Eğitim Öğretim İle İlgili Belgeler > Tiyatro Oyunları, Skeçler, Piyesler, Oratoryolar, Rondlar, Monologlar, Dramalar, Canlandırmalar

23 NİSAN KOMEDİSİ (23 NİSAN TİYATRO SKEÇ PİYES) (TİYATRO OYUNLARI, SKEÇLER, PİYESLER, ORATORYOLAR, RONDLAR, MONOLOGLAR, DRAMALAR, CANLANDIRMALAR, METİNLER)

KONUŞMACI: Merhaba efendim.Bugün sizlere Türk mizahından,komedi ustalarından bahsedeceğim.Onları dikkatle incelerseniz,hepsinin birer komedi ustası olduğunu göreceksiniz.

Çocuk bu ya;hareketi,koşmayı, gülmeyi,eğlenmeyi sever.Oyunların yanı sıra eğlence aracı olarak telvizyonu tercih ederler.Televizyon izleyerek büyürler ve izlediklerinin etkisinde kalırlar.Gelin görün ki kendi kültürümüze ait komedi ustalarını pek fazla tanıma imkanı bulamazlar.Bunun için bugün burada sizlere kendi kültürümüzün mizah ustalarını tanıtmaya çalışacağız.Hepsi de işinin usraları.Aslında Onları çok yakından tanıyorsunuz.Bunlar kim mi diyorsunuz?Onlarr!Keloğlan.Nasrettin Hoca,Hacivat ve Karagöz;veee fıkralarımızın vazgeçilmezi Temel.Buyrun hep birlikte onları izleyelim.Umarım hem güler,hem eğlenir hem de düşünür ders alırız.Sizlere iyi seyirler diliyorum…..

………..Keloğlan eşeğin üzerinde sahneye girer.

Ben bir garip Keloğlan’ım

Eşşeğimin yok palanı.

Varım yoğum doğruluktur.

Hiç de sevmem ben yalanı…nı nı nı nı nı, nı nı nı nı nı Keloğlan:Ne güzel bir gün.san ki bayram günü gibi değil mi?Evde sıkıldım.Ne yapayım diye düşündüm taşindım,tatlı tatlı kaşındım.Sonunda anamdan izin alıp çıktım evden padişahın kızını alacağım diye.Ammaa…..

……….Karagöz sahneye girer.

Karagöz:Vıy vıy vıy vıyvıy.Yar bene bir eğlence,yar bana bir eğlence medet..(Keloğlan’ı görür.)Hey kel,buraya gel     Keloğlan:Buyur ağa!

Karagöz:Hacivat’ı gördün mü? (Bağırarak)

Keloğlan:Valla görmedim.(Korkarak)

Karagöz:Hacivaaat,Hacivaat…yar bana bir eğlence.

Hacivat:Geliyorum patlama.

Karagöz:Hoş geldin suda pişmiş bal kabağı. (Vurur)

Hacivat:Yanlış anlama Karagöz’üm.(Alaycı bir şekilde).Sen ki eli-yüzü temiz,gönlü temiz,sözü tatlı…(Sırtını sıvazlayarak)

Karagöz:Hadi ordan kaynanam suratlı.(Tutar, vurur)

Hacivat:Ne yaptın Karagöz,sakalımı yoldun.

Karagöz:Hacivat’ım,Bugün bayram.Kendime yeni elbiseler alayım dedim.Gideyim bir Hacivat’a sorayım dedim.Bana nasıl bir elbise yakışır Hacıcavcav?

Hacivat:Bence sana en yakışanı bizim evdeki…(Kahkahayla güler)

Karagöz:Neymiş sizin evdeki elbise?(Kızar)

Hacivat:Ne oalcak canım,bizim eşeğin semerii..(Hahaha..)

Karagöz:Bre mendebur,şimdi tepelerim ha.(Birbirine girerler.Keloğlan arya girer.)

Keloğlan:Durun ağalar,durun beyler,şu gönülleri kim eyler.Durun yapmayın,tatlı sözümüze zehir katmayın…(Ayılırlar.Karagöz Nasrettin Hoca’yı görürür.Hoca kucağında tencere,bir elinde baltayla salına salına gelir.)

Karagöz:Amanın, yemek geliyor yahu.

Keloğlan:Bu pamuk sakallı ,elma yanaklı,kiraz dudaklı, dede de kim ola ki?

Hacivat:Bu Nasrettin Hoca galiba..(Fısıldayarak)

N.Hoca:Yahu,benim suratı yemişçi dükkanına benzettin galiba.

Keloğlan:(Birkaç adım uzaklaşarak) Şimdiii nasıl bir oyun yapayım da şu aç karnımı doyurayım.Buldum!Ali-Cengiz oyunu.Al tekke, ver külah,hadi Keloğlan yAllah..

Ulu cami direk ister.

Söylemeye yürek ister.

Benim karnım toktur amma

Arkadaşım yemek ister…(Karagöz’ü gösterir.)  Karagöz:Evet evet.Dede,bize yemek mi getirdin yoksa?

N.Hoca:Hayır.

Hacivat:Yemek değilse o kazandaki nedir?

N.Hoca:Yoğurt

Karagöz:Ne yapacaksın bu kadar yoğurdu?

N.Hoca:Göle maya çalacağım.

Keloğlan:Yapma hocam !Göl hiç maya tutar mı?

N.Hoca:Ya tutarsa! (der ve gider.Arkadan Hacıvat bağırır)

Hacivat:Hocam elindeki baltayı ne yapacaksın?Gölde balık mı tutacaksın?(üçü de gülüşür)

N.Hoca:Hayır!Kurumuş bir ağaç bulup odun keseceğim

K.oğlan:Aman hoca,dikkat et de yine bindiğin dalı kesme.(kahkaha atarlar.Hoca ileriye oturur,göle yoğurdu çalar.Bu sırada Temel oynayarak sahneye girer.)

Temel:Riv riv riv ,riv riv riv de riv riv riv.

Karagöz:Sen de kimsin yav?

Temel:Haçan benü tanımadun mu uşağum?Ben Temel.Hani, şu fıkralardaki Temel.

Karagöz:Haa..Trapzonlu Temel.Hoşgeldin ya.Hayırdır buralarda ne işin var?

Temel:Toktora geldum.

Keloğlan: Vah vah!Geçmiş olsun;Peki doktor ne dedi?

Temel: Hiçbir şey demedi.

Hacivat:Nasıl demedi!

Temel:Önce neyin var dedi.Ben de parmağımı başıma koydum;burası ağrıyor dedum.Kulağıma koydum,ağrıyor dedim.Karnıma,bacağıma,ayağıma dokundum;ağrıyor dedum.

Hepsi Beraber: Eee sonra!

Temel: Toktor paktu,paktu,pirşey yok dedu.

Karagöz: Nasıl yani!

Temel:Yani uşağum;parmağımun ucu kırıkmuş.Onun için dokunduğum yer ağrıyormuş.

Keloğlan: Deme yav (Ha ha ha..)

Hacivat:Temel kardeş,siz lazlar neden hep bıyık bırakıyorsunuz?Hıı..

Temel:(Burnunu göstererek) Biz önemli şeylerün altınu çizerüz.

Hacivat:Doğru söyledin valla..(Ha haha)

Temel:Karagözlü uşağım,sana bir sorum olacak.Pakalım pilepilecek misün?Senin ananla babnın bir çocuğu oldu fakat bu çocuk senin ne erkek kardeşin ne de kız kardeşin.Pu kimdur?

Karagöz(Düşünür) Buldum!Üvey kardeşim..

Temel:Pilemedun uşağum.

Karagöz:Kardeşimin kardeşi..

Temel:Pilemedün.

Karagöz:Senin kardeşin.

Temel:Benim kardeşim nasıl senun kardeşun olur Karargözlüm.

Karagöz:Bir düşüneyim.(der uzaklaşır)Hacivat bu sorunun cevabını bilir.Ona bir sorayım.(Gider)Hacıcavcav sana bir soru soracağım.Senin ananla babanın bir çocuğu oldu fakat bu çocuk senin ne erkek kardeşin ne kız kardeşin.Bu kimdir ?

Hacivat:Hımmmm…Benim Karagöz’üm.

Karagöz:Tabi ya sensin.Bunu nasıl düşünemedim.(Temel’in yanına gider.Uzaktan bağırarak gelir) Buldum cevamı Temel..

Temel:Kimmiş?

Karagöz:Çocuk Hacivat’tır.

Temel:Pilemedün,çocuk bendum,hihihi…      Karagöz:Hımmm!Öyleyse ben de sana bir soru sorayım da gör.

Temel:Sor pakalum.

Karagöz:Elinde iki elma var,ben sana iki elma daha verdim.Kaç elman olur?

Temel:Hııı,eeeee,Pilemedüm.Biz hesapları hamsiyle yapayruz,elmayla değil.Hamsiyle sorsaydın pilirdum..(Hep beraber:Hahahaha..)

Hacivat:Zaten siz lazların kafası öğlen 12’ye kadar çalışıyor.Sonra şaşkın hamsi gibi ortalıkta dolanıyorsunuz.

Temel:Hamsiye laf etme uşağum.

Hacivat: Edersem ne olacak ki?

Temel: Etini kılçuğundan ayırurum.

Keloğlan: Temel gardaş sen de!Hacivat balık mı ki?Hem ona iskelet derler,kılçık değil.(Hep beraber gülüşürler)

Temel: Her neyse canum.

Hacivat:Hocam,geçen seni sizin öküzü döverken görmüşler.Niye dövdün hayvanı yazık değil mi?

N:Hoca:Hiç sorma Hacivat!Bizim buzağı ahırdan kaçıp bahçenin altını üstüne getirmiş.

Karagöz:Eee hocam,bunda öküzün ne suçu var?Suçlu buzağı.

N:Hoca:Öyle demeyin.Bütün suç öküzde.Yavrusuna doğru dürüst terbiye verseydi buzağı hiç bu yaramazlığı yapar mıydı?

Temel:Nasill..!

N:Hoca:Yani diyorum ki:Testi kırılmadan önlemini almalıydı.Kırıldıktan sonra ne yararı var ki.

K:Oğlan:İlahi hocam,senin kide iş mi şimdi?

N:Hoca:Keleş oğlan,işime karışma o kel başınla.

K:Oğlan:Hoca hoca,kel kelden üstündür,bu kel de her kelden üstündür.

N:Hoca:Üstünse söyle bakayım,sen hiç kitap okuyor musun?

K.Oğlan:Okumamam mıcanım.Yılda bir,iki sayfa(Abartarak)

N:Hoca:Peki kahveye gider misin?

K.Oğlan:Ahh,Akşamdaaan akşamaa…

Temel:Desene uşağum,sen bu gidişle alim olursun!

• Onlar neşeyle konuşurlarken bir çocuk ağlaması duyulur.Herkes çocuğa bakar.Çocuk oturmuş ağlıyordur.Hepsi de çocuğun yanına gider.  N.Hoca:Çocuğum niçin ağlıyorsun?Ağlama bak sana düdük vereyim.Çalarsın!

Çocuk: (Hocaya bakar)Param yok ki!

N.Hoca:Bu seferlik para vermeyen de düdük çalsın.(Cebinden bir flüt başı çıkarır,çocuğa verir.Çocuk sevinerek üfler.)

Karagöz:Hoca Efendi benim başım kel mi?Hani bana düdük..(Keloğlan alınır.öksürür)

Keloğlan:Öhö öhö…

Karagöz:Yanlış anlama be Keloğlan.Seni kastetmedim.

Temel:Uşağıum neden ağlıyorsun?Yoksa Karadeniz’de gemilerin mi pattu? Çocuk(Anlamamışçasına) Haaa

Temel:Yav (bilgi yelpazesi. com) niye ağlıyorsun,onu sorayrum.

Çocuk:Haa..Amca bugün bayram.

Karagöz:Bayram mı?Ne bayramı?

Hacivat:Karagöz ne anlar baayramdan.Ona hergün bayram zaten.

Çocuk:23 Nisan bayramı.

Karagöz:Ne işe yarar bu 23 Nisan?Neden bayram olmuş?

Çocuk:Dünya çocuk bayramı amca,hiç mi duymadın?Çocuklar toplanır,oyunlar oynar,güler eğlenirler.

N.Hoca:Peki sen niye eğlenmiyorsun? Arkadaşların nerede yavrum?

Çocuk:Hepsi de bayram kutlamasına gitti.Bir ben kaldım.

Keloğlan:Demek çocuk bayramı da varmış ha.Breh,breh,breh!Ne güzel.Ağlama bitanem,ağlama nur tanem.Biz seni götürürüz.

Hepsi beraber:Evet,götürürüz! (Çocuğun elinden tutarak öğrencilerin önüne götürürler.)

Keloğlan:Vay anaam!Ne güzel çocuklar hepside.

N.Hoca:Çocuklar!Size bir arkadaş daha getirdik.Onu da yanınıza alır mısınız?Bu gün,hiçbir çocuk üzüzlmesin,ağlamasın.Haydi doya doya gülün,eğlenin,oynayın..(Çocuk koşarak gider.Arkadaşlarına sarılır)

• (Keloğlan gider.Arkadan Karagöz bağırır)

Karagöz:Nereye Keloğlan?

Keloğlan:Padişahın kızını almaya….(Bağırır.Giderken de şarkı söyler.Bir karıkoca anam var.birkaç tavuk,bir de inek…)

Temel de gider.Karagöz ona da bağırır.

Krargöz:Sen nereye Temel gardaş?

Temel:Bizim fıkralar bensiz kaldı.gideyim de fıkralarıma devam edeyim.Ben olmasam kim güldürür insanları? (Gider)

N.Hoca:Bana da müsade.Göl maya tuttu mu,ona bakayım. (Gider)

Hacivat:Herkes gitti.Senle ben kaldık Karagöz.

Karagöz: Hadi bana da eyvAllah.(Vurur ve o da gider.)

Hacivat:Yıktın perdeyi eyledin viran,

Varayım sahibine haber vereyim heman.

Oyunumuz burda erdi sona.

Gönlünüz haneniz neşe dola.

Her ne kadar sürç-ü lisan ettiysek affola. (Oda gider.Herkes sahnede toplanıp selam verir.)

SON