|
Eğitim Öğretim İle İlgili Belgeler > Belirli Gün Ve Haftalar İle İlgili Tüm Belgeler > Vakıflar Haftası İle İlgili Tüm Belgeler
VAKIF İLE DİN ARASINDAKİ İLİŞKİ, VAKIF – DİN İLİŞKİSİ (MAYISIN 2. HAFTASI VAKIFLAR HAFTASI İLE İLGİLİ YAZILAR, ŞİİRLER)
Vakıfların İslâm toplumunda vücud bulup gelişme kaydettiğini biraz önce belirtmiştik. Topluma mal olmuş bu köklü müesseselerin ortaya çıkmasında fert ve aileleri yönlendirici dinî referansların olduğu bilinmektedir. Bunlarda, her ne kadar vakıf sözcüğü bugünkü şekliyle geçmiyor olsa da, mana ve keyfiyet olarak bu müesseselerin doğmasında önemli faktörler olmuşlardır.
Her türlü hayır hizmetini, ictimaî yardımlaşmayı, yoksul ve düşkünlerin yardım ve imdadına koşmayı... Kısacası bütün bunları kapsamı içine alan "infakı" emreden ayet ve hadislerin çokluğu bilinen bir gerçektir. Bunlardan birkaçını verecek olursak:
"...Hayır işlerine koşun..."(3); "...gerçek iyilik Allah rızası için yetimlere, yoksullara, yolda kalmış olanlara, dilenenlere ve kölelere sevdiğiniz maldan harcar, namazı kılar, zekatı verir. Antlaşma yaptığı zaman sözlerini yerine getirir. Sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabreder. İşte doğru olanlar, bu vasıfları taşıyanlardır. Müttakiler ancak onlardır."(4); "Kim zerre kadar hayır yaparsa, onu görür. Kim de zerre miktarı şer işlemişse onu görür."(5); "Sevdiğiniz şeylerden (Allah yolunda) harcamakdıkça "iyi" ye eremezsiniz. Her ne harcarsanız, Allah onu hakkıyla bilir."(6); "Hayır işleyin ki, kurtulabilesiniz."(7);
"İyilik ve (Allah'ın yasaklarından) sakınma üzerinde yardımlaşın..."(8) Gerçek mümin olma bilincine sahip kimseler imkanların elverdiği nispette ihtiyaç içinde bulunanların hizmet ve yardımına koşmayı dinî bir görev bilmek durumundadır. Başkalarının dert ve sıkıntılarına ortak olunduğu ölçüde hakiki mutluluğun elde edileceğine, neticede erdemli insan vasfını kazanabileceğine inanacaktır. Hayatı sadece kendi "ben"inden ve zevkinden ibaret sayanlar, hep kendi haz ve enaniyetleri peşinde koşanların bunları anlamaları pek kolay değildir.
Peygamber Efendimiz (s.a.s.)'in, ümmetini, hayra ve güzelliğe yönlendiren sözleri az değildir. Konuya ışık tutması bakımından
şu kutlu sözleri konumuza temel oluşturmaktadır: "Bir insan öldüğünde ameli kesilir (defteri kapanır). Ancak sadaka-i cariyesi (çeşme, köprü, hastane, cami, mektep... yaptırmak, ağaç diktirmek), fayda veren ilmî bir eseri veya kendisine dua eden hayırlı bir evladı (bilgi yelpazesi.net) olan kimsenin defteri kapanmaz."(9) Hadiste, Efendimizin (a.s.) ağzından ifadesini bulan, "Sadaka-i cariye" terkibi, devamlı hayır ve sevaba vesile teşkil edecek her şey olarak yorumlanmıştır.
Böylece bu hadis, bizim bu yazıda üzerinde durmak istediğimiz vakıf müesseselerinin doğuşunda önemli itici manevî güç olmuştur. Mü'min bir insanın, daha hayattayken veya ahirete göç ettikten sonra amel defterine sevap olarak yansıyacak güzelliklerin olmasına en güzel sebeblerden biri de vakıflar olduğunda şüphe yoktur. Ecdadımız bu amaçladır ki, vakıfları memleketlerinin herbir köşesinde kurmuş, geliştirmiş ve asırlarca ayakta kalmalarına gayret sarfetmiştir.
|
>>>TIKLAYIN<<<
|