Eğitim Öğretim İle İlgili Belgeler > Kitap Özetleri > Roman Özetleri

GÖRMEYEN YAVRU ÖZET KİTAP ÖZETİ ROMAN ÖZETİ

 

Yazarı: Kemalettin TUĞCU

 

Romanın Özeti

 

Hamdi Efendi tespihçiydi. Hamdi Efendinin evi Çitlembik sokağında iki katlı ve üç buçuk odalıydı. Evin karşısında üç katlı, saçakları oymalı, yanında büyükçe bir bahçesi olan bir ev vardı. Bu evde komşular tarafından Sürtük denen Hacer, eşi marangoz Hasan Efendi ve oğlu Cemal yaşarlardı. Ev aslında Cemalin amcasınındı fakat ihtiyar amca ölünce evde Cemallere kalmıştı. Sürtük Hacer devamlı oğlu Cemal’i döverdi. Komşularda bundan şikayetçiydiler.

 

 

Marangoz Hasan Efendi evi bir tüccara sattı ve Çitlembik sokağından taşındılar. Ev bütün kış boş kalmıştı. İlkbaharda ev tamir edildi. Üst katlara demir parmaklıklar yapıldı, havuz toprakla dolduruldu, bahçe duvarı yükseltildi, kuyu kapatıldı. Tabiki komşular bunların neden yapıldığını çok merak ettiler.

 

Hamdi Efendinin evinde eşi, oğlu Engin ve baldızı Bedriye ile birlikte yaşardı. Bir de Manisa’da kızı vardı. O da senede bir iki defa gelirdi. Bedriye’nin kocası ölünce, o da Enginlerin evine yerleşmişti.

 

Karşı evin sahipleri gelmişti. Genç bir hanım ve onun annesi, kızı, eşi ve yaşlı bir kadın hizmetçileri ile aşçıları vardı.

 

Yeni komşular hiç kimse ile görüşmüyorlardı. Şeker Bayramında Hamdi Efendi Enginle yeni komşulara ziyaretlerinde bulunacağı haberini yolladı. Hamdi Efendi yeni komşulara Enginle birlikte gitti. Ev sahibi bey neden misafir kabul etmediklerini anlattı. Kızları Lamia’yı küçükken çocuğun annesiyle birlikte salıncaktan düşürmüşler ve çocuk beyindeki sarsıntı sonucu bakarkör olmuş. Onlarda kızlarının bu acısından dolayı hep üzüntülüymüşler.

 

Lamia’da Hamdi Efendi ve Enginle tanıştı. Hamdi Efendi Engin için o senin ağabeyin dedi. Komşulara yapılan bu ziyaret Hamdi Efendi ve Engin’i çok üzmüştü. Hamdi Efendi Lamia’ya değişik şeyler alıp götürürdü ve Lamia da oyalanırdı. Engin artık Lamia’nın tek arkadaşı olmuştu. Derslerini bile çalışmaz ve Lamialara gider onunla zaman geçirirdi. Engin Lamia’ya hem arkadaşlık edip oyun oynuyor hem de basit bilgiler öğretiyordu. Hamdi Efendi Lamia’ya bir de kanarya almıştı. Lamia kanaryanın ötüşüne çok seviniyordu.

 

Lamia’nın annesi narin, ince yapılı, çok hassas bir kadındı ve hastalanmıştı. Doktorlar hastanede tedavi edilmesini ve çocuğun annesiyle görüşmesini yasaklamışlardı. Lamia bir gün annesini çok özlemişti. Bahçede oynarken hizmetçinin içeriye gitmesini fırsat bilerek annesine gidebileceğini sanan Lamia, bahçeden dışarı çıkmış ve kaybolmuştu.

 

Lamia bütün aramalara rağmen aylarca bulunamadı. Babası hastalandı ve o da hastaneye kaldırıldı. Hamdi Efendi, Engin ve komşular her yerde çocuğu tarif edip arıyorlardı. Fakat Lamia’yı kimse bulamadı.

 

Lamia’nın babası Bedri Bey ve annesi Belkıs Hanımın arık ümitleri kesilmişti. Hamdi Efendi ve Engin zavallı anne babaya ümit veriyorlar ve sabırlı olmaları için onlara destek oluyorlardı.

 

Bir gün Hamdi Efendiye bir mektup geldi. Mektubu Edirneli emekli bir memur yazmıştı. Emekli memur mektubunda kahvede otururken işittiği bir olayı anlatır. Bir kız çocuğunun Çingene tarafından birilerine satıldığından, çocuğun bakarkör olduğundan bahsetmişti.

 

Hamdi Efendiyle Engin limoncu kılığına girerek Lamia’yı aramaya başlarlar. Cuma günleri Eyüp Sultana gelen dilencileri izlerler. Hamdi Efendi dilencilerin arasında Lamia’ya benzeyen bir çocuk görür. Hamdi Efendi ortalık tenhalaşınca Lamia’ya benzeyen dilencinin yanına gider ve “Lamia” diye seslenir. Fakat çocuk “benim adım Lamia değil. Benim adım Fatma” der. Bu sırada çocuğu dilendiren genç geldi ve çocuğu alıp götürdü. Hamdi Efendi ve Engin de delikanlıyı ve çocuğu takip ettiler. Hamdi Efendi delikanlıya “çocuğu çaldın, karakola” dedi.

 

İsmi Raşit olan delikanlı ile Hamdi Efendi kavga etmeye başlarlar. Bu arada çocuğu başka biri kaçırıyordu. Engin de onların peşinden koştu. Engin çocuğu kaçıran çingeneye yetişti ve o da çingeneyle boğuşmaya başladı. Hemen (bilgi yelpazesi. com) Hamdi Efendi yetişti, çingene de çocuğu bırakıp kaçtı. Hamdi Efendi de Enginle beraber çok korkmuş lan küçük çocuğu eve götürdüler.

 

Lamia’nın bulunduğunu ilk önce annesi ve babasına bile haber vermediler. Çünkü Lamia çok korkmuş ve kendisini yatalak bir teyzesi olan Fatma diye biliyordu. Bir süre sonra Lamia eski haline geldi. Annesi ve babasına müjdeli haberi Engin verdi. Doktor Lamia’nın annesinin tedavisinin evde sürebileceğini ve artık evlerine dönebileceklerini söyledi. Bedri Bey ve Belkıs Hanım evlerine geldiler ve Lamia’ya kavuştular.

 

Engin okula gidiyor, boş vakitlerini de hep Lamia’yı eğlendirmek için kullanıyordu. Çocuğun gözlerini tedavi ettirmek için çareler aranıyordu. Fakat doktorlar beyinden gelen bir sorun olduğunu söylüyorlardı. Engin Lamia’ya yazmayı öğretti.

 

Engin liseyi bitirip, askere gitti. Bu durum en çok Lamia’yı üzdü. Artık yalnız kalmıştı. Enginle mektuplaşıyorlardı. Lamia, Engin askere gittikten sonra içine kapanmış ve hayattan bir beklentisi kalmamıştı.

 

Engin askerden izne gelince hemen Lamia’yı görmeye gitti. Lamia piyanonun başında ağlıyordu. Lamia sözleriyle Engin’i çok üzdü, bunun üzerine Engin Lamia’yı bir daha görmeden vazifesine döndü.

 

Lamia ile Engin mektuplaştılar. Engin askerliğini bitirdi ve iş aramaya başladı. Lamia, Enginle görüşmek istemedi. Engin’in annesi, Lamia’nın Engin’i artık bir ağabey gibi değil bir genç kız gibi sevdiğini söyledi. Engin ise Lamia ile evlenmek istediğini fakat fakir olduğunu düşünür.

 

Engin bayram günü Lamia’nın odasına gitti ve Lamia’ya onunla evlenmek istediğini söyledi. Lamia, Engin odadan çıkınca tırabzandan aşağı yuvarlandı ve kafasını çarptı. Geçirdiği beyin sarsıntısı sonucu Lamia’nın gözleri açıldı. Lamia’nın annesi Engin ve ailesini yemeğe davet etti. Engin Lamia’nın yanına gitti. Lamia ile Engin konuştuktan sonra evlenmeye karar verdiler.

 

 

Romanın Konusu

 

Düşme sonucu beyin sarsıntısı geçiren Lamia’nın gözleri bakarkör oluyor. Daha sonra da bir mucize sonucu gözleri açılıyor ve sevdiği gençle evleniyor.

 

 

Romanın Ana Fikri

 

İnsanların hayatlarında her zaman bir mucize olduğunu ve insanların ümitlerini yitirmemeleri gerektiğini anlatmak için yazılmıştır.


ROMAN ÖZETLERİ ” SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN

>>>TIKLAYIN<<<

KİTAP ÖZETLERİ
SAYFASINI GÖRMEK İSTERSENİZ

>>>TIKLAYIN<<<

EĞİTİM ÖĞRETİM İLE İLGİLİ BELGELER ” SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN

>>>TIKLAYIN<<<

EKLEMEK İSTEDİKLERİNİZ VARSA AŞAĞIDAKİ "Yorum Yaz" kısmına ekleyebilirsiniz.


Yorumlar

..

9. **Yorum**
->Yorumu: şahane bir site burayı sevdimm 
->Yazan: Buse. Er 

8. **Yorum**
->Yorumu: SIZIN SAYENIZDE YÜKSEK BIR NOT ALDIM SIZE TESSEKÜR EDIYORUM...
->Yazan: sıla

7. **Yorum**
->Yorumu: valla bu site çok süper .Bu siteyi kuran herkimse Allah razi olsun tüm ödevlerimi bu siteden yapiyorum.saolun mugladan sevgiler...:).
->Yazan: kara48500..

6. **Yorum**
->Yorumu: çok güzel bir site. kurucularına çok teşekkür ederim başarılarınızın devamını dilerim.
->Yazan: Tuncay.

5. **Yorum**
->Yorumu: ilk defa böyle bi site buldum gerçekten çok beğendim yapanların eline sağlık. 
->Yazan: efe .

4. **Yorum**
->Yorumu: ya valla çok güzel bisi yapmışınız. Çok yararlı şeyler bunlar çok sagolun 
->Yazan: rabia..

3. **Yorum**
->Yorumu: Çok ii bilgiler var teşekkür ederim. Çok süper... Ya bu siteyi kurandan Allah razı olsun ..... süperrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr. Çok iyiydi. isime yaradı. Her kimse bu sayfayı kurduğu için teşekkür ederim 
->Yazan: pınar..

2. **Yorum**
->Yorumu: çok güzel site canım ben hep her konuda bu siteyi kullanıyorum özellikle kullanıcı olmak zorunlu değil ve indirmek gerekmiyor
->Yazan: ESRA..

1. **Yorum**
->Yorumu: Burada muhteşem bilgiler var hepsi birbirinden güzel size de tavsiyeederim. 
->Yazan: Hasan Öğüt

>>>YORUM YAZ<<<

Adınız:
Yorumunuz: