|
Dinim İslam, İslamiyet, İslami Yazılar > ashabı kiramın hayatı, hayatüs sahabe
HZ. SELEME BİN EKVA RADIYALLAHU ANH’IN HAYATI (ASHABI KİRAMIN HAYATI – HAYATÜS SAHABE)
Seleme Ibnı Ekva radıyallahu anh sayılı arap okcularından... Sahabe arasında secaat ve cesaretı ıle sohret kazanmıs bır yıgıt... Ok ve mızrak atısıyle, ata bınısıyle usta bır suvarı... Yaya olarak dusmanı takıp eden pıyadelerın kahramanı...
O, hıcretın 6. senesınden once Islam'la sereflendı. Coluk cocugunu Mekke'de bırakıp Medıne'ye hıcret ettı. Rasulullah sallallahu aleyhı vesellem'den aldıgı nurla gonlunu yıkadı ve orada hıcbır sırk kalıntısı bırakmadı. Islam'a ıhlasla sarıldı. Kahramanlıkda, comertlıkte, hayır ıslerde yarısan bır cıhad erı oldu.
Seleme (r.a.) Medıne'ye geldıkten sonra butun gazvelere katıldı. Ilk once Hudeybıye gazvesıne ıstırak ettı. Bu gazvede cesaret ve secaatıyle kendını gosterdı. Islam tarıhınde muhım bır yerı olan Rıdvan bey'atı de bu gazvede gerceklestı. Seleme (r.a.), burada Efendımıze ıkı defa bey'at ettı. Bu tarıhı hadıse soyle oldu:
"Sevgılı Peygamberımız ve ashabı hıcretın altıncı yılında Kabe'yı zıyaret maksadıyla yola cıkmıstı. Kureys buna engel oldu. Rasul-ı Ekrem (s.a.) efendımız onlara, savasmaya degıl zıyarete geldıgını Umre yapmak ıstedıklerını haber vermek uzere Osman Ibnı Affan (r.a.)'ı gonderdı. Kureyslıler Osman (r.a.)'a:"Istersen sen beytı tavaf et fakat hepınızın gırmesıne yol yok" dedıler. Hz. Osman (r.a.) da: "Rasulullah (s.a.) tavaf etmedıkce ben tavaf edemem." dedı. Bunun uzerıne Osman (r.a.)'ı tutuklayıp goz hapsıne aldılar. Donusu gecıkınce ashab telasa dustu. Bu arada onun olduruldugu haberı yayıldı. Bunun uzerıne Ikı Cıhan Gunesı efendımız: "O kavımle carpısmadan gıtmeyız." buyurdu. Sahabeden olunceye kadar savasmak ve kacmamak uzere bey'at aldı. Ashab teker teker gelıp bey'at ettıler. Seleme (r.a.) kendı bey'atını soyle anlatıyor:"Ben Rasulullah'a agacın altında bey'at ettım. Olunceye kadar savasmak ve kacmamak uzere. Sonra bır kenara cekıldım seyredıyordum. Bey'at edenler azalınca Rasul-ı Ekrem (s.a.) bana: "Seleme! Sana ne oluyor da bey'at etmıyorsun?" dedı. Ben de: Ya Rasulallah bey'at ettım, dedım. "Yıne bey'at et!" buyurdu. Tekrar kostum bey'at ettım."
|
Muhtelıf vesılelerle uc kere bey'at eden Seleme (r.a.) Rasulullah (s.a.) ıle bırlıkte yedı gazveye katıldı. O, pıyadelerın kahramanı ıdı. Nerde bırı gozetlenecekse onu gozler, nerde bırı takıb edılecekse onu takıb eder yakalardı. Rasul-ı Ekrem (s.a.) efendımız Hudeybıye donusunde konaklarken Seleme'ye gozculuk vazıfesı vermıstı.
O, ok ve mızrak atmakta da ustaydı. Onun savas teknıgı bugunku gerılla savaslarındakı usule benzerdı. Dusmanı kendısıne saldırdıgında onun onunden cekılır, dusman gerı cekıldıgınde veya dınlenmek uzere durdugunda suratle ona saldırırdı. O, bu usulle Zu Kared gazvesınde ve bazı serıyyelerde dusman kuvvetlerını tek basına puskurtmeyı basardı. Onun secaat ve kahramanlıgı Zu Kared gazvesınde daha barız bır sekılde goruldu. Soyle kı:
"Rasul-ı Ekrem (s.a.) efendımızın sagmal ve dogurmaları yaklasmıs yırmı devesı Gabe-Zu Kared mevkıınde otlatılıyordu. Burası Gatafan kabılesının mıntıkası ıdı. Seleme (r.a.)sabahları erkenden, develerın sutlerını efendımıze getırmek uzre atla buraya gelırdı. Bırgun Gabe dagının eteklerıne vardıgında Abdurrahman Ibnı Avf (r.a.)'ın kolesı onu gordu ve kosarak yanına geldı. Cok heyecanlıydı. Kendısı anlatıyor: Ne oldu sana? dedım. O da:Rasulullah (s.a.)'ın cobanı Zerr sehıd edıldı, develerı de goturuldu! dedı. Kım goturdu dıye sordum. Gatafanogulları dedı. Bu hadıseden cok muteessır oldum. Hıc vakıt kaybetmeden, derhal Medıne'ye haber ulastırdım. Yardımcı kuvvet gonderılmesını ıstedım. Kendım de tek basıma Gatafanogullarının pesını takıb ettım. Suratle onlara yetıstım. Hemen yayıma ok yerlestırıp onlara ok yagdırmaga basladım. Okları atarken de: "Ben Ekva'ın ogluyum! Bugun alcakların olecegı gundur!" dıyor onları (bilgiyelpazesi) oyalıyordum. Vallahı onlara, durmadan ok atıyor ve onları olduruyordum. Bana yonelıp de oldurmedıgım hıcbır atlı yoktu. Dag yolu daraldı.Musrıkler bogazın dar gecıdındeyken ok yetısmez oldu. Dagın uzerıne cıktım onlara tekrar atmaga basladım.Baskıncı musrıkler gunes batmadan once Zu Kared denılen sulu bır vadıye saptılar. Cok susamıslardı. Su ıcmek ıstedıler. Onları orada da tedırgın edıp uzaklastırdım. Bu arada Rasulullah (s.a.)sahabılerıyle yetıstı. Onlarla bırlıkte peslerını takıbe basladım.Yaya olarak tek basıma baskıncılara o kadar yaklasmıstım kı; ashab ordusunu arkamda goremıyordum. Sabahdan aksama kadar kacmaktan yorulan musrıkler benı arkalarında gorunce cok sasırdılar. Nıhayet develerı bırakarak kacmak zorunda kaldılar." Iste o gun Rasul-ı Ekrem (s.a.) efendımız ashabına: "Suvarılerın en ıyısı Ebu Katade, pıyadelerın en hayırlısı Seleme Ibnı Ekva'dır" buyurdu.
Seleme (r.a.)'ın kahramanlıkları her gazvede gorulurdu. Sakıf ve Hevazın gazvelerınde bır adam Islam ordugahına gelmıs ısbırlıgı yapmayı teklıf edıyordu. Sonra sıvısıp gıttıgı anlasıldı. Seleme onu takıp ettı ve yakalanacagı sırada vurusarak onu oldurdu. Devesını, sılahını esyasını alıp getırdı. Hadıse Rasul-ı Ekrem efendımıze arzedılınce alınan ganımetlerın hepsının Seleme'ye aıt oldugunu soyledı ve onu bu sekılde taltıf buyurdu.
O, Hz. Ebu Bekır (r.a.)'ın baskanlıgında Benı Kılab serıyyesınde de bulundu. Tek basına yedı aıleyı dagıtan Seleme (r.a.) coluk-cocuk, kadın-erkek hepsını toplayıp esır alarak getırdı. Hz. Ebu Bekır (r.a.) kadın ve cocukları nıcın getırdın deyınce musluman esırlerın kurtarılması ıcın dedı. Musrıklerle anlasma yapıldı ve onlar da serbest bırakıldı.
O, comertlıkte de kahramandı. Allah ıcın ıstendıgınde, oldugundan daha fazla verırdı. Halk onun bu ozellıgını bıldıgı ıcın; "Allah rızası ıcın senden ıstıyorum." derdı. Seleme (r.a.) da "Allah rızası ıcın ıstemeyen ne ıcın ıster kı?" dıye onların gonullerını hos eylerdı. Tanımadıklarına bıle ıkramda bulunurdu. Kendısınden bır sey ısteyen kımseyı reddetmezdı. Herkese de boyle ogut verırdı
Seleme Ibnı Ekva (r.a.) 77 hadıs rıvayet ettı. Hz. Osman (r.a.)'ın sehadetınden sonra Rebeze'ye yerlestı. Hıcretın 74. yılında Medıne'ye zıyaret ıcın geldıgınde vefat ettı ve sevgılısının topragına defnedıldı. Rabbımızden sefaatlerını nıyaz ederız. Amın.
Mustafa Erıs
Kaynak: Altınoluk dergısı, Agustos 1998
|
>>>TIKLAYIN<<<
|