eğitim öğretim ile ilgili belgeler > Hikayelerden Seçmeler, Öyküler, Kısa Hikayeler

Acımasızca İşlenen Cinayet: Junko Furuta Hikâyesi

1988 yılında Japonya'nın Misato şehrinde yaşayan Junko Furuta, o dönem 16 yaşında genç ve enerjik bir kızdı. Okul arkadaşları ve çevresindekiler onu çalışkan, neşeli ve hayat dolu biri olarak tanırlardı. Ancak hayatı, mahallesinin kabadayılarından ve aynı zamanda Yakuza suç örgütüne üye olan Hiroshi Miyano'nun ilgisiyle dramatik bir döneme girdi.

Hiroshi Miyano, Junko'ya olan aşkını açıkça ifade etti ve onunla bir ilişki yaşamak istediğini söyledi. Ancak Junko, bu teklife olumsuz yanıt verdi ve ilişki teklifini reddetti. Junko'nun bu yanıtı, Hiroshi için alışık olmadığı bir durumdu ve reddedilme hissini ilk kez yaşadı. Hiroshi ve üç arkadaşı, Junko'nun bu yanıtına karşı bir intikam plânı yapmaya karar verdiler. Bu plân, sonradan yaşanan trajik olayların temelini oluşturacaktı.

Vahşi Olayların Başlangıcı ve Sonrası

Junko Furuta, okul saatleri dışında part-time bir işte çalışıyordu. 22 Kasım günü, işten çıkarak evine bisikletiyle dönüyordu. Ancak bu sırada tanımadığı bir kişi tarafından bisikletine tekme atıldı ve düştü. Bu olayın hemen ardından karşısında Hiroshi Miyano belirdi. Hiroshi, Junko'ya yardım edecek gibi görünüp onunla konuşmaya başladı. Ancak niyeti elbette bu değildi. Hiroshi, Junko’yu ıssız bir bölgeye, boş bir depoya götürdü.

Depoda, Hiroshi, etrafta hiç kimsenin olmadığı bir ortamı fırsat bilerek Junko'ya saldırmaya başladı. Hiroshi, Yakuza üyesi olduğunu iddia ederek ve tehditler savurarak Junko'yu korkutmaya çalıştı. Junko, çaresiz bir şekilde Hiroshi'nin isteklerini yerine getirmeye zorlandı. Bu noktadan sonra yaşananlar, Junko Furuta'nın korkunç bir işkence ve rehin alma olayının başlangıcıydı. Hiroshi depoda,  Junko’ya cinsel istismarda bulundu ve daha sonra onu bir otele götürdü orada da tecavüz etti. Junko, oradan kaçıp gitmek istedi fakat Hiroshi buna müsaade etmedi. Bu vahşi plânı yaptıkları diğer üç arkadaşını arayarak olanları onlara anlattı. En büyüğü 17 yaşında olan Kamisaku Jo, Yasushi Watanebe ve Nobuhari Minato  heyecanlanıp onlar da Junko’ya tecevüz etmek istediklerini ilettiler ve otele doğru gittiler. Junko, gelenlerin içinde bisikletine tekme atan Yasushi olduğunu fark edince tuzağa düştüğünün farkına vardı. Junko’nun çantasını karıştıran Hiroshi, içinde evinin adresini buldu. Evine gidip ailesine zarar vermekle Junko’yu tehdit etti. Junko, korktuğu için isteklerini kabul etmek zorunda kaldı. Olaylar burada bitmiyordu elbette. Hiroshi’nin ailesinin bulunduğu eve gittiler. Hiroshi’nin ailesi durumu anladı fakat oğullarından korktukları için Junko’ya yardım edemediler.  Kaçınılmaz sona doğru ilerleyen Junko; ailesi zarar görmesin, diye hiçbir şey yapamıyordu.

Junko’nun yaşadıklarından habersiz olan ailesi, iyice endişelenmeye başlamıştı ve polisle beraber kızlarını aramaya karar verdiler. Bu haberi duyan Hiroshi, Junko’ya ailesini arattırıp bir müddet arkadaşında kalacağını ve kendisini de aramamalarını söylettirdi ve Junko’nun 44 günlük çilesi başlamış oldu.

44 günün içinde Junko’nun çekmediği işkence kalmadı. 44 gün, çıplak bir biçimde bir odada hapis tutuldu; su ve yemek verilmedi. Hamam böceği, dışkı, idrar yemesi için zorlandı. Bir günün içinde defalarca kez tecavüz edildi. Cinsel organına kızgın ampul, şişe, makas yerleştirdiler. Bunlar çok ağır kanamalara yol açmıştı. Anüsüne havai fişek yerleştirdiler ve ateşlediler. Bundan ötürü anüsü parçalandı ve tuvaletini tutamaz oldu. Vücudunda, anüsünde onlarca kez sigara söndürdüler. Çok ağır biçimde dövüldü; ellerinden tavana asıp ağzından, burnundan kan gelene dek dövdüler. Çeşitli ağırlıklarla ellerini ve ayaklarını kırdılar. Kaçmayı denedi fakat içlerinden biri onu yakaladı ve cezalandırmak için de bacaklarıma benzin döküp yaktı. Ruhsal ve fiziksel olarak o kadar kötüleşti ki tuvaletini yapmak için sürünerek bir saatte gidecek hâle geldi. Sol göğüs ucunu pense ile koparttılar.

Junko, Hiroshi’ye kendisini öldürmesi için deyim yerindeyse yalvarıyordu. Günbegün yapılan işkencelerden kaynaklı Junko, kötü kokmaya ve tanınmayacak hâle gelmişti. 44. günde içlerinden biri, Junko’ya oyun oynama teklifinde bulundu. Oyunda Junko’ya karşı yenilmeyi hazmedemediklerinden dolayı gözlerini mumla yaktılar, demir sopayla dövdüler. Bu şiddete daha fazla dayanamayan Junko, yere düşüp havale geçirdi ve o sırada eski yaraları açıldı. Vücudu kan ve iltihap içinde olan Junko’yu dövmeyi bıraktılar ve ellerine poşet geçirip Junko daha yaşarken üzerine benzin döküp yaktılar. Junko, başta ateşi söndürmeye çalıştı lâkin bunu başaramadı ve acı bir şekilde can verdi. Sonrasında Junko’nun  cesedini birkaç battaniyeye sardılar ve bir bavula koydular, bavulu da bir varile yerleştirdiler. Varilin içerisine 208 litre beton döktüler. Varili Koto bölgesine bıraktılar ve en sonunda polis tarafından bulundu.

Junko'nun ölümünden üç hafta sonra 16 yaşındaki bir kızın maruz kaldığı dehşet dolu olaylar nedeniyle dört genç gözaltına alındı. Tokyo polisi, bu gençlerin iki farklı cinayetle ilişkilendirildiğini düşünerek onları sorgulamaya başladı. Her biri ayrı ayrı detaylı sorguya çekiliyordu ve polis, karanlık gerçeği açığa çıkarmak için ellerinden geleni yapıyordu. Sorgular sırasında Hiroshi, arkadaşlarının Junko'ya yönelik korkunç işkencelerini anlatarak itiraf etti. Polis memurları bu itiraf karşısında şaşkına döndü. Çünkü daha önce Junko'nun kayıp olduğuyla ilgili bir bilgiye sahip değillerdi. Bu itiraf, cinayetin çözülmesi için önemli bir adım oldu ve olayın vahameti ortaya çıktı.

Ancak dört genç, suç işledikleri sırada henüz 18 yaşın altındaydılar. Bu nedenle ağır cezalar vermek yerine, 20 yıl hapis cezasına çarptırıldılar. Mahkeme kararı, genç yaşlarına rağmen işledikleri korkunç suçun ciddiyetini yansıtıyordu. Bu vahşi cinayet olayı, toplumda büyük bir infiale neden olmuş ve hukukî süreç boyunca geniş bir ilgi görmüştü. Bu trajik olayın sonuçları Japonya'da büyük bir yankı uyandırdı ve toplumun adalet sistemi üzerinde derin düşünce ve reform gerekliliği konusunda tartışmalar başlattı. Adaletin yerini bulduğuna hiç kimse ikna olmamıştı. Şu an sokaklarda dolaşan bu acımasız vahşilere verilen ceza, toplumun adalete olan güvenini sarsmış ve korku ikliminin üst seviyede yaşanmasına neden olmuştur.

>>>TIKLAYIN<<<

“EĞİTİM ÖĞRETİM İLE İLGİLİ BELGELER ”
SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN

>>>TIKLAYIN<<<