|
Eğitim Öğretim İle İlgili Yazılar, Çalışmalar, Belgeler > Şiir Koleksiyonu, Şiir Antolojisi > Mehmet Akif Ersoy’un Şiirlerinden Seçmeler, Safahat Şiirleri
DURMAYALIM ŞİİRİ (SAFAHAT ŞİİRLERİ) (MEHMET AKİF ERSOY’UN ŞİİRLERİNDEN SEÇMELER)
Sa'di diyor ki: "Bir gece biz karban ile
Aheste-seyr iken yolumuz düştü bir çöle.
Sür'atle tayyiçin o beyaban-ı vahşeti,
Hep yolcular feda ederek istirahati,
Gitmektelerdi. Bir aralık bende meşye tab,
Hiç kalmamış ki düşmüşüm artık zebun-i hab.
Avare bir piyadeyi bekler mi kaafile?
Naçar şedd-i rahl edecek ta be-merhale.
Durmuş, diyordu, bir de uyandım ki, sarban:
"Kalk ey zavallı yolcu, uzaklaştı karban!
Uykum benim de yok değil amma bu deşt-zar,
Aramgah olur mu ki bin türlü korku var?
Ser-menzil-i merama varır durmayıp giden;
Yoktur necat ümidi bu çöller geçilmeden.
Heyhat, yolda böyle düşen uyku derdine,
Hep yolcular gider de kalır kendi kendine!"
Vak'a hiç bir şey değildir; haklısın, lakin düşün.
Başka bir düstur-i hikmet var mı, insaf et, bugün?
Varmak istersen –diyor Sa'di –eğer bir maksada ,
Tuttuğun yollar tükenmekten muarra olsa da;
Şedd-i rahl et, durmayıp git, yolda kalmaktan sakın!
Merd-i sahib-azm için neymiş uzak, neymiş yakın?
Hangi müşkildir ki himmet olsun, asan olmasın?
|
Hangi dehşettir ki insandan hirasan olmasın?
İbret al erbab-ı ikdamın bakıp asarına:
Dağ dayanmaz erlerin dağlar söken ısrarına.
Bir münevvim ses değil yer yer buruşan velvele:
Fevc fevc akmakta insanlar bütün müstakbele.
Nehr-i feyzafeyz-i insaniyyetin ahengine
Uymadan, kaabil değildir düşmemek bir engine.
Menzil-i maksuda varmazsın uyanmazsan eğer
Var mı bak, yollarda hiç bidar olanlardan eser?
İşte atidir o ser-menzil denen aramgah;
Karban akvam; çöl mazi; atalet sedd-i rah.
Durma, mazi bir mugaylanzar-ı dehşetnaktir;
Git ki, ati korkusuzdur, hem ne kudsi haktir!
Çok şedaid iktiham etmek gerektir, doğrudur
Vehleten avare bir seyyahı yollar korkutur;
Korku, lakin , azmi te'yid eylemek icab eder:
Kurtulursun şedd-i rahi etmiş de gitmişsen eğer.
Çünkü düşmüşsün hayatın –ezkaza –feyfasına,
Gitmen icab eyliyor ta menzil-i aksasına.
Düşmemek madem elinden gelmemiş evvel senin,
Ölmeden olsun mu ey miskin, bu çöller medfenin?
İntihar etmek değilse yolda durmak, gitmemek,
Asümandan refref indirsin demektir bir melek!
"Leyse li'1-insani illa ma sea" derken Huda;
Anlamam hiç meskenetten sen ne beklersin daha?
Davran artık karhanın arkasından durma, kös!
Mahv olursun bir dakikan geçse hatta böyle boş.
Menzil almışlar da yorgun, belki senden bimecal!
Belki yok, elbette öyle! Sen ne etmiştin hayal?
Şöyle gözden geçse bir hilkat temaşa-hanesi:
Çıkmıyor bir zerre fa'aliyyetin biganesi.
Asümani, hakdani cümle mevcudat için
Kurtuluş yok sa'y-i daimden, terakki den bugün.
Yer çalışsın, gök çalışsın, sen sıkılmazsan otur!
Bunların hakkında bilmem bir bahanen var mı? Dur!
Masiva bir şey midir, boş durmuyor Halik bile:
Bak tecelli eyliyor bin şe'n-i gunagun ile.
Ey, bütün dünya ve matiha ayaktayken, yatan!
Leş misin, davranmıyorsun? Bari Allah'tan utan.
|
|