|
Eğitim Öğretim İle İlgili Belgeler > Kitap Özetleri > Roman Özetleri
ÖZLEM YOKUŞLARI ÖZET KİTAP ÖZETİ ROMAN ÖZETİ
Yazarı: Yahya AKENGİN
A) Romanın Özeti
Doğu Karadeniz Bölgesinin bir köyünde Mustafa adında on bir yaşında bir çocuk vardı. Mevsimin sonbahar olması nedeniyle çobanlık yapan Mustafa, bir gün koyunlarıyla beraber köye dönerken köyden kemençe seslerinin geldiğini duydu ve hızla köye doğru yürümeye başladı. Köye varınca, köye okul açılacağını duyan Mustafa çok mutlu oldu. Çünkü Mustafa okuma-yazma olmasına karşın okuma-yazma bilmiyordu. O gün veli öğretmenin yanına gidip çocuklarını okula kaydettiriyordu.
Yalnız Mustafa’nın babası onu okula kaydettirmemişti. Çünkü o çocuğunun okumasını istemiyordu. Çocuğunun okuduktan sonra terbiyesiz, saygısız, içkici, inançsız biri olacağından korkuyordu. Mustafa ne kadar ısrar etse de babasını ikna edemedi ve o yıl okula gidemedi. Okula gidemeyen Mustafa bir yandan çobanlık yapıyor bir yandan da okula giden arkadaşlarından bir şeyler öğrenmeye çalışıyordu. O yıl okullar tatil oldu ve yaz tatili başladı.
Yaz tatili bittikten sonra öğrencilerin hepsinin okula başlamasına rağmen Mustafa yine okula gidemiyordu. Çünkü babasının fikri değişmemiştir. Yıllar geçiyordu ama Mustafa’nın okula, gitme okuma arzusu bir türlü gitmiyordu. Bulduğu kitapları, gazeteleri gece yarılarına kadar okuyor, sürekli bir şeyler öğrenmeye çalışıyordu. O yıl yine okul bitmişti ve öğrenciler karnelerini almışlardı. Mustafa’nın arkadaşı Halil’de karnesini almıştı.
Yalnız Halil’in karnesi kötüydü ve sınıfta kalmıştı. Bunun üzerine Halil babasından dayak yemişti. Mustafa hep İstanbul’a gitmek istiyordu. Çünkü İstanbul’a gidince orada, bir yandan çalışıp bir yandan okuya bilirdi. Bir gün Mustafa bu fikrini Halil’e söyledi. Okulla arası iyi olmayan, okuldan soğuyan Halil’e bu fikir çok cazip geldi. Halil’de İstanbul’da çalışıp para kazanmak istiyordu. Mustafa ve Halil İstanbul’a Temel ağabeylerinin yanına gideceklerdi ve onun yanında çalışacaklardı. Mustafa ve Halil, İstanbul’a gide bilmeleri için gereken parayı bulduktan sonra İstanbul’a gittikten sonra İstanbul’a gitmek üzere yola çıktılar. İki gün süren yolculuktan sonra Mustafa ve Halil, Temel ağabeylerinin yanına vardılar.
|
Temel ağabeyleri bir inşaatta usta olarak çalışıyordu. Çalışıp para kazanmak istediklerini söyleyen çocuklara Temel ağabeyleri bir iş buldu. Artık Mustafa ve Halil Temel ağabeylerinin yanında çalışıyordular. Tabii ki her ikisinin de izinli olduğu günler vardı. Mustafa izinli olduğu günler bol bol kitap, gazete okuyor, Halil de sinemaya gidiyordu.
Mustafa diğer çalıştığı günler gecelere kadar kitap okuyordu. Bu yüzden sırtında kambur oluşmuştu. Günler haftaları haftalar ayları kovalıyordu. Bir sonbahar günü Mustafa bir okul yöneticisi ile görüşmeyi başardı. Ona okumak, bir sınava tabi tutulduktan sonra okula beşinci sınıftan başlamak istediğini söyledi. Yöneticiden olumlu cevap alan Mustafa sevinçle Halil’in yanına gitti. Ve ona artık okula gidebileceğini anlattı.
Bir gün Mustafa ve Halil gezerken Otuz Ağustos Zafer Bayramı törenlerini izlemek için tören alanına doğru yöneldiler. Pırıl pırıl elbiseli öğrencilere imrenip onlara yaklaşmak isteyen Halil ve Mustafa görevliler tarafından tören alanından uzaklaştırıldılar. Bu duruma sinirlenen Mustafa ‘’Okumayacağım... Okumayacağım... ’’ diye haykırıyordu. Halil’de bu (bilgi yelpazesi. com) duruma sinirlenmişti ve o da okumak istediğini Mustafa ya söyledi. Artık Halil de boş zamanlarında kitap okuyordu. Bir gün Mustafa ve Halil okula kayıtlarını yaptırmak için okula gittiler ama hiçbir yöneticiyi bulamadı. Mustafa ve Halil o akşam eve dönünce babalarını karşılarında görünce şok oldular. Çünkü babaları onları köye götürmek için gelmişti.
Mustafa ve Halil’in bütün planları suya düşmüştü. Ertesi gün Mustafa ve Halil babaları ile köye döndüler. O yıl Halil kaldığı sınıftan okumaya devam etti. Mustafa’nın babasının fikri değişmediğinden Mustafa okula gitmiyor çobanlık yapıyordu. Bir gün Mustafa cami hocasına gidip babasının onun hatırını kıramayacağını, bu yüzden okula gitmesi konusunda babasıyla konuşmasını istedi. Cami hocasının hatırını kıramayan baba Mustafa’ya bu haberi verince Mustafa çok sevindi.
Ertesi gün Mustafa öğretmenin yanına giderek ona bir sınav yapıldıktan sonra beşinci sınıftan okula devam etmek istediğini söyledi. Bunun üzerine öğretmen Mustafa ya bir sınav uyguladı. Sınav da başarılı olan Mustafa okula beşinci sınıftan okula başladı. Dört ayda ilkokul diploması alan Mustafa’yı öğretmeni babasından gizli ortaokul sınavlarına götürdü.
Yalnız babası Mustafa’nın ortaokula gitmesini istemiyordu. Okul bitince babası Mustafa’yı çalışmak için İstanbul’a Temel abisinin yanına gönderdi. İstanbul’a giden Mustafa bir gün çalışırken öğretmeninden gelen telgrafı okudu. Telgrafta okulu kazandığı yazıyordu. Bir hafta sonra Mustafa ikinci sınava girmek için Erzurum’a doğru yola çıktı. Mustafa Erzurum’da öğretmeni İsmail Bey’ ile buluştu. İkinci sınava giren Mustafa bu sınavı da kazandı. Mustafa’nın kefilliğini yapan İsmail Bey onu okula yazdırdı. İsmail bey ertesi gün köye vardı ve köy halkına Mustafa’nın bu başarısını anlattı.
Mustafa kazandığı bu öğretmen okulunu beş yılda üst üste aldığı başarılarla bitirdi. Mustafa bu süre zarfında sırtındaki kamburluktan da kurtulmuştu. Öğretmen okulunu başarıyla bitiren Mustafa Ankara yüksek öğretmen okulu Kimya Fakültesini kazandı. Mustafa sadece bir kimya öğretmeni değil kimyada bir buluş sahibi olup ilme katkıda bulunmak istiyordu. Çünkü arkadaşları ona ‘Profesör’ sıfatını yakıştırmıştı. Böyle bir sıfata sahip olması için ise bir buluş sahibi olması gerekiyordu.
Mustafa kimya fakültesinin son sınıfındayken can sıkıcı ve tedirgin olaylar başlamıştı. Mustafa son sınıfı bitirip asistanlık sınavlarına girmek istiyordu ama onu rahat bırakmıyorlardı. onu tehdit ediyorlardı. Asistanlık sınavlarına girmesini engellemeye çalışıyorlardı. Mustafa sonuçta mezun oldu. Aynı yıl başka bir üniversitede asistanlık sınavlarına girdi ve kazandı.
Doktora çalışmalarını sürdüren Mustafa Kimya doktoru oldu. Mustafa bir ara İngiltere’ye gönderildi oradaki bir üniversitede bir yıl süreyle öğretmenli yaptı. Bir yıl sonra Türkiye’ye dönen Mustafa bir üniversitede Doçent Doktor olarak görev yapmaya başladı
.
B) Romanın Konusu:
Roman Mustafa adında bir çocuğun okumak için gösterdiği çabayı ve sonuçta geldiği noktayı anlatıyor.
C) Romanın Ana Fikri:
İyiye ve güzele ulaşmak için sürekli mücadele edilmelidir.
|
>>>TIKLAYIN<<<
“KİTAP ÖZETLERİ ”
SAYFASINI GÖRMEK İSTERSENİZ
>>>TIKLAYIN<<<
“EĞİTİM ÖĞRETİM İLE İLGİLİ BELGELER ” SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN
>>>TIKLAYIN<<<
EKLEMEK
İSTEDİKLERİNİZ VARSA AŞAĞIDAKİ "Yorum
Yaz"
kısmına ekleyebilirsiniz.
|