|
Eğitim Öğretim İle İlgili Belgeler > Kitap Özetleri > Roman Özetleri
MÜLAZİMİN ÖZET KİTAP ÖZETİ ROMAN ÖZETİ
Yazarı: Abidin Daver
Abidin Daver ‘ in en önemli eserlerinden birisi olan “Mülazimin Romanı” adlı eseri ; konusu, ana fikri ve mesajı açısından oldukça başarılıdır. Yazar, eserini 1936 yılında kaleme almıştır. Yazar olabildiğince eserinde kişiliğini gizlemeye ve olaylara müdehale etmemeye çalışmıştır.
Romanda aile arası ilişkiler, eşlerin birbirlerine karşı sorumsuzlukları ve birbirlerini başka insanlarla aldatmaları ile bunları yaparken umursamazlıkları, saf ve temiz bir aşk, özlemle beklenen günlerden bahsedilmiştir.
Roman iki bölümden oluşmaktadır. Romanın ilk bölümünde, yeni evli bir çiftin Antalya sahillerine yaptıkları seyehat ve burada yaşadıkları maceralarla yeni kurdukları arkadaşlıklar konusu ele alınmıştır. Romanın ikinci bölümünde ise İstanbul ‘ a gelen çiftin birbirlerine karşı sorumsuzluk ları ve duyulan özlemler konu edinilmiştir. Birbirlerini aldatan eşlerin çektiği sıkıntılar ve hayatta mutlu olamayacakları ile kocalarının ilgisizliği yüzünden, kadınların kocalarını kolayca aldatabileceği gerçeği, ana fikri etrafında roman meydana getirilir. Romanın ana kahramanı Mülazim Ercüment ‘ tir. Mülazim Ercüment münetasip ve çevik vücutlu, fedakar, cesaretli, iyi kalpli (sy. 19), alaycı, arkadaşlarının en neşelisi (sy. 9), Bursa ‘ lı annesi ve kız kardeşinden uzak babası şehit olmuş bir zabittir.
Roman iki bölümden oluşmaktadır. İlk bölüm Antalya sahillerinde, ikinci bölüm İstanbul ‘ da geçer. Roman da ilk bölüm, yeni evlenmiş Süha ve Saniha, Antalya sahillerine (Payas kasabasına) 1929 yılında otomobilleri ile yaptıkları seyehat ile başlar. İlk geldikleri zaman çevreye gözlemde bulunurlar ve ilk zamanlarda İstanbul ‘ dan geldikleri için buralarını beğenmezler. Burda taştan yapılı bir otele yerleşirler. Akşam yemeği için İstanbul lokantasının yolunu tutarlar ve burada lokantanın sahibi Ali Dayı, Çağonaz ile tanışırlar. Mülazim Ercüment ve arkadaşlarıda ordadır. Ercüment hafiften Saniha ‘ ya asılır. Bu yüzden çift ortamdan ayrılarak sahile yürürler ama orada da karşılaşırlar ve Ercüment göz ucuyla Saniha ‘ yı süzer. Ertesi gün Süha lokantada eski arkadaşı binbaşı Osman Bey ile karşılaşır. Osman Bey onları ordugaha davet eder. Çift bu daveti kabul eder ve otağ çadırına giderler. Ercüment ve Saniha burda da karşılaşırlar. Ercüment ‘in sesi güzel olduğundan Saniha ‘ ya hitaben türküler söyler.
Bir gün Saniha hastalanır. Ona Ali Dayı ‘ nın karısı Fatma Hanım yardımcı olmaya çalışır ama yeterli olmayınca eve Zehra isimli bir hasta bakıcı tutulur. Süha, Zehra ile karısını aldatır ve onunla ilişkiye girer. Bunu gören Saniha çok üzülür ve intihar etmeye karar verir ama bunu başaramaz.
Bir gün Ercüment içini Süha ‘ya döker. Süha da bunları Saniha ‘ ya anlatır. Saniha da böylece Ercüment ‘ e karşı bir ilgi duymaya başlar. Süha hergün gazinoya gitmekte ve karısını yalnız bırakmakta, onu ihmal etmektedir. Yine, evde birgün yalnızken yağmur yağar ve korkar hemen dışarı çıkıp, gazinoya kocasının yanına gitmeye karar verir ama oraya gelince gazinoya girmekten vazgeçer ve eve döner. Dönerken Ercüment‘le karşılaşır. Saniha dünkü korkularını kocasına anlatır, bunun üzerine gazinodaki mebus odası çözüm olarak düşünüldü ve Saniha ‘ nın orada oturabileceğine karar verildi. Artık Saniha da gazinoya geliyordu. Saniha burda kendini Ercüment ‘ e göstermek için nerdeyse bacaklarını adamın ağzına sokacaktı. Ercüment sonunda bir yandan oyununu oynamakta, bir yandan da Saniha ‘ nın bacaklarına bakmaktadır. Saniha ‘nın pırlanta isimli bir köpeği vardır.
Bir ara mebus odasında yalnız kalan Ercüment ve Saniha pırlantadan yola çıkarak konuşmaya başlarlar. Saniha Ercüment ‘ e artık poker, tavla gibi şeyler uğraşmamasını söyler, bunun üstüne Ercüment duygulanır ve ağlar. Eğlenceden kendini alamayan Süha ‘ nın karısını otele Ercüment götürmek zorunda kalır. O geceden sonra Ercüment ile Saniha birbirlerine dah çok ilgi duymaya başlarlar. Artık gazinoda her akşam buluşuyorlardı. Poker düşkü nü Oktay Abdüsselam Bey Ercüment ‘ e oyun teklif eder ama Ercüment bunu kabul etmez. Bu Saniha ‘nın hoşuna gider. Ercüment odada Saniha ‘ya şiirler okudu (Vurgun, Tutkun gibi sy. 67).
|
Ercüment Süha ve Saniha ‘ya sahilde yürüyüş teklif eder. Ahmet Efendi ‘ nin dükkanından bir şeyler alarak dükkanın arka bahçesine otururlar. Burada sohbet ederler. Birgün gazinoda Ercüment ile Udi Cemile isimli birisinin adı birlikte anılır buda Saniha ‘ nın Ercüment ‘ e karşı soğumasına neden olur. Bayram günü kasabada geçiş olur. Ercüment ile Saniha‘nın arasındaki soğukluk uzun sürmez ertesi gün gazinoda sohbet etmeye başlarlar. Birbirlerine kitap hediye ederler. Ercüment ‘ in hediye ettiği kitabın içinden, annesine yazılmış bir mektup bulan Saniha onu okur ve etkilenir.
Bir gün Osman Bey ziyafet verir. Saniha ziyafete Ercüment için süslenerek, omuzları açıkta bırakan güzel bir kıyafetle gelir ve gözleri Ercüment ‘ i arar. Ama o eğlenceye sonradan katılır. Birlikte mebus odasına geçerler. Kocası Saniha ‘ya karşı ilgisiz bir tavır içindedir. Odada pokerciler vardı. Bunlardan Azmet Bey Saniha ‘nın yanına oturdu ve onu okşamaya başladı, Ercüment buna sinirleniyordu ama Saniha bir tepki vermiyordu. Recai Bey de Saniha ‘ ya iltifatlar da bulunuyordu ama odaya Udi Cemile ‘nin girmesiyle bir anda ilgiler ona kaymıştır. Cemile hemen Ercüment ‘in koluna (bilgi yelpazesi. com) girer ve onu öpmeye başlar. Bu duruma üzülen Saniha ortamı terk ederek otele gider. Bir yandan Ercüment ‘ e kızar, bir yandan da Cemile gibi erkekleri ateşlediğinden kendi ne kızar. Saniha, Ercüment ‘ in, Cemile ‘nin evine gittiğini zannederek ona kızmakta idi ama kocasının ona gitmediğini söylemesi yüreğine su serpmiştir.
Ercüment, Saniha, Süha, Katip ve Rifat yürüyüşe çıkar. Bu yürüyüş sırasında başbaşa kalan Ercüment ve Saniha aşklarını birbirlerine itiraf ederler (benim aşkım sy. 118, Saniham sy. 120). Yalnızlıktan istifade Ercüment Saniha ‘ yı öper. Daha sonra otele dönerler. Süha şüphelenmeye başlar ama Saniha onu cilvesi ile ikna etmiştir. Saniha roman yazmak isteyen Süha ‘ya konu olarak Ercüment’ ten yararlanmak gerektiğini bahane ederek onların yanına gitmeyi teklif eder.
Süha bunu kabul eder. Bir araya gelen Saniha ve Ercüment aşklarını pekiştirirler. Ama buna Süha ‘nın iki hafata içinde İstanbul ‘ a döneceğiz diye sözler sarf etmesi, Saniha ve Ercüment üzerinde bir soğuk duş etkisi yapmıştır. İkiside kısa süre önce başlayan aşkları için üzülüyorlardı. Ercüment Saniha ‘ya dudaklarından öpmek istediğini söyler ve Saniha ‘yı kolları arasına alarak öper.
Ercüment ve Saniha pırlantanın tüylerini okşama babında ellerini birleştirerek birbirlerini okşarlar. Ercüment Saniha ‘ ya doyasıya öpüşmek istediğini söyler, buna karşılık Saniha İstanbul ‘ da tamamen sizinim diye cevap verir. Saniha, Süha, Ercüment ve Katip Döryol ‘ daki çiftliğe giderler ve orada gezinti yaparlar. Son gece gazinoda gidişleri şerefine eğlence düzenlenir. Ertesi sabah, Ercüment ve Saniha buluşurlar ve Ercüment çok istediği öpücüğü dere kenarında almasını başarır. Ve sürekli Saniha ‘ yı öper. Ayrılık günü gelir ve çift buradan ayrılır. Bu duruma Saniha ve Ercüment çok üzülür ama ellerinden bir şey gelmez.
Akşamüstü Adana ‘ ya sabaha karşı Mersin ‘ e varırlar. Saniha Ercüment ‘ e ilk mektubunu yazar. Ercüment‘te karşılık olarak Mersin ‘ e gelir. Süha durumu anlamasın diye, Ercüment görev için geldiğini planlamıştı. Süha burda Feyzi Bey ‘ le karşılaşır. Hep birlikte yemek yerler Süha akşam mektep arkadaşı Fuad ‘ ın yanına gider. Ercüment ve Saniha başbaşa kalır, öpüşürler, Ercüment Saniha ‘ dan vücuduna sahip olmak istediğini söyler. Buna karşılık Saniha bunun yalnız İstanbul ‘ da olabileceğini söyler. Bunun üzerine Ercüment Saniha ‘ya kendisini sevmediğini eğer sevseydi kendini teslim edeceğini söyler ve sonunda Saniha Ercüment ‘ in isteğini kabul eder.
Süha‘nın civar köylerde deve güreşi seyretmeye gittiği birgün, Ercüment Saniha ‘ yı yanına çağırır ve onu bir eve götürerek kolları arasına alır, durmadan öper ve ona sahip olur. Bunun üzerine Ercüment sevinçle onları Çukurova bara götürür ve doyasıya eğlenirler. Ertesi günü ayrılık vakti gelir Saniha ve Ercüment ayrılırlar. Vapurla Saniha ve Süha İstanbul ‘ a hareket ederler. Bu durum iki aşığı derinden yaralar.
İkinci bölüm ise İstanbul ‘ da geçer. İlk önce çift Osmanbey ‘ deki evden Bamonti ‘ deki köşke taşınırlar. Bu arada Saniha ve Ercüment sürekli mektuplaşırlar. Çift İstanbul ‘ da sürekli gezinir. Ercüment İstanbul ‘ a sonunda gelir. Galatasaray Lisesi ‘ nde aşıklar buluşurlar ve hasret giderirler. Ercüment ‘in teyzesinin evinde aşıklar dört gün geçirirler.
Ercüment sonra Bursa ‘ ya annesinin yanına gider. Bu arada Saniha Ercüment gelince nasıl başbaşa kalacağına dair plan yapmıştı. Adada bulunan Nahide adlı arkadaşı ile bir plan yaptılar ve arkadaşı bir mektup yazarak Sanihayı yanına çağıracak böylece aşıklar birkaç gün başbaşa kalacaklardı. Bu arada Ercüment babaannesinin hastalığı yüzünden gecikeceğini bildiren bir mektup yazar ama Saniha buna inanmaz ta ki babaannesinin ölümüne kadar. Saniha ‘ nın kurmuş olduğu planda boşa gider.
Ercüment sonunda İstanbul ‘ a gelir. Saniha ile buluşarak hasret giderirler ve uzun süredir gelemeyişinin nedenlerini anlatır. Saniha Ercüment ‘ e daha sık görüşebilmek için Süha ile görüşmesini ister. Önce çok iyi dostu olan Süha ‘ nın karısı ile yaşadığı aşktan dolayı karşısına çıkmamayı düşündü ama aşkından dolayı bunu yapmak zorunda kaldı. Süha ‘ da Ercüment ‘ i görünce sevinir ve onu yemeğe davet eder. Böylece Saniha ‘ nın planı işe yaramış olur. Süha da bu arada Saniha ‘ nın yazmış olduğu romanın tutulması üzerine karısına yeniden aşık olur.
Bir gün Ercüment Saniha ‘ yı bir otele çagırır ve ondan kendisine bir çocuk doğurmasını ister ama buna gülerek Saniha cevap verir ve ordan ayrılır. Süha yine birgün Ercüment ‘ i yemeğe davet eder ama yemekte başka misafirler de vardır. Ercüment onlara İstiklal Harbinde nasıl yaralandığını anlatır, orada bulunanlarda hür dikkat onu dinler ve etkilenir. Hatta misafirlerden birisi kalkıp onu alnından öper. Ertesi gün Ercüment Suriye’ye görevinin başına dönecektir. Haydarpaşa tren istasyonundan Ercüment İstanbul ‘a veda ederek ayrılır. Ercüment artık Sanihanın kendisini sevmediğini anlamıştır.
Aylar geçmiş artık Saniha şöhret olmuş. Aranan bir romancı haline gelmiştir. Bir iki roman daha yazar ama sonra yazamaz olur. Bu arada Ercüment Saniha ‘ ya mektup yazar ama hiçbirine karşılık alamaz. Ercüment mektuplarında tifoya yakalandığını ve hastalandığını anlatır.
Roman Saniha ‘ nın şu cümlesi ile biter:
“Sustu. Ercüment, ebediyyen sustu !”
|
>>>TIKLAYIN<<<
“KİTAP ÖZETLERİ ”
SAYFASINI GÖRMEK İSTERSENİZ
>>>TIKLAYIN<<<
“EĞİTİM ÖĞRETİM İLE İLGİLİ BELGELER ” SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN
>>>TIKLAYIN<<<
EKLEMEK
İSTEDİKLERİNİZ VARSA AŞAĞIDAKİ "Yorum
Yaz"
kısmına ekleyebilirsiniz.
|