eğitim öğretim ile ilgili belgeler > konu anlatımlı dersler > Türkçe dersi ile ilgili konu anlatımlar > kelimede anlam, sözcükte anlam ile ilgili konu anlatımlar

DEYİM NEDİR DEYİMLERİN TANIMI DEYİMLERİN ÖZELLİKLERİ ATASÖZLERİ İLE DEYİMLER ARASINDAKİ FARKLAR BENZERLİKLER (1) (KELİMEDE ANLAM) (TÜRKÇE DERSİ KONU ANLATIM)

 

En az iki kelimeden oluşan, kalıplaşmış, mecaz anlamlı söz öbeklerine deyim denir.

 

Örnek:

İçine ateş düşmek

Pabucu dama atılmak

Yüreği ağzına gelmek

İki gözü iki çeşme

 

 

Deyimlerin Özellikleri

 

=> Deyimler, kalıplaşmış sözlerdir. Sözcüklerin yerleri değiştirilemez ve bir sözcüğün yerine eş anlamlısı getirilemez.

 

Örnek:

Sözgelimi "Ayıkla pirincin taşını" yerine "Seç pirincin taşını" denmez ya da "Pirincin taşını ayıkla" gibi deyimi oluşturan sözcüklerin yerleri değiştirilemez.

 

Sürahiden boşalırcasına yağmak (Yanlış)

Bardaktan boşalırcasına yağmak (Doğru)

 

Suratından düşen bin parça (Yanlış)

Yüzünden düşen bin parça (Doğru)

 

=> Deyimler, değişik kip ve kişi ekleriyle çekime girebilirler.

 

Örnek:

Kendini naza çek(mek)

Kendini naza çek(iyor)

Kendimi naza çek(tim)

Kendilerini naza çek(erler)

 Ödevimi yapınca öğretmenin gözüne girdim. (Ben)

Ödevimizi yapınca öğretmenin gözüne girdik. (Biz)

 

=> Deyimler genellikle mecaz anlamlıdır.

 

Örnek:

 “Kök söktürmek” deyimi “bir bitkinin kökünü çıkarttırmak” değil, “güçlük çıkarmak, uğraştırmak” anlamındadır.

 “Hapı yutmak” deyimi “ilaç içmek” değil, “kötü duruma düşmek” anlamındadır.

 

=> Bazı deyimlerin gerçek anlamları da vardır.

 

Örnek:

Sır saklamak: Sırrı açıklamamak

El sürmemek: Değmemek, dokunmamak

 

=> Deyimler sözcük grubu ya da cümle şeklinde bulunabilir.

 

Örnek:

Ağzı kulaklarına varmak (sözcük grubu)

İğne atsan yere düşmez (cümle)

İçi içine sığmamak (sözcük grubu)

Ne tadı var ne tuzu (cümle)

 

=> Deyimi oluşturan sözcüklerin arasına başka söz grupları girebilir. Bu tip kullanımlarda deyim gözden kaçırılmamalıdır.

 

Örnek::

Gözü vitrinde duran kırmızı elbiseye takıldı.

 

 

=> Deyimler genel kural bildirmez, yol gösterip öğüt vermez. Yalnızca bir durumu en kısa yoldan ve en etkili bir biçimde anlatmaya yarar. Yani deyimler bir kavramı ya da bir durumu anlatmak için kullanılır. Ders verme amacı taşımaz. Deyim, bu yönüyle atasözünden ayrılır.

 

Örnek::

Atasözleri kural bildirir.=>

İşleyen demir ışıldar.

Akacak kan damarda durmaz

Mum dibine ışık vermez.

Armut piş, ağzıma düş.

 

Deyimler kural bildirmez.=>

“Burun kıvırmak” deyimi, beğenmeyip küçümsemek anlamını içermektedir. Herhangi bir ders verme amacı taşımamaktadır.

Ne kokar, ne bulaşır.                  

Atı alan Üsküdar'ı geçti.

 

 

Deyimler Anlamları ve Kuruluşları (Biçimleri) yönünden iki gurupta incelenir.

 

Anlamlarına Göre Deyimler

 

Gerçek Anlamlı Deyimler

 

Bazı deyimlerde sözcükler gerçek anlamlıdır.

Deyimin iletmek istediği durumu, deyimi oluşturan sözcüklerin anlamlarıyla düşünürüz. Bu tür deyimlerde anlatım güzelliği düşünülmez. Bunlar, Bir kavramı belirtir.

 

Örnek:

Alan razı satan razı  -  Ne var ne yok?  -  Olur şey değil!  -  Nerde akşam orda sabah.

İsmi var cismi yok  -  Yükte hafif pahada ağır.

 

Mecaz Anlamlı Deyimler

 

Deyimlerde genel olarak deyimi oluşturan sözcüklerin çoğu ya da tümü gerçek anlamından uzaklaşarak tamamen farklı bir durumu ya da kavramı anlatmak üzere kullanılır.

 

Dilimizde deyimler genel olarak mecaz anlam taşır.

 

Mecaz anlamlı deyimler iki şekilde karşımıza çıkabilir.

 

1. İliştirme Anlamlı Deyimler:

 

Deyimi oluşturan sözcüklerden bir ya da ikisiyle, deyimin ilettiği durum arasında dolaylı bir bağlantı vardır. Böyle deyimlere "iliştirme anlamlı" deyimler denir. 

 

Örnek:

Diline dolamak                           (sürekli aynı şeyi söylemekle, dil arasında bir bağlantı var.)

Kulak misafiri olmak                 (dinlemek)

Göz gezdirmek                            (bakmak)

Ayaklarına kara sular inmek    (yürümekten yorulmak)

 

2. Yummaca Anlamlı Deyimler:

 

Deyimi oluşturan sözcüklerin anlamları ile deyimin iletmek istediği durum arasında hiçbir anlam bağlantısı olmayabilir. Bu tip deyimlere "yummaca anlamlı" deyim (bilgi yelpazesi.net) denir.

 

Örnek:

Baş göz etmek                            (evlendirmek)

Burnu sürtülmek                        (taşkın davranışların cezasını çekip ılımlı olmak)

Can damarına basmak            (bir şeyin en önemli noktası üzerinde durmak)

Burnunun direği sızlamak        (çok üzülüp acımak)

Çamur atmak                              (Bir kimseyi lekelemeye çalışmak)

Yaş tahtaya basmak                  (tedbirsizlik edip sonu tehlikeli işe girişmek)

 

 

Yapılarına (Biçimlenişlerine) Göre Deyimler

 

Deyimler kalıplaşmıştır. Belli bir söyleyiş biçimi kazanmışlardır.

 

Bir deyimin söylenişi her yerde aynıdır. Hem biçimce hem anlamca son söyleyiş biçimini almışlardır.

 

-Kimi deyimler yargı (cümle) biçiminde ya da ikili yargılı olarak kurulmuştur.

 

Örnek:

Atı alan Üsküdar'ı geçti.

Hamama gider kurnaya, düğüne gider zurnaya aşık olur.

Hem suçlu hem güçlü

Geçti Bor'un pazarı, sür eşeğini Niğde'ye

 

-Kimi deyimler öykücük ya da konuşma biçimindedir.

 

Örnek:

Deveye, "Boynun eğri" demişler, "Nerem doğru ki!" demiş.

Tencere dibin kara

Seninki benden kara

 

-Deyimler genel olarak mastar biçimindedir.

 

Örnek:

Gönül koymak  -  İçi burkulmak  -  Kapı dışarı etmek  -  Muradına ermek  -  Ödü patlamak

Öküzün altında buzağı aramak

 

-Bazı deyimler, sözcük öbeği (tamlama) biçiminde kalıplaşmıştır.

 

Örnek:

Kara çalı  -  Püsküllü bela  -  Para canlısı  -  Para babası  -  Elinin körü  -  Ömür törpüsü

 

-Deyimler, genel olarak birden çok sözcüğün kalıplaşmasından oluşur. Ancak tek sözcükten oluşan deyimler de vardır.

 

Örnek:

Akşamcı  -  gedikli  -  kılkuyruk  -  kaşarlanmış

 

-Kimi deyimler ise ikileme biçiminde kurulurlar.

 

Örnek:

Abur cubur  -  Açık saçık  -  Ağır aksak  -  Ak pak  -  Apar topar  -  Az çok  -  Bata çıka

 

Karışık Örnekler:

 

Bu sözlerle gönlümü almış mı oldun?

Kendi düşüncelerinde ayak diriyordu.

Korktuğu başına gelmiş, arabası bozulmuştu.

Her gördüğüne dudak büküyordu.

Senin yaptığın pire için yorgan yakmak.

İki genç adam boğaz boğaza geldi.

Olur olmaz konularla baş ağrıtmayı seversin.

Bu şekilde anlatırsanız aklı yatar.

Sonunda korktuğumuza uğradık, çocuk kayboldu.

Matematiği aklım almıyor.

Çocuk ağzı açık beni dinliyordu.

Öğrenciler, beni can kulağı ile dinliyordu.

Hiçbir işte dikiş tutturamamıştı.

Bizimkinin iyice çenesi düştü.

Göze girmek için her şeyi yapıyor.

İşin ağırlığın gözümüzü korkutmuştu.

Bu soruya kafa yormanı istemiştim.

Çocuk eli uzun biri, cüzdanımı almış.

Burası çok ayak altı, şurada duralım.

 

 

Atasözleri ve Deyimleri Arasındaki Benzerlikler ve Farklılıklar

Atasözleri ve Deyimlerin Ortak Özellikleri:

1. Çok eski zamanlardan günümüze ulaştıkları için kimin tarafından söylendikleri belli değildir.

2. Kısa ve özlü sözlerdir. Yani az sözcükle çok şey anlatırlar.

3. Kalıplaşmış sözlerdir. Herhangi bir değişikliğe uğramazlar.

4. Genellikle mecaz anlam taşırlar.

 

Atasözleri ile Deyimler Arasındaki Farklar:

1. Atasözleri cümle şeklindeyken, deyimler çoğunlukla söz grubu şeklindedir.

Örnek

İşleyen demir ışıldar. (atasözü)

İki yakası bir araya gelmemek (deyim)

2. Atasözleri tüm zamanlar için ve herkes için geçerlidir. Deyimler ise anlık durumlar için ve sözü söyleyen kişi ya da kişiler için geçerlidir.

Örnek

“Öfkeyle kalkan zararla oturur” sözü her zaman ve herkes için geçerli olduğu için atasözüdür

“kulak kabartmak” sözü anlık bir durumu bildirdiği için deyimdir.

3. Atasözleri topluma öğüt verirken, deyimler sadece içinde bulunulan durumları bildirir. Yani deyimlerin ders verme özelliği yoktur.

Örnek

“Çobansız koyunu kurt kapar.” sözü ders verdiği için atasözüdür.

“Burnu havada olmak” sözü ise öğüt verme amacı taşımadığı için deyimdir.

 

TÜRKÇE DERSİ İLE İLGİLİ KONU ANLATIMLAR
SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN

>>>TIKLAYIN<<<


TÜRKÇE DERSİ İLE İLGİLİ TEST SORULARI, SORULAR
SAYFASINI GÖRMEK İSTERSENİZ

>>>TIKLAYIN<<<


TÜRKÇE DERSİ İLE İLGİLİ YAZILI SORULARI
SAYFASINI GÖRMEK İSTERSENİZ

>>>TIKLAYIN<<<

Yorumlar

...

2. **Yorum**
->Yorumu: çok güzel antılmış kim anlatmışsa güzel anlatmış
->Yazan: 63 33


. **Yorum**
->Yorumu: MÜKEMMEL BİR SİTE 
->Yazan: ŞEFİK.

>>>YORUM YAZ<<<

Adınız:
Yorumunuz: