçiyle birlikte Ebrehe'nin yanına vardı.

 

Abdulmuttalib, heybetli bir görünüşe sahipti. Onu bu haliyle gören Ebrehe, içinden kendisine karşı gayriihtiyari bir hürmet hissi duydu. Ona, şerefli bir misafir muamelesinde bulunduktan sonra, arzusunun ne olduğunu sordu.

 

Abdulmuttalib, isteğini belirtti: "Askerlerin, 200 devemi almıştır. Arzum, develerimin iadesidir."

 

Ebrehe, bundan pek hoşlanmadı ve alaylı bir tavırla, "Seni görünce büyük bir adam zannetmiştim; konuşmaya başlayınca, pek de öyle büyük olmadığını anladım! Ben, senin ve atalarının tapınağı olan Kabe'yi yıkmaya gelmişken, sen, ondan söz etmiyorsun da, aldığım 200 deveden bahsediyorsun!" diye konuştu.

 

Abdulmuttalib, Ebrehe'nin alaylı tavrına aldırmadan, "Ben, develerimin sahibiyim. Kabe'nin de bir sahibi ve koruyucusu vardır; elbette onu koruyacaktır!" diye karşılık verdi.

 

Bu sözler, Ebrehe'yi hiddete getirdi ve şöyle konuştu: "'Onu bana karşı kimse koruyamaz!"

 

Abdulmuttalib, yine sözün altında kalmadı ve, "Orası beni ilgilendirmez. İşte sen ve işte o!.."'3 dedi.

 

Karşılıklı bu konuşmalardan sonra, Ebrehe, Abdulmuttalib'in gasbedilen develerini geri verdi. Abdulmuttalib, ordugahı terkederek Mekke'ye geldi ve olup bitenleri Kureyşlilere anlattı. Ayrica, 200 deveyi de Allah için kurban etmek üzere işaretleyerek serbest bıraktı.

 

Mekke Boşaltılıyor!

 

Abdulmuttalib, ayrica Ebrehe ordusunun şerrinden ve zulmünden korunmak için Mekke'yi boşaltmalarını, halka tavsiye etti. Kendisi de birkaç kişiyle birlikte Kabe'nin yanına vardı ve kapısının halkasına yapışarak, "Allah'ım!.. Bir kul dahi evini barkını korur. Sen de Kendi evini koru! Ta ki, yarın onların salibleri ve kuvvetleri, Senin kuvvetine galebe çalmasın."34 diye dua etti.

 

Mekke boşaltıldı. Halk, dağ başlarına ve kuytu yerlere sığınarak, Ebrehe ordusunun yapacaklarını beklemeye koyuldu.

 

Mekke mahzun, Kabe mahzun, Kureyş mahzundu.

 

Ordu Harekete Hazır; Fakat!..

 

Ertesi günün sabahı idi.

 

Mekke üzerine yürüyüp Kabe'yi yerle bir etmek için, Ebrehe ordusunda hazırlık tamamdı. Ordu tek bir işaret beklemekteydi.

 

Tarih: Miladi 571, 17 Muharrem Pazar günü.

 

 

Ordu, hareket edeceği sırada Ebrehe'ye kilavuzluk görevini üzerine almış bulunan Nüfeyl b. Habib adındaki adam, büyük fil Mahmud'un kulağına eğilerek şunları fısıldadı:

 

"Çok Mahmud!.. Sağ salim geldiğin yere dön. Sen, Allah'ın mukaddes saydığı beldedesin!"35

 

Bu sözleri söyledikten sonra da koşarak bir dağa sığindi.

 

Nüfeyl'in bu sözleri üzerine, o heybetli fil birdenbire çöküverdi.

 

Kaldırmak için her tedbire başvurdular, fakat bir türlü muvaffak olamadılar. Yönünü Yemen'e doğru çevirdiklerinde koşuyor, Şam'a doğru çevirdiklerinde yine koşuyor, doğu tarafına yönelttiklerinde aynı şekilde durmadan koşuyordu. Ancak, yüzünü Mekke'ye doğru çevirdiklerinde, adeta bacaklarındaki kuvvet birdenbire çekiliveriyor ve Mahmud çöküveriyordu.36

 

 

Bu heyecanlı anda, kimsenin Fil-i Mahmud'un bu hareketine akıl erdiremeyip düşündüğü sırada, Cenab-ı Hakk, "Celal" ismiyle tecelli etti ve Kur'an'da "Ebabil" diye adlandırılan kuşları, deniz tarafından, Ebrehe ordusunun üzerine salıverdi. Kırlangıçlara benzeyen bu kuşların her biri, biri ağzında, ikisi de ayaklarında olmak üzere nohut veya mercimek tanesi büyüklüğünde üçer taş taşıyordu. Bu taşların isabet ettiği her asker, anında yerde debelenip oluveriyordu.37

 

Taş yağmuruyla karşı karşıya kalan askerler, şaşırıp kaldılar. Bir anda karargah, yikilan, yere serilen insan ve hayvanlarla doldu. Kendilerine taş isabet etmeyenler ise, kaçışmaya başladılar. Ebrehe de o anda canlarını zor kurtaranlar arasında idi. Fakat, aldığı bir taş yarasıyla sonradan o da, arzusuna muvaffak olamadan ölüp gitti.38

 

Bu arada, Kabe üzerine yürümemenin bir mükafatı olarak Mahmud adındaki fil de sağ kurtuldu.

 

Cenab-ı Hakk, Ebrehe ordusuna Ebabil kuşlarını musallat ettikten sonra, ayrica arkasından sel halinde yağmur yağdirdi. Yağmur seli, Ebrehe ordusunun ölülerini de silip süpürerek denize döktü.39

 

Yüce Rabbimiz, Kur'an-ı Kerim'inde bu hadiseyi bize şöyle haber verir:

 

"(Ey Resulüm!.. Kabe'yi tahrip etmek isteyen) Ashab-ı Fil'e (fillerle teçhiz edilmiş Ebrehe ordusuna) Rabbinin ettiğini görmedin mi? Onların kötü niyet ve teşebbüslerini boşa çıkarmadı mı? Üzerlerine sürü sürü kuşlar salıverdi, onlara 'siccipden [pişmiş (bilgi yelpazesi.net) çamurdan] taşlar atıyorlardı. Derken, Rabbin, onları (kurtlar tarafından kemirilip doğranan) yenik ekin yaprakları haline getirdi!"40

 

Bu hadise, Resul-i Eükrem Efendimizin peygamberliğinin bir deliliydi.* Zira, dünyaya gözlerini açmaya pek az bir zaman kala meydana gelmiş ve doğum yeri, sevgili vatanı ve kiblesi olan Mekke ve Kabe-i Muazzama, harika ve gaybi bir surette Ebrehe ordusunun tahribinden masun kalmıştır.

 

Evet, Cenab-ı Hakkın rahmet ve hikmeti, elbette Habibinin yüzü suyu hürmetine bu muazzam mabedi Ebrehe ordusuna çiğnetmeye müsaade etmezdi ve etmedi de!

 

Resul-i Ekrem Efendimize risalet vazifesi verilmeden önce, peygamberliğiyle alakalı olarak meydana gelen harikulade hadiselere "irhasat" denir. Bu hadiseler, Efendimizin peygamberliğine delil teşkil ederler. Alimler, Fil Vak'asını da irhasatlan kabul etmişlerdir.

 

Salih SURUÇ

 

PEYGAMBERİMİZ HZ MUHAMMED MUSTAFA'NIN (SAV) HAYATI
"
SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN
>>>TIKLAYIN<<<

"DİNİM İSLAM, İSLAMİYET, İSLAMİ BİLGİLER
” SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN
>>>TIKLAYIN<<<

Yorumlar

...

12. **Yorum**
->Yorumu: bence çok güzel böyle bilgileri sık sık okumalıyız
->Yazan: belinay

11. **Yorum**
->Yorumu: Açabilir kuşları beni çok etkiledi.ebabil kuşlarının filmini izleyince çok ağladım acımasızların kabeyi yıkmaya gelen fil ordusunu Allah izin vermedi filler yollarını ters çevirdi ve açabilsei gönderdi ALLAH taş yağdırdı ALLAH her bir taş ezip geçiyordu
->Yazan: isimsizz.


10. **Yorum**
->Yorumu: Açabilir kuşları beni çok etkiledi.ebabil kuşlarının filmini izleyince çok ağladım acımasızların kabeyi yıkmaya gelen fil ordusunu Allah izin vermedi filler yollarını ters çevirdi ve açabilsei gönderdi ALLAH taş yağdırdı ALLAH her bir taş ezip geçiyordu
->Yazan: Yılmaz ertuğrul

9. **Yorum**
->Yorumu: şahane bir site burayı sevdimm 
->Yazan: Buse. Er 

8. **Yorum**
->Yorumu: SIZIN SAYENIZDE YÜKSEK BIR NOT ALDIM SIZE TESSEKÜR EDIYORUM...
->Yazan: sıla

7. **Yorum**
->Yorumu: valla bu site çok süper .Bu siteyi kuran herkimse Allah razi olsun tüm ödevlerimi bu siteden yapiyorum.saolun mugladan sevgiler...:).
->Yazan: kara48500..

6. **Yorum**
->Yorumu: çok güzel bir site. kurucularına çok teşekkür ederim başarılarınızın devamını dilerim.
->Yazan: Tuncay.

5. **Yorum**
->Yorumu: ilk defa böyle bi site buldum gerçekten çok beğendim yapanların eline sağlık. 
->Yazan: efe .

4. **Yorum**
->Yorumu: ya valla çok güzel bisi yapmışınız. Çok yararlı şeyler bunlar çok sagolun 
->Yazan: rabia..

3. **Yorum**
->Yorumu: Çok ii bilgiler var teşekkür ederim. Çok süper... Ya bu siteyi kurandan Allah razı olsun ..... süperrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr. Çok iyiydi. isime yaradı. Her kimse bu sayfayı kurduğu için teşekkür ederim 
->Yazan: pınar..

2. **Yorum**
->Yorumu: çok güzel site canım ben hep her konuda bu siteyi kullanıyorum özellikle kullanıcı olmak zorunlu değil ve indirmek gerekmiyor
->Yazan: ESRA..

1. **Yorum**
->Yorumu: Burada muhteşem bilgiler var hepsi birbirinden güzel size de tavsiyeederim. 
->Yazan: Hasan Öğüt

>>>YORUM YAZ<<<

Adınız:
Yorumunuz: