|
Dinim İslam, İslamiyet, İslami Yazılar > Kıssalardan Seçmeler Dini Hikayeler Allah Dostlarının Yaşadıkları
HAK YOLA GETİREN İKİ SÖZ (KISSALARDAN SEÇMELER, DİNİ HİKAYELER, ALLAH DOSTLARININ YAŞADIKLARI)
Büyük erenlerden Hasan Basrî, bir gün arkadaşlarıyla birlikte
yolda giderken memleketinin tanınmış devlet büyüklerinden birinin oğlu ile
karşılaşır. Devlet büyüğünün oğlu yağız atının üzerine kurulmuş, beraberinde de
hizmetçileri, bütün sükse ve ihtişamıyla yoluna devam etmektedir.
Hasan Basrî yolun ortasında durarak hoş beşten sonra devlet büyüğünün oğluna
şöyle seslenir: "Ey devlet büyüğünün oğlu!.. Sizler her şeyi mal ve para ile
değerlendirirsiniz. Size şu iki sözü satmak istiyorum, alır mısınız? Çünkü bu
sözleri size benden başka kimse söylemeye cesaret edemeyecektir. Sonra bu sözler
sizi aydınlık Allah yoluna sokacaktır."
Devlet büyüğünün oğlu, "Peki kaça satacaksınız?" deyince Hasan Basrî,
"Birincisini bir, ikincisini de iki gümüş para karşılığında veririm." diye
karşılık verdi. "Evet, alırım" deyince de ilk sözünü söylemeye koyulur ve şöyle
der: "Ey devlet büyüğünün oğlu!.. Senin evin var mı?" diye sorar. "Var" cevabını
alınca da, "Kendin mi yaptırdın, yoksa miras mı kaldı?" diye sorar.
Devlet büyüğünün oğlu, "kendim yaptırdım" diye cevap verir. "Ne kadar zaman
içinde yaptırdın?" sorusuna ise, "Epey uzun sürdü" karşılığını verir. "Neden her
imkana sahip olduğun halde çabuk bitirmedin?" deyince de, "Binanın taşlarını,
ağaçlarını taşıyan hayvanlara acıdığım için fazla yük vurdurtmadım. İşte o
yüzden de binayı kısa zamanda inşa etmek mümkün olmadı." der.
Ardından sözü alan Hasan Basrî şöyle konuşur: "Ey devlet büyüğünün oğlu!..
Madem ki başkalarının hayvanlarına acıyarak fazla yük taşıtmaya razı olmuyorsun,
neden öz nefsine acımayıp da onu dağlar kadar günah yığını altında eziyorsun?"
Bu sözler devlet büyüğünün oğlu üzerinde büyük tesir yapar. Atından inerek
Allah dostu Hasan Basri'nin ellerine kapanır. Ardından da sabırsızlıkla "iki
gümüşü hemen vereceğim, şu ikinci sözünü de hemen söyle" diye yalvarır. Daha
sonra Hasan Basrî ikinci sözünü söylemeye
(bilgi yelpazesi.net) koyularak şöyle der:
"Yola koyulmuş böyle nereye gidiyorsunuz?" diye sorar. "Devlet reisine, bir
memurluk almak için gidiyorum" cevabını alınca, "Bak en değerli elbiseni giymiş,
en enfes kokuları sürünmüşsün. Neden? Çünkü devlet reisi ve maiyetinde
çalışanlara karşı mahcup olmak istemiyorsun. Halbuki onlar da senin, benim gibi
birer insan değil mi? Şimdi sana sormak isterim. Yarın ölüp öbür dünyayı
boyladığında omurlarında taşıdığın bu kadar ağır günahlarınla ve kirli alınla
peygamberler ve gerçek mü'minler arasında Allah'a karşı hesap verirken
utanmayacak mısın?"
Bu sözlerin de son derece derin etkisi altında kalan devlet büyüğünün oğlu
atını hizmetçisine verdiği gibi hemen Hasan Basrî'nin ellerine sarılarak artık
bütün dünyalık nimetleri teper ve ölünceye kadar bu büyük zatın safında Allah'a
ibadet etmeye karar verir.
Yüce Allah (c.c.) cümlemizi hak sözleri dinleyip de gereğini yerine getiren haksever kullarından eylesin, amin...
-
Senaniye -
KAYNAK: Ermişlerden Osman Efendi, Seçme Dini Hikayeler, Seda Yayınları, İstanbul 2000, s. 139-141
|
>>>TIKLAYIN<<<
|