Eğitim Öğretim İle İlgili Belgeler > Belirli Gün Ve Haftalar İle İlgili Tüm Belgeler > Dünya Mimarlık Günü İle İlgili Tüm Belgeler

MİMARİ YAPILAR, BİNALAR, ÇEŞİTLERİ, ÖZELLİKLERİ, GELİŞİMİ (EKİMİN İLK PAZARTESİSİ DÜNYA MİMARLIK GÜNÜ, KONUT GÜNÜ, YERLEŞME GÜNÜ İLE İLGİLİ YAZILAR, ŞİİRLER, BİLGİLER)

 

1-sadelik ve işlevsellik:

 

2-merkeziyetçilik ve teklik:

 

Klasik dönemde sanat tekliği vurguladı. Bu özellikle camilerin örtü sisteminin ortada büyük bir kubbe ve onu çevreleyen yan kubbeler şeklinde tasarlanması ve tek odalı mekanlar yaratılması olarak kendini gösterdi.

 

Bu durum iki şekilde yorumlanabilir:

 

Birincisi bu anlayışın tanrının, Osmanlı’nın ve sultanın eşsizliğini, biricikliğini simgelemesidir. İkinci ise duruma tasavvufi açıdan yaklaşır; tekliğin öne çıkarılmasının nedenin ikilikten kurtulup vahdet-i vücuda karışma isteği olduğunu söyler. Aslında merkeziyetçilik kendini daha dolaylı yoldan mimari örgütlenmeye bağlı olarak sanat anlayışında göstermiştir. Sultanın o dönemki mutlak gücüne bağlı olarak sanat saray merkezli gelişmiş ve tüm mimari faaliyetlerin denetimi saraya bağlı mimarlık örgütü Hassa Mimar Ocağı’nın elinde bulunduğu için imparatorluğun her yerinde saray üslubu hakim olmuştur; bütün yapılar merkezin belirlediği şekilde inşa edilmiştir.

 

3-egemenlik:

 

Yapıların tasarımı sırasında yapının geniş bir alana egemen olmasına(her yerden görülebilmesi vb.)dikkat edilirdi.

 

4-çevreyle uyum:

 

Binaların üzerinde inşa edildiği araziye ile uyum içinde olması ve arazinin amacına uygun olması dikkat edile başka bir özelliktir.

 

5-hiyerarşi, simetri, denge:

 

Kompozisyonlarda estetik görüntü elde etmek için simetriye (elemanların dengeli dağılımına) dağılımına başvuruldu. Hiyerarşik düzenleme ise kütle kompozisyonunda kendini gösterdi: Aşağı doğru genişleyerek inen kütle kompozisyonu basamaklı, uyum sağlayan görünümü, simgesel anlamı ve görüntüye hareket kazandırması nedeniyle tercih edildi. Bu hiyerarşik mimari tanrı-sultan-tebaa ilişkisinin temsil edilişi olarak yorumlanabilir. Bu görüntü camilerde köşelerde kullanılan minarelerle dengelendi.

 

6-kubbeli örtü sistemi:

 

Yapıların dış görünüşünü karakterize eden elemanlar yarım küreyi andıran kubbeler ve düzgün kesme taştan yapılmış prizmatik bina gövdeleridir. Plan nasıl olursa olsun alt kütleyi örten tek veya çok (art arda iki eş kubbe veya ortada büyük (bilgi yelpazesi.net) kenarlarda küçük yarı ve tam kubbeler) kubbeli tavanlar kullanılır. Kubbe binaya derinlik kazandırdığı; basıklığı değiştirilerek farklı iç mekanlar yaratılmasına izin verdiği; mekanı genişlettikleri; alt kütlenin hantal görüntüsünü yumuşattığı ve simgesel anlam taşıdığı için çok tercih edildi. Hiçbir örtü sistemi onun yerini tutamadı.

 

 

B.Sinan Üslubu

 

Osmanlı‘nın en ünlü mimarı Mimar Sinan’dır. Oysa Sinan herhangi bir buluşa imza atmamıştır. Misal, klasik anlayışın ortaya çıktığı ilk yapı olan II.Bayezit Camii onun eseri değildir.Ayrıca Sinan’ın yapılarında kullandığı kubbe,yarım kubbe,birkaç şerefeli minareler, kemerler, tonozlar ondan önce defalarca uygulanmıştır.Sinan’ın büyüklüğü mimari geleneğin zengin birikimini yeniden ele alıp yeni boyutlar ve oranlarla farklı bir estetiğe ulaşmak için çabalarken elde ettiği başarıdan kaynaklanır.O,ölçü ve oranlar üzerinde çalışarak klasik mimarinin temel doğrularını ortaya koymuş ,böylece “Sinan Okulu denen kavram ortaya çıkmıştır.

 

Sinan okulunun en önemli özellikleri şunlardır:

 

1-Yapının işlevine ve üzerinde inşa edileceği araziye en uygun olan planın tercih edilmesi

 

2-Yatay ve düşey doğrultuda gözü rahatsız etmeyecek bir kütle kompozisyonuna gidilmesi,hantallık ve sert geçişlerin önüne geçilmeye çalışılması

 

3-Yapı elemanlarının büyüklüklerinin bir tam sayının katları olmasına dikkat edilmesi

 

4-Abartılı veya detaycı süslemelerden kaçınılması, bunun yerine teknik işlerde titiz ve detaycı olunması

 

5-Kubbe tasarımının sürekli geliştirilmesi

 

6-Yapı elemanlarının çok işlevli kullanımı(örneğin Sinan’ın eserlerinde kubbeye geçiş elemanı olarak kullanılan mukarnasların statik-kubbeyi taşımak-,estetik-uyumlu geçiş sağlamak- ve akustik-sesin dağılmadan yansımasını sağlamak- işlevi vardır)

 

7-Kagir Karkas tekniğinin kullanılması(Bu ağırlığın kemerlere ve ayaklara verilmesini, duvarlara hiç yük binmemesini sağlayan, Sinan tarafından bulunmuş bir tekniktir. Böylece duvarlar yıkılsa bile kubbe ayakta kalacak; hem de duvarlar inceltilerek yapının görünümü zarifleştirilebilecektir.) Sinan üslubu klasik anlayışın standart çizgisini yansıtır. Klasik dönem boyunca Sinan üslubu korunmuştur. Bu mimaride farklı mimarların eserleri arasındaki fark onların değişik etnik kökenlerinden değil, ayrı dönemlerde yaşamalarından ileri gelir: köken farkı genel mimariyi farklı bir çizgiye çekmemiş, yerel birçok yapıda bile saray üslubunun ağırlığı görülmüştür. Bu mimarların, devletin en ücra yerlerine kadar nüfuz edebilen örgüt düzeninden kaynaklanır.

 

 

C.Klasik Dönem Yapıları

 

Klasik Osmanlı mimarisinde ne cami,ne türbe,ne de mescit tek başına mevcut yapılar değildir.İnşa,şehircilik ve site anlayışına bağlıdır,bir birlik ifade eder.Camiinin yanı sıra imaret(fakirlere yardım eden sosyal yardım kurumu), medrese(lise ve üniversite), şifahane( hastane)ve bina topluluğunun yapıldığı yere göre kervansaray, hamam, çarşı, bedesten, arasta, çeşme vb. yapılar birlikte inşa edilir.Bu yapı topluluğuna külliye denir.

 

1- Türbeler, Mescitler, Camiler ve Külliyeler

 

Cami, mescit ve türbeler külliyeler içinde bulunur, onları tamamlardı. Bunun dışında dinsel yapılar olması dolayısıyla, ibadet edilen herhangi bir mekanın kutsallığının ötesinde dinsel isteklerin simgesi olarak kabul edildiler ve.Bu durum özellikle camilerde daha baskındı; bu nedenle uzun süre camiler şehirlerdeki külliyelerin merkez binası olarak inşa edildiler.

 

Türbeler yeniliklerin denendiği yapılar olarak birçok değişim geçirdi. Dah çok çokgen planlı türbeler yapıldı; bezeme sanatı yoğun olarak kullanıldı(örnek: Şehzade Mehmet Türbesi).Türbenin ihtişamı ise gömülü olan kişinin konumuna bağlıydı(örnek: Kanuni Sultan Süleyman Türbesi).17.-18.yy.da türbeler medreselerle birleştirilerek tekil yapılar olma özelliklerini kaybettiler. Buna karşın ihtişamları arttı (örnek: İbrahim Paşa Türbesi, İstanbul, 1603)

 

3-Medreseler ve Eğitim Yapıları

 

Temelde Selçuklu ve Beylikler Dönemi mimarisinin şemasını yansıtırdı.15. ve 16. yy.da medreseler sekizgen ya da kareplan dahilinde yapılıyordu, derslik bölümü kubbeliydi. Devletin gelişip güçlenmesi 16.yy.da medrese yapımında yeni tekniklerin kullanılmasını sağladı.17.yy.da ulemanın iyice güçlenmesiyle medreseler külliyenin merkez yapıları oldular, ardından külliyeden koptular.

 

İlk Osmanlı kitaplıkları (Halil Paşa kitaplığı-Kayseri-, Köprülü Kitaplığı-İstanbul) 17.yy.da inşa edildi.

 

4-Kervansaraylar

 

Yollar üzerinde veya büyük yerleşim yerlerinde külliye bünyesinde de ayrı olarak da inşa edilebilirdi. Bezemelerin az kullanıldığı yapılardı. Yollar üzerinde inşa edilenleri külliyenin merkez elemanı olarak tasarlanırdı.

 

Kervansaraylar vakıf yoluyla işleyen yapılardı. Otel olarak hizmet verdikleri gibi zanaatçılar tarafından atölye olarak da kullanılırlardı. Ayrıca sefer zamanı ordu buraları konaklamak için kullanırdı. Konaklayanların can ve mal güvenliğinden kervansaraycı sorumluydu.

 

16.yy.da doğu-batı ticaretinin Akdeniz’den okyanuslara kaymasıyla Anadolu’daki bazı ticaret yolları önemini yitirdi.Bu nedenle şehir kervansarayları önem kazandı.

 

Klasik anlayışın en ünlü kervansarayları (şehir kervansarayları) olarak Valide Hanı(1640) ve Çakmakçılar Hanı;(yol kervansarayı olarak) Mehmet Paşa Kervansarayı’dır. Ayrıca Ulukışla Kervansarayı ve Sinan tarafından 15.yy.ın ikinci yarısında Edirne’de Mimar Sinan tarafından yapılmış; bu gün otel olarak kullanılan Rüstem Paşa Kervansarayı da klasik mimarinin ilgi çekici örneklerindendir.

 

5-Çarşı ve Bedestenler

 

Bunlar karşılıklı dükkan dizilerinden oluşan üstü açık yada kapalı sokaklardır. Daha çok yeni gelişen yerleşim merkezlerinde külliye bünyesinde inşa edilirdi. Bu yapıların klasik üslupta inşa edilmişleri arasında en önemlisi Vezirköprü Bedesten ve Arastası’dır(İstanbul).

 

6-Hamamlar

 

Bezeme ve zengin örtü sistemlerinin kullanıldığı yapılardır.Genellikle “yıldızvari” ve “haçvari” planlarına göre yapılırlardı.17.yy.da (bilgi yelpazesi.net) külliye yapısından koptular.En bilinenleri Sirkeci’ deki Küçük Hamam,Vezirköprü’deki Ayşe Hanım Hamamı ve Merzifon’daki Paşa Hamamı’ dır.

 

7-Su Kemerleri ve Köprüler

 

15. ve 16.yy.larda sürekli göçler sonucu İstanbul’un nüfusu artmış; zaten kısıtlı olan su kaynakları şehre yetmez olmuştu. Kanuni Sultan Süleyman döneminde su sıkıntısının önüne geçmek için su yolu ve su kemeri yapımına ağırlık verildi. Bunlar arsında en bilineni Sinan’ nın bir eseri olan Mağlova Su Kemeri’dir. Ayrıca çıkılan seferlerde ordunun hareket hızını arttırmak için birçok köprü yapıldı.17.yy.da köprü yapımı çok azaldı.

 

Bu yapılar genellikle süsüzdür fakat biçimsel kaygılarla yapılmış olanlarına da rastlanır. Bunların en ünlüsü dört köprünün birleştirilmesiyle oluşmuş; taşlar arsına döküle kurşunla sağlamlaştırılmış Büyükçekmece Köprüsü’dür.

 

8-Saray, Köşk ve Yalılar

 

İlk örneklerine 17.yy.da rastlanır(Sultan Ahmet Okuma Odası).Osmanlı köşkleri dikdörtgen ve merkezi hacimli yada çokgen biçiminde yapılır; çeşitli eklentilerle genişletilmeye çalışılırdı. Yalılarda ise erken dönem Osmanlı camilerinin ters T tipi (┴) planı kullanıldı. En bilinen yalılar Yalı Köşkü Sepetçiler Köşkü ve Çifte Kasırlar’dır.

 

Klasik Dönem boyunca pek fazla saray görülmedi. Hatta Kanuni dönemine kadar İstanbul’da Topkapı Sarayı ve Eski Saray dışında Osmanlı sarayı yoktu. İlk kez 15.yy.da Makbul İbrahim Paşa Sarayı’nın yapılması ile bu gelenek bozuldu.

 

DÜNYA MİMARLIK GÜNÜ İLE İLGİLİ TÜM BELGELER
" SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN
>>>TIKLAYIN<<<

BELİRLİ GÜN VE HAFTALAR İLE İLGİLİ TÜM BELGELER " SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN
>>>TIKLAYIN<<<

"
EĞİTİM ÖĞRETİM İLE İLGİLİ BELGELER
” SAYFASINI GÖRMEK İSTERSENİZ
>>>TIKLAYIN<<<

Yorumlar

....

9. **Yorum**
->Yorumu: şahane bir site burayı sevdimm 
->Yazan: Buse. Er 

8. **Yorum**
->Yorumu: SIZIN SAYENIZDE YÜKSEK BIR NOT ALDIM SIZE TESSEKÜR EDIYORUM...
->Yazan: sıla

7. **Yorum**
->Yorumu: valla bu site çok süper .Bu siteyi kuran herkimse Allah razi olsun tüm ödevlerimi bu siteden yapiyorum.saolun mugladan sevgiler...:).
->Yazan: kara48500..

6. **Yorum**
->Yorumu: çok güzel bir site. kurucularına çok teşekkür ederim başarılarınızın devamını dilerim.
->Yazan: Tuncay.

5. **Yorum**
->Yorumu: ilk defa böyle bi site buldum gerçekten çok beğendim yapanların eline sağlık. 
->Yazan: efe .

4. **Yorum**
->Yorumu: ya valla çok güzel bisi yapmışınız. Çok yararlı şeyler bunlar çok sagolun 
->Yazan: rabia..

3. **Yorum**
->Yorumu: Çok ii bilgiler var teşekkür ederim. Çok süper... Ya bu siteyi kurandan Allah razı olsun ..... süperrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr. Çok iyiydi. isime yaradı. Her kimse bu sayfayı kurduğu için teşekkür ederim 
->Yazan: pınar..

2. **Yorum**
->Yorumu: çok güzel site canım ben hep her konuda bu siteyi kullanıyorum özellikle kullanıcı olmak zorunlu değil ve indirmek gerekmiyor
->Yazan: ESRA..

1. **Yorum**
->Yorumu: Burada muhteşem bilgiler var hepsi birbirinden güzel size de tavsiyeederim. 
->Yazan: Hasan Öğüt.

>>>YORUM YAZ<<<

Adınız:
Yorumunuz: