|
Eğitim Öğretim İle İlgili Belgeler > Kitap Özetleri > Roman Özetleri
KUŞLAR DA GİTTİ ÖZET KİTAP ÖZETİ ROMAN ÖZETİ
Kitabın Yazarı: Yaşar Kemal
Kitabın Sayfa Sayısı: 72
Kitabın Konusu:
İstanbul'da çocukların kuşları eskiden yakalayarak cami, kilise ve sinagogların kapısında, insanların çok olduğu meydan ve parklarda “azat buzat beni cennet kapısında gözet” diyerek satmaları fakat insanların artık bu şekilde kuşları almamaları anlatılır.
Kitabın Özeti:
Her yıl ekim ayı gelince insanlar Florya düzlüğüne gelir, ağlarını gerer, çadırlarını kurar ve tuzaklarını hazırlarlar. Kuşları avlamak için adeta birbirleriyle yarışa girişirler. Kafeslerin içi sarılı, kırmızılı, mavili kuşlarla ağzına kadar dolar. Eskiden insanlar yakaladıkları bu kuşları kiliselerin, sinagogların, camilerin önünde “azat buzat beni cennet kapısında gözet” diyerek satarlarmış. Ancak zamanla bu adet ortadan kalkar. Yakalanan kuşlar zar zor Eminönü’ndeki kuş pazarlarında satılır olur.
Bu yıl da daha Eylül’ün on beşi bile olmadan Florya düzlüğü kuş yakalayan insanlarla dolar. Semih, Hayri ve Süleyman da yollarını bulmak için kuş avlamaya başlarlar. Onlar bu iş için her şeyi göze alır. Süleyman avlanırken gerekli olan kafesleri alabilmek için annesi Zare Hanım’ın kilimini satar. Bu kilim Zare Hanım’a annesinden yadigar kalmıştır. Süleyman kuşları sattıktan sonra kazandığı parayla tekrar kilimi almayı düşünür. Ancak kuşlardan yeteri kadar para kazanamadığı için bunu gerçekleştiremez. Semih ve Hayri ise tuzak için gerekli olan ağları balıkçılardan çalarlar.
|
Bu üç kafadar avladıkları kuşları satamazlar. Şahin gibi zor bulunan bazı kuşları Çingene Halil denilen bir kişiye ancak 25-30 liraya satabilirler. Artık kimse azat buzatlık kuş almaz. Onlar da insanların değiştiğinden, içlerinde acıma duygusu, Allah korkusu olmadığından yakınırlar. Artık kuşçular bile bu kuşlardan ancak birkaç tanesini alırlar.
Bu arada Semih, Hayri ve Süleyman kendi aralarında kavga ederler. Çünkü Semih daha önceden tutacaklarına dair söz verdikleri kuşu “bu benimdir” diyerek kimseye vermez. Ayrıca Florya’ya geldikleri günden beri onları izleyen Tuğrul ve arkadaşlarıyla da kavga ederler. Çünkü Tuğrul onların yakaladıkları kuşları yiyeceklerini düşünür. Bu üç genç onlara baskın çıkınca Tuğrul ve arkadaşları da kaçarak giderler. Semih de şahini alarak arkadaşlarına tek bir söz bile etmeden onlardan ayrılır.
Daha sonra Hayri ve Süleyman, Mahmut adında biriyle tanışırlar. Mahmut da önceden tıpkı o çocuklar gibi kuş yakalar ve bunları cami önlerinde, meydanlarda satarmış. Artık bu kuşların Taksim, Eyüp gibi birkaç yerin dışında satılamayacağını bilse de yinede onlar yardım etmeye karar verir. Onlara kuşların nasıl satılacağını göstermek ister. Hep birlikte kuşları satmak için yola koyulurlar. Önce gecekonduların olduğu yerlere giderler. Etraflarında büyük bir kalabalık oluşur. Birden tüm insanlar küçücük kuşları kafese tıkış tıkış koydukları için onları suçlamaya başlarlar. Buradan tek bir kuş bile satamadan kendilerini zor kurtarırlar. Daha sonra Yeni Cami’nin önüne ardından da (bilgi yelpazesi.net) Taksim’e giderler. Buralarda ancak birkaç kuş satmayı başarabilirler. Artık akşam olmuştur. Hepsi de oldukça yorgun düşmüşlerdir. Mahmut bu kadar uğraşının boşa gitmesinden büyük üzüntü duyar ve onlardan ayrılarak o gece denize balık avlamaya çıkar. Çocuklar ise çadırlarına geri dönerek ellerinde kalan kuşları yerler. Tuğrul da her zaman onları seyrettiği yerden alaycı bir şekilde gözlerinin içi gülerek ortalığı renk renk kaplayan kuş tüylerine bakar.
Kitabın Ana Fikri:
Acıma duygusu, sevgi, insanlık; İstanbul’un çürüyen, kirlenen yüzüyle birlikte yok olmaktadır.
Kitabın Kişileri, Şahısları, Kahrmanları:
Semih: Hırsız, kendisinden başkasını düşünmeyen bir çocuk.
Hayri: Hırsız, para kazanmak isteyen bir çocuk.
Süleyman: Düşüncesiz, işini iyi yapamayan bir çocuk.
Zare Hanım: Süleyman'ın yadigar olan eşyalara düşkün annesi.
Çingene Halil: Ucuzcu, düzenbaz bir adam.
Tuğrul: Kıskanç, meraklı, hasetçi bir çocuk.
Mahmut: Yardımsever bir kişi.
1 Yorum:
Üzerine uzun uzun düşünülmesi gereken bir kitap. Değişen dünyanın, değişen "İstanbul"un acımasız, merhametsiz insanlarının arasında; hayatta kalmaya çalışan "merhamet" duygusunu oldukça güzel işlemiş bir başyapıt. "Kuşlar da gitti. Giden kuşlarla." (Yorum Sahibi: Meva Deniz'e Teşekkürler)
Genel Değerlendirme:
Konusunu İstanbul’dan alan bu kısa romanda tuttukları kuşları cennete gitmek isteyenlere azat buzat ettirerek yolunu bulmaya çalışan çocukların hikayesi anlatılır.
Roman kuruluş açısından son derece sağlamdır. Ana ve ara düğümler romana dengeli bir şekilde yerleştirilmiştir. Bu düğümler oluşturulurken yapılan sunumlar mantıklıdır. Dili oldukça akıcıdır. Bu da eserin zevkle okunmasını sağlamaktadır.
Eser küçük bir hacme sahiptir. Buna rağmen şahıs kadrosu zengindir. Yazar ele aldığı şahısları olay örgüsüne uygun bir şekilde seçmiştir.
Romanda eskiden renk renk çeşit çeşit kuşların İstanbul’u mekan tuttuğundan, insanların daha sevecen, yardımsever, merhametli olduklarından bahsediliyor. Dolayısıyla eski insanlara ve İstanbul’a duyulan özlem dile getiriliyor. İşte bu özlemin kuşlar vasıtasıyla dile getirilmesi romana ayrı bir ilginçlik katmıştır.
Eser gerçekçi bir üslupla ele alınmıştır.
Tenkit:
Eserde romanın baş kahramanlarından yalnızca Hayri’nin geçmişiyle, ailesiyle ilgili bilgi veriliyor. Diğerlerinin geçmişiyle ilgili hiçbir şey bilmiyoruz. Bence bu baş kahramanları iyi bir şekilde değerlendirmemiz açısından bir eksikliktir. Bu onları yeteri kadar analiz edemememize neden olmuştur. Ayrıca bir diğer nokta Semih’in arkadaşlarından ayrıldıktan sonra neler yaşadığını bilmiyoruz.
Fakat genel olarak roman oldukça başarılı, zevkle okunacak bir eserdir.
>>>TIKLAYIN<<<
“KİTAP ÖZETLERİ ”
SAYFASINI GÖRMEK İSTERSENİZ
>>>TIKLAYIN<<<
“EĞİTİM ÖĞRETİM İLE İLGİLİ BELGELER ” SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN
>>>TIKLAYIN<<<
EKLEMEK
İSTEDİKLERİNİZ VARSA AŞAĞIDAKİ "Yorum
Yaz"
kısmına ekleyebilirsiniz.
|