|
Eğitim Öğretim İle İlgili Belgeler > Kitap Özetleri > Roman Özetleri
HÜLAGÜ’NÜN GÖZDESİ ÖZET KİTAP ÖZETİ ROMAN ÖZETİ
Yazarı: Abdullah Ziya Kozanoğlu
1. Romanın Özeti
Tarihlerin en kan dökücü hükümdarlarından birisi olan Hülagu geniş bir istila hareketine girişmiş ve Bağdat’a kadar dayanmıştı. Bağdat kumandanı Sancar’dan çekinen Hülagu, şehre girmek için hileye başvurmuş, Bağdat halifesini elde ettiği İbn-i Ülkami isminde bir vezir vasıtasıyla kendisini şehir dışında dostça karşılaması için kandırmıştı.
Hülagu halifenin şehirden dışarı çıkmasıyla onu öldürüp şehri işgal etmiştir. Birçok insanı öldürüp, kütüphane ve rasathaneleri yakmıştır. Kumandan Sancar’ı da öldürmüş, kızı Türkan Sultanı esir almıştı. Sancar’ın hazinelerinin yerini bilen sadece kızı Türkan Sultan kaldığından ona işkence etmiş ancak konuşturamamıştı. Sonunda serbest bırakarak takip etmeye karar verdi. Bu arada Hülâgu’nun yeryüzünde korktuğu tek insan olan genç ve yakışıklı Kaan Ostokarcı Hülâgu’nun Bağdat’ta yaptığı zulmü durdurmak için yeşil gözlü, seyrek sakallı ve yaşlı arkadaşı Çakır ile şehre gelmişti. Tanınmamak için falcı kılığına girmişlerdi. Kaan çarşı içinde gezen Türkan Sultan’ı gördü. Onu tanımış ve ona aşık olmuştu. Yanına giderek falına bakabileceğini söyledi.
Kabul eden Türkan Sultan’ı Çakır’ın yanına götürdü. Çakır da Türkan Sultan’ı tanımıştı. “Sancar’ın kızı olduğunu, intikam almak istediğini ve aradığı kahramanın isminin baş harfi “K” olduğunu ve onu üç gün içinde bulacağını” söyledi. Bunların hepsi doğruydu ve Türkan Sultan’ın aradığı kahramanın Kaan Ostokarcı’ydı. Çünkü Hülâgu’yu yenecek ve hazinelerini kurtarabilecek bir tek kahraman o vardı. Falcılar Sultan’ın hoşuna gitmişti. Ertesi gün çarşıda gezerken ara sokaklardaki çapulcular tarafından sıkıştırıldı. Bir ikisini engelledi ancak sayıları çok olduğundan onlarla baş edemedi. Derken ; zayıf yüzlü, ince uzun bıyıklı bir yabancı “Bu hatundan ne istiyorsunuz?
Onu bırakın benimle kavga edin” dedi. Ardından diğer 4-5 serseriyi dövdü ve Sultan’ı kurtardı. Sultan kendine teşekkür etti ve ona adını sordu. “Ben Kaan Ostokarcı’yım” dedi. Aslında O Kaan değildi. Kaan’ın adını kullanarak şöhret kazanmak isteyen ve Sultan’ı kandırıp hazinelerin yerini öğrenmek isteyen Timur Mehmet’ti. Ancak Sultan ona inanmış ve falın doğru çıktığını, 3 gün içinde aradığı kahramanı bulduğu için çok sevinmişti. Beraber Sultan’ın kaldığı hana gittiler. Sultan, Timur’a hazinelerin yerini söylemişti ve en kısa zamanda şehirden kaçıp hazinenin yanına gitmeye çalışıyorlardı. Kaan ve Çakır da Sultan’ı bulmak için hana gelmişlerdi. Sultan onları görünce çok sevindi. “Falcılar size çok teşekkür ediyorum. İşte baş harfi “K” ile başlayan kahraman Kaan’ı buldum” diyor ve Timur’u gösteriyordu. Buna gerçek Kaan ve Çakır çok şaşırmış ve kızmışlardı. Bunun nedenini merak ediyorlardı.
Çakır bir gece gizlice Timur’un cebindeki isminin yazılı olduğu kağıdı çalmıştı. artık onun kim olduğunu öğrenmişlerdi. Timur Hülagu’nun bir subayı idi ve onun düşmanı idi. Timur, Ermeni Prensi Hayık’ın kız kardeşi ve Hülagu’nun gözdesi olan Samra’ya aşıktı. Sultan ve Samra’yı kaçırıp hazinenin yanına gitmek istiyordu. Timur bir gece Samra’nın bulunduğu Şam ve Horasan ipekleri ile sarılı olan otağını ateşe verdi. Böylece Samra otağından dışarı çıktı.
|
Timur’un adamları İskender ve Solak, Samra’yı kaçırdılar. Hülagu bu olaya çok kızdı. En kuvvetli kumandanı Getboğa, Prens Hayık ve birkaç adamı Timur’u bulmaları için gönderdi. Kaan ve Çakır otağı Timur’un yaktığını anlamışlardı. Timur’un neler çevirdiğini anlamak için otağa gidiyorlardı. Yolda Hayık ve Getboğa’yla karşılaştılar. (Hayık, Kaan ve (bilgi yelpazesi. com) Timur’un Hülagu’ya karşı karşı anlaştıklarını düşünmüştü.). Kaan ve Getboğa kavgaya başladılar ve Kaan kavgayı kazandı. Kaan, Hayık’a “Timur’u yakalayıp hemşiresini getirirsem Hülagu zulmetmekten vazgeçer mi?” dedi, Hayık “Ben onu ikna ederim” dedi ve ayrıldılar. Kaan ve Çakır, Timur’un peşine düştüler.
Timur, Sultan’la beraber olduğu için hazinenin yanına gitmiş olmalıydılar. Bunun üzerine Kaan ve Çakır hazinenin yerine ilişkin ipucu bulmak için Bağdat Kalesi’nde öldürülen askerlerin bulunduğu yere gittiler. Şansları yerindeydi. Bir askerin avucunda hazinenin haritasını bulmuşlardı. Böylece onlar da hazinenin Şam civarında Kadmus kalesine doğru yola çıktılar. Ancak yolda Timur’un adamları tarafından uyurken yakalanıp Timur’un huzuruna getirildiler.
Timur onları tanımıştı; onlar handa karşılaştıkları falcılardı. Timur onları öldürecekti ancak Sultan’ın ricası üzerine affetti. Hazineye giderken yolda yardım ederler diye yanlarına aldılar. Çölde giderken birden takip edildiklerini anladılar. Uzakta görünen Getboğa ve ordusuydu. Kaan ve arkadaşları ise iki bayan ile birlikte 5 kişiydiler.
Timur kaçalım diyor Kaan ise gerçek Kaan Ostokarcı kim olduğunun anlaşılması için Getboğa ile savaşılması gerektiğini düşünüyordu. Sultan’ın da cesaretiyle savaşmaya karar verdiler. Kaan ve Getboğa kavga ederken onlarda arkadan geçidi kapayıp daha sonra Kaan’la birlikte kaçacaklardı.
Kaan ve Getboğa tekrar karşı karşıya gelmişlerdi aralarında çok zorlu bir kavga oldu. Yine Kaan kazanmıştı. Sultan ve arkadaşları da bu arada gelen orduya oklarla saldırıyorlardı. Getboğa’nın ordusu çok kayıp verdi ve geri çekildiler.
Kaan ise Timur’u yakalamış ve kim olduğunu itiraf ettirmişti. Ancak onu öldürmedi ve serbest bıraktı. Artık gece olmuştu, düşmanları büsbütün çekilmişti. Kaan ve arkadaşları uyumuşlardı. Ancak Samra uyanıp Türkan Sultan’a “Ben geri gidersem Hülagu de sizin hepinizi serbest bırakır.” demiş ve gitmişti. Sultan, Kaan, Çakır Kadmüs Kalesine gitmiş, hazineyi almışlardı. Artık ayrılık vakti gelmişti; Sultan Kaan’a kalıp onunla evlenmesi, Bağdat’ta yaşamasını istiyordu.
Kaan ise “Beni sevenler şuna inansın ki; Her başları derde girdikçe yanlarında olacağım. Hülagu’ya gelince, Hayık ve Samra’nın zoru ile kısa zamanda Bağdat’ı sahiplerine bırakacaktır. Ben bir yerde uzun kalacak adam değilim” dedi ve simsiyah Payaz’ına binip Çakır ile yeni uğraşlara doğru koyuldular.
2. Romanın Konusu
Hülâgu’nun Bağdat’ı fethi ve zulmü sonucunda öldürülen Sancar’ın kızı Sultan ve Hülâgu’nun zulmünü durdurmak için Bağdat’a gelen Kaan ve Çakır’ın birleşerek hem halkı kurtarmak hem de Sancar’ın hazinelerini Hülâgu’ya kaptırmamak için verdiği mücadeleyi anlatıyor.
3. Romanın Ana Fikri
İyilik yapanların her zaman galip gelecekler, kötüler ise mağlup olacaklardır.
4. Romanın Sonucu
Yazar anlatılan olayları güzel bir sona bağlamış, neticesiz bir şey bırakmamıştır. Varılmak istenen noktaya varılmıştır. Romandaki hazinenin bulunması mutlu son olarak nitelendirilirse de Kaan ve Sultan’ın ayrılması mutlu sonu olumsuz etkilemiştir
|
>>>TIKLAYIN<<<
“KİTAP ÖZETLERİ ”
SAYFASINI GÖRMEK İSTERSENİZ
>>>TIKLAYIN<<<
“EĞİTİM ÖĞRETİM İLE İLGİLİ BELGELER ” SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN
>>>TIKLAYIN<<<
EKLEMEK
İSTEDİKLERİNİZ VARSA AŞAĞIDAKİ "Yorum
Yaz"
kısmına ekleyebilirsiniz.
|