Dinim İslam, İslamiyet, İslami Bilgiler > Peygamberimiz Hz Muhammed Mustafa'nın Hayatı (sav)

İSLAM ÖNCESİ DÖNEMDE KOMŞU BÖLGELERİN DURUMU (PEYGAMBERİMİZ HZ. MUHAMMED MUSTAFA’NIN (SAV) HAYATI)

 

Habeşistan

 

Dünyanın en eski yerleşim bölgelerinden biri olan Habeşistan, güney-batı Arabistan’dan gelen Sami asıllı Sebeliler tarafından kurulmuş; çok geçmeden de bölgenin hakim güçlerinden biri haline gelmiştir. Zaman içinde Kızıldeniz limanlarına hakim olarak Akdeniz ve Uzakdoğu arasındaki uluslararası ticaretin önemli bir halkası olmuştur.

 

IV. yüzyılda putperest Kral Ezana’nın Hıristiyan oluşu ile Habeşistan halkı dini bakımdan önemli bir değişiklik yaşamış ve Hıristiyan olmuştur. Ancak VI. Yüzyılın ilk yarısına gelindiğinde Yemen’de Yahudiliğin etkileri görülmeye başlanmış; Yemen’de iktidarı elinde tutan Himyer kralı Zu Nüvas’ın Yahudiliği seçmesi ve bölgedeki Hıristiyanlara baskı yapması ve bu baskıdan bunalan Yemenli Hıristiyanların da dindaşları Habeşlilerden yardım istemesi sonucunda Habeşistan Yemen’i işgal etmiştir.

 

Merkezden gönderdikleri valilerle yönetmeye başladıkları Yemen’i Hıristiyanlığın önemli merkezlerinden biri haline getirmeyi hedefleyen Habeş Krallığı, Sana’da Kulleys adı verilen bir kilise inşa etmiştir. Yemen valisi Ebrehe, 570 yılında, hem Kulleys’e rakip gördüğü Kabe’yi tahrip etmek, hem de Hicaz’ın tamamını hakimiyet altına almak amacıyla Mekke’ye (bilgi yelpazesi.net) askeri bir sefer düzenlemiş; ancak başarılı olmamıştır. Hz. Peygamber'in doğduğu yıl gerçekleşen ve Mekke ve Habeş halklarını karşı karşıya getiren bu harekatın başarısız olması, Habeşistan’ın Yemen’de kurduğu hakimiyetin de sarsılmasına yol açmıştır. İstilacı Habeşliler ile Yemen’in yerli halkı arasında çıkan çatışmalar da bu süreci hızlandırmıştır.

 

Çok geçmeden Habeşliler, bölgenin en önemli gücü olan Sasaniler tarafından Yemen’den çıkarılmışlar ve bu suretle Arap yarımadası ile olan ilgilerini de koparmışlardır. Daha sonra Habeşistan içinde başlayan iktidar mücadeleleri de onların Arap topraklarına olan ilgilerini azaltmada etkili olmuştur. Bu kopukluk, Hz. Muhammed (sav)’in İslam’a davet çağrısına kulak veren ilk müminlerin horlandıkları ve işkence gördükleri Mekke’den kaçarak Habeşistan topraklarına sığınmalarına kadar devam etmiş; İslam’ın ilk yıllarında müminlere kucak açan ve inananların gurbetteki ilk sığınağı olma vasfı kazanan Habeşistan, Arabistan dışında Müslüman olan ilk yabancı hükümdar olan Necaşi Ashame ile İslam’ın yayılış tarihinde önemli bir yer tutmuştur.

 

Bizans (Doğu Roma İmparatorluğu)

 

Büyük Roma İmparatorluğu’nun devamı olarak 330- 1450 yılları arasında Balkan yarımadası, Anadolu, Suriye, Filistin ve Mısır’da hüküm sürmüş olan Bizans, İslamiyet’in Arap yarımadasında ortaya çıkmasından hemen önce üç kitaya yayılmış toprakları ve büyük bir bölgeyi nüfuzu altında tutan hakimiyet alanı ile bölgenin iki önemli gücünden birisi idi. Ancak İslam’ın tam da Arabistan’da doğduğu döneme tekabül eden Herakleşios (610-641) dönemi, Bizans tarihinin en zorlu dönemlerinden biridir. Merkezde taht kavgalarının yaşandığı, sivil ve askeri idarenin bozulduğu, ekonominin çöktüğü bu dönemde devlet ciddi bir sarsıntı geçirmekteydi. Ülke içindeki farklı mezhep mensuplarına uygulanan iktisadi ve dini ambargolar da devlet ve tebaa arasında ciddi kopmalara neden oluyordu.

 

Bütün bu iç tehditlere ilaveten ezeli rakibi Sasani İmparatorluğu’nun ülke topraklarını hedef alan yayılma politikası ile kuzeyden gelen Avar ve Slav tehdidinin bunalttığı Bizans, yikilmanın eşiğine gelmişti. Sasanilerin 611’de doğu eyaletlerine yönelik başlattığı işgal, Antakya, Dımaşk, Kudüş ve Mısır gibi bölgelerin elden çıkmasına yol açmış; Boğaziçi kiyilarına kadar ilerleyen İran ordusu İstanbul’u hedef almıştı. Bu kötü gidişat, Bizans İmparatoru Herakleios’u şartları oldukça ağır bir anlaşma imzalamaya mecbur etmişti. Sasanilerin Ehl-i Kitab Bizans’ı mağlup etmesi, Hz. Peygamber'in İslam dinini tebliğ ettiği müşrik Arapları oldukça sevindirmiş; Müslümanların akıbetinin de Bizans’a benzeyeceği yönünde temennilerde bulunmalarına yol açmıştır.

 

Bizans'ın her türlü lüks maddelerini doğudan talep ederken, İran'ın hem Çin ve Hindistan'dan gelen karayolları, hem de Basra Körfezi yoluyla Hindistan ve Seylan'dan gelen deniz yolları üzerinde yer alması sayesinde Bizans üzerinde iktisadi bir üstünlük kurma çabaları sık sık bu iki gücü karşı karşıya getirmiştir. Öyle ki Bizans'ın, savaşın ticareti aksattığı zamanlar bir yana, barış zamanında da ipek ve baharatlar için Sasanilere yüksek ücretler ödediği bilinmektedir.

 

Bizans, ezeli rakibi Sasaniler karşısında uğradığı yenilgiden sonra, ülke içinde muhtelif reformlar başlatmış; bu doğrultuda Anadolu’da “thema”lar (askeri eyalet) sistemi kurulmuştur. Devletin artık güven duymadığı ücretli asker sistemine karşı alternatif olarak getirdiği bu düzen, Anadolu’da kuvvetli bir yerel ordunun kurulmasını sağlamıştır. Hem ordu, hem de idare düzeninde yapılan reformlarla toparlanan devlet, Sasani hücumlarına mukabele etmeye başlamış ve 627 – Ninova Savaşı ile Sasanileri Anadolu’dan çıkarmıştır.

 

Ancak Bizans’ın Sasaniler karşısında kazandığı zafer, ülke içi siyasi çekişmeleri ve mezhep farklılıklarına dayanan dini problemleri çözmeye yetmemiştir. Devletin yaşanan dini ihtilaflarda tarafsızlığını koruyamaması ve bilakis bir taraf olarak devreye girmesi, halk kitlelerinin ciddi memnuniyetsizliklerine yol açmıştır. Zaten çok geçmeden başlayacak olan İslam (bilgi yelpazesi.net) fetihleri ile de Bizans’ın kazandığı bütün bu başarılar anlamsızlaşacak ve bölgenin haritaşı yeni baştan çizilecektir.

 

Sasani İmparatorluğu

 

Kadim bir devlet geleneği olan ve Zerdüşt dinini benimsemiş olan Sasani Devleti, İslam’ın ortaya çıktığı dönemde, 226 yılında kurulan bir hanedanın elinde bulunmaktaydı. Batıda Bizans ile doğuda ise Türklerle mücadele eden İmparatorluğun sınırları bir yanda Afganistan, diğer yanda da Amuderya’ya kadar uzanıyordu. Devletin merkezi ise, zengin Irak toprakları üzerinde idi.

 

Ortadoğu ve Mısır toprakları üzerinde hakimiyet kurmak amacıyla Bizans’la sık sık çatışmalar yaşayan Sasaniler, Bizans’ın söz konuşu bölgeler üzerinde hakimiyet kurması üzerine Arap yarımadasına yönelmiş ve İran körfezi ve Güney Arabistan kiyiları üzerinde nüfuz kurmayı denemiştir.

 

Söz konuşu bölgelerdeki prenslikler Sasanilere bağlanmış ve ülke belli bir istikrara kavuşmuşsa da, Nuşirevan’dan sonra gerileme sürecine giren Sasaniler’in çöküş süreci de uzun sürmemiştir.

 

Dr. Nihal Şahin Utku

 

PEYGAMBERİMİZ HZ MUHAMMED MUSTAFA'NIN (SAV) HAYATI
"
SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN
>>>TIKLAYIN<<<

"
DİNİM İSLAM, İSLAMİYET, İSLAMİ BİLGİLER ” SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN
>>>TIKLAYIN<<<

Yorumlar

....

9. **Yorum**
->Yorumu: şahane bir site burayı sevdimm 
->Yazan: Buse. Er 

8. **Yorum**
->Yorumu: SIZIN SAYENIZDE YÜKSEK BIR NOT ALDIM SIZE TESSEKÜR EDIYORUM...
->Yazan: sıla

7. **Yorum**
->Yorumu: valla bu site çok süper .Bu siteyi kuran herkimse Allah razi olsun tüm ödevlerimi bu siteden yapiyorum.saolun mugladan sevgiler...:).
->Yazan: kara48500..

6. **Yorum**
->Yorumu: çok güzel bir site. kurucularına çok teşekkür ederim başarılarınızın devamını dilerim.
->Yazan: Tuncay.

5. **Yorum**
->Yorumu: ilk defa böyle bi site buldum gerçekten çok beğendim yapanların eline sağlık. 
->Yazan: efe .

4. **Yorum**
->Yorumu: ya valla çok güzel bisi yapmışınız. Çok yararlı şeyler bunlar çok sagolun 
->Yazan: rabia..

3. **Yorum**
->Yorumu: Çok ii bilgiler var teşekkür ederim. Çok süper... Ya bu siteyi kurandan Allah razı olsun ..... süperrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr. Çok iyiydi. isime yaradı. Her kimse bu sayfayı kurduğu için teşekkür ederim 
->Yazan: pınar..

2. **Yorum**
->Yorumu: çok güzel site canım ben hep her konuda bu siteyi kullanıyorum özellikle kullanıcı olmak zorunlu değil ve indirmek gerekmiyor
->Yazan: ESRA..

1. **Yorum**
->Yorumu: Burada muhteşem bilgiler var hepsi birbirinden güzel size de tavsiyeederim. 
->Yazan: Hasan Öğüt.

>>>YORUM YAZ<<<

Adınız:
Yorumunuz: