.

>Yazan: AV. ILKNUR ÇAGIN
>Yorum: 8 Mart Dünya Kadinlar Günü geride kaldi.Kadin haklarinin hatirlandigi,hatirlatildigi gün.Içinde bulundugumuz devlet zihniyeti içinde kadinin esit bir birey olarak konumlandirilmasi,maruz kaldigi siddetin bertaraf edilmesi ne yazik ki ciddiye alinmis degil birakin kadinin sosyal hayatta esit temsilini,kadina yönelik siddet konusunun aciliyeti bile yeterince idrak edilemiyor.Toplumun en savunmasiz bireyleri olarak,çocuklardan bile daha fazla riskle karsi karsiya birakilan kadinlarin haklari konusu,bütün iyiniyetli girisimlere ragmen yetersiz kaliyor.Halbuki Türkiye'de kadina yönelik siddet vahim boyutlarda olup kadinlar toplumsal ve devlet kaynakli her türlü korumadan mahrum kaliyor.Durum buyken kadin ve siddet konusuna yeni bir zihniyetle yaklasmak özellikle devlet katinda farz.Toplumun marjinal kesimlerinde,feminist çevrelerde,kadin STK'larinda üretilen dilin devlet katinda da kabül görmesinin zamani çoktan geçti.Kadina siddeti kendine hak gören erkeklerin elini kolunu sallayarak gururla yasadiklari bir ülke burasi, yasatilan siddette her türlü tasarrufu kendine hak görme mantigi etkili.Erkegin o hakki nasil ve kimden aldigi ise sir degil;toplum,töreler,aile degerleri v.s nedenler sözkonusu kabül etmekte zorlansak da kadina yönelik siddet konusunda yeni deger kriterlerine ihtiyaç var.Daha sikayet anindan baslayarak yeni bir deger sistemi insa edilmeli;birakin öldürmeyi hak görmek,kadina vurulacak bir fiskeye bile müsamaha göstermeyen bir yargi ve kolluk sistemine ihtiyaç var.Siddet uygulayan erkegin toplumdan övgü alip,mazeretlerle müsamaha edilmesi yerine,tecrit edilmesi saglanabilmeli.Yasalar,toplumlarin ürettigi degerler üzerinde insa edilir.Bugüne kadar kadin,sikayetini duyuracagi ne bir kolluk ne de savci buldu karsisinda.Kolluk kuvveti mevcut yasalarla sinirli oldugundan sikayetini dinledigi kadini evine gönderdi.Eve morarmis gözler ve darp edilmis bir bedenle dönen kadinin yasama güvencesi ise siddet arzusu tatmin olmus kocaydi ama özellikle o arzusu tatmin olmamis binlercesini biliyoruz.Bizler hukukçular olarak birçok olaya da tanik olmaktayiz.Mahkeme kapilarinda bosanmak isteyen esinin üzerine kursun bosaltan erkekler toplumu burasi sadece evli oldugu kadini degil,aile üyelerinide tehdit eden kisiler gördük..Bunu kendine hak gören,namus adi altinda zalimlik yapan kisiler gördük..Durum buysa toplum olarak siddet üzerine yeniden ve ciddiyetle düsünmekte,siddet kavramini yeniden tarif etmekte fayda var.Iste tam bu amaçla su günlerde yeni bir yasa taslagi hazirlaniyor.Belli basli kadin STK'larinin katkisiyla hazirlanan yeni taslak,bütün bu hassasiyetleri göz önünde bulundurmayi hedefliyor.Siddetin tanimini,Avrupa Konseyi'nde karara baglanan en son tanimi esas alarak yapan bu yasa yakinda Meclis gündemine gelecek.Taslak siddet magdurunu hizli ve etkili bir sekilde koruma altina alirken,önleyici tedbir mekanizmalarini da güçlendiriyor.Genis bir koruma alani vaat eden taslagin oylanmasi sirasinda parti farki gözetmeksizin Meclis'imizin en azindan kadinlar konusunda ortak bir duyarlilik göstermesi mümkün olsa keske her vekilin sorumlulukla hareket etmesi temennisiyle...