|
eğitim öğretim ile ilgili belgeler > kitap özetleri
İNSAN NE İLE YAŞAR KİTAP ÖZETİ ROMAN ÖZETİ
Kitabın Yazarı:
"İnsan Ne ile Yaşar?" kitabı, yazarı Lev Tolstoy tarafından kaleme alınmış bir
hikâye kitabıdır. Kitap, insanın anlam arayışını ve hayatın gerçek amacını
sorgulayan derin bir eser olarak bilinir. Lev Tolstoy, bu eserinde felsefî ve
ahlâkî sorulara dikkat çekerken insanın içsel dünyasına ışık tutar ve insanın
hayatını anlamlandırmak için arayışını irdelemiştir. Bu kitapta Tolstoy, insanın
gerçek anlamda mutluluğu ve anlamı nasıl bulabileceği üzerine derin
düşüncelerini aktarır. Eserde, yalnızca fiziksel ihtiyaçların karşılanmasının
insanın yaşamını tam anlamıyla tatmin edici hale getirmediği, aynı zamanda
manevi değerlere de önem vermenin gerekliliği üzerinde durur.
Kitabın Konusu:
Eserde; toplumun genel kabul gören değerlerinin, lüksün, ihtişamın ve maddi zenginliğin insanı mutlu edeceği düşüncesinin yanıltıcı olduğunu savunarak insanın asıl mutluluğunun basit ve içsel değerlerde yattığını vurgulanır.
Kitabın ana karakteri olan İvan, zengin bir tüccardır ve maddi açıdan oldukça başarılı bir yaşam sürmektedir. Ancak bir gün hayatının anlamını ve mutluluğunu sorgulamaya başlar. İvan, toplumun dayattığı sosyal normları ve maddi hırsın getirdiği boşluğu hisseder. Bu noktada, hayatının amacını bulmak ve gerçek mutluluğu keşfetmek için içsel bir yolculuğa çıkar.
Tolstoy, kitap boyunca İvan' ın içsel monologları aracılığıyla insanın gerçek mutluluğunun, cömertlik, sevgi, dürüstlük, yardımseverlik ve insan sevgisi gibi erdemli davranışlarla elde edilebileceğini anlatır. Aynı zamanda maddi zenginlik ve sosyal statünün, insanın iç huzuruna ulaşmasına yardımcı olmadığını vurgular. Çünkü insanın önce bedeninin değil ruhunun doyması gerekmektedir. Ruhu doygun olmayan bir insanın cebi istediği kadar dolu olsun gözü aç olacaktır. Hep daha fazlasını isteyecek ve asla mutlu olmayacaktır.
Eser, dinin de insanın mutluluğundaki rolüne değinir. Tolstoy; dinî yaşamın, saf ve içten bir şekilde uygulanmasıyla insanın içsel huzura kavuşabileceğini ifade eder. Kendini ve başkalarını anlama, sevgi ve adaletle yaklaşma, fedakârlık ve iyilik gibi insanî değerlerin, insanın ruhsal doyumunu sağlayan temel unsurlar olduğunu dile getirir.
Ayrıca toplumsal sorunlara da değinilen bu eserde, yoksulluk ve adaletsizlik gibi toplumsal meselelerin çözümü için de insana düşen sorumlulukların altı çizilir. Tolstoy, kitap boyunca toplumsal düzeyde gerçek mutluluğun ancak adil ve eşitlikçi bir toplumun oluşturulmasıyla mümkün olabileceğini savunur.
Genel olarak "Tolstoy' un İnsan Neyle Yaşar?" kitabı, insanın gerçek mutluluğunu ve anlamını keşfetmek için yapılan içsel bir yolculuğu ele alır. Maddi zenginlik ve toplumsal statünün, ruhsal doyum ve mutluluğun kaynağı olmadığı mesajını verir. Tolstoy, insanın içsel erdemleri ve insana dair değerleri anlaması ve uygulamasıyla gerçek mutluluğun elde edileceğini vurgular.
Kitabın Özeti:
Kitapta 4 adet alt hikâye bulunmaktadır.
- İnsan Ne ile Yaşar?
- Üç Soru
- Bey ve Uşağı
- İnsana Ne Kadar Toprak Lâzım?
İnsan Ne İle Yaşar?
Simon bir tüccardır ve ailesiyle birlikte küçük bir kasabada yaşıyordu. Kış gelip çatmıştı ve ısınacak bir deriye ihtiyaçları vardı. Adam ayakkabı tamirciliği yapıyordu. Bunu alabilecek kadar parası yoktu. Adam, borç verdiği köylülerden parasını alırsa deriyi alabileceği fikrine kapıldı. Fakat köydeki kişiler Simon' a paralarının olmadığını ilettiler. Simon bu duruma çok üzüldü. Sonra bir meyhaneye girdi ve şarap satın aldı. Meyhane çıkışında; kilisenin önünden geçerken çıplak bir adam fark etti. Adamın üstünü giydirdi, adamı alıp eve götürdü. Adamın karısı ilk başlarda bu adama samimiyet göstermedi; ama sonra adama alışmaya başladı. Adam geldiğinden beri ilk kez gülümsemişti. Simon buna çok şaşırdı. Sonrasında adam, Simon' la birlikte ayakkabıcıda çalışmaya başladı. Adı Michael' di.
Michael çok çalışkan bir adamdı ve ustasını geçmeye başlamıştı. Dükkâna gelen bir adama, ayakkabı yerine terlik dikti. Simon bunu görünce çırağına çok kızdı. Az sonra zengin olan adamın yardımcısı geldi ve adamın vefat ettiğini, ayakkabının yerine terlik dikilmesi gerektiğini iletti. Simon ve eşi bu duruma çok şaşırdılar.
Michael esasen kendisinin melek olduğunu, yaratıcıya karşı geldiği ve bunun için de cezalandırıldığını söyledi. Tanrının gerçek olan şeyleri görmesi için ve bazı soruların cevabını bulması için onu dünyaya gönderdiğini belirtti. Artık kendisi o soruların yanıtlarını bulmuştu. Simon' un eşinin merhametli tavırları sayesinde sevgiyi anladığını, zengin adam dükkâna geldiğinde; arkadaşı ölüm meleğini yanında görüp gülümsediğini ve ikiz kızları gördüğündeyse insanın tek yaşayamayacağını anlamıştı.
Üç Soru:
Zamanın birinde, ülkenin birinde bir kral yaşıyordu. Aklına bir soru takılmıştı. Doğru zamanda işe başlarsa kimin sözüne kulak verip kimden uzak kalması gerektiğini bilirse başarısızlığa uğramayacağına inanıyordu.
Kafasındaki tüm cevapları bulmak için ülkedeki tüm büyücüleri, âlimleri topladı; hepsine sordu ve aldığı cevaplar ona yeterli gelmedi. Sonrasında başka köyde ünlü bir âlimin yaşadığı bilgisini aldı ve o köye gitmeye karar verdi.
Kral, bilgeyi toprak kazırken gördü ve elindeki kazmayı
alıp yardım etmek istedi. Saatler geçmesine rağmen bilge hiç sesini çıkarmadan
oturuyordu. Kral, buna sinirlendi ve “Sorularımı
yanıtlamayacaksan sarayıma gideyim" dedi.
O esnada karnından yaralanan biri yoldan geçiyordu. Kral ona yardım etti ve
adamın yara alan yerlerini temizledi. Sonrasında adam uyandı ve kraldan özür
diledi. Esas amacının kralı öldürmek olduğunu ama saraya gittiğinde kralı
bulamayınca buraya geldiğini söyledi. Kral adamı affetti. Bunu duyan bilge kişi,
krala döndü ve şunları söyledi: “Hayatta en mühim an şimdidir, en gerekli kişi
ise yanındaki kişidir ve en önemli uğraş ise iyiliktir."
İnsana Ne Kadar Toprak Lazım?
Köylü bir adam olan Pahom, elindeki paralarla köyde bir arazi aldı. O günden sonra hırsı büyüyerek çoğaldı. Günlerden bir gün bir adam gelir ve elindeki az bir parayla daha fazla toprak veren bir yer olduğunu söyler. Pahom adamı dinleyerek sözü edilen yere gitti. Oradaki adamlara hediyeler verdi.
Toprak sahipleri; kendisine bir şartla toprak vereceklerini söylediler. Tarlalarında bir işaret koyup güneş batana kadar ne kadar yürürse yürüdüğü ölçüde toprak alacağını belirttiler. Pahom adamın söylediğine uyarak öğle vakti yürüyüşe çıktı. Sonrasında Pahom çok zorlandı. Sıcaktan ötürü kendinden geçti, fakat hırsı yüzünden kendisini zorladıkça zorladı. Daha fazla toprak almak için kendini hırpaladı ve nihayetinde öldü. Hırsı bir tavır içinde olduğu için o kadar toprak alacağına, yüz seksen santimlik bir toprak alabildi.
Bey ve Uşağı:
Vasili adında bir Bey ve Nikita isminde bir uşağın yaşadıkları anılar anlatılmaktadır. Nikita önceden çok içki içen birisiydi fakat artık içmiyordu çünkü beyine söz vermişti. Bey ile uşağı bir gün bir iş için evden çıktılar. Fakat yollarını kaybettiler ve bir köye gittiler. Akşam olmak üzereydi ve bu köyde bir tanıdığı kişiler vardı. Oraya gittiler ancak yalnızca dinlenmek için... Sonra tekrar yola çıktılar. Çünkü bu iş onlar için çok önemliydi. Yeniden kayboldular ve çok kar yağdığı için atları da zorluk çekmeye başlamıştı.
Bir yerde durdular ve gece orada kalmaya karar verdiler. Uşak; bu gece ölümünün yaklaştığını söylediğinde bey, uşağı sıkı sıkı örttü. Bey uşağın üstünde donarak öldü ve uşak sabah kalktığında ölmüş olan beyini buldu. Uşağı da köylüler buldular. Uşağın ayak parmakları soğuktan donduğu için üç parmağını kesmek zorunda kaldılar. Aradan zaman geçtikten sonra uşak, evine döndü. Üzerinden yıllar geçti, uşağın ölümü yaklaştığı için ailesinden af diledi ve öldü…
|
Kitabın Ana Düşüncesi:
Tolstoy' un "İnsan Ne ile Yaşar?" kitabının ana fikri, insanın gerçek anlamda nasıl yaşadığına ve yaşamın asıl değerini anlamaya odaklanmaktadır. Lev Tolstoy, eserinde insanın sahip olduğu maddi varlıkların, güç ve şanın gerçek mutluluğu getirmediğini savunur. Bunun yerine, insanın gerçek yaşamın anlamını sevgi, dürüstlük, vicdan ve başkalarına hizmet etmek gibi manevî değerlerde bulması gerektiğini vurgular.
Kitap; sosyal statü, zenginlik ve dünya nimetleriyle geçen bir yaşamın, içsel huzur ve anlam açısından yetersiz olduğunu anlatır. Tolstoy, insanın asıl amaçlarının maddi hırslardan ve egoist arzulardan uzaklaşarak insanlıkla bağlantı kurarak ve başkalarına yardım ederek daha anlamlı bir yaşam sürdürmesi gerektiğini belirtir.
Ana karakter, yoksulluk içinde yaşayan bir aile babası olan Iván İlyiç'i ele alarak onun hayatı boyunca toplumun kabul ettiği normlara uygun bir yaşam sürdüğünü, ancak sonunda içsel bir huzursuzlukla ve ölümle yüzleştiğini anlatır. Iván İlyiç, hayatının gerçek anlamını anlamak için hastalığı ve ölümle yüzleşmek zorunda kalır. Bu noktada Tolstoy, insanların yaşamlarının doğru bir şekilde değerlendirilmemesi ve ölüm gelene kadar gerçek değeri anlamamaları konusunda toplumsal eleştiriler getirir.
Tolstoy, kitabında insanın iç dünyasındaki çatışmalara ve manevi açıdan doyuma ulaşma arayışına odaklanarak hayatın anlamını bulmak için insanın içsel dönüşümünü vurgular. Gerçek anlamın maddi zenginlik ve başarıdan çok, insanın içsel barış ve sevgi dolu bir yaşam sürmesiyle bulunabileceğini aktarır.
Kitabın Karakterleri ve Özellikleri:
- Simon: Ayakkabı dükkâna sahip olan fakir bir adamdır.
- Michael: Kilisenin önünde çıplak vaziyette bulunan ve Simon tarafından yardım edilen aslında bir melektir.
- Kral: Aklındaki soruların cevabını almak isteyen, bunun için bir arayışa giren ve bu vesileyle öldürülmekten kurtulan, onu öldürmek isteyen kişilerden öğütler alan bir karakterdir.
- Pahom: Hırs dolu bir adamdır. Bu hırsı ve daha fazla kazanma isteği yüzünden yaşama veda eden bir karakterdir.
- İvan: Ailesi ile birlikte köyde yaşayan ve bir tartışma yüzünden komşusu ile kavga eden bir adamdır.
- Gabriel: İvan karakterinin köydeki komşusu ve onunla kavga eden kişidir.
Olayın Geçtiği Yer ve Zaman:
Olaylar, kitabın asıl adı olan "İnsan Neyle Yaşar” adlı kısa hikâyede gerçekleşir. Hikâyenin geçtiği yer; Rusya' daki bir köy veya kasabadır ancak kesin bir mekân belirtilmemiştir. Tolstoy, hikâyeyi evrensel bir nitelikte kaleme almış ve olayları net bir coğrafî bölgeye bağlamamıştır. Bu da kitabın mesajını herhangi bir topluma veya coğrafyaya yaygınlaştırır. Hikâye 1885 yılında kaleme alınmıştır.
Kitabın Geçtiği Sosyal Çevre:
Kitap, 19. yüzyıl Rusya' sının çeşitli sosyal çevrelerine dair detaylı ve etkileyici bir tablo sunar. Eserde, Rus toplumunun farklı katmanlarından insanların yaşam mücadelelerini ve iç dünyalarını ele alır. Kitap, özellikle köylü sınıfı ve soylu kesim arasındaki büyük farklılıkları vurgular. Rusya' da köylüler, tarımsal faaliyetlerle uğraşan, toprak sahibi olmayan, genellikle zorlu koşullarda yaşam mücadelesi veren insanlardır. Tolstoy; kitabında bu sınıfın içinde bulunduğu yoksulluk, adaletsizlik ve acı dolu yaşamı gerçekçi bir şekilde yansıtır. Köylü karakterler, zorlu çalışma şartları, borç altında ezilmeleri ve toplumun üst sınıflarının baskılarıyla mücadele ederler. Öte yandan, soylu kesim, toprak sahipleri ve yöneticilerden oluşur. Genellikle varlıklı ve iyi eğitimli olan bu sınıf, köylüleri sömürme ve kontrol altında tutma eğilimindedir. Tolstoy, soylu kesimin iç dünyasını ve etik dışı davranışlarını eleştirerek toplumsal adaletsizliği vurgular.
Kitapta, çeşitli karakterlerin etkileyici öyküleri aracılığıyla toplumdaki ahlaki çöküşü ve insanların gerçek anlamda neyle yaşamaları gerektiğini sorgulayan bir düşünce yapısı işlenir. Tolstoy, bu eserinde insanın maddi zenginliklerle değil; vicdanlı, iyilik dolu bir yaşam ve anlamlı ilişkilerle dolu bir hayat sürmesi gerektiği mesajını verir.
Kitap Yorumu:
Bu eser, Tolstoy' un insanın gerçek mutluluğunu ve anlamını keşfetme çabasını yansıtan önemli bir eserdir. Hırs, makam sahibi olma çabalarının anlamsız olduğunu; insanın ölümlü bir fâni olduğunu ve ancak içe dönerek ve iyilik yaparak mutluluğun yakalanabileceğini anlatmaktadır. Tolstoy, eserinde insanın doğru yaşamın temelini sade ve saf bir şekilde sorgulamaktadır. Tolstoy; insanın gerçek mutluluğunun, maddi zenginlik ve toplumsal statüden ziyade içsel barış ve anlamda yattığına vurgu yapar. Aynı zamanda Tolstoy, kitabında insanın hayatını dolduran boş zevkler ve düşkünlüklerin, aslında manevi doyum sağlamadığını ve yüzeysel olduğunu anlatır.
Kitap aynı zamanda ölüm ve insanın yaşamının sonlu doğasını ele alır. Hastalık ve ölümü, diğer insanlar için sadece geçici bir rahatsızlık gibi görünen şeylerin aslında yaşamın kaçınılmaz bir parçası olduğunu hatırlatır.
Tolstoy, "İnsan Neyle Yaşar?" kitabında ahlâkî değerlere ve insanın içsel arayışlarına vurgu yaparak okuyucuların hayatın anlamını sorgulamasına ve içsel bir dönüşüm yaşamasına olanak tanır. Eser, basit ve etkileyici bir üslupla yazılmış olup insanın ruhsal tatmin ve mutluluğunun gerçek kaynakları üzerine önemli bir düşünsel deneyim sunar.
|