|
Eğitim Öğretim İle İlgili Yazılar, Çalışmalar, Belgeler > Şiir Koleksiyonu, Şiir Antolojisi > Mehmet Akif Ersoy’un Şiirlerinden Seçmeler, Safahat Şiirleri
İNSAN ŞİİRİ (SAFAHAT ŞİİRLERİ) (MEHMET AKİF ERSOYUN ŞİİRLERİNDEN SEÇMELER)
Haberdar olmamışsın kendi zatından da hala sen,
"Muhakkar bir Vücudum'." dersin ey insan, fakat bilsen
Senin mahiyyetin hatta meleklerden de ulvidir:
Avalim sende pinhandır, cihanlar sende matvidir;
Zeminlerden, Semalardan taşarken feyz-i Rabbani,
Olur kalbin tecelli-zar-ı nura-nur-i Yezdani.
Musaggar cirmin amma gaye-i sun'-i İlahisin;
Bu haysiyyetle payanın bulunmaz, bitenahisin!
Edib-i kudretin beytü'1-kasid-i şi'ri olmuşsun;
Hakim-i fıtratın bir anlaşılmaz sırrı olmuşsun.
Esirindir tabiat, dest-i teshirindedir eşya;
Senin ahkamının münkadıdır, mahkumudur dünya.
Bulutlardan sevaik sayd eder irfan-ı çalakin ;
Yerin altında ma'denler bulur nakkad-ı idrakin.
Denizler bisterindir, dalgalar gehvare-i nazın;
Nedir dağlar, Sema-peyma senin şehbal-i Pervazın!
Hava , bir refref-i seyyal-i hükmündür ki bir demde,
Olur dem-saz-ı avazın bütün aktar-ı alemde.
Dayanmaz piş-i ikdamında mani'ler müzahimler;
Kaçar, sen rezm-gah-ı azme girdikçe muhacimler.
Karanlıklarda gezsen, şeb-çerağın fikr-i hikmettir,
Ki her işrakı bir sönmez ziya-yı sermediyyettir;
|
Susuz çöllerde kalsan, bedrekan ilham-ı sa'yindir,
Ki her hatvende eyler saye-küster vahalar zahir.
Ne zindanlar olur hail, ne menfalar, ne makteller
Yürürsün sedd-i rahın olsa hatta ahenin eller.
Yıkar baru-yi istibdadı bir asude tedbirin;
Semalardan inen te'yidisin guya ki takdirin!
Taharriden usanmazsın, tealiden tealiye
Atıldıkça, atılsam şimdi, dersin, başka atiye!
Senin en şanlı eyyamında, en mes’ud halinde,
Bir istikbal-i dura-dur vardır hep hayalinde.
O istikbaledir şevkin, odur ma’şuk-i vicdanın,
O kudsi neşvenin şeyda-yı bi-aramıdır canın.
O şevkin daim ilcasıyle seyrin ıztıraridir;
Terakki meyli artık fıtratında ruh-i saridir!
Bütün esrar-ı hilkatten haberdar olmak istersin,
Bu gaybistan-ı hiça-hiçten kurtulmak istersin!
Meadın, mebdein, halin ki üç müdhiş muammadır
Durur edvar-ı müstakbel gibi karşında hep hazır.
Koşarsın bunların sevda-yı idrakiyle durmazsın,
Hakikatten velev bir şemme duymazsan oturmazsın.
Serair perde-puş -i zulmet olsun varsın isterse
Düşürmez düştüğün yelda-yı hirman ruhunu ye'se:
Emel, meş'al-keşin, bir reh-nüma hem-rahın olmuşken,
Tehaşi eylemezsin sine-i deycura girmekten.
Gelip bir gün tecelli etse mahiyyat-ı masnüat,
Taharriden geçer, bir dem karar eyler misin? Heyhat!
Tutar mahiyyet-i Sani', o en heybetli mahiyyet
Olur ateş-zen-i aramın, artık durma cevlan et!
Tevakkuf yok seninçün, daimi bir seyre tabi'sin
Ne zira hale razisin; ne müstakbelle kani'sin!
|
|