Eğitim Öğretim İle İlgili Belgeler > Kitap Özetleri > Roman Özetleri

BALAYI ÖZET KİTAP ÖZETİ ROMAN ÖZETİ

 

Yazarı: KERİME NADİR AZRAK

 

Kerim Nadir’in “Balayı” adlı eserinde, evlatlığına aşık olan ve kendi ihtirasları doğrultusunda hareket Tevhit’in dramı konu edilmiştir ve vaka, bencilce davranan, sadece kendi istekleri peşinde koşan ve bu istekler uğrunda başkalarının hayatının hiçe sayan insanlar mutsuz olmaya mahkumdurlar, ana fikri etrafında kurgulanmıştır.

 

Romanın asıl kahramanı Tevhit’tir. Tevhit, yıllar önce mutlu bir evlilik yapmıştır. On beş yıl süren bu mutlu evlilik, Tevhid’in eşinin zatürreeye yakalanıp ölmesiyle son bulur. Tevhit’in eşi ölürken hayatlarının rengi, neşesi olan biricik kızları Armağan’ın aslında kendi çocukları olmadığını Tevhit’e yazdığı bir mektupla açıklar. Kendi çocukları ölü doğmuştur ve Tevhit’in üzülmesini istemeyen eşi aynı gün doğan e annesi babası ölmüş olan bir çocuğu hasta bakıcıyla anlaşarak evlat edinir e bunun Tevhit’ten gizler.

 

 

Armağan’ın kendi kızı olmadığını öğrenen Tevhit yıkılır. Bunu bir türlü Armağan’a açıklayamaz çünkü baba kız birbirlerine son derece bağlıdırlar. Sıkıntılı geçen günlerden sonra Tevhit Armağan’ı Paris’teki bir akrabasının yanını göndererek kendisinden uzaklaştırır. Bunu yaparken de Armağan’ın tahsilini bahane eder. Böylelikle birbirlerine olan düşkünlüklerinin zamanla geçeceğini ve ondan sonra da gerçeği Armağan’a anlatabileceğini umar. Armağan’ı Paris’e yolladıktan sonra her yıl kızını ziyaret eder. Ama bir türlü hakikati anlatmaya cesaret edemez.

 

Dünya Savası başlayıp, Alman orduları Fransa’ya girince Armağan İstanbul’a döner. Döndüğünde o 22, Tevhit 46 yaşındadır. Armağan güzelleşmiş, Tevhit’se gençliğinden ve yakışıklılığından hiçbir şey kaybetmemiştir. Armağan’nın dönüşü şerefine o gece bir yemek tertipler Tevhit. Bu yemeğe Tevhit’in en yakın e en eski dostlarından Doktor Şuayip, yeni tanıştığı müteahhit Bekir e Armağan’ın Paris’ten arkadaşları Necip ve Talat katılır. Bu yemekte, daha sonra yaşanacakların sinyalleri görülür aslında Necip e Talat’ın Armağan’a besledikleri duygular, Bekir’in Armağan’ı beğenişi bu gece hissettirir kendini. E yine bu gece Tevhit’in Armağan’a karşı beslediği sevgi yavaş yavaş yön değiştirmeye başlar. Tevhit Armağan’a aşık olur.

 

Sorunsuz geçen on beş gün içinden Armağan’la Tevhit’in samimiyetleri giderek artar. Bu durum Tevhit’i iyice perişan eder. Fakat Armağan’ı kaybetme korkusu ve genç kızın kendisine gösterdiği samimiyete kıyamayışı, ona gerçeği anlatmasına engel olur. Her geçen gün cesaretsizliği artar.

 

Bir gece Bekir Armağan’ın şerefine, onları motoruyla bir deniz gezintisine davet eder. Bu geziye de yemekte bulunanlar katılır. Büyükada’ya varana kadar gezi çok keyiflidir. İçkiler içilir, şarkılar söylenir... Büyükada’da tanıdık birbirini düzenlediği bir balo vardır. O baloya gitme kararı alırlar. Tam bu esnada Armağan fenalaşır, içki yüzünden kendinden geçiverir. Armağan’ı yalnız bırakamadıkları gibi, baloya gitmekten de vazgeçemezler. En sonunda Armağan’ı bekleme işini nöbetleşe yapmaya karar verirler. Sırasıyla Doktor, Nedim, Talat, Bekir ve Tevhit Armağan’ın başında bekleyecektir.

 

Armağan’a aşık olan Nedim, Talat ve Bekir nöbetleri sırasında, Armağan’a bir türlü itiraf edemediklerini o uyurken itiraf ederler, içlerini dökerler. Nöbet sırası Tevhit’e gelir ve o içkinin de tesiriyle Armağan’a sahip olur. Armağan uyandığında herkes tekneye dönmüştür ve çoktan sabah olmuştur. Durumu fark eder ama tabi ki Tevhit’ten hiç şüphelenmez. Hatta Tevhit’e onu diğerleriyle yalnız bıraktığı için kızar ve bir yandan da babasına, namusuna leke getireceği için mahsuptur.

 

Başına gelen felaket karşısında Nedim, Talat ve Bekir üzerinde toplanır Armağan’ın şüphesi. Kendi yöntemleriyle ağızlarını arar bu üç erkeğin. Ama hiçbir sonuç alamaz. Üçü de masum gibi görünür. Özellikle Bekir’le arasında geçen konuşma onun haysiyetini kırar.

 

Yaptığı plandan hiçbir sonuç alamayan Armağan iyice bunalır e içinde bulunduğu zor durumu Doktor Şuayip’e anlatır. Daha sonra Doktor, suçlunun Tevhit olduğunu öğrenir. Doktor Şuayip romanın başından sonuna kadar, yaptıklarını onaylamadığı halde Tevhit’in tek destekçisidir.

 

Günler geçer,Tevhit’in itirafa artık hiç cesareti kalmamıştır. Armağan ise Doktor’un isteği üzerine Nedim ve Talat’a yine eskisi gibi davranır. Bekir ise bir seyahat bahanesiyle aralarından büsbütün çekilmiştir. On beş gün sonra bir gece yarısı Armağan çocuğunu düşürmeye kalkar. Ama Tevhit Armağan’ın kendi çocuğunu doğurmasının istemektedir. Doktor’la birlikte buna da bir kılıf uydururlar. Bu çocuğu aldırmanın anne için tehlikeli olacağına Armağan’ı inandırırlar.

 

Muayenehanenin dönüşünde Tevhit Armağan’a bulduğu çözümü anlatır. Armağan onu bu şekilde kabul edecek biriyle evlenecektir ama onu bu haliyle kim kabul eder ki? Tabiki ona en yakın olan e onu en çok seven insan: Tevhit. Lafı buraya kadar getiren Tevhit Armağan’a öz babası olmadığını, onu nikahına alabileceğini söyler. O akşam Şuayip’le (bilgi yelpazesi.net) birlikte Armağan’ı bunun tek çözüm olduğuna ikna ederler. Hatta o akşam düğün ve davetliler dahi kararlaştırılır. Çağırılmayacak tek kişi Bekir’dir. Dedikodusu haftalarca süren bir düğün yapılır. Armağan bütün bunların sadece kendisi için yapıldığına iyice inanır e Tevhit’e minnettarlığı giderek artar. Zamanla daha çok güven duymaya başlar.

 

Dokuz ay yine baba – kız ilişkisi şeklinde geçer. Armağan’ın bir kızı olur. Bir gün kızını incelerken bebeğin Tevhit’e olan inanılmaz benzerliğinden bahsederek Tevhit’in ağzından laf almaya çalışır. O zaman Tevhit çocuğun babası olduğunu Armağan’a itiraf eder. Bunun üzerine de Armağan da aslında Tevhit’e ölesiye aşık olduğunu söyler. Hep Tevhit gibi birini aradığını, öyle biriyle evlenmeyi hayal ettiğini söyler. Tevhit’in babası olmadığını öğrenince aslında sevinmiştir. Tevhit’e olan hayranlığı kısa kürede aşka dönüşmüştür.

 

Bu olaydan sonra dünyayla bütün ilgilerini kesip bir balayı dönemine girerler. Ancak Armağan’ın gençliği Tevhit’teki son gençlik kırıntılarını da giderek tüketmektedir.

 

Balayı süresince yüzüstü bırakılan ahbaplar Şuayip, Talat ve Nedim balayının yirminci gününde bir emrivaki yapar ve balayını yarıda keserek onlara yemeğe giderler. Yemek sırasında Tevhit yorgunluğun, kıskançlığın ve yaşlandığını fark edişin üzüntüsüyle olduğu yere yığılı verir. Fazla yorgunluktan hafif bir kriz geçirmiştir. Doktorlar onu yorgunlukların sonucunun çok korkunç olabileceğine dair uyarırlar ama Tevhit buna kulak asmaz. Fakat.... Bu kriz onun bünyesinde tahribatını yapmıştır bile. Tevhit’in geçirdiği bu uzvi felç hayatlarını alt üst eder. Armağan da hoşnutsuzluğunu iyice belli eder ve tesellisini büsbütün esirger. Tevhit’ten. Bir yandan bu olayın kendi payına düşen acılarını yenmeye uğraşırken, bir yandan da Tevhit’in boş ısrarlarıyla tahammülsüz kalmıştır. Yataklarının ayırırlar.

 

Aradaki tek bağ kızları Mine’dir. Ele güne karşı hala saadetle yaşıyor göründükleri “Balayı” iç yüzünde zindandan farksız bir ömre dönüşmüştür.

 

Bir akşam davetli oldukları bir eğlenceye katılır e barışırlar. Bu eğlencede Bekir’le karşılaşırlar. Bekir kendisini affettirir ve bir gün onları evde ziyaret etmek için kendisini davet ettirir. O gece Tevhit-Armağan ilişkisi iyice sarpa sarar. Aralarında geçen tartışma bağların tamamen kopmasına yol açar.

 

Böylelikle günler geçer. Armağan giderek Tevhit’ten uzaklaşır. Artık Mine de bu boşluğu dolduramaz hale gelir.

 

Bekir bu durumu farkeder ve emeline ulaşmak için fırsat bilir. Giderek Armağan’a daha çok sokulur. Bunu farkeden Tevhit’in ise elinden hiçbir şey gelmez ve bir gece Bekir emeline ulaşır.

 

Yaşamları giderek daha da resmi bir durum alır. Birbirlerine hiçbir şekilde karışamaz duruma gelirler. Armağan sürekli eve geç döner. Tevhit bunların anlamını çok iyi bilir. Artık tahammülü kalmamıştır. Armağan Bekir’le birlikte apartmanın önüne kadar gelir. Eve girdiğinde Tevhit karşısına dikilir. Tartışırlar, Armağan çekip gider.

 

Tevhit teselli umarak Doktor’un yanına gider. İki arkadaş sabaha kadar konuşurlar. Sabah Doktor Armağan’la konuşmak üzere çıkar. O gecikince Tevhit de evden çıkar. Yolda Doktor’u görür ama Doktor ümitsiz göründüğü için konuşmak istemez, görünmeden yoluna devam eder. Yolda giderken şuurunda yeni bir fikir uyanır. Bu fikirle eve gider. Armağan evdedir. O, bavullarını toplarken Tevhit onu izler. Bekir aşağıda Armağan’ı beklemektedir. Armağan tam çıkacakken Tehit son kez vedalaşmak ister. O esnada silah sesi duyulur. Tevhit Armağan’ı vurmuştur. Roman, sesi işitip gelen bir komşunun şu sözleriyle biter: “Şu üst kattaki balayı süren komşu değil mi? Vah zavallı! İnsan demek ki mutluluktan da çıldırabilirmiş!.. ”

 

Eserin Değerlendirilmesi

 

Evlatlığına aşık olan ve ihtirasları doğrultusunda bencilce davranan Tevhit’in dramatik sonunu ele alan romanda olaylar iki insanın arzuları üzerine kurulmuştur. Buradaki aşkın daha çok cinselliğe dayanan bir aşk olduğunu ve olaylara yön verem tek unsurun bu olduğunu görüyoruz. Tevhit her yıl gördüğü kızına birden bire döndüğü gece aşık olur. Bunun öncesinde baba – kız ilişkisinden fazlası yoktur. Her şey Tevhit’in o gece Armağan’ı Neciple dans ederken izlemesi ve onun o halinden etkilenmesiyle de romanın sonu belirlenir. Bu yönüyle belli bir yaşın altında olanların bu romanı okumasının doğru bulmuyorum. Eserin konusu da son derece basit kalmış.

 

Yazar Tevhit dışındaki kahramanlar hakkında okuyucuyu fazla aydınlatmaz. Bu durum olayın kavranmasında güçlük yaratır. Özellikle Armağan, romanın başından sonuna kadar bir türlü çözülemez. Okuyucuyu çelişki içinde bırakır. Olaylar sırasında, yaşananları olumlu karşılayan hatta olan bitenden memnun görünen Armağan, eserin sonunda bunu intikam için yaptığı izlenimini verir. Ama onun bu çelişkili hallerinden biri öne çıkmaz. Yani biz hangi halinin gerçeği yansıttığını anlayamayız. Üstelik Tevhit dışındaki kahramanların karakter özelliklerine, ruh hallerine değinilmediği için bu, onun kişiliğinden mi kaynaklanıyor, rol mü yapıyor yoksa hissettikleri gerçekten değişmiş midir anlayamıyoruz. Olayın sadece Tevhit yönünü kavrayabiliyoruz bu nedenle okuyucunun kafasında soru işaretleri kalıyor.

 

Yazarın tasvirlere fazla yer vermediğini görüyoruz. Olayları olduğu gibi anlatmış. Olaylar ve kişiler hakkında fazla yorum yapmamış, bu nedenle eserini daha çok diyaloglarla oluşturmuştur.

 

Yazarın üslubu, dili kolay anlaşılır niteliktedir.

 

Eseri okurken bir sonraki bölümde neler olacağına okuyucu kolaylıkla çıkarabiliyor çünkü eserde teferruat olmadığı için önemli olan noktalar direkt olarak göze çarpıyor ve buradan yola çıkarak tahmin yürütmek kolaylaşıyor. Eserin sonunda da yazar, çıkarılması gereken dersi okuyucuya kendisi sunuyor: “... Bu gün çektiklerimden ötürü kimseyi sorumlu tutmaya hakkım yok. Cezamı çektiğimi ben de biliyorum. Habisçe hareket etmiştim!... ” diyor Tevhit (s. 130 ). Peşinden Doktor’un konuşması da ana fikri tekrar vurguluyor: “Zavallı Tevhitçiğim, kötü bir adam olmamakla beraber... sağ duyundan o kadar yoksun hareket ediyordun!... Vicdanının sesi bile içindeki ifritin baskısı altında kısılıyordu. Çılgınlıklarının hesabını cidden pek pahalı ödemiş buluyorsun... ” (s. 130).

 

Eser dramatik bir sonla bitiyor. Armağan ölüyor, Tevhit’se çıldırıyor. Bencil olan insanın kendi hayatını e başkalarının hayatını nasıl mahvettiği gözler önüne seriliyor.

 

Eserin bitiriliş cümlesi de eserin isminin gerekçesini ortaya koyuyor: “Şu üst kattaki balayı süren komşu değil mi? İnsanın mutluluktan da çıldırırmış demek!... ”(s. 135). Saadetle yaşanıyormuş gibi görünen “Balayı” içi yüzünde bir zindandan farksızdır aslında. Her şey dışarıdan göründüğü gibi olmuyor.


ROMAN ÖZETLERİ ” SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN

>>>TIKLAYIN<<<

KİTAP ÖZETLERİ
SAYFASINI GÖRMEK İSTERSENİZ

>>>TIKLAYIN<<<

EĞİTİM ÖĞRETİM İLE İLGİLİ BELGELER ” SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN

>>>TIKLAYIN<<<

EKLEMEK İSTEDİKLERİNİZ VARSA AŞAĞIDAKİ "Yorum Yaz" kısmına ekleyebilirsiniz.


Yorumlar

..

9. **Yorum**
->Yorumu: şahane bir site burayı sevdimm 
->Yazan: Buse. Er 

8. **Yorum**
->Yorumu: SIZIN SAYENIZDE YÜKSEK BIR NOT ALDIM SIZE TESSEKÜR EDIYORUM...
->Yazan: sıla

7. **Yorum**
->Yorumu: valla bu site çok süper .Bu siteyi kuran herkimse Allah razi olsun tüm ödevlerimi bu siteden yapiyorum.saolun mugladan sevgiler...:).
->Yazan: kara48500..

6. **Yorum**
->Yorumu: çok güzel bir site. kurucularına çok teşekkür ederim başarılarınızın devamını dilerim.
->Yazan: Tuncay.

5. **Yorum**
->Yorumu: ilk defa böyle bi site buldum gerçekten çok beğendim yapanların eline sağlık. 
->Yazan: efe .

4. **Yorum**
->Yorumu: ya valla çok güzel bisi yapmışınız. Çok yararlı şeyler bunlar çok sagolun 
->Yazan: rabia..

3. **Yorum**
->Yorumu: Çok ii bilgiler var teşekkür ederim. Çok süper... Ya bu siteyi kurandan Allah razı olsun ..... süperrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr. Çok iyiydi. isime yaradı. Her kimse bu sayfayı kurduğu için teşekkür ederim 
->Yazan: pınar..

2. **Yorum**

->Yorumu: çok ama çok begendim çok tşk ederim özetini yazdıgınız için 
->Yazan: melis .

>Yazan: isimsiz
>Yorum: ÇOK GÜZEL BEĞENDİM.

>>>YORUM YAZ<<<

Adınız:
Yorumunuz: