Eğitim Öğretim İle İlgili Belgeler > Tiyatro Oyunları, Skeçler, Piyesler, Oratoryolar, Rondlar, Monologlar, Dramalar, Canlandırmalar

CEP TELEFONU (TİYATRO OYUNLARI, METİNLERİ, SKEÇLER, PİYESLER, ORATORYOLAR, RONDLAR, MONOLOGLAR, DRAMALAR, CANLANDIRMALAR, KISA TİYATRO OYUNLARI) (ÖĞRETMENLER GÜNÜ)

Yer: Sokak, okul önü olabilir.

KİŞİLER:

Sunucu: lise son sınıf öğrencisi

Işın: lise son sınıf öğrencisi, dersleri iyi değil. Cep telefonu yüzünden kınama cezası almış bir kişi, zengin aile kızı….Mesaj yazarak yürür, kulağında kulaklık.

Sunucu: Öğretmenler Günü’yle ilgili duyguları almaya devam ediyoruz İşte bir genç geliyor. Bakar mısınız? Elinde telefon, kulağında kulaklık, bizi duyar mı hiç.(Direksiyon elinde bir kişi araba kullanıyormuş gibi yaparak gelir.Fren yapar. Sessizce söylüyormuş gibi yapar, el kol hareketleri…Acı bir fren sesi) Aman aman! Az kalsın eziliyordu kız. Neyse, ne fren sesini duydu ne de sürücünün söylediklerini. (Sunucu kızı kolundan tutar.) Sizi tanıyabilir miyiz?

Işın: Niçin?

Sunucu: Bu gün Öğretmenler Günü, sizin de öğrenci olduğunuzu düşündüğüm için duygularınızı almak istemiştim.

Işın: Adım Işın. Lise son sınıfa gidiyorum.

Sunucu: Siz mesaj yazarak yürüyordunuz. Tüm öğretmenlere nasıl bir mesaj yollardınız?

Işın: Öğrencilerin cep telefonlarıyla uğraşmaktan vazgeçsinler.

Sunucu: Nasıl uğraşıyorlar?

Işın: Bırak derste telefonla konuşmayı teneffüste bile konuşmak yasak. Konuşmayı bırak okula telefon getirmek yasak.

Sunucu: Siz okuldan geliyorsunuz elinizde telefon var.

Işın: Bakkala emanet bırakmıştım şimdi aldım.

Sunucu: Bakkala niye bırakıyorsunuz?

Işın: Üç kez kaptırdım, annemle babamla zorla aldık. Bir daha sene sonuna kadar zor alırım. İki telefonum da yönetimde. Bunu kaptırmamak için bakkala bırakıyorum.

Sunucu: Anlaşılan, bakkal öğrencileri çok seviyor.

Işın: Ne sevmesi, günlük elli kuruş.

Sunucu: Öğretmenler, yönetim öğrencilerin okula telefon getirmesine niçin kızıyor?

Işın: Birçok nedeni var. Birincisi kıskanıyorlar.

Sunucu: Anlayamadım neyi kıskanıyorlar?

Işın: Öğrencilerin ellerindeki son model telefonları.

Sunucu: Öğretmenlerin telefonları eski mi?

Işın: Eski mi demek ne? Dedemden kalma hepsi. Üretici firmalar duysalar ellerinden alırlar.

Sunucu: Niçin alsınlar?

Işın: Herkes öğretmenler gibi bir telefonu dışındaki yazıları silinene kadar kullansa yeni ürün piyasaya süremezler. Ondan sonra fabrikalar iflas, işçiler işsiz…

Sunucu: Gençler alıyorlar ya…

Işın: Öğretmen önce öğrenciye sonra topluma örnek olan kişidir. Eski teflonları kullanarak bizlere kötü örnek oluyorlar. Şu telefon gibi bir telefon bir öğretmende göster bu telefonu sana armağan edeceğim.

Sunucu: Öğrencilerin yanlış kullanması yasaklamanın nedeni olamaz mı?

Işın: Yanlış kullanmak, öğrenci… Güldürmeyin beni. Telefonu kullanmasını bilmeyenler öğretmenler. Biri ikisi değil hepsi. Ninem gibi telefon çalınca yeşile basıp açmasını, konuşma bitince kırmızıya basıp kapatmasını biliyorlar.

Sunucu: O kadar da değil.

Işın: Geçenlerde öğretmenin biri, telefonumun saatini ayarlayıverir misin, dedi. Ayarlayıverdim.

Sunucu: Yaşlılıktan gözleri görmüyordur.

Işın: Derste benim telefonla oynadığımı kürsüden görüyor.

Sunucu: O öğretmenlik deneyimi.

Işın: Kâğıda yazılmış iki telefon numarası vardı, onları da tık tık kaydediverdim. Teşekkür edeceği yerde dersten de böyle anlasan, demez mi. Burama kadar geldi. Okumuşsunuz, öğretmensiniz, ne yapacağını yazıyor, bir numarayı kaydedemiyorsun, diyecektim, büyüğümdür, dersime giriyor. Gülümsedim geçtim.

Sunucu: Telefonları ders için kullansanız öğretmenler kızmaz. Sözgelimi.güzel şiirler kaydedip dinletseniz. En güzel sesi veren telefonu arayacak öğretmen.

Işın: Siz de taraflı bir görüşme yapıyorsunuz. Öğretmenleri savunuyor, bizi suçluyorsunuz. Edebiyat öğretmeni tiyatro sanatçılarının okuduğu şiir kasetleri getirin diyor. Arkadaşın biri, öğretmenim taş plak olur mu, dedi.Bizler de gülüştük. Ukalalık yapıyorsun, kes sesini, diye azarladı, disipline verdi. Bizim telefonların özelliklerini bir birseler….

Sunucu: Bilmeleri için ne yapmak gerekiyor?

Işın: Milli Eğitim Bakanına söyleyeceksin. Tüm öğretmenleri iki yılda bir teknoloji kullanma kursuna alacaksın, kopya da çektirmeyeceksin, geçemeyenlere öğretmenlik yaptırmayacaksın.

Sunucu: Siz öğretmen olsaydınız, sıfırcı öğretmen olurdunuz.

Işın: Bizim öğretmenlere göre başarılı öğrenci, doktor olacak, mühendis olacak, hiçbir şey olamazsa öğretmen olacak.

Sunucu: Para kazanmak, rahat yaşamak için gerekiyor da…

Işın: Öğretmenlerim gibi konuştunuz.

Sunucu: Doğru değil mi?

Işın: Çalışmak, başarılı olmak Reşat Nuri Güntekin’in ….. yapıtlarının adlarını, türlerini ezberlemek

Sunucu: Sınavlarda onlar soruluyor.

Işın: İki saattir biz ne konuşuyoruz?

Sunucu: Ne konuşuyoruz?

Işın: Soruları hazırlayanlar da, öğretmenler de hepsi çağın gerisinde kalmış.

Sunucu: Cep telefonu kullanmak mı çağı yakalamak?

Işın: Evet. Açıklayayım. Resim yapacak bir öğrenci düşünelim. Resim öğretmeni Louvre Müzesi’ni mi gezdirecek.

Sunucu: Cep telefonuyla Louvre Müzesi’nin ne ilgisi var?

Işın: Resim dersinde ustaların resimlerine bakarak bizler daha güzelini yaparız. Ne diyor Picasso, sanat, var olan (bilgi yelpazesi.net) kalenin üstüne bir tuğla koymak, diyor.

Sunucu: Sizler yani bizler bu amaçla kullanmıyoruz. Müzikten başka bir şey yok. Dinledikleri de müzik olsa bari.

Işın: Şimdi bizim öğretmenler gibi konuşmaya başladın.

Sunucu: Aklın yolu birdir.

Işın: Giyimine kuşamına bakıp küçümsediğiniz kişiler, sanatçılar, senin en iyi doktorundan, mühendisinden çok para kazanıyorlar.Bizler bu kötü şarkıları dinleye dinleye bir iki şarkı sözü yazsak, bir iki beste yapsak milyonları kazanmaz mıyız? Söyleyin öğretmenlere bizim geleceğimizle oynamasınlar.(Dinlediği müziğin ritmine göre oynayarak sahneden ayrılır.)

YAZAN: CAHİT KAYA (TEŞEKKÜR EDERİZ)