|
Eğitim Öğretim İle İlgili Belgeler > Masallardan Seçmeler, Seçme Masallar, Güzel Masallar > La Fontaine Masalları, La Fontaine Masallarından Seçmeler
DEĞİRMENCİ OĞLU İLE EŞEĞİ MASALI (LA FONTAİNE MASALLARI) (MASALLARDAN SEÇMELER, SEÇME MASALLAR, GÜZEL MASALLAR, ÜNLÜ MASALLAR)
İki şairimiz, Malherbe ve Racan, Baş başa kalmışlar bir gün. Aralarında açık konuştukları için:
- Sana bir şey soracağım, demiş Racan; Sen görmüş geçirmiş adamsın,
Hayatı benden iyi bilirsin. Benim artık karar verme zamanım. Ben kimim, nem var, ne işe yararım? Bunları senden iyi bilen yoktur.
Ne dersin? Gidip taşrada mı yerleşsem? Orduya yahut saraya mı girsem? Her şeyin acı tatlı tarafları var; Kimi insan savaşta rahat eder de Evinde karısıyla rahatı kaçar. Bıraksalar ne yapacağımı bilirim. Ama dört yanı da memnun etmek lazım: Ailem ne der, saray ne der, halk ne der? Hepsini düşünmek ister.
- Boşuna! demiş Malherbe gülerek, Önce şu hikâyeyi dinle,
Bir yerde okudum geçenlerde: Bir değirmenciyle oğlu varmış. Adam çok yaşlı, oğlu daha çocuk. Çocuk dersem, on beş on altı yaşlarında.
Baba oğul pazara gidiyorlarmış Eşeklerini satıp bir yenisini almaya. Eşek dinç görünsün, para etsin diye Bağlayıp ayaklarından bir direğe Baba oğul sırtlarına almışlar eşeği. İlk gören basmış kahkahayı:
- Bunlar, demiş, eşek şakası yapıyorlar, Ama eşeğin eşeği olmuş kendileri. Değirmenci bakmış, adamın hakkı var: Çözmüş, indirmiş eşeği yere.
Eşek anırıp belli etmişse de Taşınmaktan çok hoşlandığını, Aldırış etmemiş ihtiyar. Bindirmiş oğlunu eşeğe, Deh! diye vurmuş sırtına sopasını. Üç köylüye rastlamışlar yolda, En yaşlısı bağırmış delinkanlıya:
- Yuf be! Utanmak yok mu sende? Ak sakallı baban yaya,
Sen eşeğin sırtında, keyfinde. Onu bindirip sana yürümek düşer. Adamlar haklı, deyip değirmenci, İndirmiş oğlunu kendi binmiş eşeğe. Üç genç kıza rastlamışlar bu sefer;
- Koca moruk! demiş bir tanesi; Yazık değil mi zavallı delikanlıya? Sersem, papa mı sanıyor kendini? Koca öküz eşekte, çocuk yaya!
|
- Kız, git işine, demiş değirmenci; Öküzlük ne gezer bu yaşta, bende? Ama bakmış içerleyen içerleyene, Almış delikanlıyı terkisine.
Biraz sonra başka yolcular, İkisini birden alaya almışlar:
- Yuf! demişler; insaf yok mu sizde? Zavallı eşek ölecek neredeyse!
Emektar bir hayvana yapılır mı bu? Postunu mu satacaksınız pazarda? Anlamış sonunda değirmenciyle oğlu: Herkesin dediğini yapmak boşuna. Ama, haydi demişler; inat etmeyelim; Bir de bunlarınkini deneyelim. İnmiş eşekten, başlamışlar yürümeye. Bir başkası başlamış alay etmeye:
- Hoppala, demiş; bu da yeni moda: Eşek önde boş, değirmenci arkada. Anlamadık: Kim eşek, kim sahibi? Alın sırtınızda taşıyın bari!
Bir türkü vardır Üç Eşek diye, Tam size göre.
- Doğru, demiş değirmenci; ben bir eşeğim; Eşek olmasam uyar miydin sizlere?
Ama bundan sonra ne derseniz deyin Beni ister beğenin, ister beğenmeyin; Canım nasıl isterse öyle yaparım. Öyle yapmış, sonunda herkes de beğenmiş.
Bana sorarsan dostum, böyledir bu iş:
İster Mars çeksin seni kendine,
İster Venüs, ister kral!
İster savaş, ister seviş,
İster taşraya git, ister burada kal!
Ne yapsan bir şey söyleyecekler elbet;
Bırak söylesin millet!
“LA FONTAİNE MASALLARI, LA FONTAİNE MASALLARINDAN SEÇMELER ”
SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN
>>>TIKLAYIN<<<
|
>>>TIKLAYIN<<<
“HİKAYELERDEN SEÇMELER, SEÇME HİKAYELER, KISA HİKAYELER ”
SAYFASINI GÖRMEK İSTERSENİZ
>>>TIKLAYIN<<<
“KISSALARDAN SEÇMELER, DİNİ HİKAYELER ”
SAYFASINI GÖRMEK İSTERSENİZ
>>>TIKLAYIN<<<
“EĞİTİM ÖĞRETİM İLE İLGİLİ BELGELER ” SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN
>>>TIKLAYIN<<<
|