eğitim öğretim ile ilgili belgeler > konu anlatımlı dersler > Türkçe dersi ile ilgili konu anlatımlar

 

SOHBET NEDİR, ÖZELLİKLERİ NELERDİR?

Edebiyatta "sohbet" türü; yazılı veya sözlü olarak gerçekleşen, çoğunlukla fikir alışverişine dayalı, keyifli ve akıcı bir konuşma türüdür. Sohbet, edebî metinlerin içerisinde sıklıkla kullanılan bir üslup şeklidir ve edebî eserlerin anlatımında önemli bir yere sahiptir.

Sohbet türü, yazarın doğal bir dil ve samimi bir üslupla okuyucuya seslenmesini sağlar. Edebiyatçılar, sohbet üslubunu kullanarak okuyucuyla doğrudan iletişim kurar ve onlara duygusal olarak yakın bir bağ kurma şansı verir.

Sohbet türünün bazı önemli özellikleri şunlardır:

·         Doğal ve Samimi Dil: Sohbet türünde yazılmış metinlerde, günlük hayatta kullanılan sade ve anlaşılır bir dil kullanılır. Karmaşık cümle yapılarından ziyade, yalın bir dil tercih edilir. Bu sayede yazar, okuyucuyla daha rahat bir iletişim kurar.

 

·         Okuyucuyla Etkileşim: Edebiyatın bu türünde yazar, okuyucuyla doğrudan etkileşime girer. Yazar, okuyucuyu metne katmak ve onunla fikir alışverişi yapmak için içten bir üslup kullanır.

 

·         Düşüncelerin Paylaşımı: Sohbet türü, yazarın iç dünyasını okuyucuya aktarmasına ve kişisel düşüncelerini paylaşmasına olanak tanır. Bu nedenle yazarın duygusal yakınlığı ve içtenliği metinde belirgin bir şekilde hissedilir.

 

·         Konu Çeşitliliği: Sohbet türü, farklı konu başlıklarında yazılabilen oldukça esnek bir üsluptur. Yazar, günlük olaylardan kişisel deneyimlere, toplumsal konulardan felsefî düşüncelere kadar geniş bir yelpazede yazabilir.

 

·         Anlatımın Akıcılığı: Sohbet türünde yazılan metinler, genellikle akıcı bir anlatım içerir. Düzgün ve sürükleyici bir üslupla yazılmış olmaları, okuyucunun ilgisini canlı tutar.

 

·         Sohbet türünün önemli bir özelliği, yazarın okuyucu ile iletişime geçmesidir. (Sizce de öyle değil mi?, Gördünüz mü?, Aynı fikirde misiniz? gibi...)

 

·         Yazarın düşüncelerini, duygularını ve hayata dair gözlemlerini samimi ve öznel bir şekilde paylaşmasını sağlar. Okuyucu, sohbet eder gibi bir metni okurken yazarla arasında sıcak bir bağ kurar ve metinde anlatılanlara daha içten bir şekilde katılır. Bu nedenle sohbet türü edebî eserler, okuyucuyla derin bir etkileşim kurma potansiyeline sahiptir.

Türk edebiyatında sohbet (söyleşi) türünde eser veren yazarlarımız şu şekildedir:

·         Ahmet Rasim: Ramazan Sohbetleri, Muharrir Bu Ya,

·         Suut Kemal Yetkin: Edebiyat Söyleşileri,

·         Şevket Rado: Eşref Saati,

·         Melih Cevdet Anday: Dilimiz Üzerine Söyleşiler,

·         Cenap Şahabettin: Nesr-i Sulh

·         Haldun Taner: “Hak Dostum Diye Başlayalım Söze”

·         Yahya Kemal Beyatlı: “Aziz İstanbul”, “Edebiyata Dair”

·         İsmet Özel: “Bakanlar ve Görenler”, “Çenebazlık”

 



 

SOHBET TÜRÜNÜN ÖZELLİKLERİ SOHBET NEDİR SOHBETİN TANIMI SOHBET ÖRNEKLERİ ÖRNEĞİ (METİN TÜRLERİ) (TÜRKÇE DERSİ KONU ANLATIM)

*Yazarın önemli güncel konulardaki duygu ve düşüncelerini konuşma  havası içinde belirttiği yazı türüdür.

 

*Metnin sohbet türü olduğunu okurken bize seslenmelerinden, bize soru sormalarından vb anlarız. (….siz de aynı fikirde misiniz?, …anlıyorsunuz., …görmediniz değil mi?...)

 

*Hakkında konuşulan konu yüzeysel, ayrıntıya inilmeden anlatılır.

 

*Özneldir. Yani yazarın kişisel görüşleri yer alır ve yazar kanıtlama gereği duymaz.

 

Sohbet Türüne Örnekler

 

(Dikkat: Bu alıntılardaki altı çizili bölümler sohbet türü olduklarını göstermektedir. Çünkü ara ara biz okurlarla iletişime geçiyor.)

 

Bütün düşünceleri ve varsayımları bize göre ve bazı yönleriyle savunmak olanağı vardır. Bunun için size seslenen kimsenin düşüncelerini öyle anlayıp dinlemeden geri çevirmeye kalkışmayınız. Onları inceleyiniz. Bakalım ne yenilikler bulacaksınız….

 

Mutluluk her zaman insanı çekmiştir kendine ve insan hayatı boyunca her zaman mutluluğun yollarını arar. Hiç mutsuzluktan zevk alan biri olabilir mi? Evet, olur; olur belki ama o kişilerin de ruh sağlığından şüpheye düşmek gerekir. Kim sevmez her zaman gülümseyen, her zaman gözlerinin içi gülen insanları? Herkes sever, herkes mutlu kişilerin yanında kendini daha huzurlu ve daha pozitif hisseder. Sizce de öyle değil mi?

 

Bilirsiniz beni, bilirsiniz de inanmazsınız dediklerime. Saçımın sakalımın akar gibi olduğu, benim kendime çekidüzen vermesini bilmediğim doğrudur ama övünülecek şey mi bu? Süslenmek, bezenmek elimden gelmez ama süslenmeyi, bezenmeyi kötülemeye kalkanlara pek kızarım. Adam dediğin üstüne başına da bakmalıdır; yalnız temiz giyinmesi de yetmez, kendine yakışacak şeyleri bulmalı, güzel olmaya, kendini bezendirmeye çalışmalıdır.

 

A çocuğum, ben yaşlandım, kocadım da onun için saptım yolumdan. Bilin ki sevinerek olmadı bu. Gene durup durup o yola özlemle bakıyorum. Bir sevgilinin bir daha evine varamayacağınız bir sevgilinin yoluna nasıl bakılırsa öyle bakıyorum. Biliyorum ki doğru oradadır; güzel oradadır, ancak ben yoruldum, dizlerim kesildi.

 

METİN TÜRLERİ KONU ANLATIM ÖRNEKLER ÖRNEK METİNLER, YAZI TÜRLERİ (ÖZET ANLATIM)

 

Hikaye Türü/Öykü Türü:

Yaşanmış veya yaşanması mümkün olan olayları anlatan kısa yazılara hikaye denir.

Olay yazılarıdır, yani okurken bir film, dizi izlermiş gibi oluruz.

Olaylar pek ayrıntılı anlatılmaz.

Ele alınan kişilerin yaşamlarının çoğu kez belli ve kısa bir anı içinde izlenir.

1-3-5 sayfa gibi kısa bir anlatımdan oluşur. Çünkü olaylar uzun uzun, ayrıntıya girilerek anlatılmaz. Dolayısıyla da az sayfada sonuca ulaşılır.

Hikaye İle Roman Arasındaki Farklar:

Hikaye kısa, roman uzundur.

Hikayenin çevresi dardır. Romanda olay birçok yerde geçtiği için cevre geniştir.

Hikayede bir ya da iki olay anlatılır. Romanda ise iç içe bir sürü olay vardır

Hikayede kişiler bir yönüyle, romanda ise her yönüyle ele alınır.

Hikaye Örneği:

Sizler için seçtiğimiz birbirinden güzel hikayeler için TIKLAYIN

 

 

Roman Türü:

Yaşanmış veya yaşanması mümkün olan olayları yer ve zamana bağlayarak ayrıntılı biçimde anlatan yazı türüdür.

Olay yazılarıdır, yani okurken bir film, dizi izlermiş gibi oluruz.

Romanda ayrıntılar vardır.

Geniş hayat sahnelerine yer verilir

100-300-500 sayfa gibi uzun bir anlatımdan oluşur. Çünkü olaylar uzun uzun, ayrıntıya girilerek anlatılır. Dolayısıyla da sayfalarca yazıdan sonra sonuca ulaşılır.

Hikaye İle Roman Arasındaki Farklar:

Hikaye kısa, roman uzundur.

Hikayenin çevresi dardır. Romanda olay birçok yerde geçtiği için cevre geniştir.

Hikayede bir ya da iki olay anlatılır. Romanda ise iç içe bir sürü olay vardır

Hikayede kişiler bir yönüyle, romanda ise her yönüyle ele alınır.

Roman Örneği:

Sizler için seçtiğimiz birbirinden güzel roman özetleri için TIKLAYIN

 

 

Masal Türü:

Gerçek dışı olayları anlatan, kahramanları insanların yanında cinler, periler, devler vb olan yazı türüne masal denir.

Kahramanları olağanüstü varlıklardır.

Tekerlemeyle, anlamsız sözlerle başlar. (Bir varmış bir yokmuş gibi)

Yer ve zaman belli değildir. (Zamanın birinde, padişahın ülkesinde gibi)

Çocuk eğitiminde önemlidir. Çünkü hayal gücünü geliştirir. (Uçan halı=>uçağın yapılması vb)

Anlatımında ”miş” li geçmiş zaman kullanılır.

Bir iki sayfalık kısa yazılardır.

Hikayeden farkı içinde bol miktarda olağanüstü olaylar, varlıklar olmasıdır.

Masal Örneği:

Sizler için seçtiğimiz birbirinden güzel masallar için TIKLAYIN

 

 

Fabl Türü:

İnsan dışı varlıkların insan gibi davrandırılmasıyla oluşturulan yazı türüdür.

Kahramanları bitki, hayvan, eşya gibi varlıklardan seçilen, bir ders veya öğüt vermek amacıyla yazılan yazı türüne fabl denir.

İnsan dışı varlıklara, insana ait özellikler verilerek konuşturulur.

Çoğunlukla eğitici bir amacı vardır, ders vermeye çalışır.

İçinde bol miktarda kişileştirme, konuşturma vardır.

Fabl Örneği:

Kurt ile Turna

Bir kurt, avını büyük bir iştahla midesine indirirken boğazına bir kemik takılmış. Acı içinde uluyarak, ormanda koşmaya başlamış. Rastladığı her hayvana, kemiği çıkarması için yalvarmış; kemiği çıkarana büyük bir ödül vereceğini söylemiş.

Yana yakıla yalvaran kurda acıyan bir turna, ödülü almayı umarak, ince uzun boynunu kurdun boğazına sokmuş ve gagasıyla kemiği çıkarmış. Sonra da çekine çekine ödülünü istemiş. Kurt sırıtarak dişlerini göstermiş ve öfkeli bir sesle, “Nankör yaratık! Ödül istemeye nasıl cesâret edebiliyorsun?” demiş, “Hayatından başka ne ödül bekliyorsun ki? Hangi hayvan kafasını benim gibi bir kurdun ağzına sokup da oradan sağlam çıkarabilir?”

Kötü kişilere iyilik ederseniz, ödül beklemeyin; onlardan bir zarar görmediğinize şükredin.

 

 

Gezi Yazısı Türü / Seyahatname:

Adı üstünde gezilip görülen yerlerin anlatıldığı yazı türüne gezi yazısı denir.

Yazarın gezip gördüğü yerlerin ilginç yönlerini edebiyat kurallarına uygun bir tarzda anlattığı yazı türüdür.

Gezilip görülen yerlerin özellikleri anlatıldığı için tarih ,coğrafya ve folklor için kaynaktır.

“Evliya Çelebi” nin Seyahatnamesi örnek olarak verilebilir.

Gezi Yazısı Örneği:

Burası bir köyden çok şehirleşmeye başlamış bir kasabaya benziyordu. Etrafta bir tek eski veya topraktan ev görünmüyordu. Otlamaya çıkarılacak hayvanlar için özel bir yol yapılmış ve diğer yolların hemen hepsi asfaltla döşenmişti. Ama bir evin içine girecek olsanız bir yemek sofrası dahi göremezsiniz. Yemekler yerde yenir burada. İnsanlar ütü nedir bilmez. Geze geze de bitiremezsiniz asfalt yollarını!

 

 

Günlük Türü:

Bugün yaşadıklarımızı akşam yazarsak buna günlük denir.

Gün bitmeden yazılması gerekir ki günlük olsun.

Bir kişinin düşüncelerini, yaşadığı ve gördüğü olayları tarih belirterek günü gününe yazdığı yazı türüdür

Günlüğü ile anı arasındaki en büyük fark:

Günlük, günü gününe yazılan yazı türüdür. Anı ise olayların üstünden belli bir süre geçildikten sonra önemli olan olayın yazıldığı yazı türüdür.

Günlükte önemli önemsiz her olaya rastlanabilir. Anı da ise olaylar arasındaki önemli olay seçilir ve o olay yazılır.

Günlük Örneği:

Bugün hava yağmurlu ve puslu… Saat 2’ye 5 var… Bu ana kadar defterimi açamadım. Halim bir tuhaf…

Bugün anladım ki, beni delikten çağırdıkları, meydancı gelip “Bir isteğin var mı?” diye sorduğu, berberin tıraşa geldiği, hasılı insanlarla temas ettiğim an, üstüme acayip bir uyuşukluk, sinsi bir donukluk, anlatılmaz bir garipseme hissi çöküyor. Hayret! Bir aylık yalnızlığın tesirine bakın! Hayırdır inşallah; nereye gidiyorum?

15 Ocak 2005 Perşembe

 

 

Anı Türü / Hatıra:

Hayatımızda bizi etkileyen, önemli gördüğümüz olayları üstünden belli bir süre geçtikten sonra yazarsak buna anı denir.

Bir kişinin kendi yaşamıyla birlikte yaşadığı  dönemde tanık olduğu ya da duyduğu  olayları anlattığı yazı türüdür.

Yaşanmış olayları anlattığı için  tarihe önemli bir kaynaktır.

Anı ile Günlük arasındaki en büyük fark:

Günlük, günü gününe yazılan yazı türüdür. Anı ise olayların üstünden belli bir süre geçildikten sonra önemli olan olayın yazıldığı yazı türüdür.

Günlükte önemli önemsiz her olaya rastlanabilir. Anı da ise olaylar arasındaki önemli olay seçilir ve o olay yazılır.

Anı Türü Örneği:

Anne-babam çalıştıkları için yazları beni memleketimiz Amasya’ya bırakırlardı. Ramazan da yaza denk geliyordu. İlkokul 1 ya da 2. sınıf dönemlerimdi.  O zaman çöl sıcağı vs. gibi yakınmalar bilmezdik; ama hava gene çok sıcaktı! Her gün oruç tutmak ister sahura kalkardım; ama (bilgi yelpazesi. com) bir türlü sonunu getirmek kısmet olmazdı. Çünkü akrabalara emanettim ve kimse bana kıyamazdı. Her gittiğim yerde “Oruç musun?” diye sorarlardı. Evet cevabını duyunca da şöyle diyaloglar yaşanırdı: “Ne zamandır yemedin? Sabah kalktıktan beri yemedim. Acıktın mı? Evet. Aa bu saat olmuş sen çok oruç tutmuşsun!” Hiç bana sormadan sofra hazırlanır ve ben de karşı koyamaz bi güzel kahvaltımı ederdim. Öğlen olunca yine aynı diyaloglar yaşanır. Öğle yemeğini de yedirirlerdi! 1 hafta kadar sonra da artık “çocuklar sahura kalkınca oruç tutmuş sayılırlar” fikri daha mantıklı gelmeye başladığı için günler böyle devam edip giderdi. Zayıf ve çelimsiz bir çocuk olduğum halde Amasya’da geçen günlerden sonra semirmiş bir çocuk olurdum.

 

 

Biyografi Türü:

Tanınmış, ünlü birinin hayat hikayesini başkası yazarsa buna biyografi denir.

Bilim, edebiyat, sanat gibi alanlarda ün yapmış kişilerin hayatını başka bir kişinin anlatmasına denmektedir.

Hayatı anlatılan kişinin bilgileri yer alır (ne zaman nerede doğdu, nerelerde okudu, sevdikleri, sevmedikleri gibi).

Biyografi= Biyo (yaşam)+grafi (grafik, aşamaları)

Biyografi okurken anlatıcının başkasından söz ettiğini (yaptı, gördü, doğdu vb) anlarız.

Biyografi Örneği:

Cemil Meriç yazar ve mütercimdir. 12 Aralık 1917’de Hatay Reyhanlı’da doğdu. Hatay Lisesini bitirdi. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe bölümüne girdi. Öğrenimini tamamlayamadan Hatay’a döndü. Bir süre ilkokul öğretmenliği ve nahiye müdürlüğü, Tercüme Kalemi’nde reis mua vinliği yaptı. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Fransız Dili ve Edebiyatı bölümünü bitirdi….

 

 

Otobiyografi Türü:

Kişinin kendi hayatını kendisinin anlatıp yazdığı yazı türüne otobiyografi denir.

Oto=Kendi + Biyografi=Yaşam grafiği/aşamaları =>Kendi Yaşamı

Otobiyografiyi okurken anlatıcının kendisinden söz ettiğini (yaptım, gördüm, doğdum vb) anlarız.

Otobiyografi Örneği:

1970 yılında İstanbul’un Büyükçekmece ilçesinde dünyaya geldim. Eğitim yıllarımı başarılı bir şekilde tamamladıktan hemen sonra; Karadeniz Teknik Üniversitesi, bilgisayar mühendisliği bölümünü başarılı bir şekilde tamamladım. Eğitim yılları boyunca çeşitli projelere imza atarak bir çoğunda başarılı olarak kendimi geliştirme fırsatı buldum….

 

 

Deneme Türü:

Yazarın herhangi bir konudaki kişisel görüş ve düşüncelerine kanıtlama gereği duymadan ve aklına geldiği gibi anlattığı yazı türüdür.

Deneme türünde konu yazarın aklına geldiği gibi oluşturulduğu için belirli bir düzene, plana (Giriş, Gelişme, Sonuç…) uyma söz konusu değildir.

Deneme her konuda yazılabilir.

Deneme türünün kurucusu “ Fransız Montaigne” dir. Daha sonra yine çok tanınan İngiliz yazar Francis Bacon (1561-1626) ve Charles Lamb da bu türde eserler kaleme almış ve bu türü geliştirmiştir.

Düşünceler serbestçe ele alınır.

Deneme Örneği:

İnsan önce içindeki sıkıntıyı dağıtmazsa yer değiştirmek daha fazla bunaltır onu: Nasıl ki yerine oturmuş yükler daha az engel olur geminin gidişine. Bir hastaya iyilikten çok kötülük edersiniz yerini değiştirmekle. Hastalığı azdırırsınız kımıldatmakla, nasıl ki kazıklar daha derine gidip sağlamlaşır sarsıp sallamakla. Onun için kalabalıktan kaçmak yetmez, bir yerden başka bir yere gitmekle iş bitmez…

 

 

Fıkra Türü / Köşe Yazısı Türü:

Güncel konularla ilgili yazarın kişisel  görüş ve düşüncelerini yazdığı yazı türüdür.

Gazete köşelerinde yazılan köşe yazılarıdır.

O günlerin güncel konularıyla ilgili gazete ve dergilerde yayınlanan yazılardır.

Kişisel görüşler yer aldığı için söylenilenler kanıtlanmak zorunda değildir.

Samimi, rahat ve içten bir anlatım vardır.

Siyasi, kültürel, ekonomik, toplumsal vb. konuları çok defa eleştirel bir bakış açısıyla anlatarak kamuoyunu yönlendirir.

Fıkra Örneği:

KADERİN ÜSTÜNDE BİR KADER VARDIR

Tek başımıza, bir tek bize ait olan bir dünyada yaşamıyoruz.

Anne-babamız, varsa çocuklarımız, akrabalarımız, komşularımız, arkadaşlarımız, yoluna çıktığımız yolumuza çıkan her bir insan, kendimizle yahut onlarla ilgili herhangi bir şey yaparken, bizim kendilerinden de sorumlu olduğumuz bilinciyle hareket etmemiz gereken kader ortaklarımızdır.

Kendimiz bu sorumluluğun farkında olarak yaşarken, bundan çok daha ötesinde bir dikkat, rikkat, feraset ve basiretle her bir hareketini tanzim etme konumunda bulunanlara da yine aynı ortaklığın bir gereği olarak hiç olmazsa dua etmeli ve onlara nispetle bize düşen sorumluluk payına bakarak halimize hamd etmeliyiz… (Serdar Tuncer – Yeni Şafak Gazetesi)

 

 

Mektup Türü:

Farklı yerlerde bulunan  kişilerin duygu, düşünce ve dileklerini anlatmak için birbirlerine yazdıkları yazılara mektup denir.

Bir Mektupta Olması Gerekenler:

Hitapla başlar. (Sevgili Dayıcığım, Sayın Müdürüm gibi)

Hal hatır sorma, haberleri öğrenme, haberler verme ile devam eder.

İyi dileklerle sona erer. (Kendinize iyi bakın, ellerinizden öperim gibi)

Tarih (Sağ üst veya Sağ alta) ve imza (İsmin üstüne) konur.

Mektup Çeşitleri, Mektup Türleri:

Mektup türleri 5’e ayrılır.

1. Özel Mektuplar: Eş, dost, akraba, yakın tanıdıklara yazılan içten (samimi) mektuplardır.

2. Edebi Mektuplar: Adı üstünde edebiyat alanında yazar ve şairlerin bir birlerine yazdıkları, o dönemin edebi hayatını yansıtan mektuplardır.

3. Resmi Mektuplar: Resmi dairelerin vatandaşların başvurularına verdikleri cevap mektuplarıdır.

4. İş Mektupları: Resmi dairelerin birbirlerine yazdıkları işle ilgili mektuplardır.

5. Açık Mektuplar: Bir düşünceyi, görüşü açıklamak için yazılan mektuplardır.

 

 

Dilekçe Türü:

Adı üstünde bir şeyler istemek DİLEMEK için dileği isteği gerçekleştirebilecek kişi veya kuruma yazılan kısa ve öz bir yazı türüdür.

Dilekçede Olması Gerekenler:

Kurum adı (Orta üste yazılır)

Kuruman bulunduğu yer (ilçe/il vb) (kurum adının sağ altına yazılır.)

Tarih (Sağ üste veya Sağ alta yazılır.)

Dileğin bulunduğu kısım (Kısa, açık, anlaşılır olarak yazılır.)

Dilekten sonra “Gereğinin yapılmasını arz ederim.” gibi bir cümle yazılır.

Ad Soyad (sağ alta yazılır.)

Adres (Sol alta yazılır.)

Telefon (Adresin altına yazılır.)

Dilekçe Örneği:

.                FATİH SULTAN MEHMET ORTAOKULU MÜDÜRLÜĞÜNE

.                                                                                                    Osmancık/ÇORUM

Okulunuzun 7/B sınıfı öğrencisiyim. Sınıfımızda bulunan panolar yetersiz kaldığı için sınıfımıza ek panolar istiyorum.

Gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim.

Adres: Fatih Sultan Mehmet Ortaokulu

Tel: 05365286848                                                                              05/11/2015

.                                                                                                                 (İmza)

.                                                                                                       Hasan GÜNDÜZ

 

 

Röportaj Türü:

Tanınan, o konuda uzman olan bir kişiye sorulan sorular ve tanınan kişinin cevap vermeleri ile oluşturulan sorulu cevaplı yazı türüne röportaj denir.

Gazete ve dergilerde yayınlanır.

Konu ile ilgili hazırlanan çeşitli soruları insanlara sorarak elde edilen cevapları sorulu cevaplı yayınlamayla oluşturulur.

Röportaj Örneği:

• Merhaba, vaktiniz var mı? Sizinle röportaj yapabilir miyim?

-Tabi ki de, buyurun.

• Bize hobilerinizi anlatır mısınız?

-Balık tutmak.

• Küçük yaşlardan beri hayaliniz neydi?

-Allah’ın istenildiği gibi bir insan olmak.

• Hedefinize varırken yaşadığınız zor durumlar nelerdir?

….

 

 

Tiyatro Türü:

Bir olayı insanların gözü önünde, sahnede canlandırmaya tiyatro denir.

İnsan yaşamını insanlar arasındaki ilişkiyi sahnede canlandırmak amacıyla yazılan eserlerdir.

Karşımızdaki metnin tiyatro olduğunu alt alta dizilen isimler ve isimlerin karşılarındaki konuşmalarından anlarız.

Sizler için seçip derlediğimiz yüzlerce tiyatro eserine ulaşmak için TIKLAYIN.

Tiyatro Örneği:

ALİ AĞA — Efendime söyliyeyim,Dervişcik yani,efendime söyliyeyim,dörde karşı sıfırdı,sonra efendime söyliyeyim yediye karşı yani bir oldu. (Hoca ve Muhtar,sandalyelerini alıp bu tarafa yanaşırlar.)

HOCA — Desene kahveler yine Derviş Ağadan,ha?

MUHTAR — (Kahveciye bağırır.) Hayri Ağa,hey Hayri Ağa…Sağar adam ne olacak?Sana diyorum.Hayri Ağa…İşitmez.Oğlum,ustana söyle gelsin.Şu tavlayı da kaldır.

ÇIRAK — (Yaklaşır.) Tavlayı mı? (Tavlayı alırken lokumu da almak ister.)

 

 

Şiir Türü:

Alt alta dizilen dizelerden oluşur.

Dizeler arası ses uyumları vardır.

Duygu yoğunluğu vardır.

Sizler için seçip derlediğimiz şiir örneklerine ulaşmak için TIKLAYIN.

 

 

Makale Türünün Özellikleri Makale Örnekleri:

Herhangi bir konuda öne sürülen bilgi, görüş ve düşünceleri kanıtlamaya yönelik yazı türüdür.

Yazan öne sürdüğü görüş ve düşünceleri bilgi ve belgelerle kanıtlamak zorundadır.

Makale yazan kişi o alanda uzman olmalıdır.

Araştırma yazılarıdır.

Açıklayıcı yani bilgi verici cümlelerden oluşur.

Bilgi verilen konu derinlemesine, ayrıntılı bir şekilde anlatılır.

Makale Örneği:

Büyük Okyanus’ta 30 metreye kadar yükselen dalgalar sahilleri yerle bir etti. Deniz dibindeki deprem ya da yanardağların patlamasından meydana geldiği söylenen bu dev dalgalara karşı uyarı ağları kuruluyor. Bu dev dalgalar, 1993’te Endonezya’da bir adanın tamamını kapladı ve 2 bin kişinin yaşamını yitirmesine yol açtı. Yine Gine’de yaşamını yitirenlerin sayısı ise 3 bini aştı….

 

 

Söyleşi Türü / Sohbet Türü:

Yazarın önemli güncel konulardaki duygu ve düşüncelerini konuşma  havası içinde belirttiği yazı türüdür.

Metnin sohbet türü olduğunu okurken bize seslenmelerinden, bize soru sormalarından vb anlarız. (….siz de aynı fikirde misiniz?, …anlıyorsunuz., …görmediniz değil mi?...)

Hakkında konuşulan konu yüzeysel, ayrıntıya inilmeden anlatılır.

Özneldir. Yani yazarın kişisel görüşleri yer alır ve yazar kanıtlama gereği duymaz.

Söyleşi Örneği:

Bütün düşünceleri ve varsayımları bize göre ve bazı yönleriyle savunmak olanağı vardır. Bunun için size seslenen kimsenin düşüncelerini öyle anlayıp dinlemeden geri çevirmeye kalkışmayınız. Onları inceleyiniz. Bakalım ne yenilikler bulacaksınız….

 

 

Eleştiri Türü:

Bir düşünce ve sanat eseri ile ilgili söylenen olumlu veya olumsuz yönlerini ortaya koyarak onun değerini belirtmek amacıyla yazılan yazılara eleştiri denir.

Bir düşünce ve sanat eseri ile ilgili söylenen olumlu veya olumsuz cümlelerdir.

Dikkat edin “Bu kitapta anlatım çok sade ve etkileyici.” diyerek yapılan olumlu cümleler de “Bu kitaptaki anlatım çok sıkıcı.” diyerek yapılan olumsuz cümleler de ELEŞTİRİdir.

“Nurullah ATAÇ”ın bazı çalışmaları örnek olarak verilebilir.

Eleştiri Örneği:

Televizyonda yayınlanan diziler hiç de gerçeği yansıtmıyor. Bu diziler kendimizin ve toplumun ekonomik düzeyini yansıtmayıp halkımızın sorunlarına ve yaşam zorluklarına da değinmiyor. Gerçekten (bilgi yelpazesi. com) de gerçeklikten çok uzaklar. Bu dizi ve filmler hiçbir konu hakkında bir bilgi ya da öğüt de vermiyor üstelik. (Olumsuz Eleştiri)

Halikarnas Balıkçısı takma adıyla tanınan Cevat Şakir Kabaağaçlı, Ege ve Akdeniz kıyılarımızın, ekmeğini çekişe dövüşe denizden çıkaran yoksul, ama namuslu insanlarının yaşam serüvenini, bu bölgelerin taşı toprağı, ormanı dağı, mitolojisi efsanesiyle birlikte, şiirsel bir anlatımın bütün sıcaklığında coşa taşa edebiyatımıza mal eden ilk ve tek sanatçıdır. (Olumlu Eleştiri)

TÜRKÇE DERSİ İLE İLGİLİ KONU ANLATIMLAR
SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN

>>>TIKLAYIN<<<


TÜRKÇE DERSİ İLE İLGİLİ TEST SORULARI, SORULAR
SAYFASINI GÖRMEK İSTERSENİZ

>>>TIKLAYIN<<<


TÜRKÇE DERSİ İLE İLGİLİ YAZILI SORULARI
SAYFASINI GÖRMEK İSTERSENİZ

>>>TIKLAYIN<<<

Yorumlar

....

9. **Yorum**
->Yorumu: şahane bir site burayı sevdimm 
->Yazan: Buse. Er 

8. **Yorum**
->Yorumu: SIZIN SAYENIZDE YÜKSEK BIR NOT ALDIM SIZE TESSEKÜR EDIYORUM...
->Yazan: sıla

7. **Yorum**
->Yorumu: valla bu site çok süper .Bu siteyi kuran herkimse Allah razi olsun tüm ödevlerimi bu siteden yapiyorum.saolun mugladan sevgiler...:).
->Yazan: kara48500..

6. **Yorum**
->Yorumu: çok güzel bir site. kurucularına çok teşekkür ederim başarılarınızın devamını dilerim.
->Yazan: Tuncay.

5. **Yorum**
->Yorumu: ilk defa böyle bi site buldum gerçekten çok beğendim yapanların eline sağlık. 
->Yazan: efe .

4. **Yorum**
->Yorumu: ya valla çok güzel bisi yapmışınız. Çok yararlı şeyler bunlar çok sagolun 
->Yazan: rabia..

3. **Yorum**
->Yorumu: Çok ii bilgiler var teşekkür ederim. Çok süper... Ya bu siteyi kurandan Allah razı olsun ..... süperrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr. Çok iyiydi. isime yaradı. Her kimse bu sayfayı kurduğu için teşekkür ederim 
->Yazan: pınar..

2. **Yorum**
->Yorumu: çok güzel site canım ben hep her konuda bu siteyi kullanıyorum özellikle kullanıcı olmak zorunlu değil ve indirmek gerekmiyor
->Yazan: ESRA..

1. **Yorum**
->Yorumu: Burada muhteşem bilgiler var hepsi birbirinden güzel size de tavsiyeederim. 
->Yazan: Hasan Öğüt.

>>>YORUM YAZ<<<

Adınız:
Yorumunuz:


 


 E Mail
(Zorunlu Değil):