Eğitim Öğretim İle İlgili Belgeler > Kitap Özetleri > Roman Özetleri

ÜÇ İSTANBUL ÖZET KİTAP ÖZETİ ROMAN ÖZETİ

 

Yazarı: Mithat Cemal Kutay

 

Sayfa Sayısı: 576

 

Kitabın Konusu: İstibdat Devri’nde,Meşrutiyet Devri’nde ve Mütareke Devri’nde yaşamış olan Adnan ve çevresindeki insanların yanlış batılılaşma sonucu uğradıkları ahlaki çöküntü.

 

Kitabın Özeti: Doksan üç muhacirlerinden Adnan, avukattır. Çocukluğundan itibaren fakirlik, hastalık ve sıkıntı içinde yaşar. Annesi veremdir verem ailelerinde bir miras gibidir.

 

Sabah gazetesinde çalışan Adnan hukuktan arkadaşları Moiz ve Tevfik Hoca ile gezer. Aksaray’da oturur, Hidayet ile de dosttur. Hidayet İstibdat Devri’nde, çevresinde dalkavukları toplayan, bütün ömrü dedikodu ile geçen bir hafiyedir. Sarayda Abdülhamit yanlısı, dışarıda Abdülhamit düşmanıdır. Adnan sürekli Hidayet’in konağına gider ve orada birçok kişiyle tanışır. Buradaki kişiler iki yüzlü ve ahlaki yönleri zayıf insanlardır. Adnan’ın arkadaşı şair Raif, Adnan’ın Hidayet ile görüşmesini istemez. Adnan da bu konaktaki iki yüzlülükleri görür; ama kendi zaafları yüzünden gidemezlik yapmaz. Adnan romanın sonunda bile bitiremediği bir roman yazmaya çalışmaktadır.

 

 

Adnan, Maliye Nazırı’nın kızına edebiyat hocalığı yapmaya başlar. Süheyla’ya aşık olan Adnan onunla evlenmek ister. Bu arada Hidayet, Adnan adına Erkanıharp Müşiri’nin kızına tarih hocalığı için söz verir. Erkanıharp Müşiri’nin mermer yalısına giden Adnan, öğrencisi Belkıs’ı görünce Süheyla’ya olan aşkını unutur ve Belkıs’a aşık olur. Belkıs evli bir kadındır. Belkıs’ın kocası Bahriye Miralayı Hüsrev karısına karşı soğuktur. Tek sevdiği kumar ve avdır.

 

Bu arada Adnan içinde Belkıs’a duyduğu aşk ile arkadaşı Kadri’nin karısı Zehra ile birlikte olur. Kadri hastalanır ve ölür. Adnan bir daha Zehra’ya yaklaşmaz. Sahipsiz kalan Zehra umumhanede çalışır. Zehra’yı romanın sonlarında dilenci olarak görürüz.

 

Süheyla’nın Adnan’a aşık olduğunu anlayan ailesi çok düşünürler, sonunda Adnan’ı damatlığa kabul ederler. Kendisinin istenmediğini anlayan Süheyla Adnan’a bir mektup yazar. Adnan bu mektubu dikkate almaz ve içten içe Belkıs’ı sevmeye devam eder.

 

Süleyman, Hidayet’in en büyük dalkavuğudur. Konakla ilgilenir. Tapu Müdürü Senih Efendi kızını Adnan’a vermek istememektedir. Süleyman’ı evlerine çağırır. Adnan ve Hidayet’in araları iyi olduğu için durumu ona anlatır. Senih Efendi’nin kendinden çok genç karısı Macide ile Süleyman arasında bir ilişki başlar. Süleyman daha sonra Macide’den bıkar. Süleyman bir umumhanede basılır ve cebinden Macide’nin mektubu çıkar. Zaptiye Nazırı bunu Senih Efendi’ye gösterir. Senih Efendi felç geçirir. Adnan Senih Efendi’yi ziyarete gidince Macide ile aralarında bir ilişki başlar. Bu ilişkinin sonunda Macide hamile kalır. Adnan çocuğun düşürülmesi için ilaç bulur. Macide çocuğu düşürdüğünü söyler; ama düşürmez, çocuğu doğurmaya kararlıdır. Adnan’da bir daha Macide’nin evine gelmez.

 

Adnan ile okul arkadaşı Tevfik Hoca ortak avukatlık bürosu kurarlar. Tevfik Hoca Adnan’ı aldatır, aldığı birçok davayı Adnan’a söylemez. Bir zaman sonra bunu fark eden Adnan ortaklıktan çekilir.

 

Selanik’te bulunan Moiz, Adnan’a birlikte çalışmayı teklif eder;ama Adnan kabul etmez. Moiz aracılığıyla İttihat ve Terakki Cemiyeti ile haberleşen Adnan bu cemiyetin İstanbul’daki adamı olur. Bir gün mektubu yakalanır ve Trablusgarp’a sürgüne gönderilir.

 

Macide, kocası ölünce umumhanede çalışır. Çocuğuna bir başkası bakmaktadır. Bir sabah uyanır ki sesler, bağrışmalar sokağı doldurmuştur. Bu bağrışmalar hürriyetin, meşrutiyetin ilanı içindir. Bundan üç gün sonra İstibdat Devri’nde namusunu satmış, Senih Efendi’nin komşusu Sakallı Vasfi ile mahalleli Macide’nin evini taşlarlar ve Macide ölür. Macide’nin oğlu ise bir başkasındadır.

 

Sürgünden dönen Adnan Meşrutiyet’in adamıdır. Avukatlık yapar çok para kazanır, kendi parasının hesabını bilmeyecek kadar çok zengindir. İstibdat Devri’nde Hidayet’in konağında toplananlar, Meşrutiyet Devri’nde Adnan’ın konağında toplanırlar.

 

Adnan hala Belkıs’a aşıktır. Belkıs’ın babası ölmüştür, Abdülhamit devrindeki şan ve şöhretleri bitmiştir. Adnan Belkıs’ın avukatı olur. Belkıs kocasından ayrılır. Daha sonra Adnan ile evlenir.

 

Cön Türk Süleyman, Abdülhamit döneminde Hidayet’in Vekilharcı iken Meşrutiyet’te Adnan’ın Vekilharcı olur. Yavaş yavaş Adnan’dan para çalar. Adnan ile Belkıs mutlu olmazlar. Belkıs Adnan’ı hep küçük görür. Adnan ne kadar zengin olursa olsun Belkıs onu hep öyle görecektir.

 

Adnan’ın okul arkadaşı Moiz çok zengin olmuştur. İstanbul’a taşınır. Adnan Moiz’in karısı Raşel ile ilişkiye girer. Raşel de devrin kadınları gibi dış görünüşe çok önem verir. Raşel bir süre sonra Adnan’dan sıkılır ve onunla görüşmek istemez. Zaten sırf bir baloya gidebilmek için Adnan’la birlikte olmuştur.

 

Belkıs’ın amcasının oğlu Ahmet Cevat Adnanlara sığınır. Babasından kalan parayı Paris’te kadınlarla yiyen Cevat Umumi Harb’te Fransız ordusuna yazılır, esir düşer, kaçar ve Belkıs’a sığınır. Ahmet Cevat, Alfred Cevat olmuştur vatan hainidir. Adnan istemese de karısına karşı gelemediğinden Cevat, Adnan’ın köşkünde kalır.

 

Prens Hasan’ın bahçe balosuna giden Adnan ve Belkıs orada Süheyla ile karşılaşırlar. Belkıs orada çalışan Uşak Ahmet’i beğenir ve kendi konaklarında uşak olmasını ister. Adnan Prens Hasan’dan bu uşağı ister.

 

Belkıs’ın inci gerdanlığı kaybolur. Suç Uşak Ahmet’e yüklenir. Oysa Alfred Cevat inci gerdanlığı satıp parasını yemiştir. Uşak Ahmet karakolda öyle dövülür ki hastanelik olur. Tesadüfe bakın ki hem Uşak Ahmet Adnan’ benzemektedir hem de ikisinin kolunda da ben vardır.

 

Romanın üçüncü zamanı olan Milli Mücadele Dönemi 1918’de, Mondros Mütarekesi ile başlar. Adnan bir kaçaktır. İngilizler Adnan’ı aramaktadırlar. Artık Adnan fakirdir. Bir süre sonra gizlenmesine gerek kalmaz. Bu arada Belkıs hala çaylara balolara katılmaktadır. Rus Prensi Sergey İvanoviç Nebinski ile tanışır. Adnan’dan boşanır ve bu adamla (bilgi yelpazesi.net) evlenir. Rus Prensi morfin bağımlısıdır. Önceki karısını da morfin alabilmek için satmıştır. Bir zaman sonra Rus Prens’in gerçek yüzünü gören Belkıs çöker, şişmanlar. Fakirdir hem de çok fakir. Amerika’ya gider ve bir gün odasında ölü bulunur. İntihar etmiştir.

 

Bir otel odasında fukaralık içinde yaşamaya başlayan Adnan, romanını yazmaya çalışır. Annesini, Belkıs’ı düşünür. Teyzesi veremden ölmüştür,sonra kendisi sürgündeyken annesi de veremden ölür. Otele verecek parası kalmaz. Tam bu haldeyken Prens Hasan gelir ve onu köşke götürür. Prenses Bahire ile Süheyla yakın dostturlar. Süheyla da köşkte kalmaktadır. Bir süre sonra karşılaşırlar ve evlenirler.

 

Meşrutiyet’te İttihatçı olan Moiz Mütareke’de italyan olur. Her şeyini karısı Raşel’in üstüne yapar ve İtalya’ya gider. Vatan haini Alfred Cevat ve Raşel birlikte yaşamaktadırlar. Raşel hamile kalır,durumu telgrafla kocası Moiz’e bildirir;ama Moiz iflas ettiği için intihar etmiştir. Uşak Ahmet karşımıza Raşel’in yanında hizmet ederken çıkar. Cevat’ın hakaretlerine dayanamaz;bir gün Cevat,Uşak Ahmet’e tokat atar ve Uşak Ahmet Cevat’ı öldürür.

 

Adnan bu sırada bir avukatlık bürosu açmıştır;ama hiç iş gelmemektedir. Evi karısının geçindirmesi zoruna gitmektedir. Süheyle da hamiledir. Bir dava gelir. Cevat’ın annesi oğlunu öldürenin idam cezasına çarptırılmasını ister. Ücretin yarısını peşin verir. Adnan, eski eşinin amcasının oğlu Cevat’ın,o vatan haini,o hırsız Cevat’ın ölüsünü savunacaktır. Savunur da. Mahkeme de Cevat’ı yere göğe sığdıramaz. Uşak Ahmet’i savunan taraf Uşak Ahmet’i anlatır. Macide’nin oğlu Uşak Ahmet,piç Uşak Ahmet... O anda Adnan,Uşak Ahmet’in oğlu olduğunu anlar. Uşak Ahmet idam cezası alır.

 

Mahkemeden eve dönen Adnan, Süheyla’nın doğurduğunu öğrenir. Bir oğlu olmuştur,Selim.

 

Uzun zamandan beri öksüren Adnan halsiz kalır, yataklara düşer verem olmuştur. Sanki verem ailelerinde mirastır. Teyzesi de,annesi de veremden ölmüştür.

 

Bir süre sonra Adnan ölür. Süheyla üzülür,ağlar. Adnan’ın eşyalarını toplarken,kendi yazdığı mektubun içinde Belkıs’ın resmini bulur. Adnan’ın hep Belkıs’ı sevdiğini anlar,gözlerindeki yaşı siler ve bir daha kocası için ağlamaz.

 

Uşak Ahmet’in de idam kararı kürek cezasına çevrilir.

 

Kitabın Ana Fikri:

 

Ahlaki çöküntü ve siyasi iktidarsızlıklar insanların ve toplumun karakterini olumsuz yönde etkiler.

 

Kitabın Kişileri:

 

Hiçbir romanımızda Üç İstanbul’da olduğu kadar bol troman kişisi yoktur. Adnan’la Belkis’in çevresinde gelişip genişleyen olaylar romanda irili ufaklı kırk kadar insanla anlatılmıştır.

 

Adnan, sonuna kadar, Belkis’e aşık ve hayran, Belkis karşısında eziktir.

 

Kitabın Değerlendirmesi

 

Roman çok fazla karaktere yer vermesi bakımdan zayıftır. Olayların birbiriyle bağlantısı tamamen tesadüflerle yapılmıştır. Mithat Cemal’in bu romanı yazarken Sait Paşa’nın yazılarından yararlanması ve romandaki her karakteri çevresindeki insanlardan esinlenerek oluşturması romanı objektif kılmaktadır. Bu roman İstanbul’da yaşanan gerçekleri yansıtmaya çalışmaktadır. Ama bu gerçekleri sunarken ahlaksızlıklara ve iğrençliklere fazlaca yer verilmiştir. Ahlaksızlıkların abartıldığı duygusundan,okuyucu kendini kurtaramaz. Çünkü dürüst karakterler romanda fazla yer almaz. Bu durum romanda bir dengesizlik oluşturur.

 

Romanda geçen aşkların çoğu maddi çıkarlara bağlıdır. Sadece Süheyla’nın aşkı ulvi sayılabilir. Kadın karakterler ahlaksızdır. Aşk maddidir. Sadakat hiç yoktur. Romanın geçtiği zamanda ahlaklı hiç kimsenin kalmadığı düşünülür. Kötülüklerin ve iğrençliklerin bu kadar abartılarak anlatılması,bu zamanlarda yaşayan farklı mekanlardaki insanlara yer verilmemesi romanı yer yer sıkıcı yapar.

 

Romanın birkaç olumlu yönünden biri;Ankara’nın tüm bu iğrençlikleri dışında bırakmasıdır. Bu,insana umut veren bir noktadır. Bu ahlaksızlıklar dışında güzel olan,temiz olan şeylerin hala yaşadığını az da olsa sezdirir.


ROMAN ÖZETLERİ ” SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN

>>>TIKLAYIN<<<

KİTAP ÖZETLERİ
SAYFASINI GÖRMEK İSTERSENİZ

>>>TIKLAYIN<<<

EĞİTİM ÖĞRETİM İLE İLGİLİ BELGELER ” SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN

>>>TIKLAYIN<<<

 

Yorumlar

.....

12. **Yorum**
->Yorumu: Bu sayfayı hazırladığınız için çok teşekkürler.Ödev hazırlamamda bana çok yardımcı oldu.
->Yazan: Nilüfer Hacıoğlu

11. **Yorum**
->Yorumu: Bu siteyi hazırlayanlara öncelikle teşekkür ediyorum. Benim gibi öğrenci olan bütün kader ortaklarıma bu siteyi tavsiye ediyor ve başarılar diliyorum.
->Yazan: Meltem

10. **Yorum**
->Yorumu: Bu site olduktan sonra ödevden korkmaya gerek yok arkadaşlar. Bu siteyi doğru düzgün ödev yapmak isteyipte yapamayan kader ortaklarıma tavsiye ediyor ve herkese başarılar diliyorum
->Yazan: Meltem

9. **Yorum**
->Yorumu: şahane bir site burayı sevdimm 
->Yazan: Buse. Er 

8. **Yorum**
->Yorumu: SIZIN SAYENIZDE YÜKSEK BIR NOT ALDIM SIZE TESSEKÜR EDIYORUM...
->Yazan: sıla

7. **Yorum**
->Yorumu: valla bu site çok süper .Bu siteyi kuran herkimse Allah razi olsun tüm ödevlerimi bu siteden yapiyorum.saolun mugladan sevgiler...:).
->Yazan: kara48500..

6. **Yorum**

->Yorumu: Çok teşekkürler sağolun ödevimi hoca çok beğendi yardımlarınız için çok teşekkür ederim :-):-)
->Yazan: Deli kız...

5. **Yorum**
->Yorumu: Özeti hazırlayan teşekkür ederim .Kitabı okurken içerisinde kaybolmak üzereyken, özet , cok faydali oldu. Bir çeşit Dallas dizisi gibi bir roman havası verse de Kuntay'in kurduğu cümleler ; Türkçe nin doğru kullanılması ile okumanın ve dolayısıyla konuyu anlamanın zevkine vardiriyor. Bu bakımdan kitap mutlaka okunmalı.
->Yazan: Atilla Uzman

4. **Yorum**
->Yorumu: Bu ne yaa.Adnan ne bicim insan.Her onune gelene asik oluyor.Sagolun bilgi icin
->Yazan: Konuk


3. **Yorum**
->Yorumu: çokkkkkkkkkk tşk çok işime yaradı hazırlayanın ellerine sağlık
->Yazan: misafir..

2. **Yorum**
->Yorumu: çok güzel olmuş sağolun gercekten
->Yazan: misafir.

>Yazan: tolga
>Yorum: gerçeketn çok tesekkürler. her siteye baktim hepsi birbirlerinin aynisi ama sizinki farklı çok sagolun.

>>>YORUM YAZ<<<

Adınız:
Yorumunuz: