Eğitim Öğretim İle İlgili Belgeler > Tiyatro Oyunları, Skeçler, Piyesler, Oratoryolar, Rondlar, Monologlar, Dramalar, Canlandırmalar

FIRSATLARI DEĞERLENDİRMEK (DRAMA ÖRNEĞİ) (KISA TİYATRO) (TİYATRO OYUNLARI, SKEÇLER, PİYESLER, ORATORYOLAR, RONDLAR, MONOLOGLAR, DRAMALAR, CANLANDIRMALAR)

Anlatıcı: Ahmet, ailesi ona her türlü olanağı tanıdığı halde ders çalışmamaktadır. Annesi de Ahmet’in durumunu öğrenmek için oğlunun okuluna gitmiştir.

Anne: Evdeki kitaplıkta Ahmet’in yaşına uygun çok güzel kitaplar var. Ama o, elini sürmüyor. Akşam eve geliyor, televizyon izliyor.’ Ders çalış, odana git’ deyince de, odasına gidiyor ama ders çalışmıyor.

Öğretmen: İnanın ben de ne yapacağımı bilmiyorum. Derslerde beni dinlemiyor. Soru soruyorum, cevap vermiyor.  Sınıf kitaplığı oluşturduk, kitap almıyor, okumuyor.

Anne: babası da üzülüyor. Geçen gün test kitabı aldı, ama Ahmet elini sürmedi. Siz okulda biz evde ne yapılması gerekiyorsa yapalım. Artık gerisi ona aldı. İyi günler.

Anlatıcı: Ahmet’in annesi üzgün bir şekilde eve gelmiştir.

Anne: Ahmetciğim, öğretmeninle görüştüm. Seni çok sevdiğini söyledi. Senin başarılı olacağına inandığını söyledi. Dün size ödev vermiş. İstersen birlikte yapalım. Ne dersin?

Ahmet: Gerek yok. Ben arkadaştan alır yaparım.

Anne: Oğlum kendin yaparsan daha iyi olur senin için!

Ahmet: Tamam anne tamam. (odasına gitmiştir ama oyun oynamaktadır.)

Baba: Oğlum ders çalışıyorsun değil mi?

Ahmet: Evet baba! Birazcık ara verdim! (babası odadan çıktıktan sonra, Ahmet söylenmektedir.) Ders çalışmak istemiyorum! Okulu sevmiyorum!

Anlatıcı: Aradan yıllar geçmiştir. Ahmet bir parkta yalnız başına oturmuş gazete okumaktadır.

Ahmet: (elinde bir kalem vardır ve gazetenin üzerini çizmektedir.) Üniversite mezunu eleman… Offf ben neden okumadım! Neden dinlemedim ailemin sözünü…

Anlatıcı: Mehmet’in babası işten çıkarılmıştır. Annesinin çalıştığı yer ise bir aileyi geçindirecek kadar  maaş vermemektedir. Mehmet’in okul masraflarını karşılayamamaktadırlar.annesi okula Mehmet’in öğretmeniyle görüşmeye gitmiştir.

Anne: Öyle zor durumdayız ki öğretmen hanım. Ne yapacağımızı şaşırdık. Düşündük, taşındık Mehmet’i okuldan almaya karar verdik.  Okutamıyoruz.

Öğretmen: Mehmet çok başarılı bir öğrenci. Çektiğiniz bu sıkıntıları hiç yansıtmadı. Dersi çok güzel dinliyor. Böyle başarılı bir öğrenciyi nasıl okuldan alırsınız! İyice düşünün. Biz de elimizden geleni yaparız.

Anne: Babası da okumasını çok istiyor ama elinden de bir şey gelmiyor. Mehmet de çalışırsa  durumumuz biraz daha iyi olur. Sizin de canınızı sıktım. Kusuruma bakmayın. Biz yine bir çaresine bakarız. İyi günler.

Anlatıcı. Mehmet’in annesi düşünceli bir şekilde eve gelir.

Anne: Oğlum çok düşündük ama bir çare bulamadık. Maddi durumumuz seni okutmak için yeterli değil. Okula gönderemiyoruz artık seni.

Mehmet: Ama anne… (ağlamaktadır ve birden aklına bir şey gelir.) annecim, babacım arkadaşım söylemişti. Belediye maddi durumu iyi olmayan ailelerin çocuklarına burs veriyormuş.

Baba: Eğer bu doğruysa , yarın hemen giderim. Senin okumanı ben de çok istiyorum oğlum!

Anlatıcı: Babası söylediği gibi belediyeye gitmiş ve Mehmet burs hakkı kazanmıştır.

Mehmet: Babacım gerçekten çok sevindim. Okuldan çıktıktan sonra Bakkal Recep Amcaya yardım edeceğim, her gün 1 saat (bilgi yelpazesi.net) ve bana para verecek. Bugün öğretmenim söyledi. Devlet, burs vermek için sınav yapıyormuş ve başarılı öğrencilere burs veriyormuş. O sınava da gireceğim.

Baba: İnşallah kazanırsın oğlum. Çalışmalarının karşılığını alacağına eminim.

Anlatıcı: Aradan haftalar geçmiştir.Mehmet’in babası bir tanıdıkları aracılığıyla küçük de olsa bir iş bulmuştur. Bir hafta sonu eve postacı gelir.

Postacı: Mehmet Işık burada mı oturuyor?

Mehmet: Evet. Benim amcacım. Buyrun.

Postacı: Al bakalım. İnşallah güzel bir haberdir. İyi günler.

Mehmet: Anne! Baba! Bursu kazandım!

Anlatıcı: Aradan yıllar geçmiştir. Mehmet masada oturmaktadır.

Hemşire:  Doktor bey, anneniz geldi.