Eğitim Öğretim İle İlgili Belgeler > Konu Anlatımlı Dersler > Eğitim Bilimleri Dersi İle İlgili Konu Anlatımlar > Gelişim Ve Öğrenme Psikolojisi Dersi İle İlgili Konu Anlatımlar

ERİKSON’UN PSİKO SOSYAL GELİŞİM KURAMI (GELİŞİM PSİKOLOJİSİ, ÖĞRENME PSİKOLOJİSİ İLE İLGİLİ KONU ANLATIMLAR) (EĞİTİM BİLİMLERİ)

 

-Kişiliğin oluşumunda, biyolojik etkenler ile birlikte sosyal çevre de(toplumsal etmenler)

önemlidir.

-Erikson da Freud gibi gelişimde kritik dönemler olduğuna inanmaktadır.

-Her dönem de atlatılması gereken bir kriz, bir çatışma bulunmaktadır. İnsanların sağlıklı bir kişilik kazanmalarında bu krizlerin ya da çatışmaların başarılı olarak atlatılması önem taşımaktadır.

-Kriz tam olarak çözümlenemezse, yaşamın daha sonraki dönemlerinde bu kriz devam eder ve çözümleninceye kadar devam eder.

-Erikson, Freud’dan farklı olarak, kişilik gelişiminde sadece 0-6 yaş döneminin önemli olduğu değil, kişilik gelişiminin yaşam boyu devam ettiğini ileri sürmüştür.

Sağlıklı kişilik gelişimi için olumlu olarak çözümlenmesi gereken krizler ve bunların yer aldığı dönemlerin özellikleri aşağıda sırasıyla verilmiştir.

1. Evre:Güvene Karşı Güvensizlik(0-1):

-Bebekler çevredeki dünyaya güvenebilecekleri ya da güvenemeyeceklerine ilişkin temel duygular edinirler.

-Çocuğu dünyasında, anne ya da bakıcısı birinci derecede önemlidir.

-İhtiyaçlarını giderirken annenin çocuğu sevmesi, okşaması, sıcaklığını hissettirmesi, ilgi-

lenmesi, çocuğun gerek kendisine, gerekse çevresine güven duygusunun temellerini atmaktadır.

ör Annesinin kendini sevdiğinden, bırakmayacağından emin olan çocuk, annesine, çevresin-

deki dünyaya güvenir.

-Çocukta, iyimserlik ve mutlu olmanın temelleri atılır. Sonuç olarak çocuk, kendini sevilmeye değer bulur. Verileni alırken bir yandan da verebilmek için gerekli benlik temelini oluşturur.

-Aksi durumda ise, annenin yada yerine geçen yetişkin tarafından reddedilen, soğuk davranılan, ihtiyaçları yerinde ve zamanında sevgiyle karşılanmayan çocukta kendisine ve çevresindeki dünyaya karşı güvensizlik meydana gelir. Sosyal ilişkilerden kaçınır.

2. Evre:Bağımsızlığa Karşı Utanma ve Şüphecilik(1-3):

-Bu dönem de çocukların çoğu yürümekte, başkalarıyla iletişim kurabilecek kadar konuşmaktadırlar.

-Çocuklar artık bağımsız eylemlerden zevk almaya başlarlar. Kendi çevrelerini kontrol etmek, güçlerini göstermek isterler.

-Çocuğun kendini özgür hissetmesi gerekir. Kendi kendine yemek yeme, eşyalarını toplama, giyinme ve soyunma vb. Bunları yaparken döker, kırar, kirletebilir. Çocuk azarlanmamalı, kızmamalı, çabaları desteklenmeli ve teşvik edilmelidir.

-Aşırı koruyucu, kısıtlayıcı ailelerin tutumu çocuğun  özerkliğini engeller. Bu nedenle anne babaların tehlikelerin olmadığı ortamlarda çocukların serbest bırakmaları ve onlara bir şeyleri başarabilme fırsatını vermeleri gerekir.

-Kendisine fırsat verilmeyen bir işi başarmanın heyecanını yaşayamayan çocuklar, ileriki yaşlarda, çekingen, kendi başına karar veremeyen özellikler görülür.

3. Evre:Girişkenliğe Karşı Suçluluk Duyma(3-7):

-Bu dönem de çocuk hareketli, meraklı ve öğrenmeye isteklidir. Çevresindeki olayları anlayabilmek için sürekli sorular sorar, girişimlerde bulunur.

-Eğer çocuk sorduğu sorular yüzünden azarlanır, davranışları eleştirilirse girişkenliği engellenmiş ve suçluluk duyguları geliştirilmiş olur. Suçlanan çocuk, araştırmadan vazgeçerek kendi kabuğuna çekilir.

-Çocuğun araştırma girişimlerini destekleyerek, sorduğu sorulara anlayabileceği biçimde uygun cevaplar veren, sevecen ve ilgili yetişkin ebeveynler çocuğun bu dönemi başarıyla atlatmasına yardımcı olur.

 

4. Evre:Başarıya[Çalışkanlığa] Karşı Aşağılık Duygusu(7-11):

-Bu dönemde çocuğun ilkokula gitmesiyle arkadaşlar ve öğretmenin çocuk üstündeki etkisi artarken anne-babanın etkisi giderek azalmıştır.

-Çocuk bir şeyler üretmek , yaptığı işlerde başarılı olmak isteyecektir.

-Bu dönem çalışkanlık duygusunun edinildiği dönemdir. Çocuk okuma, yazma, hesap gibi bilgileri edinirken, kendisi ile aynı yaşlarda olan diğer çocuklarla kendini karşılaştırır ve

kendisinin çalışkan olup olmadığına karar verir. Çocuk kendini başkaları ile karşılaştırdığında eğer çalışkan olduğu izlenimi edinemezse aşağılık duygusuna kapılır.

-Bunu ortadan kaldırmak için öğretmen her çocuğun kendi gücü ölçüsünde sorumluluklar verilerek başarılı olmasını, başarıyı tatmalarını sağlamalıdır.

-Yaptığı işte başarılı oldukça kendisine güven duyacak, böylece çalışma ve başarılı olma güdüleri artacaktır.

-Kendisinin yeterince başarılı olmadığı inancına giren, engellemelerle karşılaşan kişi aşağılık duygusuna kapılır.

-Bu dönem de çocuğu başkalarıyla kıyaslamamalıyız.

ör Bugün inşaat yüksek mühendisi olan Ahmet Bey’in bir anısı

İlkokulu bitirmek üzeredir. Öğretmenleri çocuklara hangi alanlara yönelecekleri konusunda önerilerde bulunmaktadır. Sıra Ahmet’e geldiğinde öğretmen;“Sen sakın matematikle ilgili bir alan seçme, başarılı olamazsın” der. İlkokul döneminde çocuk olan Ahmet’e bu sözler öylesine yerleşir ki ortaokula gittiğinde bütün derslerden başarılı olmasına rağmen matematiği bir türlü başaramamaktadır. Ahmet, matematik dersine çalışmaya başladığında ilkokul öğretmeninin sözleri kulağında çınlamakta ve bu onu engellemektedir. Ahmet, zorla matematikten geçer ve  ortaokulu tamamlar. Lisedeki matematik dersinin öğretmeni, öğrencileri yüreklendirir ve herkesin  matematiği öğrenebileceğini, başarılı olacağını söyler. Bu sözler Ahmet’e de cesaret verir. Ahmet o yıl  matematiği başarabildiğini görünce daha çok çalışarak matematikte çok başarılı olur. Bugün Ahmet, ODTÜ’den mezun bir inşaat mühendisidir.

5. Evre:Kimlik Kazanmaya Karşı Rol Karmaşası(11-17):

-Ergenlik döneminde birey kendine “Ben kimim?” sorusunu sorar ve cevap aramaya başlar. Bu soruyu cevaplarken, ana-babasından çok, akran gruplarından etkilenir.

-Genç bir kimlik aramaya başlar. Sonuçta çocuk ergenlik döneminden ya “kimliğini kazanmış” olarak, ya da “kimlik karmaşası” ile çıkar. Başarılı bir şekilde kimlik sorununu çözerse, kendine güvenen, kendinden emin bir kişi olarak yaşamını sürdürebilir ve başarılı olur. Ne yapmak istediğine karar veremeyen, bir işten öbürüne atlayıp bocalayan, çocuk gibi davranan yetişkinler, henüz kimlik sorununu halledememişlerdir.

-Kimlik bocalamasına yol açan etkenler üç grupta toplanır.

1. Düşünce sistemindeki değişiklikler.

2. Cinsel rollerdeki değişmeler.

3. Meslek seçimine yönelme.

6. Evre:Dostluk Kazanmaya Karşı Yalnız Kalma:

-Genç yetişkinlik dönemidir.

-Ergenlik döneminde kimliğini bulan kişi, artık kimliğini kaybetme korkusuna kapılmaksızın başkalarıyla yakınlıklar, dostluklar kurabilir.

-Karşı cinsle ilişkilerde arkadaşlık, sevgi ağırlık taşır.

-Dostluklar sağlam temeller üzerine oturtulur. Kurulan ilişkilerde karşılıklı alışverişin ötesinde bir duygu yatar. Birey çevresindeki kişilere karşılık beklemeden verebilir.

-Gencin yaşamında evlilik konuları ve evlenme önemli bir yer tutar.

-Bu dönemdeki krizi sağlıklı olarak atlatan kişi güvenli bir şekilde sevgiyi verme ve alma gücüne sahip olur.

-Bu dönemi başarıyla atlatamayan birey dostluk ilişkisi kurmada güçlük çeker, birey için istenmeyen ve sağlıksız olan psikolojik yalnızlığa itilebilir.

7. Evre:Üretkenliğe Karşı Duraklama:

-Orta yetişkinlik dönemidir.

-Üreticilik kavramı;topluma yararlı işler gerçekleştirmek, sonraki kuşaklara rehberlik yapılmasıdır.

-Kişi evinde çocuk yetiştirerek, işinde atılımlar yaparak topluma yararlı olmaya çalışır.

-Üretken olamayan bireyler bir işe yaramama duygusuna kapılabilirler ve durgunluk dönemine girerler. Sahte, köksüz ilişkiler kurar.

8. Evre:Benlik Bütünlüğüne Karşı Umutsuzluk:

-İleri yetişkinlik dönemidir.

-Birey önceki 7 evrenin birikimi sonucu benliğini tam olarak bulmuş, güvenli, mutlu, sevi-len ve sayılan kimsedir. Ya da umutsuzluklar içinde, uyumsuz, hırçın bir insan görünümündedir.

-Kimliğine uygun düşen rolü bulabilen kişi, bütünlük duygusuna sahiptir. İstediği biçimde yaşayarak yaşlandığına inanır ve (bilgi yelpazesi. com) kendisiyle övünür. Kendisini üstünlük ve sınırlılıklarıyla kabul eder.

-Kimliğini bulamamış, üretken olamamış kişi, yaşlılığında da huzurlu olamaz ve yaşamını boşa geçirdiğine inanır. Bunun yanında ölüm korkusu ve umutsuzluk duyguları gelişir.

Erikson’un Dört Kimlik Statüsü

Başarılı Kimlik Statüsü:Bireyler herhangi bir kararsızlık durumunda(bunalım durumunda)etkin karar alarak tercih yaparlar. Verdikleri kararın doğru olduğunu kabul etmektedirler ve karalarından memnundurlar. Diğer insanların kendisini kabul ettiğine inanır.

Erken (ipotekli) Bağlanmış Kimlik Statüsü:

-Kimlikle ilgili tüm kararlar anne-baba yada otorite olarak kabul edilen diğer kişiler tarafından alınmıştır. Ergenler kendileri ile ilgili kimliği diğer insanların vermeleri kabul etmiştir.

-Birey benlik arayışına hiç girmez. Anne-babanın yada diğer yetişkinlerin kendisi için belirlediği kimliğe girer.

Moratoryum kimlik statüsü:

-Kimlik bunalımı yaşayan ve çözüm yolu bulamayan bireylerin durumudur. Karasız ve boş vermiş kişiliğe ve böyle gelmiş, böyle gider anlayışına sahiptirler.

-Ergenlik döneminde görülen vurdumduymazlık ve amaçsızlık, morotaryumun başlıca belirtisidir.

-Yaşamları boyunca hiçbir kişi veya düşünceye bağlanmazlar. Kim oldukları ve ne yapmak istedikleri, nelere önem verdikleri belirsiz ve karışıktır.

-Dengesiz aile ilişkilerin yaşandığı ortamlarda daha çok ortaya çıkar.

Kasırgalı(dağınık) kimlik statüsü:

-Bunalımın yaşanmadığı, bağlanmanın da olmadığı durumdur.

-Bir kimliğe bağlanmaktan tamamen kaçınırlar.

-Durumdan memnun değillerdir, kendileri için benimseyeceği yeni bir kimlik geliştirmekten kaçınırlar.

-En az etkileşim ve yönlendirme.

-Ergenlerin kendileriyle en ilgili olduklari statüdür.

 

GELİŞİM VE ÖĞRENME PSİKOLOJİSİ DERSİ İLE İLGİLİ KONU ANLATIMLAR
"
SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN
>>>TIKLAYIN<<<

GELİŞİM VE ÖĞRENME PSİKOLOJİSİ DERSİ İLE İLGİLİ TEST SORULARI "
SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN
>>>TIKLAYIN<<<

EĞİTİM BİLİMLERİ DERSİ İLE İLGİLİ KONU ANLATIMLAR "
SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN
>>>TIKLAYIN<<<

KONU ANLATIMLI DERSLER " SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN
>>>TIKLAYIN<<<

"
EĞİTİM ÖĞRETİM İLE İLGİLİ BELGELER
” SAYFASINI GÖRMEK İSTERSENİZ
>>>TIKLAYIN<<<

Yorumlar

....

9. **Yorum**
->Yorumu: şahane bir site burayı sevdimm 
->Yazan: Buse. Er 

8. **Yorum**
->Yorumu: SIZIN SAYENIZDE YÜKSEK BIR NOT ALDIM SIZE TESSEKÜR EDIYORUM...
->Yazan: sıla

7. **Yorum**
->Yorumu: valla bu site çok süper .Bu siteyi kuran herkimse Allah razi olsun tüm ödevlerimi bu siteden yapiyorum.saolun mugladan sevgiler...:).
->Yazan: kara48500..

6. **Yorum**
->Yorumu: çok güzel bir site. kurucularına çok teşekkür ederim başarılarınızın devamını dilerim.
->Yazan: Tuncay.

5. **Yorum**
->Yorumu: ilk defa böyle bi site buldum gerçekten çok beğendim yapanların eline sağlık. 
->Yazan: efe .

4. **Yorum**
->Yorumu: ya valla çok güzel bisi yapmışınız. Çok yararlı şeyler bunlar çok sagolun 
->Yazan: rabia..

3. **Yorum**
->Yorumu: Çok ii bilgiler var teşekkür ederim. Çok süper... Ya bu siteyi kurandan Allah razı olsun ..... süperrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr. Çok iyiydi. isime yaradı. Her kimse bu sayfayı kurduğu için teşekkür ederim 
->Yazan: pınar..

2. **Yorum**
->Yorumu: çok güzel site canım ben hep her konuda bu siteyi kullanıyorum özellikle kullanıcı olmak zorunlu değil ve indirmek gerekmiyor
->Yazan: ESRA..

1. **Yorum**
->Yorumu: Burada muhteşem bilgiler var hepsi birbirinden güzel size de tavsiyeederim. 
->Yazan: Hasan Öğüt.

>Yazan: ...
>Yorum:
.... .

>>>YORUM YAZ<<<

Adınız:
Yorumunuz:


Yorumunuzda Silmek istediğiniz kelime veya cümle varsa kelimeyi fare ile seçin
ve
delete tuşuna basın...

 


 E Mail
(Zorunlu Değil):