Eğitim Öğretim İle İlgili Belgeler > Soru Bankası Test Soruları > TÜRKÇE TESTİ, TEST SORULARI Soru Bankası

PARAGRAFTA ANLAM İLE İLGİLİ TEST SORULARI (9) (KONUSU, ANA DÜŞÜNCESİ, YARDIMCI DÜŞÜNCELERİ, BAŞLIĞI) (PARAGRAF SORULARI) (TÜRKÇE TESTİ TEST SORULARI, SORU BANKASI)

 

1. Portekiz'deki bu kentin giriş kapısının içi 18.yy. çinileriyle süslü. Buradaki Santa Marla Kilisesi başlangıçta tapınak olarak yapılmış; ama sonra camiye, daha sonra da kiliseye dönüştürülmüş. Kilisenin içi, dışından çok daha etkileyici; çünkü tavanında boyama sanatının en güzel örnekleri var. Duvarlarından süsleme amacıyla kullanılan renk mavi. Kentin 13. yy.'dan kalma kalesi, 16.yy.'da saray olarak kullanılmış. Bugün ise konaklama tesisi durumunda. Turizm danışma bürosunun karşısında heykel müzesi var. Müzede dinsel tablolara da yer verilmiştir.

Bu parçada, sözü edilen kentle ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?

A) Tarihsel yapıtların bakımsız olduğuna

B) Kalesinin geçmişte farklı amaçla kullanıldığında

C) Müzesinde bulunan yapıtların türüne

D) Kilisesinin tarihte geçirdiği işlevsel değişikliklere

E) Kalesinden bugün nasıl yararlanıldığına





2. Oyunda ünlü bir yazarla bir kadın arasındaki, oyun sırasında tanışacağınız bir başka kişinin de içinde olduğu bir aşk öyküsü anlatılmaktadır. Bir başka anlatımla oyun, bir aşk çemberi içinde yer alan, aralarında farklı ilişkiler olan insanların ve onların yaşadıkları çeşitli gerçekleri sergilemektedir. Başka bilinmeyen bu gerçeklerin ortaya çıkması, oyunun merak öğesini oluşturmaktadır, Taşıdığı sürprizlerle gelişen oyun, böylece bir devinim kazanıyor ve bittiği yerde yeniden başlıyor.

Bu parçada sözü edilen oyun, aşağıdakilerden hangisiyle nitelendirilemez?

A) Şaşırtıcı öğeler taşıyan

B) Çapraşık gönül ilişkileri içeren

C) Yoğun tartışmalara neden olan

D) İzleyicilerin ilgisini diri tutan

E) Oyun içinde oyun izlenimi veren





3. Dillerin sözcükleri gökten inmemiştir, bir gereksinmeden doğmuştur. Her ulus, dilini işleyerek kendine gerekli kavramları yaratmıştır. Biz de artık iyice düşünmeden yabancı sözcüklere sarılmayalım. "Buna Türkçe'de ne denir?" diye düşünelim. Anlamadığımız sözcüklerin büyüsüne kapılıp alacakaranlık içinde dolaşacağımıza, onların ne demek olduğunu araştıralım; ondan sonra kullanalım. Türkçesi yoksa onlara Türkçe karşılıklar arayalım. Bunu, anadili bilinciyle yapalım.

Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisi çıkarılamaz?

A) Diller ihtiyaçları karşılayacak biçimde gelişir.

B) Türkçesi varken yabancı sözcük kullanılmamalıdır.

C) Anlamını bilmediğimiz sözcükleri kullanmaktan kaçınmalıyız.

D) Türkçe geniş bir sözcük haznesine sahiptir.

E) Yabancı sözcüklere Türkçe karşılıklar bulmak ulusal bir görevdir.





4. Filipinler’deki bu adada, MÖ 3500 yılına ait kaya tapınağı, burada yerleşim tarihinin ne kadar eski olduğunun göstergesi. Bu tapınağın, Mısır piramitlerinden hemen hemen 1000 yıl önce yapılmış olması dikkat çekiyor. Son yıllarda önemli onarım çalışmalarının yapıldığı kale içindeki müzeler ve katedral de görülmeye değer. Katedralin düz tavanında, perspektiften yararlanılarak oluşturulan sanal kubbe gerçekten şaşırtıcı.

Bu parçada, sözü edilen adadaki yapıtlarla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?

A) Tapınağın nasıl bir önem taşıdığına

B) Kimler tarafından yaptırıldıklarına

C) Bakımı yapılanların hangileri olduğuna

D) Katedralin mimari özelliğine

E) Tapınağın ait olduğu döneme





5. Sabah uyanıp perdeyi araladığında gökyüzünün benim gibi kararsız olduğunu hissettim. Gökyüzü, yağmuru yağdırıp yağdırmamakta kararsızdı. Bense, bu sessiz ve erken sabah saatlerinde dışarıda özlemini duyduğum eski mahallelerin sokaklarında dolaşıp dolaşmamakta kararsızdım. Sonunda dışarı çıktım, nasıl olsa yapacak başka işim yoktu bu sonbahar gününde. Yağmur yağarsa da sığınacak bir yer bulurum elbet.

Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Öznellik söz konusudur.

B) Kişileştirme vardır.

C) İç konuşmaya yer verilmiştir.

D) Karşılaştırma yapılmıştır.

E) Deyimler kullanılmıştır.





6. Sahneye çıkmadan önce sanatçıları görmelisiniz. Canlılıkları birden artar, gözleri parlar, yerlerinde duramaz olurlar. Bütün enerjileri seferber olmak için sahne zilini bekler. Perde açılıp binlerce mumluk spotların ve yüzlerce çift gözün üzerlerine çevrilmesi ile enerjileri büsbütün artar. Nabızları yüzün üstünde atmaya, tansiyonları normalin üstüne çıkmaya başlar. Sahneden salona aktarılan büyünün sırrı işte bu yoğun duygulardadır. Bu duygular, yaptığı işten mutluluk duyan herkes için geçerlidir.

Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A) Severek yapılan işin kişiye mutluluk ve heyecan verdiği

B) Sanatçıların sahneye çıkmadan önce nasıl hazırlandığı

C) Tiyatro sanatçılarının özveriyle çalışması gerektiği

D) Tiyatronun, kişinin psikolojik yapısını etkileyen, heyecan verici bir sanat olduğu

E) Oyuncularla seyirciler arasında duygu alışverişi yaşandığı





7. Bilgi ve beceri kazanma ömür boyu sürse de en yoğun bilgi edinme dönemi, okulöncesi yaşlardır. Bu yaşlardaki çocuklar, edindikleri bilgi ve izlenimlerin etkisini uzun yıllar korurlar. insan beyni üzerinde yapılan araştırmalara göre, öğrenme sırasında beyin hücreleri arasında yeni ve uzun süreli bağlantılar oluşmakta, beyin hücreleri biyokimyasal değişime uğramaktadır. Bu nedenle, öğrenmenin en yoğun olduğu okul öncesi döneme gerçekdışı bilgiler yürümesinden kaçınmak, yanlış öğrenmenin etkilerinden sakınmak gerekir.

Bu parçada vurgulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A) İnsan beyninin çalıştığı

B) Bilgi ve becerilerin hangi yolla kazanıldığı

C) Yaşamın ilk yıllarının öğrenme açısından önemi

D) Beyinle ilgili araştırma sonuçlarının ilginçliği

E) Yaşamın her döneminde öğrenmeye duyulan gereksinim





8. Anılar, onları anlatanların damgasını taşır. Tarihsel gerçekler gibi okunmamaları gerekir. Ayrıca anıları özellikle çarpıtanlar da çoktur. Ben dürüst davranan bir anı yazarıyım; ama bilgi yetersizliklerim yüzünden birtakım yanlışlar yaptığımı seziyorum. Araştırsam doğrularını bulabileceğim bazı şeyleri aklımda kaldığı gibi aktarmakta sakınca görmüyorum. Çünkü bunlar doğrusuyla yanlışıyla benim anılarım.

Bu parçada söylenenler aşağıdaki sorulardan hangisinin karşılığı olabilir?

A) Anıların etki gücünün, gerçekleri yansıtmasına bağlı olduğunu söyleyebilir misiniz?

B) Yazdıktan sonra "Keşke bunları yazmasaydım." dediğiniz anılarınız oldu mu?

C) Tarihsel olayların anı niteliği de taşıdığını söyleyebilir misiniz?

D) Anıların, yaşananlardan farklı biçimde anlatılması sizce doğru mu?

E) "Anılara güvendiğimi söyleyemem." sözüyle neyi anlatmak istiyorsunuz?





9. Yapılan araştırmalara göre, iki yaşında bir çocuk ortalama 227 sözcükle konuşabiliyor. Dört yaşında 1540, altı yaşında 2500 sözcüğe ulaşıyor. Bunlar çocuğun kullandığı, yani etkin sözcüklerdir. Belleğinde, bunun beş, altı katı kadar da anlamını bildiği fakat kullanamadığı, edilgen sözcükler bulunur. Bu birikim yoğunlaştıkça, beynin sağ ve sol yarımküreleri arasındaki iletişim artıyor, beyin hareketlenerek bütünsel bir işlev görmeye başlıyor. Başka bir deyişle çocuk büyüyüp tam bir yetişkin oluyor ve dilsel olgunluğa erişiyor.

Bu parçada aşıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A) Dil gelişimine eğitimin katkısı

B) Söz dağarcığının gelişimi ve değişimi

C) Sözcüklerin konuşmadaki yeri ve değeri

D) Dil yeteneğini geliştirme yolları

E) Anadilinin öğrenmedeki etkisi





10. Roman eleştirisi denince akla ilk gelen eleştirmen odur. Sözünü asla sakınmaz. Okuru, onun kişisel yargılarını hiç kimseden çekinmeden ortaya koyduğunu bilir. Yargılarına değer veren, ona güvenen bir okur kitlesi vardır. Eleştirilerinde övgüyle söz ettiği romanlar ilgiyle okunur. Bir kitabın arka kapağında onun yapıta yönelik olumlu düşünceleri varsa okuyucu o kitabı duraksamadan alır.

Aşağıdakilerden hangisi sözü edilen eleştirmenin bu parçada değinilen özelliklerinden biri değildir?

A) Açık sözlü olma

B) Etkileyici olma

C) Düşüncelerinde inandırıcı olma

D) Söylediklerini kanıtlama

E) Tanınmış olma





11. İş yaşamına ilişkin ilk kitabım 1990'da yayımlanmıştı. Bu kez çocukluk ve gençlik dönemime ilişkin anılarımı yayımlıyorum. Bu çalışmayla, artık kaybolmaya yüz tutmuş folklorik değerlerden kimilerini saptamayı amaçladım. Eski günleri yeniden yaşama, bundan buruk bir tat alma özlemi de beni yazmaya yönelten etkenlerdendir. Anılarımda, okurların, yakın tarihimize ilişkin kimi bilgi kırıntılarına da rastlayacaklarını sanıyorum.

Yazarın bu sözlerine dayanarak, kendisiyle ilgili aşağıdaki yargılardan hangisine varılamaz?

A) Toplumun geçmişe yönelik yaşantılarından söz etmiştir.

B) Belirlediği bir hedefi vardır.

C) Halk kültürüne özgü özellikleri yansıtmıştır.

D) Başından geçenleri anlatmıştır.

E) Her türlü eleştiriye açıktır.





12. Bana gelen öykülerin kimilerinde öykücüler, iç konuşma yöntemine başvurarak kendileriyle bitip tükenmez bir hesaplaşma içine giriyorlar, kendilerini anlatıyorlar uzun uzun. Kimi öykücüler de düşünce adına, yaşama ilişkin olduğunu varsaydıkları düşünce kırıntıları sunuyorlar. Bu tutuma bir de yerli yerinde olmayan sözcüklerle, özentili cümleler eklenince öyküler iyice anlamsızlaşıyor.

Aşağıdakilerden hangisi bu parçanın yazarının öykücülerle ilgili yakınmalarından biri değildir?

A) Doğallıktan yoksun bir anlatıma başvurmaları

B) Eskimiş sözcükleri kullanmaya çalışmaları

C) Yapıtlarına düşünsel bir boyut kazandıramayışları

D) Kişilerin iç dünyalarını anlatmayla sınırlı kalışları

E) Kendi yaşamlarına ağırlık vermeleri





13. Bir çeviri, bir dilde söyleneni anlam yitimine uğratmadan öbür dilde de söyleyebiliyorsa yetkindir, başarılıdır. Çeviriler, değerlendirilirken özellikle buna bakmak gerekir. Oysa, değerlendirme işine çoğu kez nesnellikten yoksun (bilgi yelpazesi.net)öznel ölçütler karışmaktadır. Bununla çevirinin, tümüyle nesnel bir eylem olduğunu söylemek istemiyorum. Elbette beğeniye dayanan yönleri de vardır; ancak asıl olan anlamı ve anlatımı olabildiğince aslına yakın biçimde verebilmektir.

Bu parçada çeviriyle ilgili olarak asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A) Çeviri her bakımdan zor bir iştir.

B) Her yapıt çeviriye uygun değildir.

C) Çevirinin değerini belirleyen, değişmez ölçütler vardır.

D) Çevirmenin başarısı, dillerin zenginliğine bağlıdır.

E) Başarılı olan çeviriler, ilk yazıldığı dildeki değerini büyük ölçüde korur.





14. Resim, üç boyutlu düşünmeyi, görmeyi sağlayan bir sanat dalı. Bu konuda az da olsa bilgi sahibi olan bir çocuğun, ileride resim bilgisine dayalı bakış açısıyla hangi mesleği seçerse seçsin, iş yaşamında başarılı olacağına inanıyorum.

Bu sözler, aşağıdaki sorulardan hangisinin karşılığı olabilir?

A) Resimle ilgilenmek isteyenlere bir öneriniz var mı?

B) Resim sanatının çocuk üzerinde nasıl bir etkisi olduğunu düşünüyorsunuz?

C) Çocukların resimle ilgilenmesi için neler yapılabilir?

D) Resim yapmak isteyen çocuk, nasıl yönlendirilmelidir?

E) Çocuğun yetenekli olması, resim alanında başarılı olması için yeterli mi?





15. Bu bölgenin yarıdan fazlasını kaplayan ormanlar heyecan verici görüntüler yaratıyor. Sonbaharda pencerelerin yanında kurutulan biberlerin, yağmurun ardından her yanı dolduran mantarların yerini ilkbaharda, kışın yorgunluğunu atmak için çiçeklerin üzerinde dinlenen böcekler alıyor. Kışın, dalgalarıyla mendirekleri aşan Karadeniz, yaz güneşiyle kayaların altına sokuluyor. Çay bahçesi, akşamüstü altın bir top gibi ufukta yitip giden güneşi seyredenlerle doluyor.

Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Bir doğa olayı, benzetme yapılarak anlatılmıştır.

B) İnsana özgü nitelikler doğaya aktarılmıştır.

C) Öznel anlatıma başvurulmuştur.

D) Görme duyusuyla ilgili ayrıntılara yer verilmiştir.

E) Tahmine yer verilmiştir.





16. Okurların bir edebi metni anlamaları, kendi yaşantılarının zenginliğiyle, özellikle de dil yetilerini kullanma güçleriyle doğru orantılıdır. Bu bakımdan bir metnin yorumlanması biraz da kendi benliğimizin yorumlanışıdır. İşte bu anlamda okuma, bir metinden her seferinde değişik tatlar almaya yönelik bir gezi, yaratıcı bir etkinliktir.

Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisi çıkarılamaz?

A) Bir metinden her okur farklı yorumlar çıkarabilir.

B) Okurlar metne yazarın düşünmediği anlamlar yükleyebilirler.

C) Edebi metnin ölçütü, okura her okuyuşta aynı tadı vermesidir.

D) Metinlerin anlaşılmasında okurların kültür birikimi önemli bir etkendir.

E) Bir metinden tat alma, okurun bazı niteliklere sahip olmasını gerektirir.





17. Dünya, güneş çevresindeki bir yıllık yolculuğu sırasında yaklaşık kırk bin ton uzay tozu topluyor. Teknik açıdan birer göktaşı olan uzaydaki toz parçacıklarının çapı, saç telinden bile küçüktür. Bu parçacıklardan kimileri saatte 240 bin km hızla hareket edebiliyor. Toplu iğne başı büyüklüğündeki bu toz tanecikleri bir uyduya ya da astronota çarptığında çok yakından ateşlenen bir tabanca mermisi etkisi yapıyor. Bu nedenle uzmanlar, uzay giysilerini ve uzaya gönderilen araçları binlerce göktaşı darbesine dayanıklı olabilecek biçimde tasarlıyor.

Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?

A) Uzay tozlarının nasıl oluştuğuna

B) Uzay tozlarının boyutlarına

C) Uzay tozlarının hızlarına

D) Uzay tozlarının çarptığında ne gibi bir etki oluşturduğuna

E) Uzay araçlarının yapımında alınan önleme





18. Ünlü sözdür, bilinir: "Yalanın azı olmaz." Bu demektir ki en küçük, en zararsız yalanı söyleyen, sırasında en büyük, en zararlı yalanı da söyleyebilir. Küçük, zararsız yalanlar söylediklerine, ona buna iyilik yapmak için gerçeği sakladıklarına kendilerine inandıranlar, bu söze iyice kulak versinler. Yaşayarak, tanık olarak biliriz ki tek yalanla kalınmaz, yalan yalanı çağırır. Ben hiç bir zaman yalan söylemedim, diyemeyiz. Yalancı kendi yalanı altında ezilir, batar o yalanın içine; vicdan dediğimiz şey varsa onda.

Bu parçada yalanla ilgili olarak asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A) Yalanın er geç ortaya çıkacağı

B) Her türünün kişiye zarar verdiği

C) Dürüst davranılarak önlenebileceği

D) Kişinin özeleştiri yapmasını sağladığı

E) Atasözlerine bile giren ahlaksal bir yönü bulunduğu





19. Nice evrensel konulardan kötü yapıtlar yaratan, sıkıcı, tatsız romanlar ortaya koyan yazarlar az mıdır? Aynı düşünce ya da duyguyu anlatan iki şairden birinin güzel, ötekinin sevimsiz bir şiir meydana getirdiği çok görülmüştür. Buna benzer gözlemler, kimi eleştirmenleri bir tür biçimciliğe iter ve onları, "önemli olan ne söylendiği değil, onun nasıl söylendiğidir." Sonucuna götürür. Doğrudur bu. Çünkü sanatsal yaratıyı değerli kılan, üzerinde durulan olay, olgu, durum değil; onun işlenişidir.

Bu parçada aşağıdaki yargılardan hangisi vurgulanmaktadır?

A) Aynı konu, birçok sanatçı tarafından seçilip işlenebilir.

B) Sanat yapıtlarını biçim yönünden değerlendirme, bir eleştiri yöntemidir.

C) Bir sanat yapıtını söylenen şey bakımından değerlendirenler içeriğe, söyleniş bakımından değerlendirenler biçime yönelirler.

D) Sanat yapıtlarının konularını iyi-kötü, güzel-çirkin diye nitelendirmek yanlıştır.

E) Bir sanatsal yaratıyı değerli kılan, içeriğinden çok onun yansıtılışıdır.





20. Bir kadının, bir kimse ve özellikle bir yuva için çok büyük bir özveri göstermesi, büyük sıkıntılara katlanması, uzun sür9 çeşitli zorluklara göğüs germesi Türkçe'de "saçını süpürge etmek" deyimiyle anlatılır.

Bu deyimin oluşturulmasında aşağıdakilerden hangisinin söz konusu olduğu savunulamaz?

A) Yoğunlaştırarak anlatma

B) Somut duruma getirme

C) Karşılaştırmaya başlama

D) Sözcükleri gerçek anlamı dışında kullanma

E) Benzetmeden yararlanma





21. Kanımca ülkemizdeki çocuk kitabı yazarlarının büyük çoğunluğu başarılı. Günlük hayatla ilgili eğitici öykülerden tutun da tarihe, doğaya ilişkin ya da ansiklopedik bilgilerle donatılmış çocuk kitaplarının çizimleri ve sunumları da çarpıcı ve göz alıcı; çocukların ilgisini canlı tutacak nitelikte. Bir çocuk kitabında çizimler ve renkler neredeyse kitabın içeriği kadar önemlidir. Çünkü ilk bakışta çocuğun ilgisini bunlar çeker; çocuk önce bakar, sonra okur. Bütün bunlar göz önüne alındığında bizdeki çocuk kitaplarının başarılı olduğunu söyleyebiliriz.

Bu parçada ülkemizdeki çocuk kitaplarıyla ilgili olarak, aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?

A) Yaşama ilişkin yol gösterdiğine

B) Çeşitli konularda aydınlatıcı olduğuna

C) Etkileyici bir yönünün bulunduğuna

D) İçeriğinin tek boyutlu olduğuna

E) Şekilleri ve renkleriyle ilgi çektiğine





CEVAP ANAHTARI

 

1A       2C       3D       4B       5E

 

6A       7C       8D       9B       10D       11E       12B

 

13E       14B       15E       16C       17A

 

18B       19E       20C       21D

 

TÜRKÇE TESTİ, TEST SORULARI, SORU BANKASI
SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN

>>>TIKLAYIN<<<


TÜRKÇE DERSİ İLE İLGİLİ KONU ANLATIMLAR ” SAYFASINI GÖRMEK İSTERSENİZ

>>>TIKLAYIN<<<


TÜRKÇE DERSİ İLE İLGİLİ YAZILI SORULARI ” SAYFASINI GÖRMEK İSTERSENİZ

>>>TIKLAYIN<<<


SORU BANKASI TEST SORULARI ” SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN

>>>TIKLAYIN<<<

Yorumlar

....

9. **Yorum**
->Yorumu: şahane bir site burayı sevdimm 
->Yazan: Buse. Er 

8. **Yorum**
->Yorumu: SIZIN SAYENIZDE YÜKSEK BIR NOT ALDIM SIZE TESSEKÜR EDIYORUM...
->Yazan: sıla

7. **Yorum**
->Yorumu: valla bu site çok süper .Bu siteyi kuran herkimse Allah razi olsun tüm ödevlerimi bu siteden yapiyorum.saolun mugladan sevgiler...:).
->Yazan: kara48500..

6. **Yorum**
->Yorumu: çok güzel bir site. kurucularına çok teşekkür ederim başarılarınızın devamını dilerim.
->Yazan: Tuncay.

5. **Yorum**
->Yorumu: ilk defa böyle bi site buldum gerçekten çok beğendim yapanların eline sağlık. 
->Yazan: efe .

4. **Yorum**
->Yorumu: ya valla çok güzel bisi yapmışınız. Çok yararlı şeyler bunlar çok sagolun 
->Yazan: rabia..

3. **Yorum**
->Yorumu: Çok ii bilgiler var teşekkür ederim. Çok süper... Ya bu siteyi kurandan Allah razı olsun ..... süperrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr. Çok iyiydi. isime yaradı. Her kimse bu sayfayı kurduğu için teşekkür ederim 
->Yazan: pınar..

2. **Yorum**
->Yorumu: çok güzel site canım ben hep her konuda bu siteyi kullanıyorum özellikle kullanıcı olmak zorunlu değil ve indirmek gerekmiyor
->Yazan: ESRA..

1. **Yorum**
->Yorumu: Burada muhteşem bilgiler var hepsi birbirinden güzel size de tavsiyeederim. 
->Yazan: Hasan Öğüt.

>>>YORUM YAZ<<<

Adınız:
Yorumunuz:


Yorumunuzda Silmek istediğiniz kelime veya cümle varsa kelimeyi fare ile seçin
ve
delete tuşuna basın...

 


 E Mail
(Zorunlu Değil):