Eğitim Öğretim İle İlgili Belgeler > Tiyatro Oyunları, Skeçler, Piyesler, Oratoryolar, Rondlar, Monologlar, Dramalar, Canlandırmalar

DE BABAM SINIFI (SKEÇ) (24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ SKEÇ) (TİYATRO OYUNLARI, SKEÇLER, PİYESLER, ORATORYOLAR, RONDLAR, MONOLOGLAR, DRAMALAR, CANLANDIRMALAR, METİNLER)

Dekor  : (Sınıf iç düzeni; çocuklar öğretmen içeri girmediği sürece hareket halindeler öğretmen sınıfa girince sıralara koşarlar, ayağa kalkarlar. )

Öğretmen  : Günaydın çocuklar.

Sınıf  : sağol.

Öğretmen  : Bugün herkesi iyi görüyorum. Dışarıda güzel bir hava var. Sınıfın havası da güzel galiba.....

............  : Siz gelmeden önce pencereleri açmıştık öğretmenim.

Öğretmen  : Parmak kaldırmadan konuşmuyorduk değil mi ............... (emin parmak kaldırır) şimdi söyle bakalım...

............ ... : Özür dilerim öğretmenim....

Öğretmen : (toparlanır) neyse, çocuklar bugün müfettişler okulumuzu ziyaret edecek. Sınıfımıza, girip bizleri izleyecekler.

............ ... : Şu geçen sene gelen kel kafalı mı?

Öğreten  : Bakın sizden uslu çocuklar olmanızı istiyorum. Kime soru sorarsa o cevap verecek. Kime oku derse o okuyacak. Diyelim ...............Sen önündeki dergiden okumaya başla...

............ ... : (Okumaya başlar) Canlıların yaşamlarını sürdürmeleri için beslenmeleri şarttır. (susar)

Öğretmen  : Niçin susuyorsun? Devam etsene...

............ ...  : Nokta var öğretmenim nokta gördüğünüz yerde durun diyorsunuz ya...

Öğretmen  : Peki, peki ...............bana uzun bir sözcük söyleyebilir misin? İyi bir örnek olsun da inceleyelim.

............ ... :Tabii öğretmenim... “lastik”

Öğretmen : Bu sözcüğün neresi uzun?

............ ... : Uzun değil ama çekince uzar öğretmenim...

Öğretmen  : (iyice bunalmıştır) Allah Allah, ..............., sen niye kulağının birini kapatıyorsun, ağrıyor mu?

............  : Ağrımıyor öğretmeni, siz geçen derste “anlattıklarımı iyi dinleyin, bir kulağınızdan giriyor-diğerinden çıkıyor demiştiniz ya... Onun için....

Öğretmen  : Böyle cevaplar verirseniz gelen bir dakika sınıfta durmaz. Dönelim derse... Lütfen ..............., “gelmek” fiilini çeker misin.

............ ... : (Biraz düşünür kafasını kaşır ve) gelerem ha, gelersen ha, geler ha...

Öğretmen  : Bu olmadı, doğrusunu kim söyleyecek... ............... ....

............ ...  : Şöyle olur öğretmenim: celeyrum, celeysun, celeyu...

Öğretmen : En iyisi havayı biraz değiştirelim. Biriniz bildiği bir şiiri okusun...

............ ... : (Kalkar seyirciye doğru döner selam verir)

Soruyorlar bana – anneni mi – babanı mı

Öğretmenini mi yoksa – en çok kimi seviyorsun

Bilmiyorlar ki ben en çok kara lahanayı seviyorum

Öğretmen  : Bu şiiri kim yazdı, böyle bir şey duymadım. Daha ciddi şiirler bekliyorum sizden... ................

............ ... : (Kalkar seyirciye yönelir ve selam verir)

Bir yaş büyüdüm yeni yılda

Babamsa küçüldü sanki

Çocuklaştı biraz daha

Öğretmen  : Bravo, ................ bir şiir bu kadar içten okunur. Başka ............... (o da diğerleri gibi....)

.............. Ne karıncayı incit kardeşim

Ne serçeyi kışıla

Dostumuz hayvanları

İnsan gibi karşıla

İyilik dediğin şey kardeşim

Karışılıksız olmalı

O kuş yüreğin

Hep sevgiyle dolmalı

Öğretmen  : Harika.... Ne güzel gidiyoruz. Madem ............ hayvanlardan söz eti. Ben de size bir soru sorayım. “Hiç düşündünüz mü?, balıklar neden konuşmaz?

............ ...  : Sizinde başınızı suya soksak konuşabilir misiniz öğretmenim ?

Öğretmen  : Yani... Ne mantık? (kapı vurulur) gir.. Niye geç kaldın ............?

............ ... : Arı, arı soktu öğretmenim?

Öğretmen  : Pekala, geçmiş olsun otur yerine...

............ ... : Oturamam ki öğretmenim...

Öğretmen  Anladım. Madem kuş dedik, balık dedik, ............ arılardan söz et. Herkes defterini açsın ve en sevdiği bir hayvanı anlatsın....

(Biraz zaman geçtikten sonra)

Oku bakalım ............... neler yazdın?

............ : Bizim mahallede bir köpeğimiz var adı karabaş. Karabaş, karabaş gel deyince, sevinçle atlar kucağımıza.

Öğretmen : Tamam ............... , bu kadar yeter. Sen oku bakalım .........

............ : Bizim mahallede bir köpeğimiz var adı karabaş. Karabaş, karabaş gel deyince, sevinçle atlar kucağımıza.

Öğretmen  : İyi ama yazdıklarınız aynı. Hanginiz kopya çekti söyleyin bakalım...

............ ... : Kopya çekmedik öğretmenim. İkimizde aynı köpeği anlatmışız. (Kapı çalar) Giiiir!

................ : Dersinizi bozduğum için özür dilerim. Öğretmenimiz zilin ne zaman çalacağını soruyor.

Öğretmen : (şaşırır, bir kolundaki saate bakar, bir öğrenciye) Öğretmeninizin adı ne bakayım?

................ : Temel ama Z si yok.

Öğretmen  : eeeee yavrum temel isminde zaten Z harfi yoktur.

............. : eeee biz ne teduk?

(zil çalar)

Öğretmen  : (sınıfa döner. )Dua edin zil çaldı. Bende kafamı toparlayayım biraz...

2. Ders

Öğreten  : Evet çocuklar, oturun..... Bu derste matematik yapacağız.

Sınıf   : (Herkes sevinerek elleri kaldırır)

Yaşasın, yaşasın matematik .................

Öğretmen : Bu dersi bu kadar çok sevmeniz beni mutlu ediyor çocuklar, karne notlarınız da bunu kanıtlıyor. Şimdi diyelim ki ben müfettişim kalk yavrum sen.....bana yüz yıl önce olmayan birkaç şey söyle bakalım.

.................. : (Biraz düşünür) Örneğin ben yoktum.

Öğretmen : (güler) biliyorum senin olmadığını. Daha başka örnekler ver.

............... : Örneğin siz de yoktunuz.

Öğretmen : Neyse,...... sen söyle bakalım yavrum, Kasaptan bir kuzu aldım beşe bölünürse ne olur?

............  : Beş parça olur öğretmenim.

Öğretmen : Yirmiye bölersek

............  : Tabii yirmi parça olur.

Öğretmen : Aferin, beş yüze bölersek.

.............. : Kıyma olur öğretmenim.

Öğretmen : Doğru, doğru ben buradan başka bir şeye geçecektim, neyse peki sen söyle kızım altı elma, üç portakal, iki muz, dokuz ceviz ne yapar?

............  : (Biraz düşünür.) Eeeeee. Vitamin yapar.

(Bu arada ................... sınıfta elma yemeye başlar.)

Öğretmen : (Hışımla) Çocuklar sınıfta bir şeyler yenmez değil mi?

Sınıf  : (Hep birlikte) yenmez öğretmenim.

Öğretmen : Söyle bakalım ..................... neden yenmez?

............  : Öğretmenin de canı çeker de ondan.

Öğretmen : ( seyirciye yönelerek) Bu sınıfa müfettiş gelse nasıl çıkar merak ediyorum. (sınıfa dönerek) çocuklar her yerin bir kuralı vardır. Değil mi? Kurallar biz insanlar için konur.

............  : Tıpkı trafik kuralları gibi öğretmenim.

Öğretmen : (Sözünü karşılık verilince afallar) eee..evet yani. Örneğin ben trafik kurallarına uymazsam, (bilgi yelpazesi. com) bir araba bana gelir çarpar. Sonra ne olur?

............  : Dersler tatil olur öğretmenim.

Öğretmen : ( İki eliyle yüzünü kapar derin nefes alır ve )

Dersi kaynatmanıza izin vermeyeceğim. (sertçe) Yazın bakalım...... Markete gittiniz (çocuklar yazmaya başlar.) 1 milyon liraya muz, 500 bin liraya 5 yumurta,  750 000 liraya peynir aldınız. Soru, kaç lira vermeniz gerekir? ( bir süre çocukların problem çözmesini bekler, ancak birisi arkasına yaslanmış problemi çözmez.)

Öğretmen : Sen niçin problemi çözmedim.

............  : Benim babamın marketi var öğretmenim. Biz böyle şeyler için para harcamayız.

Öğretmen : (Sinirlenerek) eğer biriniz güzel bir şey söylemezseniz sınıfı terk ediyorum....

(sınıf hep birlikte ayağa kalkar ve ...)

Yağmur, çamur, kar, demeden

Okula koştum hergün ben

Geç kalmadım bir gün bile

Zamanında girdim derse

Dinledim öğretmenimi

Unutmadım ödevimi

Hep sevdim küçüklerimi

Hep saydım büyüklerimi

Çok çalıştım derslerime

Sınıfı geçtim pekiyi ile......

( Sınıf el ele tutuşur öğretmen ortada seyirciyi selamlar.)

SON