|
Eğitim Öğretim İle İlgili Belgeler > Kitap Özetleri > Roman Özetleri
KARA AHMET DESTANI ÖZET KİTAP ÖZETİ ROMAN ÖZETİ
Yazarı: FAKİR BAYKURT
II. Dünya Savaşı’ndan sonra ülkemizdeki sosyal değişimin bir aile üzerinden yola çıkılarak nasıl gerçekleştiği işlenmiştir.
1950’li yıllarda Türkiye, taşralarda ağaların, muhtarların; merkezlerde ise devlet idaresindeki muhafazakârların elindeydi. Her iki taraf da düzenlerinin değişmesini istemiyordu. Bunun için de halkın dinî ve örfî değerlerini istismar ediyorlardı. Böylelikle zenginler daha zenginleşirken fakirler daha fakirleşiyordu. Ülkede sosyal bir dengesizlik vardı.
1946 yılında çok partili hayata geçiş yapan Türkiye’de aydınlar arasında günümüze değin sürecek olan bir gruplaşma oldu. Değişik fikirler artık daha belirgin bir şekilde siyasî partiler bazında savunulmaya başlandı.
İşçi Partisi, Rus devrimine benzer bir sosyal patlamayı savunuyordu. Ülkedeki işletmelerin yarı Amerika sömürgesi olmasına karşıydılar. Amerika ile ilişkileri bozmak istemeyen iktidar partisi, Demokrat Parti, onları komünizm yanlısı olmakla ithaf ediyordu.
Ülkenin yüksek tabakasında bunlar cereyan ederken halk arasında da kıpırdanmalar olur. Özellikle üniversiteli gençler boykotlarla, eylemlerle halkı bilinçlendirmeyi amaçlar. İşçilerin de katılımı ile eylemler hat safhaya ulaşır.
Romanın Özeti:
Köyde artık huzuru kalmayan Bayram, şehre (Burdur’a) göç eder. Anası Irazca köyde kalıp düşmanlarından kaçmayı kabul etmez. Bayram karısı Haçça ile hastanede işgören olarak çalışmaya başlar. Hastanede çalışan Daşduraklı Hilmi, Bayram’a sürekli namaz kılmasını telkin ederek onu baskı altına alır. Üstelik karısının ve çocuklarının da namaz kılmaları gerektiğini yoksa günahlarının Bayram’ın üzerine olduğunu söyler.
Ahmet köyde okul olmadığı için kardeşi Şerfe ile beraber okula başlamıştır. İlkokul bitmek üzere iken Bayram, Ahmet ile Şerfe’ye baskı yapar. İkisini de hocanın yanına gönderip onlardan dinlerini öğrenmelerini ister. Baskıdan sıkılan Ahmet, köye (Karataş’a) beş yıldır görmediği ninesi Irazca’nın yanına kaçar. Bayram buna çok bozulur, Haçça ve Şerfe’yi fena halde döver.
Irazca, Ahmet’in gelmesine çok sevinir; çünkü köyde kardeşi Sultancagilden başka kimsesi yoktur. Üstelik Muhtar onu her gördüğünde tahrik etmekte; Irazca da ona öcünü alacağını, evini yakacağını söylemektedir. Köye dışarıdan kiremit, tuğla taşıyan Şoför Durmuş’la Ahmet arasında yakınlık olur. Durmuş, Ahmet’i yanına çırak olarak alır. Ahmet böylece hem gezme hem de bilgisini artırma şansı bulur. İstanbul’a yapılan bir seferde Durmuş, Ahmet’i orada bırakır.
Ahmet birkaç gün sonra emanet edildiği yerden kovulur. İşportada bir miktar para kazanıp trenle Burdur’a gelir. Önce Muhtar’ın evini samanlığını tutuşturmak suretiyle yakar; sonra şehre evine gelir. Muhtar sorumlu olarak Irazca’yı görür. Onu binbir eziyetle ilçeye mahkemeye götürür; ancak sonuç alamaz.
Haçça kavga dövüş Ahmet’le Şerfe’yi ortaokula yazdırır. Ahmet çalışkanlığı ile hocalarının gözüne girer. Türkçe öğretmeni Sabiha Ersoy, onu şiir yazması için teşvik eder. Ahmet, Çocuk Esirgeme Kurumu için yapılan Türkiye çapındaki (bilgi yelpazesi.net) şiir yarışmasında birinci olur. Daha sonraki Türkçe öğretmeni Abdullah Utku, Ahmet’e şiirlerinin hep çiçekten, kuştan bahsettiğini; ülkenin sorunlarını, köylülerin sıkıntılarını, ağaların zulümlerini anlatmadığını söyler. Okuması için ona bu türden kitaplar, dergiler verir.
Nazım Hikmet gibi şiirler yazıp “Halk Ozanı” olmasını ister. Bir süre sonra Ahmet, bu doğrultuda şiirler yazar. Okul panosuna astığı bir şiiri yüzünden Mevlüt Altın adlı bir lise öğrencisi ile savcılığa götürülüp ifadeleri alınır. Abdullah Utka sürgün edilir. Ahmet şiire ara verir.
Ahmet liseye yazılırken evde yine tatsızlıklar olur. Bayram sadece Ahmet’in liseye yazılmasına izin verir. Şerfe Ticaret’e yazılır. Liseden sonra Ahmet, Ankara Üniversitesi Siyasal’ı, sınıf arkadaşı Nurten kimyayı kazanır. Derslerine çok önem veren Ahmet bir süre eylemlere, olaylara karışmaz. Ahmet ilk iş olarak öğretmenlerin yapacağı boykotun afişlerini yapıştırır. Amerikan 6. Filosu’nun İzmir’den İstanbul’a gelmesi üzerine ülke çapında olaylar çıkar. Ahmet, TUSLOG önünde yapılan eylemde gözaltına alınıp emniyete götürülür; ancak tutuklanmaz. Nurten ise aynı gün başka bir yerde yapılan eylemde kalçasından vurularak yaralanır.
Ahmet ara tatilde Maraş Yöresi’nde inceleme yapmak üzere görevlendirilir. Dönüşte gecekondu yıkımını engellemek için mağdurların yanında yer alır. Tekrar mahkemeye çıkar; ama bu kez tutuklanıp cezaevine yollanır. Ülkesi için yaptığı çalışmalar onu bu noktaya getirmiştir. Fakat o pişman değildir. Nitekim Ahmet cezaevine girdikten bir süre sonra tüm ülkede başta işçiler olmak üzere halk sokağa dökülür ve hakkını aramaya başlar.
|
>>>TIKLAYIN<<<
“KİTAP ÖZETLERİ ”
SAYFASINI GÖRMEK İSTERSENİZ
>>>TIKLAYIN<<<
“EĞİTİM ÖĞRETİM İLE İLGİLİ BELGELER ” SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN
>>>TIKLAYIN<<<
EKLEMEK
İSTEDİKLERİNİZ VARSA AŞAĞIDAKİ "Yorum
Yaz"
kısmına ekleyebilirsiniz.
|