|
Eğitim Öğretim İle İlgili Belgeler > Kitap Özetleri > Roman Özetleri
TÜREDİ AİLESİ ÖZET KİTAP ÖZETİ ROMAN ÖZETİ
Yazarı: Aziz Turan Beler
Bir toplum içinde var olan ve uyulması gereken saygı ve incelik kurallarına görgü kuralları diyoruz. Görgü kurallarını kısaca davranışların dış biçimlerini denetleme de diyebiliriz. Adabımuaşeret adını verdiğimiz bu kurallar Aziz Turan Beler’in Türedi Ailesi romanında değişik bir şekilde işlenmiştir. Romanın konusu adabımuaşeret oluşturur, sosyolojik yönden toplumumuzun belli bir kısmına ayna tutabilecek bir eserdir.
Aziz Turan Beler gazetecidir ve eserlerini gazeteci gözüyle, objektifliğiyle kaleme almıştır. Genellikle eserlerinde sanat amacı gütmediğini görüyoruz. Eserlerinde toplumun aksayan yönlerine şık tutar ve onu ayna gibi doğrudan yansıtır. Eserlerinde diyaloglar önemli yer tutar. Esas olan unsur meraktır. Bu, gazeteci olmasından kaynaklanmaktadır. Hepimizin bildiği konulara farklı bir bakış açısıyla bakmaya çalışarak, içtimaî yönlere dikkat çekmiştir. Döneminin Hollywood’a giden ilk Türk gazetecisidir. onu çağdaşları sevda ve görgü yazarı olarak nitelendirir.
Türk camiası içinde modern hayatın âşıkları ve sâlikleri diye bir tabaka vardır ve bu tabaka ya hakikatte zengindir yahut da zengin olmaya pek hevesli tabakadır. Talihin yüzlerine gülmesiyle cemiyetin alt tabakasından üst tabakasına fırlayan insanları katabiliriz ki bunu türedi diye ifade edebiliriz. Türedi; cemiyetin sosyal ve düzenli nizamının içine karışıp görmediği şeyleri görmüş gibi yaparak kendilerini gülünç şekle sokan insanlara, şahsiyetlere denir. Bu tür insanların modern hayatı dürbünün ters bir tarafından gördüklerini tespit eder ve bu tabakanın kangren olduğunu belirtir. Kangren olan bu tabakanın memleket bünyesinde ters anlaşılması yüzünden Aziz Turan Beler bu romanı kaleme almıştır.
Romanımızın konusunu yanlış anlaşılan adabımuaşeret kuralları oluşturur. Günümüzde de görülen bu sahte, içten gelmeyerek, başkalarının gözüne girmek için yapılan bu adabımuaşeret kurallarının topluma benliğini kaybettirdiğini belirtebilir. Ana fikir olarak ise toplumda kendini, batılı olmak adına bilmediği ve görmediği şeyleri biliyormuş gibi göstermenin insanları ne kadar gülünç duruma düşüreceği kaleme alınmıştır.
|
Türkiye’mizin bu yaralı olayları insanların içinde var olan hırslarından, bencilliklerinden ve komplekslerinden kaynaklanmaktadır. Aslında bu gibi olaylar komik gibi görülse de toplumumuzun kanayan yarası durumundadır. Bu gibi olaylarda insanlar yalnızca kendilerini kandırmakta, içlerindeki aşağılık ve sahte duyguları tatmin etmektedirler.
Atalarımızdan gelen alçakgönüllülük duygusu tamamen bu sahtecilik yüzünden kaybolmaktadır. Bu roman, işte bu içtimaî konuyu ele alarak bu kangreni iyileştirmek istemektedir. Romanımızın ana kahramanı Şehrika’dır. Şehrika geçim sıkıntısı çekerken zengin bir adamla evlendirildikten sonra rahata eren ve bu hayatla yeni bir Şehrika olana bir kişidir. Sadık Gelvur ise onun zengin kocasıdır. Bu romanı daha iyi anlayabilmek için romanımızın özetine göz atalım:
Sadık Gelvur, Rumelili olup, fakir bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelir, okumak için İstanbul’a gider ve yoksulluk içinde mühendislik tahsili yapar. O sıralar mühendislere ihtiyaç olduğundan şansı yüzüne gülmüş ve para kazanmaya başlamıştır. Para kesesi şiştikçe o eski hayatını ebediyyen unutur.
Para kazandıktan sonra sıra evlenmeye gelir. Sosyeteden biriyle evlenmek ister ama onu sosyete kabul etmez. O da bir ahbap sayesinde Açıkgöz ailesiyle tanıştırılır. Bu aile dar gelirli bir ailedir. Rıfkı açıkgöz emekli bir denizci, karısı Şermin (bilgi yelpazesi. com) Açıkgöz ise öğretmendir. Şermin Açıkgöz soyadında olduğu gibi açıkgöz ve şirret bir kadındır. Bu damat adayılı elinden kaçırmak istemez. Zorla kızını evlendirmek ister. Şehrika buna karşı çıkar ve okumak istediğini söyler. Ama Şermin, Şehrika’ya psikolojik baskı yapar ve onu zorla evlendirir.
Sadık ve Şehrika iki zıt insan karakterini teşkil ediyordu. Şehrika kocasıyla hiçbir konuda uyuşmazdı. Şehrika, Sadık’a alışamadı, evlilik hayatının ilk yıllarında onu yanına bile yaklaştırmadı. Şehrika, eski yaşayış biçiminden kopunca giyim tarzı değişir; pahalı ama gülünç bir giyim tarzına sahip olur. Karı-kocaya göre modern hayat, garp muaşeret adabına dayanır. Onlar da modern hayata ayak uydururlar. Sadık’ın işi nedeniyle Anadolu’ya giderler. Şehrika orada modern bir hayat bulacağını zanneder ama yanılır, elektrik bile bulamaz. Ne yapacağını şaşırır ve Sadık Gelvur’a kızar.
Komşuları onları yalnız bırakmazlar, yardım ederler. Boş olan evlerine eşya getirirler, yemek hazırlarlar. Ama Sadık Gelvur, Anadolu insanının bu hoşgörüsünü yanlış anlar ve onları bir daha eve almamasını ister. Çünkü o, onların kendisini hor gördüğüne inanır. Zaman ilerler Sadık Gelvur işlerini ilerletir, Şehrika ise can sıkıntısı içinde günlerini geçirir. Can sıkıntısından her şeye merak salar. Araba kullanmaya başlar. Bir gün ormanda birisinin imdat feryadını duyar ve ona yardım eder, bu bir gençtir, onu ayıyla boğuşurken görür ve silahla ayıyı öldürür. Genç, Şehrika’ya hayranlık duyar, hayranlığı aşka dönüşür. Evli olduğunu duyar ve bu duygusunu kalbine gömer.
Köyde tesadüf eseri çocuklara ismini öğretmeye başlar. Bundan sonra köyünün öğretmeni olur. Çocuklara bir şeyler öğretmekten zevk duyar. Sadık Gelvur bunu istemez ama Şehrika’ya boyun eğmen zorunda kalır. Yaz gelir, Sadık Gelvur İstanbul’a, yaz tatili için, gitmeyi önerir. Şermin Hanım’a haber verilir ve Suadiye’den bir ev tutulur, bu ev gösterişli bir evdir.
Bir genç bu evin önünden geçerken Şehrika’yı görür ve ona aşık olur. Delikanlı, tramvay durağında saatlerce bu evi, Şehrika’yı gözler olur. Giyinişinden Avrupa’da tahsil gördüğü anlaşılır. Bu sıralarda Sadık Gelvur, işi için Anadolu’ya gider. Delikanlının kızkardeşi Selma’nın Şehrika’nın arkadaşı olduğunu öğrenir ve onunla tanışmak için bir parti verir. Selma, Şehrika’yı davet eder. Şehrika gösterişli partilere dayanamaz ve o partiye gider. Selma, onu ağabeyi Tarık’la tanıştırır ve Selma yanlarından ayrılır. Bu partide ikisi birbiriyle anlaşır ve hep buluşmaya başlarlar. Tarık, Şehrika’nın evli olduğunu nice sonra öğrenir. Yaz tatili bitmiştir artık, Tarık Londra’ya Şehrika ise Anadolu’ya döner. Tarık ve Şehrika mektuplaşmaya başlarlar. Şehrika köyde, ilkokulda öğretmenlik yapar, bu yaza kadar devam eder.. Yazın yine Suadiye’ye gidilir. Şehrika yine partilere gider, ansızın Sadık Anadolu’dan çıkagelir ve partiler sona erer. Tarık Şehrika’nın onunla Londra’ya gelmesini ister ama Şehrika bu yaşamını bırakamaz ve cevabı olumsuz olur.
Modern hayatın bir kuralı Amerika’ya gitmektir. Eşi ve Şehrika Amerika’ya gider. Amerika’da aradıklarını bulamazlar ama döndüklerinde Amerika’dan çok memnun kaldıklarını belirtirler. Tarık’la olan münasebeti biten Şehrika bir fotoğrafçıyla aşk yaşamaya başlar ve bu aşktan fotoğrafçının karının haberi olur ve ilişki biter. Ardından Şehrika’nın bir gazeteci ile ilişkisi başlar. Daha önce Erzincan depremi sırasında karşılaşmışlar daha sonra kaderin de etkisiyle ikisi birbirine ısınmış ve artık hep beraber olmaya başlamışlardır. Bu ilişki sırasında Sadık Avrupa’daydı. Orhan ve Şehrika bir başkasıyla evliydiler. Beraber olduklarında Şehrika’nın çocuksu yönü ortaya çıkar, Orhan bunu severdir. Bu kadın, Orhan’la birlikteyken çocukluğunu tatmine uğraşırdı. Kocasıyla birlikteyken ise sosyeteye ayak uydururdu. Orhan’ın karısının bu ilişkiden haberi oldu ve karısı Sadık Gelvur’la konuştu.
Gelvur, suçlunun Orhan olduğunu söyleyerek, işin içinden sayrıldı. Karısı Belma’nın Sadık’la konuşmasından sonra Orhan ondan boşandı. Roman yazmaya başladı. Roman yazarken Şehrika’yı ihmal ediyordu, Şehrika bu sırada sosyetenin ünlü isimlerinden Veli Hamer’in evine gidiyordu. Orhan bunu istemiyor ama Şehrika hürriyetimi kısıtlayamazsın diyerek soluğu orda alıyordu. Modern hayatı bütün serbestliğiyle yaşamak arzusunu gösteren kadına Orhan’ın tahammülü kalmamıştır ve Şehrika’yı terkeder. Şehrika ise büsbütün sapıtıp çeşit çeşit erkeklerle ilişkiye giriyordu. Bu ilişkilerinin birinden hamile kalır. Evli bir kadın için ana olmak dünyanın en büyük zevki olduğu halde Şehrika’ya kara bir alın yazısı gibi gelir ve kürtaj olur. Bundan sonra bir hayli çöker ama yine de erkeklerle birlikte olur. Bu sırada Sadık hastalandı, herkes ona ölecek gözüyle bakıyordu ama iyileşir. Kızının yaşadığı hayat annesini endişeye düşürür, onları bu hale getiren hep bu modern hayattır.
|
>>>TIKLAYIN<<<
“KİTAP ÖZETLERİ ”
SAYFASINI GÖRMEK İSTERSENİZ
>>>TIKLAYIN<<<
“EĞİTİM ÖĞRETİM İLE İLGİLİ BELGELER ” SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN
>>>TIKLAYIN<<<
EKLEMEK
İSTEDİKLERİNİZ VARSA AŞAĞIDAKİ "Yorum
Yaz"
kısmına ekleyebilirsiniz.
|