Eğitim Öğretim İle İlgili Belgeler > Kitap Özetleri > Roman Özetleri

DAĞ RÜZGARLARI ÖZET KİTAP ÖZETİ ROMAN ÖZETİ

Yazarı: MAHMUT YESARİ

Kitabın konusu; devrin romanlarında çokça görülen verem hastalığıdır. Ancak yazar bu hastalığı devrinde moda olduğu gibi ulvi, güzel ve hüzünlü bir hastalık olarak işlememiştir. Hastalığı gerçek yönleriyle anlatmıştır. Veremli hastaların toplumdan dışlanışı, çürük muamelesi görüşü ve sanatoryumdaki hastaların durumu anlatılmıştır.

Melike ve Şekip 3 yıllık evliliklerine rağmen sevgileri tükenmemiş mutlu bir çifttir. Roman Şekip’in halazadesi Ziya’nın arabasıyla bir eğlenceye giderken geçen konuşmalarla başlar.

Ziya evlenince sevginin rolünün biteceğine inanan bir insandır. Melike ve Şekip’in sevgisine şaşırır v e kendisinde böyle bir sevme kabiliyeti olmadığını düşünür.

O gece gittikleri eğlencede Melike’nin ağzından kan gelir. Melike hastadır ancak Şekip bunu ona soyleyememiştir. Eğlenceyi terkedip hemen doktora giderler. Doktor, Şekip’e daha önce Melike’nin sanatoryuma yatması gerektiğini söylemiştir. Ancak Şekip karısı üzüleceği ve karşı çıkacağı için bunu bir türlü ona söyleyemez. Doktor durumu Melike’ye izah eder. Ancak kadın kocasından ayrılıp, sanatoryum gibi ıssız bir yerde kalmayı istemez.

Melike günlerce bir boşluk içinde yaşar. Sanatoryuma girme fikri beynini kemirir durur. Kaynanasının iğneli sözleri de kadını hayli üzer. Ancak düşününce güzelliğini ve sevgisini kaybetmemek için buna razı olur. Bir iki aylık sıkıntıyla hastalığını yeneceğini düşünür. Kaynanasının aşırı titizlikleri, çevrenin dışlaması, ‘verem’, ‘mikrop’, ‘kraşe’lafları, herkesin aşağılarcasına verdiği nasihatlerden Melike bıkmıştır. Sanatoryuma gitmekten tek korkusu yokluğunda kocasının kendisini aldatmasıdır.

Melike sanatoryuma gitmeye karar verir ve Yakacık’taki sanatoryum hayatı başlar. Hemşireler ve doktorlar çok iyidir. Bu arada eski tanıdıklarına da rastlar. Kimyager bir genç kız ve Samiye adında kör bir kız bunlardandır. Kocası da her cuma gelir ve sık sık telefon eder. Ancak kocasının mikrobu kalmadığını öğrendiği halde Melike yi öpmeyişi onu şüpheye götürür. İyileşince birkaç gün izin alıp evine gider. Şekip’ten taşındıklarını öğrenmiştir. Eve gidince hizmetçinin de değiştiğini görür. Sözde kayın validesi Melike için bu hizmetçiyi almıştır. Çünkü bı kız da hastadır ve sanatoryumda uzun bir süre kalmış ve iyileşmiştir. Hizmetçi ve kayınvalidesi onu yapmacık bir sevgiyle karşılarlar. Evde kaldığı süre içinde kaynanasının ve kocasının birçok alışkanlığı değişmiştir.

Eskiden erkenden işe giden Şekip, artık geç saatlere kadar uyur. Kocasının kendisini aldattığı düşüncesi git gide kuvvetlenir. Evde kaldığı süre içersinde sıkılır, bunalır ve hatta sanatoryumu özler. Çünkü artık kendisi de değişmiştir. Bir an önce sanatoryuma dönmek ister. Hastalığı geçmiş olmasına rağmen kışı da sanatoryumda geçirmeye karar verir.

Sanatoryuma döndüğünde arkadaslarında kimyager genç kızın hastalığının iyice ilerlediğini öğrenmiştir. Melike iyileşmiştir ama, bu genç kızın bir aylık bir ömrü bile kalmamıştır. Geleni gideni de artık iyice azaldığı için kız daha da üzülür ve hastalığı sürekli ilerler. Melike’nin de en büyük korkusu unutulmuş olarak ölmektir. Gidip kızı ziyaret eder.

Derken kış gelir ve sanatoryumun olduğu Yakacık’a kar yağar. Şekip o gün gelmemiştir. Melike İstanbul’a da kar yağdığını düşünür ve Şekip’in işyerini arar. Ancak Şekip’in işyerine gelmediğini, İstanbul’a da kar yağmadığını öğrenir. O gün Melike’nin (bilgi yelpazesi.net) içine bir ateş düşer. Ta ki Şekip’ten bir mektup alana kadar. Kocası çok ağır hastadır. Hasta oluşuna üzülür ama gelmeyişinin nedeninin hastalığı olduğuna sevinir. Şekip hastalığını anlatan tam on bir mektup yazar.

Melike ise nedense ona hiç mektup yazmaz. Yanlız, gideceğine dair bir defa mektup yazar. Doktor izin vermeyince gidemez. Şekip iyileşir ama o cuma günü sanatoryuma gelmez. Yine Şekip’in işyerini arayıp sorar. İki gün önce uğrdığını ve bir daha gelmediğini öğrenir. Telefonda sekreterle konusurken bazı fısıltılar duyar. Yine için e şüphe düşer. Şekip bir gün gelir. Gelmeyişinin nedenini hastalığından sonra işlerinin çok birikmiş olmasına bağlar.

Melike bir gün doktordan izin alıp İstanbul’a iner. İyileşip şişmanladığı için elbisesi kalmadığı bahanesiyle terziye uğrar. Oradan bir genç kıza Şekip’I aratır. Şekip telefondaki kıza ‘alo Necla senmisin? Bırak oyunu’deyince Melike’nin artık hiçbir şüphesi kalmaz.

Sanatoryumdan çıkmak için Ziya’yı arar. Evet kocası değişmiştir ama Melike de değişmiştir artık. Neşeli, korkusuz, kaygısız bir insan olmuştur.

>>>TIKLAYIN<<<

“KİTAP ÖZETLERİ ”
SAYFASINI GÖRMEK İSTERSENİZ

>>>TIKLAYIN<<<

“EĞİTİM ÖĞRETİM İLE İLGİLİ BELGELER ” SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN

>>>TIKLAYIN<<<

EKLEMEK İSTEDİKLERİNİZ VARSA AŞAĞIDAKİ "Yorum Yaz" kısmına ekleyebilirsiniz.