eğitim öğretim ile ilgili belgeler > Hikayelerden Seçmeler, Öyküler, Kısa Hikayeler

 

Nemrut Dağı Hikâyesi

Nemrut Dağı ve içinde bulunan ören yeri, ilk olarak 1881 yılında keşfedildi. Bu önemli tarihî mekânın keşfi, o dönemde yörede görevli olan Alman mühendis Karl Sester tarafından gerçekleştirildi. Karl Sester, bir gün yaptığı gezinti sırasında tamamen tesadüfen Nemrut Dağı'nın ünlü heykelleriyle karşılaştı. Ancak bu harabelerde, tanrı heykellerinin oturtulduğu kaide üzerinde Grekçe yazıtlar bulunmadığı için bu eserlerin Asur dönemine ait olduğunu düşünerek İzmir'deki Alman konsolosluğuna haber verdi.

1882 yılına geldiğinde Karl Sester ve Otto Puchstein bölgede detaylı incelemelere başladılar. Ardından 1883 yılında Müze-i Hümayun'un müdürü Osman Hamdi Bey, ekibiyle birlikte bu çalışmalara katıldı. Ayrıca II. Dünya Savaşı sonrası dönemde ün kazanmış arkeologlardan Theresa Goell ve Alman Karl Doerner de Nemrut'ta çeşitli araştırma ve inceleme çalışmaları gerçekleştirdi. Tüm bu araştırmalar sonucunda bölgedeki harabelerin ve devasa tanrı heykellerinin aslında Asur Medeniyeti'ne değil, Kommagene Krallığı'na ait olduğu ve M.Ö. 163 ile M.S. 72 yılları arasında inşa edildiği ortaya çıkarıldı. Bu büyüleyici yapıların, Helenistik dönemin en muhteşem örnekleri olduğu ve Kommagene Kralı I. Antiochos tarafından yaptırıldığı belirlendi.

Nemrut Dağı'nın 2150 metre yüksekliğindeki yamaçlarında bulunan bu heykeller ve mezarlar, atalarına ve tanrılara olan minnettarlığın bir ifadesi olarak büyük önem taşıyor. Bu değerli ören yerinin uzun bir süre boyunca unutulduğu ve ihmal edildiği anlaşıldı. Ancak sonunda 11 Aralık 1987'de UNESCO Dünya Mirasları Listesi'ne dahil edilerek hak ettiği uluslararası tanınırlığı kazandı.

 

Nemrut Dağ’ı Gizemi

Şanlıurfa'nın ünlü Balıklıgöl'ünün hikâyesinde karşımıza çıkan zalim kral Nemrut, tarih boyunca pek çok kültürde yer almış önemli bir figürdür. Nemrut'un kim olduğu ve saf kötülüğünü neden sergilediği konusu, masal ve efsaneler aracılığıyla günümüze kadar ulaşmıştır. Gerçek tarihsel kişiliği hakkında kesin bir bilgiye sahip olmasak da kutsal kitaplarda ve mitolojilerde adı geçer ve her zaman kötü bir karakter olarak tanımlanır. Ayrıca kibriyle Firavunlara benzetilir. Türkçede “Nemrut suratlı” benzetmesi de Nemrut’un kötü bir kişilik olmasından kaynaklanır.

Tevrat'ta Nemrut, Nuh'un torunu olarak bahsedilir ve Babil İmparatorluğu'nun kurucusu olarak kabul edilir. Nemrut, göklere doğru yükselen bir kule yapma girişiminde bulunur ancak bu tanrı tarafından hoş görülmez ve halkı, dünyanın dört bir yanına dağıtılır. İslam inancına göre ise Nemrut; Hz. İbrahim'i ateşe atmaya kalkışan, putlara tapınan ve tanrılarla yarışan bir kral olarak tasvir edilir. Ancak bu versiyonda adı "inkârcı" olarak anılır. Nemrut Dağı ile ilgili anlatılan efsaneler arasında Kommagene Kralı Antiochus'un önemli bir rol oynamış olabileceği düşünülür. Nemrut Dağı'na heykelleri yaptıran Antiochus, kendini tanrılarla eşit görmesi ve dünyaya meydan okumasıyla tanınır. Ancak ölümsüzlüğü ararken başarılı olamaz ve bugün taşlarla kaplı Tümülüs mezarı ve başı önüne düşmüş büyük bir heykeliyle hatırlanır. Bunun yanı sıra Nemrut Dağı hikâyeleri, dilden dile dolaşır ve masalsı bir şekilde anlatılır.

Antik dönemlerde, Batı ve Doğu kültürleri arasındaki bazen gerilimli olan ilişkilerin bir izini sürebileceğiniz heykeller, harika bir sanat örneği sunuyor. Bu heykellerin bazıları güneşin doğuşunu selamlarken diğerleri de batışını yüceltiyor. Üzerlerinde yer alan kral figürleri, tanrılarla olan bağlarını yansıtırken aynı zamanda tarih boyunca ilki olma özelliği taşıyan bir yıldız haritasına da ev sahipliği yapıyorlar. Bu heykellerdeki yıldızların pozisyonu oldukça ilginç bir şekilde, kralın tahta çıktığı döneme denk geliyor. Aslan heykeli üzerinde yer alan Jüpiter, Merkür ve Mars gezegenlerinin yanı sıra 19 farklı takımyıldızı, bu coğrafyanın astrolojiye olan büyük önemini vurguluyor. Bu heykeller, tarihle dolu gizemli bir dünyanın kapılarını aralıyor ve ilerledikçe bizi şaşırtmaya devam ediyorlar.

Özetlemek gerekirse Nemrut'un gerçek tarihsel kimliği belirsiz olsa da onun mitolojik ve sembolik önemi büyük olmuştur. Kutsal kitaplarda ve efsanelerdeki rolü, insanların onun kötülüğüne ve kibrine vurgu yapmıştır, bu da onu unutulmaz bir figür hâline getirmiştir.

 

HİKAYELERDEN SEÇMELER, ÖYKÜLER, KISA HİKAYELER
SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN

>>>TIKLAYIN<<<


EĞİTİM ÖĞRETİM İLE İLGİLİ BELGELER
SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN

>>>TIKLAYIN<<<

Yorumlar

....

9. **Yorum**
->Yorumu: şahane bir site burayı sevdimm 
->Yazan: Buse. Er 

8. **Yorum**
->Yorumu: SIZIN SAYENIZDE YÜKSEK BIR NOT ALDIM SIZE TESSEKÜR EDIYORUM...
->Yazan: sıla

7. **Yorum**
->Yorumu: valla bu site çok süper .Bu siteyi kuran herkimse Allah razi olsun tüm ödevlerimi bu siteden yapiyorum.saolun mugladan sevgiler...:).
->Yazan: kara48500..

6. **Yorum**
->Yorumu: çok güzel bir site. kurucularına çok teşekkür ederim başarılarınızın devamını dilerim.
->Yazan: Tuncay.

5. **Yorum**
->Yorumu: ilk defa böyle bi site buldum gerçekten çok beğendim yapanların eline sağlık. 
->Yazan: efe .

4. **Yorum**
->Yorumu: ya valla çok güzel bisi yapmışınız. Çok yararlı şeyler bunlar çok sagolun 
->Yazan: rabia..

3. **Yorum**
->Yorumu: Çok ii bilgiler var teşekkür ederim. Çok süper... Ya bu siteyi kurandan Allah razı olsun ..... süperrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr. Çok iyiydi. isime yaradı. Her kimse bu sayfayı kurduğu için teşekkür ederim 
->Yazan: pınar..

2. **Yorum**
->Yorumu: çok güzel site canım ben hep her konuda bu siteyi kullanıyorum özellikle kullanıcı olmak zorunlu değil ve indirmek gerekmiyor
->Yazan: ESRA..

1. **Yorum**
->Yorumu: Burada muhteşem bilgiler var hepsi birbirinden güzel size de tavsiyeederim. 
->Yazan: Hasan Öğüt.

>>>YORUM YAZ<<<

Adınız:
Yorumunuz: