eğitim öğretim ile ilgili belgeler > Hikayelerden Seçmeler, Öyküler, Kısa Hikayeler

Dağ Başında Soğuk Varmış Hikâyesi

"Dağ başında soğuk varmış" sözü, Türk kültürünün derin köklerine sahip yaygın bir atasözüdür. Bu özlü söz sadece soğuk bir dağın zorlu koşullarını ifade etmekle kalmaz, aynı zamanda hayatta karşılaşılan güçlükler karşısında umudu ve dayanışmayı vurgular.

Bu atasözü, pek çok hikâyeye ve anlatıya ilham kaynağı olmuştur. Genellikle bu sözün etrafında dönen hikâyeler, insanların doğanın acımasızlığına karşı verdikleri mücadeleyi anlatır. Soğuk bir dağda yalnız kalan bir kişi hem fiziksel hem de zihinsel olarak zorlu bir sınavdan geçer. Ancak bu hikâyelerdeki temel mesaj, umutsuzluğa kapılmamak ve yardımın her zaman mümkün olduğuna inanmaktır.

İnsanlar, "Dağ başında soğuk varmış" sözünden ilham alarak zor durumlarla başa çıkmaya çalışırken içlerindeki gücü ve dayanışmayı keşfederler. Bu söz, insanlara hayatta karşılarına çıkan zorluklara karşı direnç gösterme ve umutlarını koruma gücü verir. Bu söz, Âşık Mustafa Aydın’ın “Ceylan Gözlüm” türküsünün içerisinde yer almaktadır.  Bu türkü, kökeni Erzurum'a dayanan Mustafa Aydın tarafından bestelenmiştir. Mustafa Aydın'ın bu dokunaklı eseri, trajik bir trafik kazasında eşini kaybetmesinin ardından yazılmıştır. Şarkı, günümüzde birçok farklı yorum ve versiyonla varlığını sürdürmektedir.

1998 yılında Ankara'dan Kars'a gitmek üzere iki çocuğu ve eşi Melek'i yanına alan Mustafa Aydın, Erzurum'da gerçekleşen bir trafik kazasında büyük bir acıyla karşılaşır. Kazada öğretmen olan eşi Melek, hayatını kaybeder. Bu derin kaybın ardından eşine duyduğu özlem ve acıyla dolu olarak Mustafa Aydın, "Ceylan Gözlüm" türküsünü yazar. Uzun yıllardır hâlâ dinlenen ve insanları duygusal olarak etkileyen bu türkü, farklı sanatçılar tarafından da farklı yorumlarla seslendirilmiştir. Her bir versiyonu özgün bir tarzda sunulmuş olsa da türkünün dokunaklı hikâyesi, birçok kişinin kalbinde derin izler bırakmıştır.

Mustafa Aydın'ın bu duygusal türküsü, yıllar geçtikçe hâlâ birçok insan tarafından hatırlanmakta ve söylenmektedir. Bu şarkının en tanınmış versiyonlarından biri, Metehan Polat tarafından seslendirilmiş ve geniş bir dinleyici kitlesi tarafından benimsenmiştir. Türkünün sözlerinin içerisinde: “Dağ Başında Soğuk Vardı” der Mustafa Aydın. Bu cümle iki anlamlı olarak düşünülebilir. Hem o bölgenin çok soğuk olması hem de yaşadığı durumun çok zor ve ağır olması anlamları çıkarılabilir.

“Şehitler yurduna kurdum mezarını babamın gelini Melek öğretmen” der ve bir sohbetinde şöyle söyler: “Bu eser yüreğimin kanadığı yer” Bunun üzerine Âşık Mustafa Aydın yazmaya başlar bu dizeleri…

Seni Gördüm Boynu Bükük
Genç Yaşında Ömrü Sökük
Gözü Yaşlı Perçem Dökük
Zülfün Tara Ceylan Gözlüm

Dağ Başında Soğuk Varmış
Geçit Vermez Duman Karmış
Her tarafı (Gurbet Eli) Avcı Sarmış
Düşme Tora Ceylan Gözlüm

Yaşadığı acıyı dizelere döken âşık, içinde olduğu durumun; onu nasıl üzdüğünü, kahrettiğini yöresel sözcük ve sözcük gruplarıyla harmanlayarak dile getirmiştir. “Dağ Başında Soğuk Varmış” da bunlardan bir tanesidir.

>>>TIKLAYIN<<<

“EĞİTİM ÖĞRETİM İLE İLGİLİ BELGELER ”
SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN

>>>TIKLAYIN<<<