eğitim öğretim ile ilgili belgeler > konu anlatımlı dersler > Türkçe dersi ile ilgili konu anlatımlar

 

OTOBİYOGRAFİ (ÖZ YAŞAM ÖYKÜSÜ) NEDİR, ÖRNEK PARAGRAFLAR

Otobiyografi, bir kişinin kendi yaşam öyküsünü anlatmak için kullandığı edebi bir türdür. "Oto" kelimesi, "kendi" anlamına gelirken, "biyografi" ise bir kişinin yaşamını kapsayan detaylı bir yazı türüdür. Otobiyografi; kişisel deneyimleri, duyguları, düşünceleri ve önemli olayları içeren kapsamlı bir anlatım sunar ve bu özellikleri sayesinde okuyuculara yazarın yaşamını daha derinlemesine anlama fırsatı sunar.

Otobiyografiler, belirli bir zaman dilimini veya tüm yaşamı kapsayabilir. Yazarlar, hayatlarının önemli dönemleri, aile arka plânları, eğitim ve kariyer yolculukları, kişisel başarılar ve zorluklar gibi çeşitli konulara odaklanabilirler. Bireysel deneyimlerin yanı sıra otobiyografiler, yazarın iç dünyasını ve kişisel büyüme süreçlerini de derinlemesine ele alabilir.

Otobiyografik metinlerin temel özellikleri şunlardır:

·         Birinci Şahıs Perspektifi: Otobiyografiler, yazarın kendi bakış açısından anlatıldığı için birinci şahıs ağırlıklıdır. "Ben" anlatıcısı, yazarın öznel deneyimlerini okuyucuya aktarır.

 

·         Gerçeklik Temelli: Otobiyografiler gerçek kişisel deneyimlere dayanır ve kurgusal unsurlar içermez. Yazar, yaşadığı olayları objektif bir şekilde sunmaya çalışabilir, ancak bazen anıların zamanla değişebileceği ve hatırlamanın etkisi nedeniyle tamamen objektif bir anlatımın mümkün olmadığı unutulmamalıdır.

 

·         Kişisel Büyüme ve Değişim: Otobiyografiler genellikle yazarın kişisel gelişimi, deneyimlerden çıkardığı dersler ve yaşamında meydana gelen değişimler üzerine odaklanır. Bu tür metinler, yazarın olgunlaşma sürecini ve yaşamı boyunca edindiği perspektifleri açığa çıkarabilir.

 

·         Yaşamın Belirli Yönlerine Odaklanma: Yazarlar, tüm yaşamlarını kapsayacak kadar geniş veya belirli bir döneme, etkinliğe veya deneyime odaklanacak kadar dar kapsamlı otobiyografiler yazabilirler. Bu, anlatının derinliğini ve yoğunluğunu artırabilir.

 

·         Duygusal Bağlantı: Otobiyografiler, yazarın yaşamındaki duygusal deneyimleri ve iç dünyasını okuyucuyla paylaşarak güçlü bir duygusal bağ oluşturabilir.

 

·         Toplumsal ve Tarihsel Bağlam: Otobiyografiler, yazarın yaşadığı toplumsal ve tarihsel bağlamı yansıtabilir ve dönemin sosyal, kültürel ve politik olaylarını okuyucuya aktarabilir.

 

Otobiyografi, yazarın kendi yaşamını açık bir şekilde anlattığı ve okuyucuları kişisel deneyimler ve yaşam dersleriyle etkileyen güçlü bir edebî türdür. Bu tür metinler, yazarın kimliği ve hayatı hakkında derinlemesine anlayışlar sunar ve edebiyatın önemli bir parçası olarak kabul edilir.

 

·         Benim İçin Yolculuk: Eğitim ve Kariyer Hedeflerinin Peşinde

Hayatım boyunca eğitim ve kariyerime yönelik birçok yolculuğa çıktım. 1990 yılında İstanbul'da doğduğum andan itibaren çevremdeki bilgi ve kültür zenginliği beni etkiledi. İlkokul yıllarında, öğrenme isteğim ve merakım sayesinde derslerde öne çıktım ve pek çok alanda başarı elde ettim. Ortaokul ve lise yıllarımda, bilime olan ilgim giderek arttı ve bu süreçte matematik ve fen bilimlerine olan yeteneğimi keşfettim. Üniversiteye adım attığımda mühendislik alanına yönelik bir kariyerin benim için doğru seçim olduğuna karar verdim. Üniversite yıllarım, disiplinli çalışma ve araştırma yapma becerilerimi geliştirdiğim, akademik bilgiyle dolu bir dönem oldu. Şimdi ise mezuniyetin eşiğindeyim ve hedefim, öğrenme tutkumu ileri düzeyde bir akademik eğitimle birleştirerek araştırmacı bir mühendis olmaktır. Eğitim ve kariyerimde her adımı kararlılıkla ilerleyerek atmak ve bilgi üretmeye katkı sağlamak için akademik dünyanın kapılarını aralamak istiyorum.

·         İçsel Bir Dönüşümün Öyküsü: Sanatın Sihirli Dünyasında Bir Ressamın Yolculuğu

Kalem tutmaya ilk başladığımda hayal dünyamın sınırlarını zorlamaktan ve iç dünyamdaki renkleri kağıda dökmekten büyük bir keyif aldım. Sanatın sihirli dünyasında yıllar içinde gerçekleşen içsel dönüşüm, bir ressamın sanata olan bağlılığını nasıl derinleştireceğini gösterdi. Küçük bir kasabada büyüdüğüm, sanatın sınırlı bir alana hapsedildiği bir ortamda, büyük bir mücadeleyle, sanatın gücünü ve evrensel dilini keşfetmeye çalıştım. Üniversite eğitimim boyunca, farklı teknikler ve sanat akımlarıyla tanışarak kendimi ifade etme yolunda büyük adımlar attım. Ressam kimliğimi pekiştirme ve sanat dünyasında var olma hedefim doğrultusunda, sanat galerilerinde sergiler düzenledim ve çeşitli sanatsal etkinliklere katıldım. Sanatın içinde kaybolurken iç dünyamın derinliklerini keşfettiğim bu yolculuk, beni kişisel ve sanatsal anlamda zenginleştirdi. Şimdi ise sanatı; toplumda anlam taşıyan ve dönüştüren bir araç olarak kullanma amacıyla yoluma devam ediyor, sanatla ilgili etkinlikler düzenleyerek ve sanat eğitimi vermeye çalışarak başkalarını da sanatın sihrine dahil etmek istiyorum.

·         Mücadele ve Zaferin Ruhu: Sporculuğun Verdiği Öğretiler

Hayatımı sporun merkezine koymamın, beni birçok yönden dönüştüren önemli bir etken olduğunu gururla söyleyebilirim. Spora olan tutkumu genç yaşta keşfettim ve o günden bu yana atletik becerilerimi geliştirme ve yarışmalardaki başarılar elde etme amacıyla kararlılıkla ilerledim. Sporculuk, beni disiplinli ve düzenli bir yaşam tarzına yönlendirdi ve hedeflerime ulaşmak için çaba harcamaktan vazgeçmemeyi öğretti. Sporun getirdiği mücadele ve zorluklarla baş etme becerisi, hayatımın diğer alanlarında da beni motive etmeye devam ediyor. Aynı zamanda sporculuk, takım ruhu ve liderlik gibi önemli sosyal becerilerimi geliştirmeme katkı sağladı. Sporun ruhunda gizli olan dayanıklılık, cesaret ve zafer isteği, beni hayatta karşılaştığım güçlüklerin üstesinden gelmede büyük bir destekçi haline getirdi. Şimdi sporun getirdiği değerleri ve öğretileri, genç nesillerle paylaşma amacıyla antrenörlük yaparak ve spor etkinliklerini düzenleyerek spor dünyasına katkı sağlamayı hedefliyorum.





 

OTOBİYOGRAFİ TÜRÜNÜN ÖZELLİKLERİ OTOBİYOGRAFİ NEDİR OTOBİYOGRAFİNİN TANIMI OTOBİYOGRAFİ ÖRNEKLERİ ÖRNEĞİ (METİN TÜRLERİ) TÜRKÇE DERSİ KONU ANLATIM)

Kişinin kendi hayatını kendisinin anlatıp yazdığı yazı türüne otobiyografi denir.

Otobiyografi kelimesi 3 kelimenin birleşmesiyle oluşmuştur: Oto=Kendi + Biyo + grafi= ÖzYaşamÖykü = Özyaşam Öyküsü, kendi yaşamının aşamaları

Otobiyografiyi okurken anlatıcının kendisinden söz ettiğini (yaptım, gördüm, doğdum vb) anlarız.

 

Otobiyografi Ve Biyografi Arasındaki Farklar:

- Biyografide başkasının hayatı anlatılır, otobiyografide kişi kendi hayatını kendisi anlatır.

- Biyografi olabildiğince nesnel olmalıdır, fakat otobiyografide kişi kendi hayatını kendisi yazdığı için ne kadar istenilse de olay ve varlıklarla ilgili düşünceler değiştiği için nesnellikten çok öznellik vardır.

- Biyografi daha çok tanınmış kişilerin hayatlarına yer verirken otobiyografi herkesin hayatına yer verir.

 

Otobiyografi Örnekleri:

1970 yılında İstanbul’un Büyükçekmece ilçesinde dünyaya geldim. Eğitim yıllarımı başarılı bir şekilde tamamladıktan hemen sonra; Karadeniz Teknik Üniversitesi, bilgisayar mühendisliği bölümünü başarılı bir şekilde tamamladım. Eğitim yılları boyunca çeşitli projelere imza atarak bir çoğunda başarılı olarak kendimi geliştirme fırsatı buldum….

 

23 Ocak 1897’de İstanbul’da doğmuşum. Annem, Neyyire Hanım; babam ise Ali Rıza Bey’dir. İlk ve ortaöğrenimimi mahalle mektebinde tamamladıktan sonra Vefa Lisesini bitirdim. Ardından 1920’de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümünden mezun oldum.

 

1956’da Konya’nın Bozkır ilçesinin Kovanlık köyünde doğdum. Gururlarıyla geçinen, yoksul dağ köylüleridir Kovanlıklılar. Yoksulluğu ve sefaleti, şan ve şerefe adamışlardır. Böylece yaşama sevincini yüreklerinde duymuşlardır. Ben de bu hissiyatla başladım yorgun yaşamıma.

 

METİN TÜRLERİ KONU ANLATIM ÖRNEKLER ÖRNEK METİNLER, YAZI TÜRLERİ (ÖZET ANLATIM)

 

Hikaye Türü/Öykü Türü:

Yaşanmış veya yaşanması mümkün olan olayları anlatan kısa yazılara hikaye denir.

Olay yazılarıdır, yani okurken bir film, dizi izlermiş gibi oluruz.

Olaylar pek ayrıntılı anlatılmaz.

Ele alınan kişilerin yaşamlarının çoğu kez belli ve kısa bir anı içinde izlenir.

1-3-5 sayfa gibi kısa bir anlatımdan oluşur. Çünkü olaylar uzun uzun, ayrıntıya girilerek anlatılmaz. Dolayısıyla da az sayfada sonuca ulaşılır.

Hikaye İle Roman Arasındaki Farklar:

Hikaye kısa, roman uzundur.

Hikayenin çevresi dardır. Romanda olay birçok yerde geçtiği için cevre geniştir.

Hikayede bir ya da iki olay anlatılır. Romanda ise iç içe bir sürü olay vardır

Hikayede kişiler bir yönüyle, romanda ise her yönüyle ele alınır.

Hikaye Örneği:

Sizler için seçtiğimiz birbirinden güzel hikayeler için TIKLAYIN

 

 

Roman Türü:

Yaşanmış veya yaşanması mümkün olan olayları yer ve zamana bağlayarak ayrıntılı biçimde anlatan yazı türüdür.

Olay yazılarıdır, yani okurken bir film, dizi izlermiş gibi oluruz.

Romanda ayrıntılar vardır.

Geniş hayat sahnelerine yer verilir

100-300-500 sayfa gibi uzun bir anlatımdan oluşur. Çünkü olaylar uzun uzun, ayrıntıya girilerek anlatılır. Dolayısıyla da sayfalarca yazıdan sonra sonuca ulaşılır.

Hikaye İle Roman Arasındaki Farklar:

Hikaye kısa, roman uzundur.

Hikayenin çevresi dardır. Romanda olay birçok yerde geçtiği için cevre geniştir.

Hikayede bir ya da iki olay anlatılır. Romanda ise iç içe bir sürü olay vardır

Hikayede kişiler bir yönüyle, romanda ise her yönüyle ele alınır.

Roman Örneği:

Sizler için seçtiğimiz birbirinden güzel roman özetleri için TIKLAYIN

 

 

Masal Türü:

Gerçek dışı olayları anlatan, kahramanları insanların yanında cinler, periler, devler vb olan yazı türüne masal denir.

Kahramanları olağanüstü varlıklardır.

Tekerlemeyle, anlamsız sözlerle başlar. (Bir varmış bir yokmuş gibi)

Yer ve zaman belli değildir. (Zamanın birinde, padişahın ülkesinde gibi)

Çocuk eğitiminde önemlidir. Çünkü hayal gücünü geliştirir. (Uçan halı=>uçağın yapılması vb)

Anlatımında ”miş” li geçmiş zaman kullanılır.

Bir iki sayfalık kısa yazılardır.

Hikayeden farkı içinde bol miktarda olağanüstü olaylar, varlıklar olmasıdır.

Masal Örneği:

Sizler için seçtiğimiz birbirinden güzel masallar için TIKLAYIN

 

 

Fabl Türü:

İnsan dışı varlıkların insan gibi davrandırılmasıyla oluşturulan yazı türüdür.

Kahramanları bitki, hayvan, eşya gibi varlıklardan seçilen, bir ders veya öğüt vermek amacıyla yazılan yazı türüne fabl denir.

İnsan dışı varlıklara, insana ait özellikler verilerek konuşturulur.

Çoğunlukla eğitici bir amacı vardır, ders vermeye çalışır.

İçinde bol miktarda kişileştirme, konuşturma vardır.

Fabl Örneği:

Kurt ile Turna

Bir kurt, avını büyük bir iştahla midesine indirirken boğazına bir kemik takılmış. Acı içinde uluyarak, ormanda koşmaya başlamış. Rastladığı her hayvana, kemiği çıkarması için yalvarmış; kemiği çıkarana büyük bir ödül vereceğini söylemiş.

Yana yakıla yalvaran kurda acıyan bir turna, ödülü almayı umarak, ince uzun boynunu kurdun boğazına sokmuş ve gagasıyla kemiği çıkarmış. Sonra da çekine çekine ödülünü istemiş. Kurt sırıtarak dişlerini göstermiş ve öfkeli bir sesle, “Nankör yaratık! Ödül istemeye nasıl cesâret edebiliyorsun?” demiş, “Hayatından başka ne ödül bekliyorsun ki? Hangi hayvan kafasını benim gibi bir kurdun ağzına sokup da oradan sağlam çıkarabilir?”

Kötü kişilere iyilik ederseniz, ödül beklemeyin; onlardan bir zarar görmediğinize şükredin.

 

 

Gezi Yazısı Türü / Seyahatname:

Adı üstünde gezilip görülen yerlerin anlatıldığı yazı türüne gezi yazısı denir.

Yazarın gezip gördüğü yerlerin ilginç yönlerini edebiyat kurallarına uygun bir tarzda anlattığı yazı türüdür.

Gezilip görülen yerlerin özellikleri anlatıldığı için tarih ,coğrafya ve folklor için kaynaktır.

“Evliya Çelebi” nin Seyahatnamesi örnek olarak verilebilir.

Gezi Yazısı Örneği:

Burası bir köyden çok şehirleşmeye başlamış bir kasabaya benziyordu. Etrafta bir tek eski veya topraktan ev görünmüyordu. Otlamaya çıkarılacak hayvanlar için özel bir yol yapılmış ve diğer yolların hemen hepsi asfaltla döşenmişti. Ama bir evin içine girecek olsanız bir yemek sofrası dahi göremezsiniz. Yemekler yerde yenir burada. İnsanlar ütü nedir bilmez. Geze geze de bitiremezsiniz asfalt yollarını!

 

 

Günlük Türü:

Bugün yaşadıklarımızı akşam yazarsak buna günlük denir.

Gün bitmeden yazılması gerekir ki günlük olsun.

Bir kişinin düşüncelerini, yaşadığı ve gördüğü olayları tarih belirterek günü gününe yazdığı yazı türüdür

Günlüğü ile anı arasındaki en büyük fark:

Günlük, günü gününe yazılan yazı türüdür. Anı ise olayların üstünden belli bir süre geçildikten sonra önemli olan olayın yazıldığı yazı türüdür.

Günlükte önemli önemsiz her olaya rastlanabilir. Anı da ise olaylar arasındaki önemli olay seçilir ve o olay yazılır.

Günlük Örneği:

Bugün hava yağmurlu ve puslu… Saat 2’ye 5 var… Bu ana kadar defterimi açamadım. Halim bir tuhaf…

Bugün anladım ki, beni delikten çağırdıkları, meydancı gelip “Bir isteğin var mı?” diye sorduğu, berberin tıraşa geldiği, hasılı insanlarla temas ettiğim an, üstüme acayip bir uyuşukluk, sinsi bir donukluk, anlatılmaz bir garipseme hissi çöküyor. Hayret! Bir aylık yalnızlığın tesirine bakın! Hayırdır inşallah; nereye gidiyorum?

15 Ocak 2005 Perşembe

 

 

Anı Türü / Hatıra:

Hayatımızda bizi etkileyen, önemli gördüğümüz olayları üstünden belli bir süre geçtikten sonra yazarsak buna anı denir.

Bir kişinin kendi yaşamıyla birlikte yaşadığı  dönemde tanık olduğu ya da duyduğu  olayları anlattığı yazı türüdür.

Yaşanmış olayları anlattığı için  tarihe önemli bir kaynaktır.

Anı ile Günlük arasındaki en büyük fark:

Günlük, günü gününe yazılan yazı türüdür. Anı ise olayların üstünden belli bir süre geçildikten sonra önemli olan olayın yazıldığı yazı türüdür.

Günlükte önemli önemsiz her olaya rastlanabilir. Anı da ise olaylar arasındaki önemli olay seçilir ve o olay yazılır.

Anı Türü Örneği:

Anne-babam çalıştıkları için yazları beni memleketimiz Amasya’ya bırakırlardı. Ramazan da yaza denk geliyordu. İlkokul 1 ya da 2. sınıf dönemlerimdi.  O zaman çöl sıcağı vs. gibi yakınmalar bilmezdik; ama hava gene çok sıcaktı! Her gün oruç tutmak ister sahura kalkardım; ama (bilgi yelpazesi. com) bir türlü sonunu getirmek kısmet olmazdı. Çünkü akrabalara emanettim ve kimse bana kıyamazdı. Her gittiğim yerde “Oruç musun?” diye sorarlardı. Evet cevabını duyunca da şöyle diyaloglar yaşanırdı: “Ne zamandır yemedin? Sabah kalktıktan beri yemedim. Acıktın mı? Evet. Aa bu saat olmuş sen çok oruç tutmuşsun!” Hiç bana sormadan sofra hazırlanır ve ben de karşı koyamaz bi güzel kahvaltımı ederdim. Öğlen olunca yine aynı diyaloglar yaşanır. Öğle yemeğini de yedirirlerdi! 1 hafta kadar sonra da artık “çocuklar sahura kalkınca oruç tutmuş sayılırlar” fikri daha mantıklı gelmeye başladığı için günler böyle devam edip giderdi. Zayıf ve çelimsiz bir çocuk olduğum halde Amasya’da geçen günlerden sonra semirmiş bir çocuk olurdum.

 

 

Biyografi Türü:

Tanınmış, ünlü birinin hayat hikayesini başkası yazarsa buna biyografi denir.

Bilim, edebiyat, sanat gibi alanlarda ün yapmış kişilerin hayatını başka bir kişinin anlatmasına denmektedir.

Hayatı anlatılan kişinin bilgileri yer alır (ne zaman nerede doğdu, nerelerde okudu, sevdikleri, sevmedikleri gibi).

Biyografi= Biyo (yaşam)+grafi (grafik, aşamaları)

Biyografi okurken anlatıcının başkasından söz ettiğini (yaptı, gördü, doğdu vb) anlarız.

Biyografi Örneği:

Cemil Meriç yazar ve mütercimdir. 12 Aralık 1917’de Hatay Reyhanlı’da doğdu. Hatay Lisesini bitirdi. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe bölümüne girdi. Öğrenimini tamamlayamadan Hatay’a döndü. Bir süre ilkokul öğretmenliği ve nahiye müdürlüğü, Tercüme Kalemi’nde reis mua vinliği yaptı. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Fransız Dili ve Edebiyatı bölümünü bitirdi….

 

 

Otobiyografi Türü:

Kişinin kendi hayatını kendisinin anlatıp yazdığı yazı türüne otobiyografi denir.

Oto=Kendi + Biyografi=Yaşam grafiği/aşamaları =>Kendi Yaşamı

Otobiyografiyi okurken anlatıcının kendisinden söz ettiğini (yaptım, gördüm, doğdum vb) anlarız.

Otobiyografi Örneği:

1970 yılında İstanbul’un Büyükçekmece ilçesinde dünyaya geldim. Eğitim yıllarımı başarılı bir şekilde tamamladıktan hemen sonra; Karadeniz Teknik Üniversitesi, bilgisayar mühendisliği bölümünü başarılı bir şekilde tamamladım. Eğitim yılları boyunca çeşitli projelere imza atarak bir çoğunda başarılı olarak kendimi geliştirme fırsatı buldum….

 

 

Deneme Türü:

Yazarın herhangi bir konudaki kişisel görüş ve düşüncelerine kanıtlama gereği duymadan ve aklına geldiği gibi anlattığı yazı türüdür.

Deneme türünde konu yazarın aklına geldiği gibi oluşturulduğu için belirli bir düzene, plana (Giriş, Gelişme, Sonuç…) uyma söz konusu değildir.

Deneme her konuda yazılabilir.

Deneme türünün kurucusu “ Fransız Montaigne” dir. Daha sonra yine çok tanınan İngiliz yazar Francis Bacon (1561-1626) ve Charles Lamb da bu türde eserler kaleme almış ve bu türü geliştirmiştir.

Düşünceler serbestçe ele alınır.

Deneme Örneği:

İnsan önce içindeki sıkıntıyı dağıtmazsa yer değiştirmek daha fazla bunaltır onu: Nasıl ki yerine oturmuş yükler daha az engel olur geminin gidişine. Bir hastaya iyilikten çok kötülük edersiniz yerini değiştirmekle. Hastalığı azdırırsınız kımıldatmakla, nasıl ki kazıklar daha derine gidip sağlamlaşır sarsıp sallamakla. Onun için kalabalıktan kaçmak yetmez, bir yerden başka bir yere gitmekle iş bitmez…

 

 

Fıkra Türü / Köşe Yazısı Türü:

Güncel konularla ilgili yazarın kişisel  görüş ve düşüncelerini yazdığı yazı türüdür.

Gazete köşelerinde yazılan köşe yazılarıdır.

O günlerin güncel konularıyla ilgili gazete ve dergilerde yayınlanan yazılardır.

Kişisel görüşler yer aldığı için söylenilenler kanıtlanmak zorunda değildir.

Samimi, rahat ve içten bir anlatım vardır.

Siyasi, kültürel, ekonomik, toplumsal vb. konuları çok defa eleştirel bir bakış açısıyla anlatarak kamuoyunu yönlendirir.

Fıkra Örneği:

KADERİN ÜSTÜNDE BİR KADER VARDIR

Tek başımıza, bir tek bize ait olan bir dünyada yaşamıyoruz.

Anne-babamız, varsa çocuklarımız, akrabalarımız, komşularımız, arkadaşlarımız, yoluna çıktığımız yolumuza çıkan her bir insan, kendimizle yahut onlarla ilgili herhangi bir şey yaparken, bizim kendilerinden de sorumlu olduğumuz bilinciyle hareket etmemiz gereken kader ortaklarımızdır.

Kendimiz bu sorumluluğun farkında olarak yaşarken, bundan çok daha ötesinde bir dikkat, rikkat, feraset ve basiretle her bir hareketini tanzim etme konumunda bulunanlara da yine aynı ortaklığın bir gereği olarak hiç olmazsa dua etmeli ve onlara nispetle bize düşen sorumluluk payına bakarak halimize hamd etmeliyiz… (Serdar Tuncer – Yeni Şafak Gazetesi)

 

 

Mektup Türü:

Farklı yerlerde bulunan  kişilerin duygu, düşünce ve dileklerini anlatmak için birbirlerine yazdıkları yazılara mektup denir.

Bir Mektupta Olması Gerekenler:

Hitapla başlar. (Sevgili Dayıcığım, Sayın Müdürüm gibi)

Hal hatır sorma, haberleri öğrenme, haberler verme ile devam eder.

İyi dileklerle sona erer. (Kendinize iyi bakın, ellerinizden öperim gibi)

Tarih (Sağ üst veya Sağ alta) ve imza (İsmin üstüne) konur.

Mektup Çeşitleri, Mektup Türleri:

Mektup türleri 5’e ayrılır.

1. Özel Mektuplar: Eş, dost, akraba, yakın tanıdıklara yazılan içten (samimi) mektuplardır.

2. Edebi Mektuplar: Adı üstünde edebiyat alanında yazar ve şairlerin bir birlerine yazdıkları, o dönemin edebi hayatını yansıtan mektuplardır.

3. Resmi Mektuplar: Resmi dairelerin vatandaşların başvurularına verdikleri cevap mektuplarıdır.

4. İş Mektupları: Resmi dairelerin birbirlerine yazdıkları işle ilgili mektuplardır.

5. Açık Mektuplar: Bir düşünceyi, görüşü açıklamak için yazılan mektuplardır.

 

 

Dilekçe Türü:

Adı üstünde bir şeyler istemek DİLEMEK için dileği isteği gerçekleştirebilecek kişi veya kuruma yazılan kısa ve öz bir yazı türüdür.

Dilekçede Olması Gerekenler:

Kurum adı (Orta üste yazılır)

Kuruman bulunduğu yer (ilçe/il vb) (kurum adının sağ altına yazılır.)

Tarih (Sağ üste veya Sağ alta yazılır.)

Dileğin bulunduğu kısım (Kısa, açık, anlaşılır olarak yazılır.)

Dilekten sonra “Gereğinin yapılmasını arz ederim.” gibi bir cümle yazılır.

Ad Soyad (sağ alta yazılır.)

Adres (Sol alta yazılır.)

Telefon (Adresin altına yazılır.)

Dilekçe Örneği:

.                FATİH SULTAN MEHMET ORTAOKULU MÜDÜRLÜĞÜNE

.                                                                                                    Osmancık/ÇORUM

Okulunuzun 7/B sınıfı öğrencisiyim. Sınıfımızda bulunan panolar yetersiz kaldığı için sınıfımıza ek panolar istiyorum.

Gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim.

Adres: Fatih Sultan Mehmet Ortaokulu

Tel: 05365286848                                                                              05/11/2015

.                                                                                                                 (İmza)

.                                                                                                       Hasan GÜNDÜZ

 

 

Röportaj Türü:

Tanınan, o konuda uzman olan bir kişiye sorulan sorular ve tanınan kişinin cevap vermeleri ile oluşturulan sorulu cevaplı yazı türüne röportaj denir.

Gazete ve dergilerde yayınlanır.

Konu ile ilgili hazırlanan çeşitli soruları insanlara sorarak elde edilen cevapları sorulu cevaplı yayınlamayla oluşturulur.

Röportaj Örneği:

• Merhaba, vaktiniz var mı? Sizinle röportaj yapabilir miyim?

-Tabi ki de, buyurun.

• Bize hobilerinizi anlatır mısınız?

-Balık tutmak.

• Küçük yaşlardan beri hayaliniz neydi?

-Allah’ın istenildiği gibi bir insan olmak.

• Hedefinize varırken yaşadığınız zor durumlar nelerdir?

….

 

 

Tiyatro Türü:

Bir olayı insanların gözü önünde, sahnede canlandırmaya tiyatro denir.

İnsan yaşamını insanlar arasındaki ilişkiyi sahnede canlandırmak amacıyla yazılan eserlerdir.

Karşımızdaki metnin tiyatro olduğunu alt alta dizilen isimler ve isimlerin karşılarındaki konuşmalarından anlarız.

Sizler için seçip derlediğimiz yüzlerce tiyatro eserine ulaşmak için TIKLAYIN.

Tiyatro Örneği:

ALİ AĞA — Efendime söyliyeyim,Dervişcik yani,efendime söyliyeyim,dörde karşı sıfırdı,sonra efendime söyliyeyim yediye karşı yani bir oldu. (Hoca ve Muhtar,sandalyelerini alıp bu tarafa yanaşırlar.)

HOCA — Desene kahveler yine Derviş Ağadan,ha?

MUHTAR — (Kahveciye bağırır.) Hayri Ağa,hey Hayri Ağa…Sağar adam ne olacak?Sana diyorum.Hayri Ağa…İşitmez.Oğlum,ustana söyle gelsin.Şu tavlayı da kaldır.

ÇIRAK — (Yaklaşır.) Tavlayı mı? (Tavlayı alırken lokumu da almak ister.)

 

 

Şiir Türü:

Alt alta dizilen dizelerden oluşur.

Dizeler arası ses uyumları vardır.

Duygu yoğunluğu vardır.

Sizler için seçip derlediğimiz şiir örneklerine ulaşmak için TIKLAYIN.

 

Destan Türü ve Özellikleri:

Milletlerin tarihinde meydana gelmiş ve o milleti bir şekilde etkilemiş olaylar zamanla dilden dile abartıla abartıla gelmiş ve söylenirken şiirsel (manzum) bir dil kullanılmış yazı türüne destan denir.

Destanlar ilk çağlardan günümüze kadar gelmiş ve geldiği toplumun kültüründen izler taşıyan yazı türüdür.

Destanlar; mitoloji, efsane, folklor ve tarihi öğeleri içerir. Destanlarda kahramanlar ve kahramanlara yol gösteren bilge karakterler yer alır. Destanlarda anlatın hikayelerin gerçek hayatla mutlaka bir bağı vardır. Çünkü doğduğu yer o hayatın içidir.

Destanlar, nesnel bir anlatım olmadıkları için doğru tarih olarak ele alınamazlar. Fakat tarih ile ilgili bilgilere ip ucu olmaları açısından önemlidirler. Çünkü toplumun ortak hayat görüşünü yansıtan, edebi eserlerdir. Bulaşıcı hastalıklar, depremler, kuraklık gibi o toplumun yaşadığı olaylar destanların oluşumunda etkili olmuştur.

Destanların Genel Özellikleri

* Söyleyeni belli olmayan anonim eserlerdir.

* İçinden çıktığı milletin ortak özelliklerini yansıtır.

* Genellikle şiirsel olarak yazılmışlardır.

* Tarihî ve sosyal olaylar ortaya çıkmalarını sağlamıştır ve oradan beslenmişlerdir.

* Destanlarda olağan ve olağanüstü olaylar bir aradadır.

* Toplumun derinden etkilemiş, toplumda iz bırakmış önemli olaylar anlatılır.

* Kahramanlar olağanüstü özelliklere sahiptirler.

* Genellikle kahramanlık, yiğitlik, aşk, dostluk, ölüm ve vatan sevgisi gibi temalar işlenir.

* Söyleyişi coşkuludur.

Destan Örneği:

Sizler için seçtiğimiz birbirinden güzel roman özetleri için TIKLAYIN

 

Efsane Türü Ve Özellikleri:

 

Çoğu zaman olağanüstülüklerin yer aldığı, belirli bir üsluba ve şekle bağlı olmayan, genellikle geçmişin derinliklerinden ortaya çıkan kısa, yalın, ağızdan ağıza aktarılan söyleyeni belli olmayan (anonim) halk edebiyatı türüne efsane denir.

Efsaneler, belirli bir şekilleri olmayan ve konuşma diliyle anlatılan, kısa halk anlatılarıdır.

Efsanelerin konularını belirli bir olay, yer veya kişi oluşturur. Bu nedenle de efsanelerin "inandırıcılık" özellikleri vardır. Konularına göre sınıflandırılırlar ve evrensel bir halk kültürü oluştururlar. Halk kültürünün değerli kalıtlarından olan efsanelerin ayrıca, gelenek ve görenekleri korumak, insanlara ders vermek, konu aldıkları olaylara, kişilere ve yerlere saygınlık kazandırmak, insanların iyiye, güzele yönelmelerini sağlamak, yaşama umudunu ve sevincini artırmak gibi toplum yaşamında önemli işlevleri vardır.

Efsanelerin Özellikleri:

* Efsaneler dilden dile anlatılır.

* İlk söyleyeni belli değildir, anonimdir.

* Efsanelerin konuları bir kişiye, bir olaya veya bir yere dayandırılır.

* Anlatılan olaylar biraz da olsa inandırıcıdır.

* Efsanelerde çoğu zaman, olağanüstülükler ağır basmaktadır.

* Dinleyiciler gizemli bir dünyaya yolculuk yapar gibi olurlar.

* Efsanelerde (bilgi yelpazesi. com) kutsal ögelere rastlanabilmektedir.

* Efsaneler, belirli bir şekilleri olmayan ve konuşma diliyle anlatılan, kısa halk anlatılarıdır.

Efsane ve Destan Arasındaki Farklar:

* Efsane ve destandaki olaylar gerçek olarak kabul edilirler.

* Destandaki olaylar  tarihte yer aldığı halde, efsanelerde her zaman söz konusu değildir.

* Her ikisinde de yer alan olaylar, günümüz dünyasında geçer.

* Efsaneler daha çok evrensel konuları, destanlar ise milli konuları işlerler.

 

Makale Türünün Özellikleri Makale Örnekleri:

Herhangi bir konuda öne sürülen bilgi, görüş ve düşünceleri kanıtlamaya yönelik yazı türüdür.

Yazan öne sürdüğü görüş ve düşünceleri bilgi ve belgelerle kanıtlamak zorundadır.

Makale yazan kişi o alanda uzman olmalıdır.

Araştırma yazılarıdır.

Açıklayıcı yani bilgi verici cümlelerden oluşur.

Bilgi verilen konu derinlemesine, ayrıntılı bir şekilde anlatılır.

Makale Örneği:

Büyük Okyanus’ta 30 metreye kadar yükselen dalgalar sahilleri yerle bir etti. Deniz dibindeki deprem ya da yanardağların patlamasından meydana geldiği söylenen bu dev dalgalara karşı uyarı ağları kuruluyor. Bu dev dalgalar, 1993’te Endonezya’da bir adanın tamamını kapladı ve 2 bin kişinin yaşamını yitirmesine yol açtı. Yine Gine’de yaşamını yitirenlerin sayısı ise 3 bini aştı….

 

 

Söyleşi Türü / Sohbet Türü:

Yazarın önemli güncel konulardaki duygu ve düşüncelerini konuşma  havası içinde belirttiği yazı türüdür.

Metnin sohbet türü olduğunu okurken bize seslenmelerinden, bize soru sormalarından vb anlarız. (….siz de aynı fikirde misiniz?, …anlıyorsunuz., …görmediniz değil mi?...)

Hakkında konuşulan konu yüzeysel, ayrıntıya inilmeden anlatılır.

Özneldir. Yani yazarın kişisel görüşleri yer alır ve yazar kanıtlama gereği duymaz.

Söyleşi Örneği:

Bütün düşünceleri ve varsayımları bize göre ve bazı yönleriyle savunmak olanağı vardır. Bunun için size seslenen kimsenin düşüncelerini öyle anlayıp dinlemeden geri çevirmeye kalkışmayınız. Onları inceleyiniz. Bakalım ne yenilikler bulacaksınız….

 

 

Eleştiri Türü:

Bir düşünce ve sanat eseri ile ilgili söylenen olumlu veya olumsuz yönlerini ortaya koyarak onun değerini belirtmek amacıyla yazılan yazılara eleştiri denir.

Bir düşünce ve sanat eseri ile ilgili söylenen olumlu veya olumsuz cümlelerdir.

Dikkat edin “Bu kitapta anlatım çok sade ve etkileyici.” diyerek yapılan olumlu cümleler de “Bu kitaptaki anlatım çok sıkıcı.” diyerek yapılan olumsuz cümleler de ELEŞTİRİdir.

“Nurullah ATAÇ”ın bazı çalışmaları örnek olarak verilebilir.

Eleştiri Örneği:

Televizyonda yayınlanan diziler hiç de gerçeği yansıtmıyor. Bu diziler kendimizin ve toplumun ekonomik düzeyini yansıtmayıp halkımızın sorunlarına ve yaşam zorluklarına da değinmiyor. Gerçekten (bilgi yelpazesi. com) de gerçeklikten çok uzaklar. Bu dizi ve filmler hiçbir konu hakkında bir bilgi ya da öğüt de vermiyor üstelik. (Olumsuz Eleştiri)

Halikarnas Balıkçısı takma adıyla tanınan Cevat Şakir Kabaağaçlı, Ege ve Akdeniz kıyılarımızın, ekmeğini çekişe dövüşe denizden çıkaran yoksul, ama namuslu insanlarının yaşam serüvenini, bu bölgelerin taşı toprağı, ormanı dağı, mitolojisi efsanesiyle birlikte, şiirsel bir anlatımın bütün sıcaklığında coşa taşa edebiyatımıza mal eden ilk ve tek sanatçıdır. (Olumlu Eleştiri)

TÜRKÇE DERSİ İLE İLGİLİ KONU ANLATIMLAR
SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN

>>>TIKLAYIN<<<


TÜRKÇE DERSİ İLE İLGİLİ TEST SORULARI, SORULAR
SAYFASINI GÖRMEK İSTERSENİZ

>>>TIKLAYIN<<<


TÜRKÇE DERSİ İLE İLGİLİ YAZILI SORULARI
SAYFASINI GÖRMEK İSTERSENİZ

>>>TIKLAYIN<<<

Yorumlar

....

9. **Yorum**
->Yorumu: şahane bir site burayı sevdimm 
->Yazan: Buse. Er 

8. **Yorum**
->Yorumu: SIZIN SAYENIZDE YÜKSEK BIR NOT ALDIM SIZE TESSEKÜR EDIYORUM...
->Yazan: sıla

7. **Yorum**
->Yorumu: valla bu site çok süper .Bu siteyi kuran herkimse Allah razi olsun tüm ödevlerimi bu siteden yapiyorum.saolun mugladan sevgiler...:).
->Yazan: kara48500..

6. **Yorum**
->Yorumu: çok güzel bir site. kurucularına çok teşekkür ederim başarılarınızın devamını dilerim.
->Yazan: Tuncay.

5. **Yorum**
->Yorumu: ilk defa böyle bi site buldum gerçekten çok beğendim yapanların eline sağlık. 
->Yazan: efe .

4. **Yorum**
->Yorumu: ya valla çok güzel bisi yapmışınız. Çok yararlı şeyler bunlar çok sagolun 
->Yazan: rabia..

3. **Yorum**
->Yorumu: Çok ii bilgiler var teşekkür ederim. Çok süper... Ya bu siteyi kurandan Allah razı olsun ..... süperrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr. Çok iyiydi. isime yaradı. Her kimse bu sayfayı kurduğu için teşekkür ederim 
->Yazan: pınar..

2. **Yorum**
->Yorumu: çok güzel site canım ben hep her konuda bu siteyi kullanıyorum özellikle kullanıcı olmak zorunlu değil ve indirmek gerekmiyor
->Yazan: ESRA..

1. **Yorum**
->Yorumu: Burada muhteşem bilgiler var hepsi birbirinden güzel size de tavsiyeederim. 
->Yazan: Hasan Öğüt.

>>>YORUM YAZ<<<

Adınız:
Yorumunuz:


Yorumunuzda Silmek istediğiniz kelime veya cümle varsa kelimeyi fare ile seçin
ve
delete tuşuna basın...

 


 E Mail
(Zorunlu Değil):