|
Eğitim Öğretim İle İlgili Belgeler > Dil İle Kültür Arasındaki İlişki, Dil Nedir, Kültür Nedir, Dil Kültür İlişkisi
OKUMA – ANLAMA – DİNLEME ARASINDAKİ İLİŞKİ, BAĞLANTI (DİL İLE KÜLTÜR ARASINDAKİ İLİŞKİ, DİL NEDİR, KÜLTÜR NEDİR)
Anlama, anlatmanın başlangıcıdır. Anlamak için;
a) gözlem’i b) dinleme’yi c) okuma’yı kullanabiliriz.
%30 % 30 % 30
Anlamanın % 30’u okuma ile sağlanabilir. Anlamanın % 30’unu gözlem ile yapabiliriz. Gözlem anlamanın en önemli yapı taşlarındandır. Gözlem, bakmak değil, görmektir. Dilimizde gözlem ile gözlem sonucunda ortaya çıkmış pek çok atasözü vardır:
- Ağaç yaşken eğilir.
- Ateş olmayan yerden duman çıkmaz.
- Damlaya damlaya göl olur.
- Işıldayan demir ışıldar.
- Ayağını yorganına göre uzat.
- Sakla samanı gelir zamanı...
Bunlar bizzat gözlerimizle ulaşılmış sözlerdir. Yaşamışlıklardan yola çıkılarak türetilmiştir.
Her baktığımızı göremeyiz. Sanatçıların % 90’ıda ayrıntıları görmeyi değerlendirmeyi bilmiyorlar. Gözlem yaparken gerçeğine bakmalıyız. Başkası aracılığı olursa hayali olur.
Gözlem 5 şekilde yapılır. Görerek, duyarak, hissederek, koklayarak vb.
Gözlem dili zenginleştirmeyi ve çağrışımları kullanma becerisini kazanmayı sağlar. Dokunma, gözlemin nesneleri tanımak için kullanılan en önemli yollarındandır. Dokunarak ipuçları alırız. Gözlemin en somutu beş duyuyla, beş duyunun birlikte kullanılmasıyla yapılır.
|
Mesela; tahta silgisi denilince zihnimizdeki çağrışımlar bizim daha önceki gözlemlerimizle doğru orantılıdır.
Dil öğretiminde çağrışım zenginleştirme önemlidir. Çağrışım zenginleştikçe dil de gelişir. Mesela; hasta deyince aklımıza gelen çağrışımları kalıp halinde yazın. O kavramın kültürü de kullanılmalı.
Hayali gözlem; Bir başkası bir şey anlatırken biz de kendimizle ilgili eş kavramı hayal ederiz. Arkadaşımız annesini anlatırken, kendi annemizi düşünmeyiz.
Anlamanın % 30’unu dinleme ile sağlayabiliriz. Her işittiğimiz şeyi dinlemeyiz. Dinleme, seslerin beyinde algılanmasıdır. Tanımlanmasıdır. Dinlemenin etkili olması için öncelikle bizim anlatılan şeye karşı ilgili olmalıyız. Kasımpaşalılar (bilgi yelpazesi.net) darbuka sesine karşı konsantre olmuşlardır; duyar duymaz algılayıp oynarlar.
Etkin bir dinleme ortamı, ilgili olunan bir konu, anlatışta ifade tarzları, anlatıcının davranışları (oturması, dolaşması vb) bunlar dinleme için çok önemlidir.
Dinleme vücudun bütün uzuvlarıyla yapılır. Eğer dinleyici kalemle vb. başka şeylerle uğraşırsa etkin dinleme olmaz. İşitme olur. Dinleme isteme ve sevmekle başlar. Anlatıcı anlattığı şeyi severek ve isteyerek yapmalı bunu davranışlarıyla belli etmelidir.
Dinleme isteme ve sevmekle başlar.
Dinlenen konunun gözlemlerle ilgisi olması lazım. Hayatımızda ya da hayatta yer alması lazım. Anılar; konuyu monotonluktan kurtarır, beyin farklı şeyleri algılayarak daha iyi karar, sıkılmayız. Konu, dinleyen ile ilgili olmalıdır.
Okuma ile anlamanın % 30’unu sağlayabiliriz. Gözlem ve dinleme ile birlikte oluşan bir pekiştirme sürecidir. Okumayla % 30 bilgilerimizi ediniriz. Okunan şeyde dil özellikleri yazmamızla ilgisi, kelimelerin dünyası, cümle yapası, paragraf özellikleri, psikolojik durum, istek etkendir.
Okumada öncelikle istekli olmalıyız. İstekleme; tavsiye ve ihtiyaç duymayla ve mecburen ile ilgilidir. Bunlardan biri olmazsa sıkılırız. Okumayı sevdirebilmek için öğrencinin ihtiyaçlarına cevap verebilecek kitapları tavsiye etmeliyiz.
|
>>>TIKLAYIN<<<
“EĞİTİM ÖĞRETİM İLE İLGİLİ BELGELER ” SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN
>>>TIKLAYIN<<<
|