|
Eğitim Öğretim İle İlgili Belgeler > Tiyatro Oyunları, Skeçler, Piyesler, Oratoryolar, Rondlar, Monologlar, Dramalar, Canlandırmalar
ARPA VE SAMAN (TİYATRO OYUNLARI, METİNLERİ, SKEÇLER, PİYESLER, ORATORYOLAR, RONDLAR, MONOLOGLAR, DRAMALAR, CANLANDIRMALAR, KISA TİYATRO OYUNLARI)
Karakterler:
Anlatıcı (Kız öğrenci)
Ev sahibi (Erkek, 50 yaşlarında)
1. Hoca (Erkek, 25-30 yaşlarında)
2. Hoca (Erkek, 25-30 yaşlarında)
(Gömlek ve kumaş pantolon giymiş iki genç hocanın başında takke var. Ev sahibinin başı açık. Ev sahibi ortada , hocalar ise ev sahibinin her iki yanına bağdaş kurarak otururlar. Anlatıcı (kız öğrenci olursa daha uygun olur) sahneye girer. Hem konuşup hemde yürüyerek anlatmaya başlar.)
Anlatıcı: Eskiden Anadolu köylerinde “ramazan hocalığı” diye bir gelenek varmış. Dini bilgisine, eğitimine, kültürüne güvenen hocalar, ramazan boyunca görev yapmak için köylere giderlermiş. Hoca olarak bu köy tarafından kabul edilen kişiler Ramazan ayı boyunca o köyde kalır. Bayramdan sonra da bahşişlerini alır giderlermiş. Bu amaçla yola çıkan iki arkadaş hoca, rahat birer köy bulmak için yollarına devam ederken, bir akşam vakti yollarının üzerindeki köyün birine misafir olurlar. Ev sahibi köylü; irfan sahibi, gün görmüş biriydi. (sahneden çıkar)
1.Hoca: Akşam namazı yaklaşıyor izin verirseniz abdest alacağım.
Ev Sahibi: Estağfurullah, ne demek buyurun. (1. hoca çıkar) Arkadaşının eğitimi, terbiyesi hocalık için yeterli midir, Kuran’ı nasıl okur , tefsir ve hadisi iyi biliyor mu?
2. Hoca: Yok canım, ne eğitimi ve terbiyesi, ne ilmi? Eşeğin biridir, bir şeyden anlamaz. Biraz şarlatandır, ona güveniyor.
(Bu arada dışarı çıkan içeri girer) İzninizle ben de abdest alayım.
Ev Sahibi: Buyrun. (2. Hoca çıkar ev sahibi 1. hocaya sorar) Ne zamandır tanıyorsun arkadaşını
2. Hoca: Beş yıldır.
Ev Sahibi: İyi o zaman arkadaşını yakından tanırsın herhalde.
2. Hoca: Tanımaz olur muyum, elbet tanırım.
Ev Sahibi: İyi o zaman… Nasıl arkadaşının dini bilgisi , görgüsü hocalık için yeterli midir?
2. Hoca: Ne gezer. Sığırın, ineğin biridir. Eğitimden ve terbiyeden hiç nasip almamıştır İstanbul'da boşuna kaldırım (bilgi yelpazesi.net) çiğnemiş.
Ev sahibi: Namaza geçelim, sonrada akşam yemeğini yeriz.
(Sahneden çıkarlar. ışık söner. Işık yandığında bir yer sofrası; sofra da eski tip kapaklı, metal üç tabak ,var. Tabakların kapakları kapalı)
Ev sahibi: Haydi buyurun
(Herkes önündeki tabağı açar. 1.Hocanın tabağında arpa, 2.hocanın tabağında saman, ev sahibinin tabağında ise kebap var.)
1. Hoca: (şaşkın) Benim tabağın içinde arpa var!
2. Hoca: (şaşkın) Benimkinde de saman!
Ev sahibi: Şaşırdınız biliyorum. Ama dinleyin.(1.hocaya) Arkadaşın senin için eşeğin biridir, dedi. Bunun için sana arpa koydurdum. Çünkü bir kimseyi en iyi arkadaşı tanır. (2.hocaya) Senin için de arkadaşın "sığırdır,inektir" dedi. En iyi sığır yiyeceği saman olduğu için senin tabağına da saman koydurdum. Kişiyi arkadaşından sorarlar. Buyurun, afiyet olsun. (Ev sahibi yemeğini yerken iki hoca şaşkın birbirine bakınırlar. Işık söner)
|
|