|
Eğitim Öğretim İle İlgili Belgeler > Tiyatro Oyunları, Skeçler, Piyesler, Oratoryolar, Rondlar, Monologlar, Dramalar, Canlandırmalar
BİRİ CEBİNE, DİĞERİ SAĞLIĞINA (DRAMA ÖRNEĞİ) (KISA TİYATRO) (TİYATRO OYUNLARI, SKEÇLER, PİYESLER, ORATORYOLAR, RONDLAR, MONOLOGLAR, DRAMALAR, CANLANDIRMALAR)
(Mahmut, çalıştığı gübre fabrikasından yeni emekli olmuş birisidir.Çalıştığı fabrikada kimyasal maddeler işlendiği için, Mahmut’un sağlığı ciddi oranda bozulmuştur.Mahmut, özellikle akciğer ve solunum yolarından rahatsızdır.Günlerden Pazar ve Mahmut’un hanımı Sabiha, o gün evde temizlik yapacaktır.)
Sabiha— Mahmut haydi dışarı çık da şu evi bir güzel temizleyim.
Mahmut—Ya hanım, dışarısı soğuk, nereye gideyim? Bugün de evi temizleme ne olacak?
Sabiha— Ne demek temizleme? İçerde kokalım mı?
Mahmut—Hayır hayatım.Bir defa temizlemezsen kokacak mıyız?
Sabiha— Haydi haydi! Daha söyleniyon mu sen?
Mahmut—(Kendi kendine) Fabrikadaki ustabaşından kurtulduk,evdeki ustabaşından kurtulamdaık.
Sabiha— Ne söylenip duruyorsun sen?
Mahmut—Bir şey demiyordum hayatım.Şey… benim karım en kadar çok seviyor temizliği dedim.
Sabiha— (Mahmut tam kapıdan dışarı çıkarken)Ha… akşam gelirken iki ekmekle 1 kg. domates al.
Mahmut—Olur hayatım.
Mahmut—(Sokağa çıkan Mahmut, soğuk havanın verdiği titremeyle büzüşerek, mahalle kahvesinin yolunu tuttu.Kahvenin kapısını açınca içerdeki pis hava, Mahmut’a fabrikada çalıştığı pis ve havasız ortamı hatırlattı.Bir an için kahveye girmemeyi düşündü.Ama,sonra köşede yalnız oturan ve geçen hafta tanıştığı köylü Recep’e takıldı.Recep’e doğru yürüdü.)
Selamünaleyküm Recep kardeş.
Recep— (Recep bir Anadolu köylüsüdür.Çocukları iş bulamak için İstanbul’a gelince, köyde yalnız kalmaktansa, O da çocuklarıyla İstanbul’a gelmiştir.Recep, Mahmut’la aynı yaşlarda ama Mahmut’tan çok daha dinç ve sağlıklı gözüküyor.) Aleykümselam Mahmut kardeş.
Mahmut—Ne var ne yok Recep? Sağlığın nasıl iyi mi?
|
Recep— Hamdolsun iyiyiz, iyiyiz de şu çocuklar da bir iş bulsalardı.
Mahmut—(Bir öksürük krizine tutulur ve kıpkırmızı kesilir) Hayırlısı be Recep. İnşallah bulurlar.
Recep— Hayırlısı hayırlısı da, para olmazsa bu devirde hiçbir şey olmuyor.
Mahmut—Biz çalıştık para kazandık da ne oldu? Beraberinde sağlığımızı da kaybettik. Şimdi kazandığım paraların hepsini de versem bana sağlığımı geri verirler mi?
Recep— Ne oldu da sağlığını kaybettin kardeş. Hele anlat bakalım.
Mahmut—Ben gübre fabrikasında tam yirmibeş yıl çalıştım. Bu yirmibeş yılı da üretim bölümünde geçirdim. Bu üretim bölümünün havası çok pistir.
Recep— Niye ki?
Mahmut—Çünkü bu bölümde kimyasal maddeler işlenir. İşte para uğruna o pis ortamda çalışmak zorunda kaldım. Bu gün ciğerlerimden ciddi (bilgi yelpazesi.net) şekilde rahatsızım. Yani o bölüme bi türlü alışamadım.
Recep— Sen fabrikaya alışamadın. Ben daha bu İstanbul’un havasına alışamadım. İstanbul’un havası hep böyle dumanlımıdır?
Mahmut—Kışın hep böyle olur. Yazın iyidir ama.
Recep— Şimdi bizim köyün havasını arar oldum. Mis gibi havayı, yemyeşil kırları özler oldum.
Mahmut—(içini çekerek) Eh kardeş! Ben bunca sene cebime çalıştım, sen de bunca sene sıhhatine çalışmışsın kardeş. Zaten bu halimizden de belli olmuyor mu?
Recep— (Mütevazı bir edayla) Yok canım sende iyisin. O kadar da kendini koy verme. Mahmut, sana bir şey söyleyeyim mi?
Mahmut—Söyle kardeş.
Recep— Ben bu kahve ortamına da alışamadım.
Mahmut—(Zaten kahvenin ortamından ve havasından pek memnun olmayan Mahmut) Eh ne duruyoruz o zaman. Haydi çıkalım.
|
|