Eğitim Öğretim İle İlgili Belgeler > Tiyatro Oyunları, Skeçler, Piyesler, Oratoryolar, Rondlar, Monologlar, Dramalar, Canlandırmalar

MANİYİ PATLATALIM (SKEÇ) (TİYATRO OYUNLARI, SKEÇLER, PİYESLER, ORATORYOLAR, RONDLAR, MONOLOGLAR, DRAMALAR, CANLANDIRMALAR, METİNLER)

MANİYİ PATLATALIM

OYUNCULAR: 1.Kız:

2. Kız:

3. Kız: (Gelin)

Oğlan annesi:

Kız annesi:

Oğlan babası:

Oğlan:

Konuşmacı:

(Oyun bir köy meydanında , köy çeşmesinin başında geçmektedir. Sahnenin bir kenarında köyün çeşmesi, diğer köşesinde ise bir kilimin üzerinde birkaç minder, yer sofrası vardır)

(Konuşmacı sahneye gelir.)

KONUŞMACI: Mani maniye geldik

Yoğurt yemeye geldik

Maksadımız yoğurt değil

Oyun sunmaya geldik

Hepiniz oyunumuza hoş geldiniz sayın misafirler. Evet sayın seyirciler maniyle başladık yine maniyle devam edeceğiz. Oyunumuz bir köyde geçmektedir. Anadolu insanı kültürünün bir parçası olan manilerini her durumda duygularının , düşüncelerinin, sevinçlerinin ve hatta nefretlerinin bir tercümanı olan manilerini her zaman dile getirmiştir.

Şimdi gelin hep birlikte manilerin anlattığı bir hikaye izleyelim.

Elimde sarı kağıt

Ağlarım saat saat

İşte ben gidiyorum

İzleyin rahat rahat

(Üç tane köylü kızı ellerinde testilerle ‘Azimem’ Veya yöreye ait bilinen bir türkü olabilir. (Aşağı köyün pınarları yandan harleyo, amanın Azime kızın saçları da parleyo , hop de ) adlı türküyü söyleyerek gelirler.)

1.KIZ: Armudu taşlayalım/ Dibini kışlayalım

Kağıt kalem al yarim / Maniye başlayalım

2.KIZ :Kar gelir kar üstüne / Kış gelir nar üstüne

Lal olasıca diller / Her mani yar üstüne

3. KIZ ( Gelin): Çeşme başı pıtırak / Gelin kızlar oturak

Ne oturak ne durak / Gelin olak da kurtulak

( Bu arada kızlar sırayla testilerine su dolduruyor gibi yaparlar)

1. KIZ:Al giydim alsın diye / Mor giydim sarsın diye

Çeşme başına gittim/ Yarim görsün diye

2.KIZ: Elimi yüdüğüm pınar / Sırtımı verdiğim pınar

Sevdiğim oğlanı yitirdim /Gece gündüz içim yanar

3.KIZ: Ağaçlarda kestane / Kestane tane tane

Öyle bir yar sevdim / ……………..’de bir tane

1.KIZ: Pınara testi koydum / Damla damla olacak

Benim sevdiğim oğlan / Başöğretmen olacak

2.KIZ: Bahçelerde iğde / Dalları yerde

Benim sevdiğim oğlan / Kim bilir nerede?

3.KIZ : Emek verip derdiğim / Askere gönderdiğim

Gayrı dayanamıyom / Tez gel gönül verdiğim

(Bu az önce sahnenin kenarından kızları gizlice izleyen oğlan bu sırada kızların yanına gelir)

OĞLAN: Oğlanım okumuşum / Ne derdi çok imişim

Güzeller boy boy olmuş 7 Ben burada yok imişim.

(Kızlar utanarak kaçarlar, yalnız 3. kız kalır)

OĞLAN: Yaylaların yoğurdu

Seni kimler doğurdu

Seni doğuran ana

Bal ile mi yoğurdu

KIZ: Kolunda altın saat / Kenarı parlamaz

Vermez kula sevdiğini / Kendi düşen ağlamaz

OĞLAN: Vay bana vaylar bana / Yıl oldu aylar bana

Eğildim su içmeye / Su vermez dağlar bana

KIZ: Derede medreseler / Yarim gelmiş deseler

Bi kuş gadak canım var / Veririm isteseler

OĞLAN: Sabahtan al sararsın / Pınara da varasın

Benim gönlüm sendedir / Ahirette veresin

KIZ: Su yolu iz olur/ Beyaz yelek toz olur

Benim gülmez başlarım / Nere varsam söz olur

OĞLAN : Karşıda dilberim var / Bahçede biberim var

Göz gördü, gönül sevdi / Benim ne kusurum var.

( Kızla oğlan vedalaşır el ele tutuşur ve yavaş yavaş bırakıp uzaklaşırlar, kız o sırada)

KIZ: Arabası aynalı

Şu oğlana varmalı

Oğlan pek güzel amma

Anası olmamalı

KONUŞMACI: Kızla oğlan böylelikle birbirini görüp beğenir ve manilerle de anlaşırlar.

(Konuşmacı konuşurken bir yandan da sahnenin diğer köşesine oğlanın annesi ve babası gelip otururlar. Oğlan üzgün bir şekilde ailesinin yanına varıp oturur, düşüncelidir)

OĞLANIN ANNESİ: A benim güzel oğlum / Başımın tacı oğlum

Sen kimlere yandın / Gelip başıma dert saldın

OĞLAN: Keten gömlek giyemem

Değme yari sevemem

Ben güzel bir yar sevdim

Utanırım diyemem

OĞLAN BABASI: Yeni cami direk ister

Bunu söylemeye yürek ister

Benim merakım yoktur ama

Ananın canı duymak ister.

OĞLAN: Anam anam garip anam / Ben derdimi kime yanam

Komşu kızını sevmişim / Durmadan kanar yaram.

BABA: Kaya dibi kara imiş / Gün doğmadan erimiş

Oğlum bundan vazgeç / Sevda başa bela imiş

OĞLAN: Giderim gider oldum / Göz yaşımı siler oldum

Ben bu derde düşeli / Ölümden beter oldum

ANNE: Cevizim govuk govuk / Ağlarım oluk oluk

El kızının yaptığı / Karlı buzlardan soğuk.

OĞLAN: Şu dere buz bağlamış / Dibi nergiz bağlamış

Baba beni evlendir / Köyde kız kalmamış

BABA: Şu derenin geveni / Geven sarmış bedeni

Paşadan emir gelmiş / Seven almış seveni

(Anne öfkelenir, sert sert babaya bakar )

OĞLAN :Çeşmenin başı güzel / Dibinin taşı güzel

Öyle bir yar sevmişim / Kirpiği kaşı güzel

( Anne sinirle kalkıp çeşme başına gelir, oğlan da arkasından gelir, Anne bir yandan da söylenir.)

ANNE:Seni gidi gavurun kızıııı….Oğlumu kandırırsın ha !

Bahçelerde hasırım var / Tarlalarda mısırım var

Ah gidi (bilgi yelpazesi. com) cavurun kızı / Benim oğlumda niye gözün var ?

OĞLAN: Ay hırsın insin ana / Elin gül dersin ana

Göz gördü gönül sevdi / İnsafın gelsin ana.

KIZ: Saçım uzun tararım / Var mı size zararım ?

Ben yarimi isterim / Uğrun uğrun yanarım.

ANNE: Sokakta geziyorsun / Oğlumu üzüyorsun.

Sende ne güzellik var / Maymuna benziyorsun.

KIZ : Çarşı biber kaynaya / Ne bu haber kaynana

Oğlun benden ayrılmaz / Çatla geber kaynana

ANNE : Başı saçaklı gelin / İpten kuşaklı gelin

Dün geldin adam oldun / Leylek bacaklı gelin

KIZ: Kara tavuk olmadın mı

Dallara konmadın mı

Şebek yüzlü kaynanam

Sen gelin hiç olmadın mı.

(O sırada gelinin annesi gelir )

G. ANNESİ: Karanfil katar katar / Ucu sulara batar

Sizin tembel oğlunuz /Baba eline bakar

OĞ. ANNESİ: Bahçede gül ağacı / Dibindedir ilacı

Sizin deli kızınız / Kara biberden de acı

KIZ: Kaynana kazan karası / Köyde çil bir tavası

Kaynana ölünce / Oğlu bana kalası

OĞ. ANNESİ:Çitimi çit ederim / Ucunu fit ederim

Senin gibi kızı ben / Kapıma kul ederim.

(Annesi oğlunu kolundan tutup götürmeye çalışır.)

KIZ: Şu dağlar olmasaydı

Lalesi solmasaydı

Ölüm Allah'ın emri

Ayrılık olmasaydı

OĞLAN : Dağlar dağladı beni / Gören ağladı beni

Ayırdı zalim felek / Derde bağladı beni.

KIZ : Yıldırım vurdu bizi,

Dal gibi kırdı bizi,

Araya girdi düşman,

Dağlar ayırdı bizi.

(Kızın annesi de kızı götürmeye çalışır.)

KIZ: Çarşıda it kaynaya / Başında bit kaynaya

Biz oğlunla evlenecez / Sana ne kaynana

G. ANNESİ: Makinenin ayağı / Ayağı değil dayağı

Çok yaşama kaynana / Şimdi yersin dayağı.

KIZ: Yumurtanın sarısı

Yere düştü yarısı

Görümcem verem olmuş

Kaynanama darısı

OĞ. ANNESİ: Şu gelen …………..li / Kulağı altın küpeli

Çokça konuşanın / Kulağını kesmeli.

KIZ: Avlu dibinde kazık / Kaynanam ölmüş yazık

Kaynama acımam / Bir top kefene yazık

OĞLAN: Karanfilin filizi / Kim bilir içimizi

Hafif bir rüzgar esti / Ayırdı ikimizi

KIZ : Karanfilim tüterim / Her saksıda biterim

Eller yar yar dedikçe / Ben boynumu bükerim

(Anneler kızla oğlanı alıp götürür, konuşmacı sahneye gelir)

OĞLAN ANNESİ: Gel oğlum gel, ben sana Hasan Emminin kızını alcam.

KIZ ANNESİ: Gel kız, sen o cadı kaynananın çulsuz oğlana kalmadın.

KONUŞMACI : Evet değerli izleyiciler, bu hikaye burada bitmez tabi ki. Buna bizim gönlümüz razı olmaz. Gelin bu oyun böyle bitmesin, sevenleri birleştirelim.

Ekim ektim düzlere

Diken oldum gözlere

İşte ben gider oldum

Buralar kalsın sizlere

(Diğer oyuncuları göstererek sahneden çıkar , oyuncular sırayla sahneye gelirler)

OĞ. ANNESİ:Gel komşu hele bir konuşalım.

Ak kapı kara kapı / Yeşil billurun sapı

Siz kızınızı vermezseniz / Sürünsün kapı kapı

KIZ ANNESİ: Alayı alın düze / Görüşelim yüz yüze

Arada sevgi varmış / Kızı verdik biz size

OĞLAN ANNESİ: Duvağı telli gelin,

Gümüşten elli gelin,

Buğulu gözlerinden

Sevdiğin belli gelin.

OĞLAN BABASI: Eğer gelinim iyi olursan

Biz de seni överiz

Kötü olursam gelinim

Hepimiz de döveriz.

KIZ ANNESİ: Eğer oğlum iyi olursan

İşte dip bacak

Kötü olursan damadım

Baltaynan nacak.

(Kızla oğlan yan yana gelir )

KONUŞMACI: Mangal maşasız olmaz / Burası paşasız olmaz

Ankara’dan tel gel geldi / Gayri ayrılık olmaz

OĞLAN : Kaşların kara imiş / Gözlerin bela imiş

Sevdanı bana verdin / Çekmesi bela imiş

KIZ: Ateş yanar kor olur / Düş görünce hayra yor

Sevda çekmek nasılmış / Sen onu çekenlere sor.

(Konuşmacı öne gelir)

KONUŞMACI: Çarşıdan aldım elek / Sırtıma giydim yelek

Kalmadı artık işimiz / Kalkın buradan gidek.

SON

Şükran ÖLMEZ