eğitim öğretim ile ilgili belgeler > Hikayelerden Seçmeler, Öyküler, Kısa Hikayeler

İstanbul’un Gizli Hazinesi: Yerebatan Sarnıcı Hikâyesi

İstanbul'un kalbinde, eski şehrin derinliklerinde, gözden uzak bir gizem yatar. Bu gizemli yer, Yerebatan Sarnıcı olarak bilinir. Yerebatan Sarnıcı, İstanbul’da yer alan benzersiz bir su sarnıcıdır ve şehrin önemli tarihî yapılarından biridir. Latince adıyla "Basilica Cistern" olarak da bilinir. Tarihin tozlu sayfalarında kaybolmuş gibi görünse de bu muhteşem yapı, İstanbul'un büyülü geçmişine yolculuk yapmanın anahtarıdır.

Sarnıç; Roma İmparatoru I. Justinianus'un hükümdarlığı döneminde, 6. yüzyılın başlarında inşa edildi. O dönemde İstanbul, Roma İmparatorluğu'nun başkenti olarak parlıyordu ve su kaynakları kritik bir öneme sahipti. Yerebatan Sarnıcı, şehirdeki su ihtiyacını karşılamak amacıyla inşa edildi ve binlerce ton suyu depolayabilen devasa bir yer altı rezervuarıydı. İstanbul'un su ihtiyacını karşılamak için inşa edilen sarnıç, yaklaşık olarak 9.800 metrekarelik bir alanı kaplar ve içerisinde 336 adet granit sütun bulunur. Bu sütunların birçoğu farklı dönemlerden kalmadır ve çeşitli sütun başlıklarıyla dekore edilmiştir. Sarnıcın atmosferi oldukça etkileyici ve gizemlidir, ziyaretçilere tarih ve sanatın bir araya geldiği bir ortam sunar.

Ancak sarnıcın büyüklüğü ve işlevi, yalnızca onun tarihsel önemini belirlemiyordu. İşte bu yapı, İstanbul'un gizli hazinesini taşıyan bir hazineye de ev sahipliği yapmaktadır. Sarnıcın içinde bulunan sıra sıra granit sütunlar, sanki bir ormanın içinde dolaşıyormuşsunuz gibi hissettirir. Bu sütunlar, Bizans döneminden kalmış ve her biri farklı bir şekil ve boyuta sahiptir. İşte bu sütunların altında sarnıcın en büyülü özelliği gizlenir.

Yerebatan Sarnıcı, zaman içinde unutuldu ve unutulmaya terk edildi. Ancak 16. yüzyılda bir seyyah, bu gizli hazinenin yeniden keşfedilmesine öncülük etti. Sarnıcı ziyaret edenler, kendilerini âdeta bir macera filminin içindeymiş gibi hissederler. Su damlacıkları sütunların üzerinden sızar ve gölge oyunları oluştururken bu eski yapı âdeta bir büyü atmosferi yaratır.

Yerebatan Sarnıcı, İstanbul'un sırlarını ve efsanelerini barındırır. Burada, Bizans İmparatorluğu'nun zamanında yaşanan olayların izlerini sürmek mümkündür. İstanbul'un fethedildiği günlerden bu yana, burada saklanan gizemli hazineler hakkında sayısız efsane ve hikâye anlatılır. Kimi insanlar, bu yerin altında hâlâ kayıp bir hazinenin beklediğine inanır.

Ancak Yerebatan Sarnıcı'nın gerçek hazinesi, İstanbul'un tarihî ve kültürel mirasıdır. Bu muhteşem yer, ziyaretçilerine İstanbul'un geçmişine bir pencere açar ve onları bu büyülü şehrin derinliklerinde bir zaman yolculuğuna çıkarır.

Yerebatan Sarnıcı, İstanbul'un tarihi zenginliğini ve gizemini anlamak isteyenler için bir hazine olduğu kadar, içinde barındırdığı atmosferle de büyülü bir deneyim sunar. Bu muhteşem yapı, İstanbul'un kalbinde saklı olan gizemli bir hazinedir ve onu ziyaret edenler için unutulmaz bir macera sunar.

Yerebatan Sarnıcı'nın en ünlü özelliklerinden biri de "Medusa Başlıkları" olarak bilinen iki sütun başlığını taşıyan sütunlardır. Bu başlıkların biri ters çevrilmiş bir şekilde, diğeri ise yan olarak yerleştirilmiştir. Medusa Başlıkları'nın neden böyle bir şekilde yerleştirildiği tam olarak bilinmemektedir ancak bu sıra dışı düzenlemeye dair birçok efsane ve hikâye bulunmaktadır. Medusa hikâyesi ile detaylı bilgilere hikayeler bölümünden ulaşabilirsiniz.

>>>TIKLAYIN<<<

“EĞİTİM ÖĞRETİM İLE İLGİLİ BELGELER ”
SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN

>>>TIKLAYIN<<<