|
eğitim öğretim ile ilgili belgeler > tiyatro oyunları, skeçler, piyesler, oratoryolar
ŞAKA (TİYATRO OYUNLARI, SKEÇLER, PİYESLER, ORATORYOLAR)
ŞAHISLAR: ORHAN, ZİŞAN, FEHİMAN, GÜZİN, FİKRET, FERİHA.
Fehiman:Nebile Teyze hastanede ne yaptı acaba anne? “Ya bebeğimi değiştirirlerse.” diye ödü kopuyordu.
Zişan: Çok evhamlı,her duyduğuna inanıyor. Dördüncü bebeği ama hala ilki gibi acemi ve korkak.
Fehiman: Mahir Amcada öyle anne,birbirlerini körüklüyorlar.
Zişan: Evet kolay kolay değişmezler. (Gülerek) Allah’tan ki hastane bebek dolu,üstelik şimdi kimse bebek istemiyor.
Fehiman:Anneciğim Nebile Ablaya bunları anlatamazsınız.
Zişan: Dinlemiyor bile, başlıyor anlatmaya;“Siz bilmiyorsunuz Zişan Abla,bebek tacirleri var, organ mafyası var...”
Fehiman: “İstediği cinsiyette bebeği olmayanlar var.” Bunlar için en iyi mekan doğumevleriymiş, çok titiz davranmak lazımmış.
Zişan: (Gülerek) Doğuma giderken polisle gitse iyi olacak. Hadi telefon açta eve gelmişlerse gidelim yanına.
Fehiman: Erken değil mi anne? Nasılsa Feriha Teyze yanındadır. Ben biraz ders yapayım öyle gideriz.
Zişan: Çabuk gitsek iyi olur. Feriha Teyzen yorgundur,gidip işlerini biz yapalım.
Fehiman: İyi,arayayım bari. (Gülerek) Hem sorayım bi,bebeklerini değiştirmişler mi? (TUŞ SESLERİ) Alo,iyi günler hanımefendi....Hastaneden arıyorum...Nebile Yılmaz mı?...Hanımefendi bir yanlışı size haber vermek için aradım.... Akşam dünyaya gelen bebeğiniz yanlışlıkla bir başka aileye teslim edilmiş... Aslında sizin bebeğiniz kız hanımefendi...Aaa...Ne bilebilirsiniz (bilgi yelpazesi.net) hanımefendi?....Nasıl olur, o bir et parçası,doğar doğmaz babasına nasıl benzeyebilir?.....Hanımefendi şimdi bebeğinizi alan aileyle birlikte gelmek istiyoruz...Adresinizi bir daha alabilir miyiz?...Gelmek zorundayız hanımefendi....İyi günler...
(TELEFONU KAPATIR)
Zişan: (Hayretle) Fehiman,ne yaptın kızım?
Fehiman:Şaka anne,ama herhalde inandı...
Zişan: Tabi inanır,zaten evhamlanıp duruyordu.
Fehiman:Ama anne sesimi nasıl tanımadı? Yoksa beni mi işletiyor?...
Zişan: Sanmam Fehiman,bence inanmıştır. Kim bilir nasıl paniğe kapıldı. O panikle hiç sesini filan fark edemez.
Fehiman:Anne gerçekten inandı,hem de korktu.
Zişan: Bu çok kötü,hemen arayıp şaka olduğunu söylemeliyiz. (TUŞ SESLERİ)..... Eyvah,meşgul.....
Fehiman: (Endişeli) Anne,acaba eşine filan haber verir mi?
Zişan: Eğer inandıysa her yeri ayağa kaldırır. (Gülerek) Değil eşini, tüm emniyeti, basını-T.V.’yi
haberdar eder.
Fehiman: (Güler fakat panikler) Anne çabuk,kalk gidelim....
Zişan: Bir daha arayayım. (TUŞ SESLERİ)... Tamam çalıyor....Nebile...Selamun aleyküm...Nasıl olur Nebile?....Nebile beni dinlesene bir...Bak sakin ol... O bir şaka...Fehiman sana şaka yaptı...Vallahi öylesine konuştu,sesini nasılsa tanıyacağını düşünmüş.Yemin ediyorum şaka Nebile...Ben fark edince hemen telefon açtım meşguldü...Eyvah,kusura bakma,hemen geliyoruz.
(TELEFONU KAPATMA SESİ)
Fehiman: (Endişeli) Anne,ne olmuş?
Zişan: Eşini aramış,o da; “Abimi alıp geliyorum.” demiş.Şimdi ayıkla pirincin taşını. Abisi de çok sinirli, nasıl izah edeceğiz? Hadi çabuk gidelim.
(FON)
Feriha:Hiç affedilecek bir şey değil Fehiman.Ya kadına bir şey olsaydı korkudan.
Fehiman: Gerçekten Feriha Teyze,sadece o an espri olsun diye konuştum. Baktım sesimi tanımadı devam ettirdim. Hiç aklıma gelmedi işin bu hale geleceği.
Feriha:Allah’tan ki kocası gelirken yolda gördüm. Aceleyle bana anlattı da dedim; “Biri size şaka yapmıştır, niye hemen inanıyorsunuz?” Allah biliyor ya Fehiman,kalbime de birden sen geldin.
Zişan: Halbuki Fehiman böyle şakalar pek yapmaz. Nereden aklına geldi?
Feriha:Ne bileyim geldi işte. Hem sever o muzipliği,yapar. Halime Hanım’ın dükkanına telefon açıp; “Yasak ürünler sattığınıza dair ihbar var. Maliyeden kontrole gelecekler.” diye az mı panikletti kadını?
Fehiman: O zaman kötü bir niyetim yoktu. Halime Abla birden panikledi,mantığı durdu.
Feriha:Hassas noktası Fehiman. Zaten düşünebilse,maliye kontrol edecekse ne diye bana haber versin, diyecek.
Zişan: (Gülerek) Hadi yasak ürünleri sakla der gibi... Zavallı alıp da kullanmadığı 3-5 kozmetikti sonuçta.
Fehiman: Ay Feriha Abla,ne sıkıcı bir gün geçti. İnşallah Nebile Ablaya affettiririm kendimi.
Zişan: Sen Nebile’yi değil,eşini düşün.
Fehiman: Onu da düşündüm,merak etme. Yaşar Abiye ve kardeşine tatlı yapıp götüreceğim kendimi bağışlatmak için. Halime Ablanın da evini sildim,çamaşırlarını serdim,daha yarın da gelip yardım edeceğim.
Feriha:Fehiman,sen suçlu olmasan da Nebile’ye yardım edecektin. Garip kadını yatakta yalnız mı bırakacaksın?
Zişan:Neyse suçlu olman işine yarayacak Nebile’nin. Mecbur daha çok yardım edeceksin.
Feriha:Uyandı herhalde,bebeğini doyuruyor.
Zişan:İyi ki şimdi uyuyup dinlendi.Bebek gece ağlar,uyutmaz. Bakabilecek gücü olur en azından.
(FON)
Orhan:Zişan ne oluyor Allah aşkına,bu ne kadar gürültü?
Zişan:Güzin’le Fikret’in akşam sefası. Usandım,tadını kaçırıyorlar artık.
Orhan: Baştan sesleri tatsızdı. Ne yaptılar acaba?Ses seda kesildi.
Zişan:Az önce çok gürültü oldu, bir ara namazımı bozmayı düşündüm onların yüzünden. Şimdi niye sesleri kesildi acaba?
|
(GÜRÜLTÜYLE KAPI AÇILIR)
Fikret:İnanmayın anne benim suçum değil.Ben şaka yapıyordum.
Orhan:Ne şakası ya? Ne bu hal? Bu nasıl iş?
Zişan: (Sinirli) Nasıl ıslandın bu kadar Güzin?
Güzin: (Ağlamaklı) Fikret yaptı anne,altı üstü bir şakaydı.
Orhan: (Sinirli) Allah Allah,bu nasıl bir şaka?
Güzin: Pasta yiyecektik beraber. “Fikret beni bekle,sakın yemeye başlama,iki dakikaya gelirim.” dedim.
Fikret:Ben söyledim baba kendine, “Çok canım istiyor,bekleyemem,şimdi gel.” dedim.
Güzin: Ben baştan söyledim baba, “Namazım geçiyor,bekle.” dedim, “Beklemezsen su dökerim sana.” dedim.
Fikret: Banane mecbur muyum? Bak baba her tarafım ıslandı.
Zişan:O da ıslanmış.
Güzin:Tabi bak pantolonuma da geldi.
Zişan:Ablan sana su dökünce sen de ona döktün demek.
Orhan:Neyle döktün peki? Hortum tutsan bu kadar ıslatamazdın.
Fikret: (Homurdanır) Tasla döktüm.
Zişan:Yerleri de mi ıslattınız? İnşallah halının üstünde dökmediniz birbirinize?
Güzin: (Ağlamaklı) Salondaydık anne...
Zişan:Ne?...
Güzin: (Ağlamaklı) Evet anne,bütün oda battı.
Zişan:Nasıl olur Güzin?
Güzin: Banyonun tasıyla anne. Baktım su dökecek,salona kaçtım. Elinde tasla suyu görünce; “Fikret yapma, buralar batar.” dedim. (İyice Ağlamaklı) Dinlemedi baba.
Orhan:Ya demek dinlemedi.
Fikret: (Homurdanır) O da bana dökmeseydi. “Fena yaparım.” dedim. Döktü yine de baba.
Orhan:Hiç mi şakadan anlamıyorsun?
Fikret:Ben de şaka yaptım.
Güzin: Hem de üç tas birden döktü anne. Hem de nasıl bir su biliyor musun?
Zişan:Nasıl?
Güzin: Simsiyah anne.
Fikret: (Savunur) Leğende vardı anne.
(FEHİMAN GİRER İÇERİ)
Fehiman: Anne Annee,salonun bütün duvarlarında siyah sular akıyor. Ay her taraf çok berbat. (Ağlar) Ay anne yeni temizlemiştim.
Zişan:Dur kızım geliyorum,sıkma canını.
Fehiman: Anne bütün emeklerim boşa gitti.
(KAPI SESİ)
Orhan:Sakin ol kızım,birlikte yaparız,sıkma canını.
Fehiman: Baba bunlar her zaman böyle. Adını şaka koyup,yapmadıkları yaramazlığı bırakmıyorlar.
Orhan:Çabuk ikiniz doğru salona. Temizleyip buraya gelin. Çabuk olmazsanız,yediğiniz pastanın üstüne sıkı bir de dayak yiyeceksiniz.
(KAPI SESİ)
Zişan:Biliyor musun Orhan,leğende battaniye ıslatmıştım. Onun kirli suyunu dökmüş Fikret. Üstelik battaniyenin siyahları çok boya vermişti. İnşallah duvardan lekesi çıkar.
Fehiman: Anne bunlara şakalaşmayı nasıl öğreteceğiz?
Zişan:Kızım koca koca adamlar neler yapıyor görmüyor musun? Televizyonların,gazetelerin şaka diye yapmadıkları kalmıyor.
Fehiman: Bize ne onlardan? Bize mazeret mi?
Zişan:Duyduğumuz,gördüğümüz bizi etkiliyor. Nurten Teyzenin komşusuna yaptıklarını hatırlasana. Hem anlatıyor,hem de katıla katıla gülüşüyorlardı.
Orhan:Ne yapmazlar onlar Zişan? Ben O mahallenin adını ‘duygusuzlar’ diye değiştirmeyi düşünüyorum.
Fehiman: Birkaç duygulu var baba,onlara yazık olur.
Zişan:Geçen yıl taşınan Saniye Hanım bahçesindeki asmaya çıkmış,güç bela yaprak topluyormuş. Sağdan soldan komşularla şakalaşmışlar. “Bütün yaprakları toplamadan kimse beni buradan indiremez. Misafir bile gelse inmem.” demiş. Komşular da siz (bilgi yelpazesi.net) anlaşın,evine bir telefon açıp “Size geliyoruz.” Deyin... Bunlar da kaç gündür gidip gelen dünürcüler varmış, telefon açanı onlar sanmışlar.
Fehiman: Ah anneciğim kızı çok üzülmüştü. “Hiç unutmayacağız bu yapılanı.” diyordu. Annesi de çok ağlamış;“Bize bundan daha büyük kötülük yapamazlardı.” diye.
Zişan: Çocukları yavaşça “Anne misafir geliyor.” diye asmanın altından seslenmişler.Zavallı kadın hiç renk vermeden inmiş güç bela çıktığı yerden. Temizlik yapılıyormuş evde,toplanan bütün eşyaları yerleştirmişler, babaları da beraber,tüm işlerini iptal edip misafire hazırlanmışlar.
Orhan:Tabi bekle bekle kimse yok.....
Fehiman:Epey zaman sonra alayla seslenmiş komşular; “Niye indin oradan? Hani yaprak toplayacaktın?” diye. Saniye Abla da misafir geleceğini söyleyince komşular; “Şaka yaptık.” demişler ama inanmamış. Gerçekten şaka olduğunu anlayınca da oturup ağlamış.
Orhan:Sen de ağlıyordun biraz önce Fehiman.
Fehiman:Ne yapabilirim ki baba çok zoruma gitti. Hem siz şimdi onların salonu temizleyebileceğini mi sanıyorsunuz? Arkalarından yine ben yapacağım.
Orhan:Güya şaka insanı güldürür,neşelendirir.
Zişan:Bunlarınki ağlatıyor,incitiyor,sinirlendiriyor. Velhasıl şakadan başka her şeye benziyor.
Orhan:Ah ah önceki Müslümanlar bu şakaları görseler ne derler acaba?
Fehiman: ‘Zır deli’ derler baba. “Bu nasıl İslam ümmeti?” diye belki de ağlarlar.
Orhan:Biz de; “Şaka yaptık şaka” deriz kızım.
Zişan:Deriz Orhan deriz,diyebiliriz....
|
>>>TIKLAYIN<<<
|