Eğitim Öğretim İle İlgili Tüm Belgeler > Kitap Özetleri > Roman Özetleri

 

YANKILI KAYALAR KİTAP ÖZETİ

Kitap Yazarı:

Ahmet Yılmaz Boyunağa 1935’te Kırklareli’nde dünyaya gelmiştir. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih bölümünü bitirmiştir. Birçok farklı ilde tarih öğretmeni ve idarecilik görevlerinde bulunmuştur. Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Tarih Bölümünde öğretim görevlisi olarak görev almıştır.

1995’te Samsun’da yaşama veda eden Ahmet Yılmaz Boyunağa, arkasında gençlerin severek ve ilgiyle okuyacağı birçok tarih romanı bırakmıştır.

Ahmet Yılmaz Boyunağa’nın yazıları Tercüman gazetesi ve Türkiye gazetesinde bunun yanında Türk Edebiyatı ve Sur dergilerinde de yayımlanmıştır.

Tarihî romanları ile bilinen yazarın incelemeleri de mevcuttur. Türkiye gazetesinde tarih yazarlığında bulunmuş aynı zamanda gazetenin Rehber Ansiklopedisi yayın kurulu üyeliğini üstlenmiştir.

Kitap Konusu:

Eserde; ideallerinin peşinden giden bir köy çocuğu olan Mehmet’in, bu ideallere ulaşmak için yaptığı fedakârlıklar, azim anlatılmaktadır. Ablası ile beraber hayatın zorluklarına karşı verdiği mücadele etkili bir biçimde kaleme alınmıştır. Yazar bu eserinde, az sözle çok şey anlatmayı yeğlemiştir. Eser, 11 yaşındaki Mehmet’in yaşamın tüm zorluklarına rağmen asla pes etmemesi üzerine kurgulanmış.

Kitap Özeti:

Mehmet, Doğu Anadolu'nun dağ köylerinden birinde yaşayan 11 yaşında bir çocuktur. Onun en severek yaptığı şey, kayalıklara çıkıp arkadaşlarıyla beraber kayalara seslenmek ve seslerinin yankısını dinlemektir. İnşaat işçisi olan babası; oldukça iri yarı ve yiğit bir adamdır. Yazları şehirlere gider ve orada ailesinin geçimi için para kazanır. Kış aylarında da kazandıkları para ile huzurlu bir şekilde hayatlarını sürdürürler. Sevilen ve sayılan bir insandır. Annesi de herkese karşı güler yüzlü, tatlı dilli bir kadındır. Annesi becerikli, çalışkan, çevresinde sevilen ve herkesin yardımına koşan bir kadındır. Mehmet’in bir de küçük kız kardeşi vardır. Henüz üç yaşında olan kardeşinin adı Hatice'dir. Babasının inşa ettiği kerpiç evlerinde, hayvanları ile mutlu bir biçimde yaşam sürerler. Her akşam Mehmet'in severek okuduğu kitapları dinleyerek hep birlikte güzel vakit geçirirler. Mehmet, ailesini çok sevmekte ve arkadaşlarıyla da çok eğlenmektedir.
Bu mutlulukları kötü bir olayla pek uzun sürmez. Doğu Anadolu’nun karlı bir gününde Mehmet'in annesi hastalanır. Köyde doktor olmadığı için babası doktor getirmek için kasabaya gider. Hava oldukça zorlayıcı ve kötüdür. Babası bir daha asla geri dönmez. Ondan ümitlerini kestikleri vakit eşyalarını dağda bulurlar. Karlar eridiği zaman üzerinde diş izleri olan çizmeleri bulduklarında babasını kurtların parçaladığı anlaşılır.

Mehmet ve ailesi bu duruma çok üzülür, kahrolurlar. Uzun bir süre evde matem havası yaşanır. Babasının ölümü, Mehmet’i olgunlaştırır ve kendini büyük bir insan gibi hissetmesine neden olur. Annesi Mehmet’e çok güvenmektedir. Bir gece Mehmet annesine, doktor olacağını söyler. Doktor olduktan sonra annesi ve kardeşine bakacaktır. Bir zaman sonra evlerini geçindirmek ve ayakta durabilmek için yeniden hayata dönerler. Ancak aradan geçen bir yılın sonunda Mehmet'in annesi bu üzüntüye daha fazla dayanamaz ve ağır bir hastalığa yakalanır. Kısa bir müddet sonra da kardeşi Hatice'yi Mehmet’e emanet edip vefat eder. Annesini ve babasını doktorsuzluktan kaybetmesi Mehmet’i doktor olma konusunda tabiri caizse kamçılar. Annesiz ve babasız kalmaları, iki kardeşin hayata erken yaşta atılmalarına sebep olur. Bir müddet sonra Mehmet'e İstanbul'da bulunan dayısından mektup gelir. Dayısı, Hatice ve Mehmet’i yanına almak istemektedir. Mehmet, öğretmenine danışarak dayısının yanına gitme konusunda karar kılar. Böylelikle eğitimine daha iyi devam edebilme şansı doğacaktır. Okullar kapandıktan sonra iki kardeş İstanbul'a giderler. Mehmet ve kardeşi Hatice, köydekilerle vedalaşırlar. Cafer Emmi, Mehmet'e geride kalan evi ve mallarını kendisine satmasını teklif eder ancak Mehmet, öğretmeniyle konuşur ve bu teklifi kabul etmez. Evlerini fakir, ihtiyaç sahibi bir adama verirler. Adam; onların hayvanlarına bakacak, kazanılan paranın bir kısmını da onlara gönderecektir. İstanbul’a varıp dayısı ile buluşan iki kardeş, dayılarını çok severler. Ancak yengeleri için aynı şeyi söylemek pek mümkün değildir. Zira yengeleri, çocukları istemediğini her tavrıyla belli etmektedir. Okumaktan başka çareleri olmayan iki kardeş, her türlü zorbalığa rağmen bu duruma katlanmak zorunda kalırlar. Bir zaman sonra, Mehmet'in dayısı hastalanır. Hastaneye yatırılır. Yengesi, zorbalıklarını adamın yokluğunda iyice artırır ve sonunda Mehmet ve Hatice'yi evden kovar. İki kardeş eşyalarını alarak evden çıkarlar. Mehmet ne yapacağını, nereye gideceklerini bilmemektedir. Hiç paraları yoktur ve gidebilecekleri bir yakınları da yoktur İstanbul’da. Hem çalışıp hem de okuyan Mehmet, bir gün ustasında kalır; daha sonra ustasından borç para alarak köylerine dönmeye karar verir. Yolculuk esnasında Selim Bey ve eşi ile karşılaşırlar. Selim Bey'in ısrarcı tavrı ile olanları anlatırlar. Sonrasında Mehmet ve kardeşine onları evlat edinmek istediklerini belirtirler. Mehmet onların bu teklifini tekliflerini kabul eder.

Selim Bey, iki kardeşi evlat edinmiştir. Mehmet ve Hatice üzüntülerini unutmuş, bu iki iyi yürekli insanı anne, baba yerine koymuşlardır.
Lise ikinci sınıftayken Mehmetlerin sınıfına yeni bir kız öğrenci gelir. Mehmet, bu kızın köydeki öğretmeninin kızı Serpil olduğunu öğrenir. Öğretmeninin emekli olduktan sonra İstanbul'a taşındığını öğrenince epeyce şaşırır. Kendisini ziyaret eder. Mehmet ve Serpil lise son sınıfa geldiklerinde istedikleri fakültelere girebilmek için canla başla çalışırlar. Yıllar sonra Mehmet doktor, Serpil ise öğretmen olur. Evlenirler ve köylerine giderek oradaki insanlara hizmet etmeye karar verirler.

Kitap Ana Düşüncesi:

“Yankılı Kayalar”; bir çocuğun anne ve babasını kaybettikten sonra nasıl olgunlaştığı ve bu olgunlaşma neticesinde hayata karşı nasıl dimdik durduğunu, cesaretini kaybetmeden hayallerini gerçekleştirmesini, azmini ve çabası sonucu başarıyı yakalamasını anlatmaktadır.

Kitap Karakterleri:

Mehmet: Esmer olduğu için kendisine “Kara Mehmet” denilmektedir. 11 yaşında, okumayı seven, azimli, becerikli bir karakterdir.

Hatice: Mehmet’in üç yaşındaki kız kardeşidir. Akıllı ve saygılı bir karakterdir.

Anne: İyi kalpli, güler yüzlü, şefkatli ve tatlı dilli bir kadındır.

Hasan: Mehmet’in babasıdır. İnşaatta çalışan, iri ve yiğit bir adamdır. Oldukça da yardımsever bir karakterdir.

Serpil: Mehmet’in köydeki öğretmeninin iyiliksever ve güzel kızıdır.

Bekir, Yaşar: Mehmet’in oyun ve okul arkadaşlarıdır.

Olayların Geçtiği Yer ve Zaman:

Eserde olayların başladığı yer, Doğu Anadolu’nun bir dağ köyüdür. Kışın oldukça soğuk ve ulaşımın çok zor olduğu bir köydür. Bundan dolayı babasını da kaybeder. Ancak olaylar ilerledikçe köyünden İstanbul’a uzanan bir serüvenin içinde yer almaktadır. Kitapta zaman kavramı, soğuk bir kış günü olarak belirtilmiştir. Mehmet’in İstanbul’a gelmesiyle okul hayatını kapsayan bir zaman dilimi de bulunmaktadır.

Olayların Geçtiği Sosyal Çevre:

Mehmet ve ailesi zengin olmamakla birlikte mütevazı ama mutlu bir yaşamın içerisindedirler. Karınca kararınca geçimlerini sağlayıp mutlu olmayı bilen insanlardır. Mehmet’in anne ve babasının ölümüyle İstanbul’a dayısının yanına gitmelerinden itibaren sosyal çevrelerinde de değişiklik meydana gelmiştir. İnsanların acımasız taraflarını görmeye başlamış ve bununla mücadele etmeyi de öğrenmiştir. Bunun yanında iyi insanların da varlığını görmektedir. Büyük şehir, onun ve kardeşinin epeyce deneyim kazandığı bir yer olmuştur.

Kitap Yorumu:

“Yankılı Kayalar” kitap içi resimlemelerini İsmail Bahat’ın yaptığı roman, Dokuz yaş ve üzeri okurlara roman okumanın keyfini yaşatmaktadır. Onların hayata hazırlanmalarında, kendi ayakları üzerinde durmalarında, onları cesaretlendirecek bir eserdir.
Kitapta; ideallerinin peşinden giden bir köy çocuğu olan Mehmet’in, bu ideallerine ulaşmak için yaptığı fedakârlıklar, gösterdiği azim ve kız kardeşi Hatice ile beraber hayatın zorluklarına karşı bıkmadan verdiği mücadele anlatılıyor.
Bir ideale sahip olmak ve inanmak, insanın sahip olabileceği en değerli kazanımlardır. Eser bunu, genç okurlara kuvvetle hissettirirken azmin ve sabrın her zaman kazandığını bir kez daha göstermektedir. “Yankılı Kayalar”, 9 yaş ve üzeri çocukların hatta yetişkinlerin dahi okuyup içsel olarak huzur bulacakları ve çok şey öğrenecekleri bir eserdir.

“ROMAN ÖZETLERİ ” SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN

>>>TIKLAYIN<<<

“KİTAP ÖZETLERİ ”
SAYFASINI GÖRMEK İSTERSENİZ

>>>TIKLAYIN<<<

“EĞİTİM ÖĞRETİM İLE İLGİLİ BELGELER ” SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN

>>>TIKLAYIN<<<