|
Dinim İslam, İslamiyet, İslami Yazılar > Allah Dostlarının Hayatı >imamı azam ebu hanife hazretlerinin hayatı
İMAMI AZAM EBU HANİFE HAZRETLERİ’NİN VEFATI (ALLAH DOSTLARININ HAYATI)
Ömrünün son yıllarında Abbasi devleti içinde karışıklıklar ve ayaklanmalar baş gösterdi. İmam-ı A’zam bu karışıklıklara rağmen ders veriyor, talebelerini yetiştiriyordu. H. 145 yıllarında vuku bulan hadiselerden sonra Halife Mansur, onu Kufe’den Bağdad’a getirterek, kendisinin haklı olarak halife olduğunu herkese bildirmesini, buna karşılık temyiz reisliğini verdiğini bildirdi. İmam-ı A’zam bütün zorlamalara rağmen hükümet ve siyaset işlerine asla karışmayıp ilim yolunda kalmak istediğinden bu teklifi kabul etmedi. Bunun üzerine Halife Mansur, İmam-ı A’zamı hapsettirip işkence yaptırdı. Bir müddet sonra çıkardı ise de, tekrar hapse attırdı ve işkenceye devam ettirdi. Hergün vurulacak sopa adedini arttırdı. Fakat halkın galeyana gelip hücum etmesinden korktu. Nihayet İmam-ı A’zam zehirlenmek suretiyle, 767 (H. 150) senesinde, yetmiş yaşındayken şehid edildi.
|
Vefat ettiği yerde Kur’an-ı kerimi yedi bin kere hatim etmişti. Vefat ederken secde etti. Vefat haberi duyulduğu her yerde büyük üzüntü ve gözyaşıyla karşılandı. Cenazesini Bağdat kadısı Hasan bin Ammare yıkadı. Yıkamayı bitirince şöyle dedi: “Allahü teâlâ sana rahmet eylesin! Otuz senedir gündüzleri oruç tuttun. Kırk sene gece sırtını yatağa koyup uyumadın. En fakihimiz sendin! İçimizde en çok ibadet edenimiz sendin! En iyi sıfatları kendinde toplayan sen idin!”
Cenazesinin kaldırılacağı sırada Bağdat halkı oraya toplanıp o kadar büyük kalabalık olmuştu ki, cenaze namazını kılanlar elli bin kişiden fazlaydı. Gelenler çok kalabalık olduğundan ikindiye kadar altı defa cenaze namazı kılındı. Sonuncusunu oğlu Hammad kıldırmıştı. Bağdat’ta, Hayzeran Kabristanının doğusunda defnedildi. İnsanlar günlerce kabrinin başında toplanıp ona dua ettiler. Vefatından dolayı çok üzüldüler. Büyük âlimlerden Şu’be’ye vefat haberi ulaşınca; “İlim ışığı söndü, ebediyyen onun gibisini bulamazlar.” dedi. Vefatından sonra çok kimseler onu rüyasında görerek ve kabrini ziyaret ederek, onun şanının yüceliğini dile getiren şeyler anlatmışlardır. İmam-ı Şafii buyurdu ki: “Ebu Hanife ile teberrük ediyorum. Onun kabrini ziyaret edip faydalara kavuşuyorum. Bir ihtiyacım olunca iki rekat namaz kılıp, Ebu Hanife’nin kabrine gelerek onun yanında Allahü teâlâya dua ediyorum ve duam hemen kabul olup isteklerime kavuşurum.”
“Yüz elli senesinde dünyanın ziyneti gider.” hadis-i şerifinin de, İmam-ı A’zam için olduğunu İslam âlimleri bildirmiştir. Çünkü o tarihte İmam-ı A’zam gibi bir büyük vefat etmemişti. Mezhebi, İslam aleminin büyük bir kısmına yayıldı. Selçuklu Sultanı Melikşah’ın vezirlerinden Ebu Sa’d-i Harezmi İmam-ı A’zamın kabri üzerine mükemmel bir türbe ve çevresinde bir medrese yaptırdı. Daha sonra Osmanlı padişahları bu türbeyi defalarca tamir ettirdi.
|
>>>TIKLAYIN<<<
|