Eğitim Öğretim İle İlgili Belgeler > Kitap Özetleri > Roman Özetleri

DENİZİN ÇAĞIRIŞI ÖZET KİTAP ÖZETİ ROMAN ÖZETİ

 

Yazarı: Kemal BİLBAŞAR

 

Romanın Konusu: Romanda beş yıl boyuca küçük bir ilçede öğretmenlik yapmış ve kötü şartlara sahip olan, bir han odasında kalmış, psikolojik sorunlarının intihar eden babasından kendisine miras olduğunu düşünen bir gencin, iğrendiği bu ilçeden uzaklaşması anlatılıyor.

 

Kahramanımız orada kendisini çağıran bir şeyin olduğunu hissettiği için İzmir’e gidiyor ama kendisini çağıran şeyin ne olduğunu O da bilmiyor. Kendisini çağıranın İzmir’e gittiğinde arkadaşının O’nu karşılamaya gelmemesiyle gitmek zorunda kaldığı otelde karşılaştığı ve ilk görüşte aşık olduğu sarışın kadın olduğunu düşünmeye başlıyor. Bundan sonrasında O kadına ulaşma çabası ve kendi içinde yaşadığı buhranlar anlatılıyor.

 

Romanın Ana Fikri: İnsanın hayal dünyası ile gerçek dünya arasında denge kuramaması onu mutsuzluğa sürükler. Bu durum onu gerçek dünyadan koparır ve en kötüsü intihara kadar gidebilecek birçok hatalar yapmasına neden olur.

 

Yardımcı Fikirler:

 

- Çocuklukta yaşananlar insanların hayatında derin izler bırakır ve kişilik oluşumunda büyük rol oynar.

 

- Her insanın korktuğu şeyler vardır. Ancak bu korkular, insan hayatına hükmetmeye başlar ve insanı kendi doğrultusunda hareket etmeye zorlarsa bunlar korku olmaktan çıkar ve tehdit unsuru haline gelir.

 

Romanın Türü: Psikolojik Roman

 

Romanın Özeti

 

 

Küçük bir kasabada öğretmen olan kahramanımız buradan uzaklaşmak ve tatil yapmak için İzmir’e gider. Tren garında iniğinde kendisini almaya geleceğini söyleyen arkadaşını göremez. En büyük kabusu olan karanlıktan kurtulmak için gördüğü bir armanın yolunu keser. İçinde yolcu olmasına rağmen abaya biner ve Palas Otel’e gider. Otelde kendisini bu şehre getiren şeyin sarışın bir kadının çağrısı olduğu fikrine kapılır. Ertesi sabah tuvalete giderken koridorda sarışın bir kadınla karşılaşır. Kadın üzerinde kötü kıyafetler olduğu için onu baştan ayağa süzer ve odasının zilinin bozulduğunu, hizmetçi Pervin’i çağırmasını söyler. Adam şaşkınlıktan ne diyeceğini şaşırır. Odasına geldiğinde sarışın kadına bir ders vermek için bir buket çiçek sipariş eder. Güzel kıyafetlerini giyinip çiçekleri alarak kadının kapısını çalar. Bu kez de kadın ona bahşiş vererek otelden ayrılır. Bu olayın ardından aynı gün romanın baş kahramanı otelden ayrılır.

 

Okul yıllarından arkadaşı Hamit’in yanına gider. Hamit O’nu evinde misafir etmek ister ama O bunu kabul etmez. Sonunda Bir pansiyonda kalmanın iyi bir fikir olduğuna karar verirler. Pansiyoner olarak kalacağı eve giderler. Ev sahibesi genç adamı çok iyi karşılar ve evinin en güzel odasını ona açar. Bu kadının kendisine bu denli ilgi göstermesinin altında mutlaka bir neden yattığını düşünen öğretmen sonunda ev sahiplerinin kızlarını kendisiyle evlendirmek istediklerini düşünür.

 

Ev sahibi Hasan Bey, ev sahibesi Pakize Hanım O’na çok değer vermektedirler. Akşam yemeklerini beraber yemeğe başlarlar. Evin kızı Zehra’nın kendisine ilgisi olduğunu düşünmeye başlar. Zamanla kendisi de Zehra’ya ilgi duymaya başlar ve bir gün odasına döndüğünde duygu ve düşüncelerini yazdığı defterde Zehra tarafından yazılmış iki cümle dikkatini çeker. Birbirlerine olan aşklarını defter üzerinde yaşamaya başlarlar.

 

Aradan biraz zaman geçer ve Zehra ile kasaba öğretmeni nişanlanır. O andan itibaren kendini zincirlenmiş bir esir gibi hissetmeye başlar. Zehra’yla artık ilgilenmemeye başlar. Erken saatlerde evden ayrılır, geç saatlerde eve döner. Zehra’nın dışarı çıkma, sinemaya gitme isteklerini reddeder.

 

Bir gün çok fazla para vererek diktirdiği elbiselerini giyer ve en büyük korkusu olan karanlığa meydan okuyarak Zehra’yı ve Pakize Hanım’ı sinemaya götürür. Ancak sinemadaki karanlığa daha fazla tahammül edemez ve çığlıklar atarak sinemadan kaçar. Koşarak bir parka gelir ve bir banka oturur. Ağlamaya başlar. Artık o eve feri dönemeyeceğini ve Zehra’nın yüzüne bakmayacağını anlar. Yanına bir sarhoş oturur ve O’nunla konuşmaya başlar. İnsanların bu banklarda iki nedenle ağladığını; bunlardan birinin ekmek, diğerinin kadınlar olduğunu söyledi. O’nun derdi ikinci neden olmalıydı. Ama kadın için ağlamaya değmezdi, hiçbiri sadakat nedir bilmezdi. O (bilgi yelpazesi.net) kadınları anladığından beri şaraba aşıktı. Bir kız kardeşi vardı. Her gün bu park gelir, o’na içki parasını getirirdi. Sarhoş olduğuna bakmamalıydı. Mahmut aslında arabacıydı. Ama borçları yüzünden arabası satılmıştı. Öğretmenin ağlamasına kızarak asıl ağlaması gerekenin kendisi olduğunu söyledi ve öğretmenin hislerine tercüman olacak bir hikaye anlattı.

 

Kafasını kaldırıp karşıya baktığında şaşkınlıktan kalakaldı. Kendisini oraya çağıran, otelde avucuna bahşiş sıkıştıran kadın karşısındaydı ve O’na doğru geliyordu. Mahmut yerinden kalktı e kadına doğru yürüdü. Bu kadın, Mahmut’un bahsettiği kız kardeşiydi. Mahmut parasını aldı ve oradan uzaklaştı. O ve hayalindeki sevgilisi baş başa kalmışlardı.

Artık Adalet’in evinde kalmaya başlamıştı. Öğretmen hayatının en mutlu günlerini burada geçiriyordu. O’nu buralara kadar sürükleyen meşhur sevgiliye kavuşmuştu.

 

Bir gün kapı çalındı ve Mahmut geldi. Öğretmen O’ndan nişan yüzüğünü ve pansiyon kirasını verdiği adrese götürmesini istedi. Büyük bir yükten kurtulmuştu. Zaten O’nu buraya getiren neden Zehra değildi, bu nedenle O da suçlu değildi.

 

Mahmut’un endişelerine dayanamayarak O’na bir araba alacak para vererek O’nu başından savdı. Mahmut o günden sonra bir daha ortalarda görülmedi.

 

Adalet’le bir süre hiç sorun olmadan aşk yaşadılar ama bir süre sonra Adalet’in suratı asılmaya başladı. O’na neyi olduğunu sorduğunda giyecek kıyafetinin olmadığından şikayet etti. Bunun üzerine alışverişlere çıkmaya başladılar. Servetinin geri kalanını tüketiyorlardı.

 

Bir gün mağazadan alışveriş ederlerken tezgahtarın Adalet’e bu en iyi nerden buldun diye sorduğunu duydu ama aşkı o kadar büyüktü ki bunu bile umursamıyordu. Ama parasını tüketmeye başlamıştı ve Adalet de O’nu artık hor görüyordu.

 

Bir gün eve geldiğinde kapının açılmadığını gördü. Parasının bitmesiyle o ilişki de bitmişti. Artık ne parası vardı ne de kalacak bir yeri. Parklarda yatıyordu. Karnını doyuracak parayı kazanmak için park arkadaşı hamallık yapmayı önerdi. Bunun üzerine bir tütün fabrikasına gittiler. İşleri bittikten sonra paydos eden fabrikadan çıkanları izlemeye koyuldular.

 

Fabrikadan çıkan kalabalığın içinde eski nişanlısı olan öğretmen, Zehra’yı fark etti. Yanında bir erkek O’na kur yapıyor, Zehra o erkekten uzaklaşmaya çalışıyordu. Bunun üzerine öğretmen Zehra’nın yanındaki erkeğin üzerine atladı ve O’nu yumruklamaya başladı. Zehra O’nu tanımıştı. Ağlayarak onları ayırdı ve eski nişanlısına O’nu rahat bırakmasını söyledi. O’na yılışan erkeğin Koluna girerek oradan uzaklaştı.

 

Bu olayın ardından kendini kaybeden öğretmen, kendisini çağıran şeyin deniz olduğunu tekrarlamaya başladı. O’nu a deniz tanrıçasıdır ve O’na koşması gerekir. Bu yaptığından pişman olmadığını haykırarak denize koşar.

 

Sonuç Ve Değerlendirme:

 

Roman insanın kendisine yabancılaşmasını anlatmaktadır. Bu yönüyle edebiyatımız için önem taşır. Yazar bir kasaba öğretmeninin ruhsal sorunlarını, çelişkilerini, iç dünyasında yaşadığı çalkantıları büyük bir incelikle ortaya koymaktadır.

 

Romanda yer alan karakterleri tanıtan tasvirler çok gerçekçidir ve tanıtılan kişi okuyucunun gözü önünde bir tablo gibi canlanır. Bu gerçekçilik sadece dış görünüş için geçerli değildir. Karakterler günlük hayatımızda ger gün karşılaşabileceğimiz tiplerdendir.

 

Yazarın kullandığı benzetmeler tamamen özgündür, dili sade ve anlaşılırdır. Romanda günümüzde kullanılmayan bazı kelimelere de yer verilmiş ancak bu kelimeler romanın anlatımını zorlaştıracak nitelikte değildir. Yazarın kullandığı cümleler de kısa ve anlaşılırdır.


ROMAN ÖZETLERİ ” SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN

>>>TIKLAYIN<<<

KİTAP ÖZETLERİ
SAYFASINI GÖRMEK İSTERSENİZ

>>>TIKLAYIN<<<

EĞİTİM ÖĞRETİM İLE İLGİLİ BELGELER ” SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN

>>>TIKLAYIN<<<

EKLEMEK İSTEDİKLERİNİZ VARSA AŞAĞIDAKİ "Yorum Yaz" kısmına ekleyebilirsiniz.


Yorumlar

..

9. **Yorum**
->Yorumu: şahane bir site burayı sevdimm 
->Yazan: Buse. Er 

8. **Yorum**
->Yorumu: SIZIN SAYENIZDE YÜKSEK BIR NOT ALDIM SIZE TESSEKÜR EDIYORUM...
->Yazan: sıla

7. **Yorum**
->Yorumu: valla bu site çok süper .Bu siteyi kuran herkimse Allah razi olsun tüm ödevlerimi bu siteden yapiyorum.saolun mugladan sevgiler...:).
->Yazan: kara48500..

6. **Yorum**
->Yorumu: çok güzel bir site. kurucularına çok teşekkür ederim başarılarınızın devamını dilerim.
->Yazan: Tuncay.

5. **Yorum**
->Yorumu: ilk defa böyle bi site buldum gerçekten çok beğendim yapanların eline sağlık. 
->Yazan: efe .

4. **Yorum**
->Yorumu: ya valla çok güzel bisi yapmışınız. Çok yararlı şeyler bunlar çok sagolun 
->Yazan: rabia..

3. **Yorum**
->Yorumu: Çok ii bilgiler var teşekkür ederim. Çok süper... Ya bu siteyi kurandan Allah razı olsun ..... süperrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr. Çok iyiydi. isime yaradı. Her kimse bu sayfayı kurduğu için teşekkür ederim 
->Yazan: pınar..

2. **Yorum**
->Yorumu: çok güzel site canım ben hep her konuda bu siteyi kullanıyorum özellikle kullanıcı olmak zorunlu değil ve indirmek gerekmiyor
->Yazan: ESRA..

1. **Yorum**
->Yorumu: Burada muhteşem bilgiler var hepsi birbirinden güzel size de tavsiyeederim. 
->Yazan: Hasan Öğüt

>>>YORUM YAZ<<<

Adınız:
Yorumunuz: