|
Eğitim Öğretim İle İlgili Belgeler > Kitap Özetleri > Roman Özetleri
İKİ SÜNGÜ ARASINDA ÖZET KİTAP ÖZETİ ROMAN ÖZETİ
Yazarı: AKA GÜNDÜZ
Aka Gündüz’ün yazmış olduğu bu roman Emine adlı bir kızın başından geçen trajik olayları anlatır. Roman Emine’nin yaşam öyküsünün ortasından başlatılmıştır.
Annesi ve babası olmayan Emine ağabeyi ve dayısıyla beraber yaşamaktadır. Gazeteci olan ağabeyi Trablus’a sürgüne gönderilince dadısıyla beraber kalır. Yaşı bayağı ilerlemiş olan dadının da bir süre sonra sağlık problemleri başlar ve felç iner. Koca babadan kalma konak on beş yaşında bir kız olan Emine ve felç inmiş ihtiyar bir dadıya kalır. Bir süre sonra dadı iyice kötüleşir. Eli ayağı tutmaz, kimseyi tanıyamaz. Bir tanıdıkları vasıtasıyla dadı darül’acezeye yatırılır.
Emine bundan sonraki yaşamını ağabeyinin çalıştığı gazetenin sahibi olan beyin evinde geçirmeye başlar. Bu evde Emine beyin çocuklarına öğretmenlik yapmakta, ağabeyinin ona öğrettiklerini çocuklara anlatmaktadır.
Evin beyi Emine’ye karşı çok babacan ve merhametlidir. Fakat evin hanımı Emine’yi bir türlü çekemez, kıskanır. Evin çalışanlarıyla birlikte Emine’ye bir oyun hazırlar. Değerli küpelerinden birini gizlice Emine’nin eşyalarının arasına atar, kolyesini de şemsiyeye saklar.
Yapılan bu oyun ve iftirayla hırsız damgası yiyen Emine hapisaneye girer – tabi süngüler eşliğinde – Emine için zor zamanlar başlar.
Emine karakoldan karakola, mahkemeden mahkemeye, hapisaneden hapisaneye süngüler arasında dolaşıp durur, anlar ki artık dışarı çıkamayacaktır. Çıksa bile süngüler arasında gidip geldiğini görenler o’nu rahat bırakmayacaktır. Zaten yaşadıkları içinde Emine’ye en ağır gelen şey o süngülerdi. Bunu Emine’nin “toplulukların dengesini iki süngü arasında korumaya çalışan, buna inanan zihniyetler cehennem meş’alesi gibi alev alev tutuşturulmalı” sözünden de anlarız.
Emine yedi yıl boyunca hapiste yatar. Artık bu dünyadan kopmak, ayrılmak istemez çünkü gidecek başka bir yeri yoktur.
Önceleri hapisanede çok çekingen olan bu kız yıllar geçtikçe ağzı laf yapan savcıya bile verip veriştiren ve sonunda su testisini hapisane müdürünün kafasında kıran, herkesin çekindiği ve kaltak diye hitap ettiği bir insan olur. Bunların hepsini sırf hapisaneden çıkmamak için yapar, hepsine bu yüzden katlanır.
Bunun yanında Emine hapisanede en çok bilinen, en çok bilgi sahibi olan, herkesin akıl danıştığı bir insan olur. On beş yaşından (bilgi yelpazesi.net) yirmi üç yaşına kadar her yere süngüler eşliğinde gider, kötü kadın muamelesi görür ve insanlar tarafından çok ağır sözlere maruz kalır. Bu O’nu daha çok kinlendirir ve inatlaştırır.
Son yapılan duruşmada avukatın talebiyle ruh hastalıkları hastanesinde gözetim altına alınır. Burada başhekim ve psikiyatrist olan doktor Emine’nin suçsuzluğunu anlar ve asıl nedenleri, bu davranışları niye sergilediğini anlamaya çalışır.
Zamanla doktorla yaptıkları arkadaşça konuşmalar Emine’yi rahatlatır, aralarındaki doktor-hasta ilişkisi baba-kız ilişkisine döner. Bu sırada hastanede görevli memur olan İhsan’la tanışır. İhsan başherimin sağ koludur hem de Emine’nin geçirdiği aşamaların hepsini yaşamıştır.
Hastanede gözetim altındayken çıktığı duruşmada deli numarası yapar, herşeyi bilmezden gelir ki bu doktorun fikridir.
Emine beraat eder. İhsan’la evlenir. Doktorun ayarladığı başka bir kimlikle yaşamına kaldığı yerden devam eder. Ama artık Nevzat Hanım olarak... İhsan Selanik’teki bir hastanenin müdürü olur. Artık ikisinin de önünde süngü arasından sıyrılmış yeni bir yaşam vardır.
Romanın Ana Fikri
Bu romanın ana fikri, hiç kimseye neyin nasıl, ne sebeple olduğunu bilmeden önyargıyla yaklaşmamak gerektiğidir.
Bir insan ne yaşamışsa yaşamıştır. İnsan insandır.
|
>>>TIKLAYIN<<<
“KİTAP ÖZETLERİ ”
SAYFASINI GÖRMEK İSTERSENİZ
>>>TIKLAYIN<<<
“EĞİTİM ÖĞRETİM İLE İLGİLİ BELGELER ” SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN
>>>TIKLAYIN<<<
EKLEMEK
İSTEDİKLERİNİZ VARSA AŞAĞIDAKİ "Yorum
Yaz"
kısmına ekleyebilirsiniz.
|