|
Eğitim Öğretim İle İlgili Belgeler > Tiyatro Oyunları, Skeçler, Piyesler, Oratoryolar, Rondlar, Monologlar, Dramalar, Canlandırmalar
ELEŞTİRİ, YAPICI ELEŞTİRİNİN YARARLARI (TİYATRO OYUNLARI, METİNLERİ, SKEÇLER, PİYESLER, ORATORYOLAR, RONDLAR, MONOLOGLAR, DRAMALAR, CANLANDIRMALAR, KISA TİYATRO OYUNLARI)
Karakterler:
Yaşlı Ressam (Erkek, 60 yaşlarında)
Genç Ressam (Erkek- kız 25 yaşlarında)
(Yaşlıca bir ressam tuvalin karşısında elinde bir fırça var.Yeni bitirdiği resmine uzaktan bakıyor gibidir. (Tuvalde yer alan resim bitmiş herhangi bir tablo olabilir.) Bu sırada içeri genç bir ressam girer. Elinde yaptığı tablo vardır. Tabloyu seyirci görmeyecek şekilde tutar.)
Genç ressam: Merhaba hocam.
Yaşlı ressam: O o merhaba genç adam, nerelerdeydin?
Genç ressam: Sizden resim eğitimi aldıktan sonra tavsiyeniz üzerine büyük şehre giderek, üniversitede tam dört yıl eğitim aldım. Sonra tekrar yaşadığım kentime döndüm.
Yaşlı ressam: Aferin sana. Seninle gurur duydum.
Genç ressam: Size geliş nedenim ise hem sizi görmek, hatırınızı sormak; hem de resimde ulaştığım nokta ile ilgili bir değerlendirme yapmanız. Üniversitedeki hocalarım çok beğeniyorlardı ama benim için sizin düşünceniz çok önemli. Son yaptığım resmide yanımda getirdim. Bakın
(Tabloyu seyirci ve hocanın göreceği şekilde gösterir)
Yaşlı ressam: Bu resim benim için çok değerli. Başta o kadar emek verilmiş. İkincisi bir sanat ürünü. Ama iyiliği veya kötülüğü ile ilgili bir şey söyleyemem. Daha doğrusu buna ben karar veremem.
Genç ressam: Nasıl olur hocam. Siz bu ülkenin en iyi ressamlarındansınız. Yüzlerce öğrenci yetiştirmişsiniz.
Yaşlı ressam: Her şey bir yere kadar. Senin resmini ancak halk değerlendirebilir.
Genç ressam: Halkın değerlendirmesini nasıl öğrenebilirim?
Yaşlı ressam: Yarın sabah resmini şehrin en işlek meydanına koy. Yanında da kırmızı bir kalem bulundur. Bir de şöyle bir yazı as: “ “ “Bakmakta olduğunuz resimde beğenmediğiniz yerlerin üzerine yandaki kırmızı kalemle çarpı koyunuz.” Akşama kadar bekle, sonra resmini al buraya gel.
Genç ressam: Peki hocam, dediğiniz gibi yapacağım. Görüşmek üzere.
Yaşlı ressam: Güle güle genç adam. Yarın akşam bekliyorum.
(ışık söner. Yandığında usta tuvalinin başındadır. Genç adam içeri girer. Üzgündür. Elinde tablosunu seyircinin göremeyeceği şekilde tutar.)
Genç ressam: İyi akşamlar hocam
Yaşlı ressam: (Birden fark eder) İyi akşamlar genç adam. Ne o üzgünsün.
Genç ressam: Dediğinizi yaptım hocam.
Yaşlı ressam: Sonuç?
Genç ressam: Sonuç bu (Resmi hocanın ve seyircinin göreceği şekilde gösterir. Resmin her yanı kırmız ispirtolu kalemle atılmış çarpılarla doludur.) Halk beni beğenmedi hocam.Çok üzgünüm. Resmi bırakıyorum.
Yaşlı ressam: Sakın böyle bir şey yapma. Sen yetenekli bir insansın. Şimdi evine git ve yeni bir resim daha yap. Bitirdiğinde bana getir. Anladın mı?
Genç ressam: Size olan saygımdan dediğiniz yapacağım. Şimdi izninizle ben gideyim.
Yaşlı ressam: Güle güle çocuğum kolay gelsin.
|
(ışık söner, yandığında yaşlı ressam başka bir tablonun başındadır. Uzaktan tablosuna bakıp boyasız kuru bir fırça ile üzerine eklemeler yapıyormuş izlenim verir. Bu sırada genç ressam girer.Elinde seyirci ve hocanın göremediği bir tablo vardır.)
Genç ressam: İyi günler hocam.
Yaşlı ressam: iyi günler genç adam hoş geldin. Ne yaptın?
Genç ressam: Söylediğiniz gibi yeni bir resim yaptım hocam.
Yaşlı ressam: Çok güzel. Bakayım. (Genç ressam tabloyu gösterir) Eline yüreğine,beynine sağlık.
Genç ressam: Beğendiniz mi hocam?
Yaşlı ressam: Daha öncede söylediğim gibi buna ben karar veremem. Yine halk karar verecek.
Genç ressam: Ama hocam…
Yaşlı ressam: Aması maması yok! Yine halka gideceksin fakat bu kez biraz farklı olacak.
Genç ressam: Nasıl farklı hocam?
Yaşlı ressam: Resmini yine yarın şehrin meydanına götüreceksin. Resminin yanına bu kez kırmızı bir kalem değil. Birkaç yağlı boya fırçası ile değişik renklerde boyalarla dolu 10 tane boya kutsu koyacaksın. Başına (bilgi yelpazesi.net) şöyle bir yazı asacaksın. “Baktığınız resimde beğenmediğiniz yerleri yandaki fırça ve boyaları kullanarak lütfen düzeltiniz.” Akşama resmi alıp bana geleceksin.
Genç ressam: Ustalığınıza hürmeten dediğinizi yapacağım hocam.
Yaşlı ressam: Güle güle çocuğum.
(Genç ressam çıkar. Işık söner.Işık yandığında yaşlı ressam tablosunun başındadır. Genç ressam girer. Elinde kimsenin göremediği tablosu vardır ve çok mutludur.)
Genç ressam: İyi akşamlar hocam.
Yaşlı ressam: İyi akşamlar genç adam. Bakıyorum yüzün gülüyor.
Genç ressam: Evet hocam bakın (Resmi gösterir) Bakın tek bir düzeltme bile yok.Hiç dokunulmamış.
Yaşlı ressam: Sevgili genç adam. Aslında senin resminde hiçbir değişiklik yoktu. Zaten birkaç günde insan nasıl değişir. İlk resminde de gördüm: Sen çok iyi bir ressamsın. Ancak ben sana bir hayat dersi vermek istedim. Birinci konumda insanlara fırsat verildiğinde ne kadar acımasız bir eleştiri yağmuru ile karşılaşılabileceğini gördün... Hayatında resim yapmamış insanlar dahi gelip senin resmini karaladı.. Oysa ikinci konumda onlardan hataları düzeltmelerini istedin, yapıcı olmalarını istedin... Yapıcı olmak eğitim gerektirir... Hiç kimse bilmediği bir konuyu düzeltmeye kalkmadı, cesaret edemedi... Sevgili çocuğum mesleğinde usta olman yetmez, bilge de olmalısın... Emeğinin karşılığını, ne yaptığından haberi olmayan insanlardan alamazsın... Onlara göre senin emeğinin hiç bir değeri yoktur...
Sakın emeğini bilmeyenlere sunma ve asla bilmeyenle tartışma... Şimdi git resim yapmaya devam et.
Genç ressam: Teşekkür ederim hocam size boşa gelmediğimi biliyordum sağ olun, sağ olun. (Kucaklaşır)
Yaşlı ressam: Güle güle yavrum. Mutluluk seninle olsun.(Sahneden çıkar)
|
|