eğitim öğretim ile ilgili belgeler > Hikayelerden Seçmeler, Öyküler, Kısa Hikayeler

Yüksek Yüksek Tepelere Hikâyesi

"Yüksek Yüksek Tepelere" türküsü, Tekirdağ'ın güzel Malkara ilçesinde geçen hüzünlü bir hikâyeyi anlatır. Bu dokunaklı hikâye, Zeynep adında genç bir kız ile Ali isimli bir gencin aşkını ve evliliğini dile getirir. Köylerinin yeşil tepeleri ve serin dereleri bu aşk hikâyesinin tanıklarıdır.

Zeynep, Malkara'nın bu güzel köyünde yaşayan güzeller güzeli bir genç kızdı. Onun zarif gülüşü, köyün gençlerinin hayallerini süsleyen bir nimetti. Ali ise köyün en cesur ve yakışıklı delikanlılarından biriydi. Bir gün, Zeynep'in gözleri Ali'nin sevimli tebessümüne takıldı ve bu an, bu iki genç arasındaki büyülü başlangıcı simgeliyordu. Ali gönlünü, Zeynep'e ilk bakışta kaptırmıştı. Cesareti ve incelikli davranışlarıyla Zeynep'i etkilemeyi başardı. Birbirlerine olan sevgileri, köy halkının dikkatini çekti ve kısa sürede herkes bu iki genç aşığın evlenmelerini istedi. Sonunda Zeynep ve Ali, köylerinin geleneklerine uygun bir şekilde düğünleri için hazırlıklara başladılar. Köy halkı, bu mutlu çiftin yanındaydı ve düğünleri için el birliğiyle çalıştılar. Köy meydanında kurulan çadır, sevinç ve umut dolu bir atmosferle doldu. Ancak her mutlu hikâyenin bir hüznü vardır. Şimdi bu hüzünlü hikâyeyi sizlerle paylaşalım.

Eski zamanlarda bir köyde, güzelliğiyle ünlü ve genç bir kız olan Zeynep yaşarmış. Zeynep, 16 yaşına bastığında bir düğüne katılmış ve bu düğünde tanıştığı Ali isimli gençten etkilenmiş. Ali ise Zeynep'i gördüğü anda âşık olmuş ve hemen kendi köyüne dönerek ailesini Zeynep'i istemeleri için göndermiş. Zeynep'in ailesi de Ali'nin isteğini kabul etmiş ve kısa süre sonra Zeynep ile Ali evlenmişler.

Ancak Zeynep'in ailesinin köyü ile Ali'nin köyü arasında uzun bir mesafe bulunuyormuş, bu yüzden Zeynep sık sık ailesini ziyarete gidememiş. Tam 7 yıl boyunca ailesini göremeyen Zeynep, özlemiyle başa çıkabilmek için evinin çatısına çıkıp türkü söylemeye başlamış. Ancak bu özlemi zamanla içinde bir dert hâline gelmiş ve Zeynep giderek hasta düşmüş. Kocası Ali ise Zeynep'e olan aşkını yitirmeye başlamış, onun özlemini umursamamış ve sürekli horlamış.

Zeynep'in hastalığı ilerledikçe ailesini görmek isteği daha da artmış. Sonunda dayanamayıp Ali'ye ailesini köylerine çağırmasını istemiş. Ali, eşinin bu isteğini yerine getirmek için ailesini çağırmak için köylerine gitmiş ancak bu yolculuk 6 gün sürmüş. Zeynep, ailesini gördüğünde sevinçle onları karşılamış ve yine evinin çatısında türkü söylemeye başlamış. Annesi de kızına eşlik etmiş.

Ancak ailesiyle bir süre özlem gideren Zeynep, hastalığı nedeniyle hayatını kaybetmiş. Ailesi, Zeynep'i son bir kez görmeye geldiklerinde artık çok geç olduğunu görmüşlerdir. Zeynep'in özlemi ve hastalığı, onun hayatına son vermiştir.

Yüksek Yüksek Tepelere Türküsünün Sözleri

Yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar.

Aşırı aşırı memlekete kız vermesinler.

Annesinin bir tanesini hor görmesinler.

Uçan da kuşlara malum olsun, ben annemi özledim.

Hem annemi hem babamı hem köyümü özledim.

Babamın bir atı olsa binse de gelse.

Annemin yelkeni olsa binse de gelse.

Kardeşlerim yollarımı bilse de gelse.

Uçan da kuşlara malum olsun, ben annemi özledim.

Hem annemi hem babamı hem köyümü özledim.

Sözlerinden de anlaşılacağı üzere Zeynep’in ailesine olan özlemi, oldukça fazladır. Öyle ki hastalanıp yaşamını yitirmesine bile sebep olmuştur.

>>>TIKLAYIN<<<

“EĞİTİM ÖĞRETİM İLE İLGİLİ BELGELER ”
SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN

>>>TIKLAYIN<<<