|
Eğitim Öğretim İle İlgili Belgeler > Kitap Özetleri > Roman Özetleri
SÖZDE KIZLAR ÖZET KİTAP ÖZETİ ROMAN ÖZETİ
Yazarı: Peyami Safa
Sayfa Sayısı: 208
Konusu: Küçük yaşta annesini kaybeden Mebrure’nin Yunanlılardan kaçan babasını bulmak için Anadolu’ya gitmesi ve babasını araması.
Özeti
Mebrure küçük yaşta annesini kaybetmiştir. Babasına çok düşkündür ve onu çok sevmektedir. Namusuna düşkün bir genç kızdır. Mebrure’nin babası Tuhafiyeci İhsan Efendi küçük bir mağazada kendisi ve tek varlığı olan kızı için çalışan bir ticaret adamıdır. Yunanlılar babasını casus diye yakalamak isteyince babası kimseye haber vermeden mağazasını bırakır ve kızını arkadaşlarına emanet ederek ortadan kaybolur.
Mebrure babasını bulma umuduyla Bursa’dan ayrılır. İstanbul’a gider. Yunanlıların batı Anadolu’ya işgali üzeri İstanbul’a gelen Mebrure burada uzaktan akrabaları Nafi Beylerde kalır. Onun İstanbul’a geliş sebebi işgalcilerin zulmünden kaçıp bu ailenin yanına, himayesi altına sığınmaktan çok, Anadolu’da iken kaybettiği babasından haber almak içindir. Ancak Mebrure İstanbul’da hiç de ümit etmediği meselelerle karşı karşıya kalır.
Nafi Bey’in ölümünden sonra Nazmiye Hanım köşkü idare etmeye başlar. Nazmiye Hanım’ın köşkü herkes tarafından kötü bilinen, içinde bulunan kızlara "sözde kızlar" diye hitap edilen bir köşke dönüşür ve köşk sosyetenin zevk ve eğlenti yeri olur. Burada sık sık danslı, içkili eğlenceler kabuller düzenlenmektedir. Mebrure için bu köşk büyükten küçüğe, kadından erkeğe kadar hep sefih, zevk düşkünü, hafif meşrep insanlarla doludur.
Mebrure eğlencelerden elinden geldiğince uzak durmaya çalışır ve arada fırsat buldukça Muharicin idaresine uğrayarak babasını sorar. Mebrure için bir diğer mesele de Nazmiye hanım’ın oğlu Behiç’tir.
Mebrure köşke girdiği ilk günden itibaren Nazmiye Hanım’ın oğlu olan Behiç’in dikkatini çeker. Behiç onu beraber olduğu kızlar gibi sandığından kendi yöntemleriyle elde etmeye çalışır. Behiç’in kız kardeşi Nevin, Mebrure’ye yardım eder. O günlerde yapılacak eğlence için Mebrure’yi hazırlar. Bu eğlence Nevin’in doğum günüdür. Hem de köşkün klasikleşmiş eğlence günlerindendir. Nevin’in sevdiği Siyret, Behiç’e aşık olan Belma ve ağabeyi Salih, Naciye Hanım ve onların sınıfından olan diğerleri köşkte davete katılır.
Nevin yirmi beşine yaklaşan bir genç kız, fakat gözlerini dolayan çürüklü boşluklarla adeta beş çocuk doğurmuş bir kadına benzemiş. Cerahpaşa’da oturan ve Behiç’e aşık olan Belma ve ağabeyi Salih ve Nevin’in aşık olduğu Siyret ve diğer arkadaşları ve arkadaşlarının aileleri eğlencede bulunan kalabalık bir gruptur. Mebrure bütün bu insanların bu köşkte yalnız birbirlerine eğlence ve heyecan vermek için yan yana gelen İstanbul’un bu iğrenç ailelerden bahsedildiğini çok işitmiştir.
|
Mebrure’yi kendi yöntemleriyle elde edemeyeceğini anlayan Behiç kendini değiştirmiş gibi göstermeye çalışır. Çünkü Mebrure’yi yaşadığı hayat tarzı olan "kumar oynayan, herkesin çok iyi anlamış herkesi gülünç ve manasız görebilmiş kendi arzularına göre yaşamanın sırrını keşfetmiş bir mahluk, sahtekar, yalancı, nankör" kişiliğiyle elde etmesi mümkün değildi. Kendini tamamen değiştirmiş gibi göstermeye çalışır. Bu plana Nevin ve annesi Nazmiye Hanım da yardımcı olur.
Mebrure’nin kafası karışıktır. Behiç, eski Behiç değildir. Mebrure’yi elde etmeye çalıştığından olmadığı gibi namuslu, erdemli, dürüst bir insan rolü oynamaktadır.
Nevin’in aşık olduğu Siyret’in partide Güzide ile beraber olduğu öğrenilir. Güzide henüz 16 yaşındadır. Annesi bu durumun temizlenmesi için evlenmeleri gerektiğini söyler. Aksi taktirde Siyret’i itibarına leke sürmekle tehdit eder. Siyret buna hiç itiraz etmeden kabul eder. Çünkü zaten Güzide’nin annesinin istediği kızına zengin bir kocadır. Evlenmezse her türlü rezaleti çıkaracağını bilir. Evlendikten hemen sonra boşanacağını söyleyerek Nevini de rahatlatır. Böylece olay örtbas edilmiş olur.
Nadir Mebrure’ye babasının izini bulduğunu söyler. Fakat oradan da ayrıldığını öğrenir. O gün Nadir ve Mebrure Fahri’ye giderler. Sohbet esnasında köşk konusu da geçer. Köşktekiler için "sözde kızlar" ismini(bilgi yelpazesi.com) verdiği Nadir onları "serbest kaldıkları zaman hiçbir şey yapmaktan çekinmeyen mahluklar, koca aramaya başlayınca da sıkılgan, utangaç” varlıklar olarak niteler.
Belma ve Salih, iki kardeş kötü günler geçirmeye başlarlar. Zaten konaktan da ellerini eteklerini çekmişlerdir. Salih delirmiştir. Çünkü Belma yataklara düşecek derecede hastadır.
Nadir, Mebrure’yi Belmaların yaşadığı eve götürür. Mebrure’nin öğrenmesini istediği bazı şeyler vardır. Belma, Mebrure’ye başından geçen her şeyi anlatır. Belma ona Behiç’le ilişkisini, bu ilişki sonucunda “gayri meşru” bir çocuğun olduğunu, çocuğun Behiç tarafından diri diri gömüldüğünü anlatır. Daha sonra olayları zabıtaya aksettiren bir mektubu Mebrure’ye veren Belma intiharla hayatına son verir.
Artık konakta hiçbir şey eskisi gibi olmaz. Behiç tutuklanır. Sözde kızların bu iğrenç ve insanlık dışı yuvasına bu son olay büyük bir darbe indirir.
Bu meselenin etkisiyle Behiç’ten uzaklaşan Mebrure, arkadaşı Fahri ile birlikte haber aldığı babasının yanına Amasya’ya gider. Mebrure babası İhsan Efendi’yi bulur. Birbirine kavuşan baba kızın tek arzusu buralardan gitmek, ait oldukları Anadolu topraklarına geri dönmektir. Baba kızın yanında bir de Fahri olacaktır.
Ana Fikri: Büyük insanlar bile bazı yanlışlar yapabilir ve küçük yanlışlar büyük hatalara neden olabilir.
Şahıslar, Kahramanlar:
MEBRURE: Mebrure “hayırlı, makbul, beğenilmiş” anlamlarına gelmektedir. Babasını küçük yaştan beri görmeyen, babasını bulmak için Anadolu’daki isyanlar sebebiyle İstanbul’a göç eden erdemli bir kızdır. Bu dünyaya, maddiyata bağlı değildir. Behiç ve ailesinin içinde bile namusunu korumayı başarmıştır. Anadolu’dan babasını aramaya gelen Mebrure başına gelen pek çok kötü olaydan sonra bile bu amacından vazgeçmeyecek kadar kararlı bir Türk kadını olarak gösterilir. Tek amacı babasını bulmak olan Mebrure’nin parası yoktur. Bu amacından vazgeçmemek uğruna, karakterinin düzeldiğine inandığı Behiç ile evlenmeyi bile düşünür. Mebrure tuttuğunu koparan ve hırslı bir kadındır.
BEHİÇ: Kızları vaatlerle kandırmaya çalışan hatta çoğunu kandıran birisidir. Eğlenceye, kadına, bu dünyaya hayli düşkündür. Kötülükleri kolayca yapabilecek bir karakterdedir.
BELMA: Belma “faydasız, iri, kaba şey” anlamlarındadır. Köşkte çalışan ve Behiç’in tuzağına düşmüş hizmetçidir. Belma ne Nazmiye Hanım ve ailesi gibi tümüyle kötüdür ne de Fahri, Nadir ve Mebrure gibi tümüyle iyidir.
NAZMİYE HANIM: Nafi bey’in kızı, köşkün sahibi ve eğlenceye düşkün birisidir. Behiç ve Nevin’in annesidir. Kötü karakterli bir kadındır. Çocuklarının yaptığı uygunsuz davranışlara göz yumar. Behiç’in Mebrure’ye tecavüz girişimine, Siyret ve Güzide’nin birlikteliğine göz yumar. Yalnızca bu dünyaya aittir, nefsine hakim olamamaktadır.
NEVİN: Nevin “yeni olma” anlamına gelmektedir. Nevin kötü batılılaşmanın sembolü gibidir. Batılılaşmayı sadece biçimce gerçekleştiren bu genç kadın da annesi ve kardeşi gibi kötü karakterdedir.
FAHRİ: Fahri “şeref, onur için, parasız, maaşsız, aylıksız, ücretsiz görülen iş” anlamlarına gelmektedir. Şerefli, namuslu, karşılık beklemeyen iyilik yapan bir kişidir.
NADİR: Nadir “seyrek, az bulunur” anlamındadır. Nadir, Mebrure’nin babasını bulmasına karşılık beklemeksizin yardım eden ender insanlardandır. Ayrıca Nazmiye Hanım’ın konağına girip çıkan neredeyse tek iyi insandır.
SALİH: Salih “dinin emrettiği şeylere uygun harekette bulunan” anlamındadır. Babası Mustafa Efendi Salih’e bu ismi koymuştur fakat oğlu tam zıttı bir hayat sürmektedir. Zengin, gösterişli bir hayata özenir, kız kardeşinin başına gelen felaketlerden sonra delirir. Delirmeden önce iyi ve kötüyü ayıramazken, delirdikten sonra bu kabiliyeti gelişir.
GÜZİDE: Güzide küçük bir kız çocuğudur. Siyret’in kurbanıdır. Kötü bir oyunun içerisindedir fakat olayların farkında değildir. Siyret’ten hamile kalınca onunla evlenir. Siyret bu evliliği gerçekleştirir fakat amacı bir süre sonra Güzide’den boşanmaktır.
SİYRET: Siyret, Behiç gibi kadına, zenginliğe, gösterişe bir hayli meraklıdır. Aynı Behiç’in Belma’nın hayatını mahvetmesi gibi, Siyret de Güzide’nin hayatını mahvetmiştir.
Olayın Geçtiği Yer, Mekan: İstanbul
Olayın Geçtiği Zaman:
Birinci Dünya Savaşı sonrası Mütareke dönemi
>>>TIKLAYIN<<<
“KİTAP ÖZETLERİ ”
SAYFASINI GÖRMEK İSTERSENİZ
>>>TIKLAYIN<<<
“EĞİTİM ÖĞRETİM İLE İLGİLİ BELGELER ” SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN
>>>TIKLAYIN<<<
EKLEMEK
İSTEDİKLERİNİZ VARSA AŞAĞIDAKİ "Yorum
Yaz"
kısmına ekleyebilirsiniz.
|