|
Eğitim Öğretim İle İlgili Belgeler > Kitap Özetleri > Roman Özetleri
GELİNLİK KIZ ÖZET KİTAP ÖZETİ ROMAN ÖZETİ
Yazarı: KERİME NADİR
Gelinlik Kız romanı Kerime Nadir’in otuzlu yaşlarında kaleme aldığı bir eserdir. Roman aşk ve evlilik konularından bahsetmesiyle hem yazarın diğer eserlerini hem de dönemin roman konusunu yansıtır.
Konu: Romanın konusu, resimle uğraşan genç bir kızın evlilik girişimi ve bu girişimin hayal kırıklığıyla neticelenmesi.
Ana Fikir: Çiftlerin birbirlerini tam tanımadan ve aile baskısıyla aldıkları evlilik kararları hüsranla sonuçlanır.
Romanın Özeti
Feyza babasını küçük yaşta kaybetmiş, çocukluk yıllarını üvey babası yanında geçirmiş, birkaç senedir de büyük babasının himayesinde bulunan gelinlik çağında bir ressamdır.
Feyza, büyük babasının ve büyük annesinin konağında Fazıl amcası, amcasının karısı Nuran, çocukları Reha, Cavidan, büyük amcasının dul kızı Belkıs ve Nuran yengesinin ağabeyi Behzat ile yaşar. Genç ressam kalabalığa rağmen mutludur. Yaşı itibariyle konağa Feyza için görücüler gelmektedir. Ama o kısmetlerinin hiçbirini istemez. Amcazadesi Belkıs’ın bunun sebebini sorması üzerine Feyza “Bahar” adlı tablosunun takdirkarlarından Cüneyt Halet ile üç yıldır mektuplaştığını ve ona karşı olumlu hislerinin olduğunu itiraf eder. Ne yazık ki Feyza ile Cüneyt sekiz aydır mektuplaşamazlar. Feyza’nın yeni sergisi bu mektuplaşmayı tekrar başlatır ve bunun neticesinde de çift nişanlanır.
|
Feyza, Cüneyt ile çok mutludur ama nişanlısının karınlık geçmişi onu korkutur ve korktuğu gibi de olur. Bir gün Cüneyt’in bilinmeyen hikayesini anlatan imzasız bir mektup alır. Genç kız mektubun aklındaki sorulara cevap vermesi üzerine Cüneyt’in inkarlarını dinlemez ve ayrılık kararı alır.
Ressam zamanla kendini toplar ve ayrılığından iki yıl sonra ailesinin uygun gördüğü Dağıstanlı bir mühendis ile nişanlanır. İlk gördüğünde mühendis Kasım’ı beğense de zaman geçtikçe ve onu tanıdıkça bu beğeni Feyza tarafında nefrete dönüşür. Ama kızın ailesi bu ayrılığa izin vermez. Bu baskı üzerine evlilik gerçekleşir ve çift evlendikleri ilk gece tartışırlar Kasım evi terk eder. Bu hareket üzerine aile de ayrılık kararı alır ve karar uygulanır.
İkinci bir ayrılık Feyza’ya ağır gelir ve genç kız hastalanıp yatağa düşer. Zor durumda olan Feyza’yı Behzat Bey yalnız bırakmamıştır ve ona yol göstermiştir. Aylar süren hastalıktan sonra Feyza kendini toplar.
Biraz gezmenin kendine iyi geleceğini düşünerek İstanbul’a inmek ister ve bir taksiye biner. Bindiği takside üvey ağabeyi Fuat’ı görür bu karşılaşma Feyza’yı çok şaşırtır. Çünkü yıllar önce onun öldüğüne dair gelen habere inanmıştır. Fuat bu karşılaşmaya çok sevinir ve neden düzmece ölümle Feyza’yı kandırdığını açıklar. Ancak öne sürdüğü tüm (bilgi yelpazesi.net) mazeretler bu durumun genç kız için bir yıkım ve bir aldatılış daha olmasını engelleyemez. Çünkü Fuat Avrupa’ya giderken Feyza’dan kendisini beklemesini istemiş ve dönünce onunla evleneceğini söylemiştir. Fuat’ın ısrarı üzerine ona adresini vererek oradan uzaklaşır.
Feyza yeni bir aldatılmanın acılarını yaşarken Behzat Bey’in rahatsızlandığını ve kendisini görmek istediği haberini alır. Zor zamanlarda yanında olan bu adamı kırmaz ve ziyaretine gider. Burada ilginç bir itirafla karşılaşır; noter genç kıza onu sevdiğini söyler. Feyza şaşkındır ama Behzat Bey’in yaşamasını da ister ve bunun için dua eder. Ne yazık ki bu dualar çare vermez ve Behzat ölür.
Bir gün Fuat, Feyza’yı ziyarete gelir ve Feyza’dan kendisini affetmesini ve yıllar önce kararlaştırılan evliliğin gerçekleşmesini ister. Feyza Fuat’ı affeder ama onunla evlenemeyeceğini söyler.
Feyza artık evlenmeyi düşünmez ve kendini zamanın akışına bırakır. Artık onun için sadece resimleri vardır. Ressam Feyza bu düşüncelerle yarım kalan “Gelinlik Kız” tablosunu bitirip imzasını atar.
Sonuç Ve Değerlendirme
Yazar, sosyal açıdan görücü usulüne ve evlilikte kadının yerine değinmeye çalışsa da bunda tam bir başarıya ulaşamamıştır. Roman konusunun dönemin diğer eserlerine oranla farklı olmasıyla orijinallik taşır.
Yazar Feyza vasıtasıyla görücü usulünün yanlışlıklarını ve bu uygulamanın bir genç kızın gururunu incitici olduğunu söyler. Feyza evlilik konusunda hür gibi görünmesine karşın toplumun baskısını üzerinde hissederek istemediği şeylere evet der. Kasım ile evlenmesi buna kanıttır. Feyza son kararı ile bir kadının evlenmeden de yaşamını sürdürebileceğini anlatır. Belkıs da bunun zıttıdır. Bir kadının evliliğe ne kadar muhtaç olduğunu ve tek başına yapamayacağını gösterir. Kendisi eşi öldükten sonra büyük babasının himayesine girmek zorunda kalmıştır.
Feyza’nın yaşadıkları talihsizlik gibi algılansa da durumu böyle olmasında biraz da kendisinin suçu vardır. Çünkü genç kız karşısındakini kırma korkusuyla gerçek düşüncelerini gizlemiştir. Kasım ve Behzat ile geçen konuşmaları incelendiğinde bu görüş doğrulanacaktır. Ama bu yaşadıklarına karşın Feyza’nın tekrar ağaya kalkması ve resimleriyle, sanatıyla yeni bir başlangıç yapması da güçlü bir karakter olduğunu gösterir.
Yazarın vermek istediği diğer bir mesajda biten eskilerin yeniler için başlangıç olmasıdır. Bu sebeple üzücü ayrılıklar kışta yani başlangıçlar baharda yaşanır. Feyza’nın Cüneyt ile tanışmasının “Bahar” adlı bir tablo vasıtası ile olması da bu açıdan dikkat çeken bir unsurdur. Eserden yola çıkarak olayların geçtiği dönemdeki aile ilişkileri giyim tarzı ve ev düzenlemeleri hakkında bilgi sahibi olunur. İnsanların eğitim ve gezi için Avrupa’dan ziyade Amerika’ya yönelmeleri de önemli olan başka bir noktadır.
>>>TIKLAYIN<<<
“KİTAP ÖZETLERİ ”
SAYFASINI GÖRMEK İSTERSENİZ
>>>TIKLAYIN<<<
“EĞİTİM ÖĞRETİM İLE İLGİLİ BELGELER ” SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN
>>>TIKLAYIN<<<
EKLEMEK
İSTEDİKLERİNİZ VARSA AŞAĞIDAKİ "Yorum
Yaz"
kısmına ekleyebilirsiniz.
|