Eğitim Öğretim İle İlgili Belgeler > Konu Anlatımlı Dersler > Fen Bilimleri Konu Anlatımı

MADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ, ELEMENTLER, SEMBOLLER, ATOMUN YAPISI, ELEKTRON ALIŞVERİŞİ, KİMASAL BAĞLAR, BİLEŞİKLER, FORMÜLLER, KARIŞIMLAR, ÇÖZÜNÜRLÜK İLE İLGİLİ KONU ANLATIM (FEN BİLİMLERİ DERSİ İLE İLGİLİ KONU ANLATIMLAR)

 

SAF MADDE: Kendisinden başka madde bulundurmayan maddelere denir.

 

ELEMENT: İçerisinde tek cins atom bulunduran maddelere denir. Yani elementlerin yapı yaşı atomlardır.

 

BİLEŞİK: En az iki farklı cins elementin belirli oranlarda bir araya gelerek, oluşturdukları yeni özellikteki maddeye denir. Yani bileşiklerin yapı taşı moleküldür.

 

MOLEKÜL: İki veya daha çok atomun bir araya gelerek oluşturduğu atom gruplarıdır.

 

 

 

BÖLÜM: 1 ELEMENTLER VE SEMBOLLERİ:

 

Elementler uluslar arası bilim dünyasında anlaşılması için latin alfabesine göre adlandırılıp kullanılırlar. Her defasında elementlerin adlarını kullanmak yerine de bu adların ilk harfleri tercih edilir ve bunlara sembol denir. Kısacası elementler sembollerle gösterilir.

 

 

Tabloda ilk 20 elementin, numaraları, adları ve sembolleri gösterilmiştir. Bunları öğreniniz.

 

Elementler sembollerle gösterilir fakat sembollerden, o elementin atomik yapıda mı, moleküler yapıda mı olduğu anlaşılmaz. Moleküler yapıda olan elementlerin kaç atomdan oluştuğunun anlaşılması için formüller kullanılır:

 

Örneğin hidrojen, oksijen ve iyot elementleri iki atomludur. Kükürt 8, fosfor ise 4 atomludur.

 

Hidrojen…..H Oksijen….O İyot…I

 

Kükürt……..S Fosfor……P

 

Bileşikler de formüllerle gösterilir. Örneğin su:H O

 

 

BÖLÜM:2 ATOMUN YAPISI

 

Elementlerin tüm özelliğini gösteren en küçük parçasına atom denir.

 

Atomu oluşturan parçacıklar farklı yüklere sahiptir. Atomda bulunan yükler; negatif yükler ve pozitif yüklerdir.

 

Atomu oluşturan parçacıklar:

 

* Cisimden cisme elektrik yüklerini taşıyan negatif yüklü elektron,

 

* Elektronların yükünü dengeleyen aynı sayıda ama pozitif yüklü olan proton,

 

* Elektrik yükü taşımayan nötr parcacık nötron.

 

Atom iki kısımdan oluşur :

 

1-Çekirdek (merkez) ve 2-Katmanlar (yörünge; enerji düzeyi)

 

 

Çekirdek, hacim olarak küçük olmasına karşın, atomun tüm kütlesini oluşturur. Çekirdekte proton ve nötronlar bulunur. Elektronlar ise çekirdek çevresindeki katmanlarda bulunur.

 

 

Elementlerin Çekirdekte bulunan protonlar, atomun ( o elementin) tüm kimyasal ve fiziksel özelliklerini belirler.

 

Proton sayısı atomlar (elementler) için ayırt edici özelliktir. Yani proton sayısının farklı olması elementin diğerinden farklı olduğu anlamına gelir.

 

Elektronların bulunma olasılığının olduğu bölgelere elektron bulutu denir.

 

Kimyasal olaylarda (reaksiyonlarda) yalnızca elektron sayısı değişir. Proton ve nötron, çekirdekte bulunduğu için sayıları değişmez.

 

Nötr bir atom için; elektron sayısı= proton sayısı

 

(Z) Atom numarası= proton sayısı

 

Çekirdek yükü= proton sayısı

 

İyon yükü= proton sayısı – elektron sayısı

 

(A) Kütle numarası= proton + nötron sayısı (Nükleon sayısı)(atom ağırlığı)

 

 

İzotop atom: Proton sayıları (atom numaraları)aynı, nötron sayıları farklı olan atomlara denir.

 

İzotop atomların kimyasal özellikleri aynı (p aynı) , fiziksel özellikleri farklıdır (n farklı).

 

Nötr halde bulunmayan, iyon halindeki izotop atomların hem fiziksel, hem kimyasal özellikleri farklıdır.

 

 

ELEKTRONLAR NEREDE DÖNÜYOR?

 

Elektronlar çekirdek çevresindeki katmanlarda (yörüngelerde) dönerek hareket ederler. Çekirdeğe en yakın katman 1 olmak (bilgi yelpazesi.net) üzere dışa doğru 2, 3,4... olarak katmanlar numaralandırılır. (bu katmanlar çember değil, küre yüzeyi olarak düşünülmelidir.)

 

Her katmanda bulunabilecek elektron sayısı bellidir.

 

1. Yörüngede en çok 2 elektron

 

2. Yörüngede en çok 8 elektron

 

3. Yörüngede en çok 18 elektron

 

4. Yörüngede en çok 32 elektron

 

5. Yörüngede en çok 32 elektron

 

6. Yörüngede en çok 18 elektron

 

7. Yörüngede en çok 8 elektron bulunur.

 

Bir atomun ilk yörüngesi en fazla 2 elektron, son yörüngesi en fazla 8 elektron taşır.

 

Bir nötr atom çekirdeğindeki proton sayısı kadar elektron taşır.

 

 

BÖLÜM:3 ELEKTRON ALIŞVERİŞİ VE SONUÇLARI:

 

Atomlar elektron alarak veya vererek kararlı yapıya ulaştıklarında artık, iyon olarak adlandırılırlar.

 

Nötr bir atomun elektron almış veya vermiş haline iyon denir.

 

Atom elektron alarak kararlı hale geçerse elektron sayısı>proton sayısı olur. Bu tür iyonlara negatif(-) yüklü iyon (anyon)denir.

 

Atom elektron vererek kararlı hale geçerse elektron sayısı<proton sayısı olur. Bu tür iyonlara pozitif (+)yüklü iyon (katyon)denir.

 

Atomlar kaybettikleri elektron sayısı kadar +yüklü, kazandıkları elektron sayısı kadar – yüklü olurlar. Not: iyon yükü =proton sayısı- elektron sayısı

 

Eğer iyon anyonsa sembolün sağ üst kısmına – işareti konur ve aldığı elektron sayısı yazılır. Katyonsa + işareti konur ve sayısı yazılır.

 

 

BÖLÜM: 4 KİMASAL BAĞLAR:

 

Atomları birbirine bağlayan ve bir arada kalmalarını sağlayan kuvvetlere, kimyasal bağlar denir. Kimyasal bağlar, aslnda atomları birbirine çeken elektriksel çekim kuvvetleridir. Başlıca iki türlüdür:

 

 

1- İyonik Bağ:

 

(+)Yüklü iyon (katyon) ve (-) yüklü iyon (anyon) arasında elektron alışverişi şeklinde gerçekleşen bağdır.

 

Örneğin Klor (17) atomunun kararlı hale geç-mesi için1elektron alması gerekir. Sodyum (11)atomunun kararlı hale geçmesi içinse 1 elektron vermesi gerekir.

 

Klor atomu sodyumun 1 elektronunu alarak (-) yüklenir. Böylece klor anyonu oluşur. Sodyum atomu ise elektron verdiği için (+) yüklenir ve sodyum katyonunu oluşturur. Oluşan anyon ve katyon zıt yüklere sahip olduğundan birbirini çeker. Anyon ve katyon arasındaki bu çekim kuvveti bir bağdır ve iyonik bağ olarak adlandırılır. Sonuçta tuz oluşur.

 

İyonik bağ içeren yapılar moleküllerden oluşmaz, iyonlardan oluşur.

 

İyonik bağ sadece tek bir sodyum iyonu ve tek bir klor iyonu arasında olmaz. Her bir iyon tanesi, zıt yüklü iyonlar tarafından sarılır ve yığınlar oluşur.

 

 

 

2- Kovalent Bağ:

 

Atomlar arasında, son katmanlarda yer alan elektronlardan bazılarının ortaklaşa kullanılmasıyla oluşan bağa denir.

 

Kovalent bağ kuran atomlar arasında ortaklaşa kullanılan elektronlar, her iki atomu da dublet ya da oktete ulaştırır. Her iki atoma da iyon diyemeyiz. Çünkü elektron almamış, vermemişlerdir.

 

Kovalent bağ aynı cins atomlar arasında oluyorsa apolar kovalent bağ adını alır. Örne-ğin:

 

Flor (9) atomları arasında:

 

Kovalent bağ farklı cins atomlar arasında oluyorsa polar kovalent bağ adını alır. Örneğin:

 

Hidrojen (1) ve Klor (17) atomları arasında:

 

Kovalent bağlı yapılar molekül oluşturur.

 

Atomlar arasında elektron ortaklaşması veya elektron alışverişi olmazsa kimyasal bağ da olmaz.

 

 

BÖLÜM:5 BİLEŞİKLER VE FORMÜLLERİ

 

Farklı elementlere ait atomların belirli oranlarda bir araya gelerek bağ yapmasıyla oluşan yeni ve saf maddeye bileşik denir.

 

Bileşikler kendilerini oluşturan elementlerden tamamen farklı fiziksel ve kimyasal özelliklere sahiptir.

 

Bileşikler moleküler yapıda olabilecekleri gibi, olmayabilirler de. Örneğin su, su molekülle-rinden oluşur. Çünkü suyu oluşturan hidrojen ve oksijen arasında kovalent bağ vardır.( amonyak, karbondioksit, basit şeker, kükürtdioksit gibi.)

 

Bileşikler moleküler yapıda değilse, bileşiği oluşturan atomlar arasında iyonik bağ vardır. Bu tür bileşiklere iyonik yapılı bileşik denir. İyonlar yığınlar halinde düzgün bir örgü oluşturur.

 

( kalsiyumoksit, sodyumiyodür gibi.)

 

Bileşikler içerdikleri elementlere göre adlandırı-lır. Bileşikleri göstermek için element sembollerini kullanırız. Bunlara formül denir. Bir bileşik formülünde, o bileşiği oluşturan elementlerin sembolleri ve o elementin atomlarından kaç tane olduğu yazılır. Örneğin:

 

CO de 1 karbon atomu, 2 oksijen atomu,

 

HCI’de 1 hidrojen atomu, 1 klor atomu,

 

C H O ‘da 6 karbon, 12 hidrojen, 6 oksijen atomu vardır.

 

 

BÖLÜM:6 KARIŞIMLAR VE ÖZELLİKLERİ

 

Birden çok maddenin kimyasal bağ oluşturma-dan bir arada bulunmasıyla meydana gelen mad-delere karışım denir.

 

Karışımlar görünümlerine göre iki çeşittir:

 

 

1-Heterojen Karışımlar (Adi Karışımlar):

 

Karışımı oluşturan maddeler karışımın her tarafına eşit miktarlarda dağılmaz.

 

Örnek: (tebeşir tozu+ su), (zeytinyağ+su)

 

Süt, ayran, toprak, beton, sis….

 

 

A- Süspansiyon (katı- sıvı)

 

Bir katının sıvı içerisinde çözünmeyip, parçacıklar (asılı)halinde kalmasıyla oluşan karışımlardır. Örnek: ayran, pişmiş türk kahvesi, çamurlu su, tebeşirli su, hoşaf, taze sıkılmış meyve suyu, kan.

 

 

B- Emülsiyon (sıvı- sıvı)

 

Bir sıvının başka bir sıvı içerisinde çözünmeden kalmasıyla oluşan karışımlardır. Örnek: zeytinyağ-su, benzin-su, süt…

 

 

C- Aerosol (sıvı- gaz)

 

Bir sıvının gaz ile oluşturduğu heterojen karışım-lardır. Örnek: deodorantlar, sis, spreyler…

 

Heterojen Karışımların Özellikleri:

 

1- Heterojen özellik gösterirler.

 

2- Bulanık görünürler.

 

3- Dipte çökelti oluştururlar.

 

4- Genellikle tanecikleri gözle görülür.

 

5- Fiziksel yolla (süzme) ayrılırlar.

 

 

2-Homojen Karışımlar (Çözeltiler):

 

Karışımı oluşturan maddeler, karışımın her tarafına eşit olarak dağılmışlardır.

 

Örnek: bronz, çelik, sirke, hava, tuzlusu

 

Çözeltiler fiziksel hallerine bağlı olarak katı, sıvı veya gaz halde bulunabilirler.

 

 

A- Katı-Katı çözeltiler:

 

Alaşımlar =metal+metal

 

 

B- Sıvı çözeltiler:

 

Sıvı- Katı: burun damlası, şerbet

 

Sıvı- Sıvı: kolonya, sirke

 

Sıvı- Gaz: gazoz, deniz suyu

 

 

C- Gaz çözeltiler:

 

Gaz- gaz çözeltiler= hava, doğalgaz...

 

Homojen Karışımların Özellikleri

 

1- Homojendirler

 

2- Dipte çökelti oluşturmazlar.

 

3- Berrak görünüşlüdürler.

 

4- Tanecikleri gözle görülmez.

 

5- Süzme ile ayrılmazlar.

 

6- Belirli erime, kaynama noktaları yoktur. Çözünen madde miktarı arttıkça kaynama nok. yükselir, donma nok. azalır.

 

 

Çözen ve çözünen madde miktarına göre çözeltiler :

 

1- Seyreltik Çözelti:

 

Bir başka çözeltiye göre; Çözünen madde miktarı az, çözen madde miktarı ( çözücü) fazla olan çözeltilerdir.

 

(Ör: 100gr su+ 1 gr şeker çözeltisi, 100gr su+ 10 gr şeker çözeltisine göre seyreltiktir.)

 

 

2-Derişik Çözelti:

 

Bir başka çözeltiye göre; Çözünen madde miktarı fazla, çözücüsü az olan çözeltilerdir.

 

(Ör: 100gr su+ 15 gr şeker çözeltisi, 100gr su+ 5 gr şeker çözeltisine göre derişiktir.)

 

Seyreltik çözeltiler derişik hale getirilebilir. Bunun için:

 

Çözücü (sıvı) buharlaştırılır

 

Çözünen eklenir

 

Çözelti soğutulur

 

Derişik çözeltileri seyreltik hale getirmek için;

 

Çözücü eklenir.

 

 

Çözünebilen madde miktarına göre çözeltiler:

 

1- Doymuş Çözelti:

 

Belli bir sıcaklıkta çözebile-ceği kadar çözüneni içeren çözeltilerdir.

 

 

2- Doymamış Çözelti:

 

Belli bir sıcaklıkta, çözebileceğinden daha az çözünen içeren çözeltilerdir.

 

 

3- Aşırı Doymuş Çözelti:

 

Çözebileceğinden daha fazla madde bulunduran çözeltiler-dir.(heterojen görünürler.)

 

 

Elektrik akımını iletmelerine göre çözeltiler:

 

1-İletken (elektrolit) Çözeltiler:

 

İçerisinde + ve -- yüklü iyon bulunduran çözeltiler elektrik akımını iletir. Ör: sirkeli, asitli, tuzlu, limonlu su

 

 

2- İletken olmayan ( Elektrolit olmayan) Çözelti:

 

İçerisinde moleküller bulunur. İyon yoktur. Bu yüzden iletken değildir. Ör: alkollü su, şekerli su, üre, kolonyalı su, safsu.)

 

 

ÇÖZÜNÜRLÜK

 

Belli sıcaklıkta ve basınçta 100gr çözücü içinde çözünebilen maksimum madde miktarına çö-zünürlük denir. Çözünürlük, katı, sıvı, gaz (bilgi yelpazesi.net) maddeler için ayırt edici bir özelliktir.

 

 

Çözünürlüğe Etki Eden Faktörler:

 

1- Basınç: Gazların çözünürlüğü basınç arttıkça artar. Basınç, katı ve sıvılarda çözünürlüğe etki etmez.

 

2- Sıcaklık: Katı ve sıvılarda çözünürlük, sıcaklıkla doğru orantılıdır. Gazlarda ters orantılıdır.Örneğin Karadenizde oksijen miktarı akdenizden daha çoktur.çünkü deniz suyu soğuktur.

 

3- Çözücü türü: Örneğin tuz suda çözünürken, yağda çözünmez. Şeker suda çözünürken, alkolde çözün-mez.

 

 

Çözünürlük Hızına etki Eden Faktörler: Çözünürlük hızı;

 

1- Sıcaklık: Sıcaklıkla doğru orantılıdır.

 

2- Çözünenin temas yüzeyini artırırsak artar.

 

3- Karıştırma, çalkalama ile doğru orantılıdır.

 

4- Çözünen cinsi (Tuz ve şeker su içinde farklı hızlarda çözünür.)

 

 

 

ELEMENT, BİLEŞİK VE KARIŞIMLARIN KARŞILAŞTIRILMASI

 

 

 

Şeklindedir…

 

FEN BİLİMLERİ DERSİ İLE İLGİLİ KONU ANLATIMLAR
SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN

>>>TIKLAYIN<<<


FEN BİLİMLERİ DERSİ İLE İLGİLİ TEST SORULARI, SORU BANKASI
SAYFASINI GÖRMEK İSTERSENİZ

>>>TIKLAYIN<<<


FEN BİLİMLERİ DERSİ İLE İLGİLİ YAZILI SORULARI
SAYFASINI GÖRMEK İSTERSENİZ

>>>TIKLAYIN<<<

Yorumlar

..
..

4. **Yorum**
->Yorumu: Teşekkürler. Tanımlarla anlatmanız çok açıklayıcı olmuş.
->Yazan: Serkan

3. **Yorum**
->Yorumu: Teşekkürler. Tanımlarla anlatmanız çok açıklayıcı olmuş.
->Yazan: Serkan

2. **Yorum**
->Yorumu: Gerçekten beğendim süpersin ellerine sağlık çok güzel olmuş
->Yazan: Aleyna


1. **Yorum**
->Yorumu: çok güzel bayıldım ya gerçekten hepsinide yazdım saolun varolun
->Yazan: beybi.

>>>YORUM YAZ<<<

Adınız:
Yorumunuz:


Yorumunuzda Silmek istediğiniz kelime veya cümle varsa kelimeyi fare ile seçin
ve delete tuşuna basın...

 


 E Mail
(Zorunlu Değil):