|
|
Eğitim Öğretim İle İlgili Belgeler > Tiyatro Oyunları, Skeçler, Piyesler, Oratoryolar, Rondlar, Monologlar, Dramalar, Canlandırmalar
TEST ÇÖZMEYE BAŞLAYAN BEBEK (TİYATRO OYUNLARI, METİNLERİ, SKEÇLER, PİYESLER, ORATORYOLAR, RONDLAR, MONOLOGLAR, DRAMALAR, CANLANDIRMALAR, KISA TİYATRO OYUNLARI) (OKUMA BAYRAMI)
Kişiler:
Hayri, Suna
Hayri: 35 yaşında,
Suna: 28 yaşında, yedi aylık hamile.
Yer: Güzel döşenmiş oturma odası.
HAYRİ: (Elinde paketle girer.) Anne adaylarının en güzeline selamlar!
SUNA: (Uzanmıştır.Üzerinde güzel bir hamile kıyafeti vardır.) Güzelliğim mi kaldı?
HAYRİ: (Durur, bakar, süzer.) Güzelliğine güzellik katmış, hayatım!.
SUNA: Yan gelip yatarak çikolata yemekten duba gibi oldum Hayri!
HAYRİ: Ye ye, daha çok ye. Nur topu gibi olsun yavrumuz.
SUNA: Yiyeyim yiyeyim de bu kiloları nasıl vereceğim?
HAYRİ: Şöyle bir daha bakayım sana. Kilo alan çocuğumuz, sen gittikçe zayıflıyorsun. Doğumdan sonra çöp gibi kalacaksın.
SUNA: Şaka yapma. Canım burnumda.
HAYRİ: Kurban olurum o buruna, o canlara,.
SUNA: (İş yapmış da yorulmuş havası vardır. Kalkmaya çalışır.) . Ay, ay!
HAYRİ: Kıpırdama hayatım! (Suna kalkmaya çalışır.) Dur dur! Sakın kalkma yerinden.
SUNA: Ama, ama hayatım…
HAYRİ: Sen hamilesin hiç hareket etmemelisin.
SUNA: Hamilelik hastalık değil ya. Takla bile atabilirim.(Atacakmış gibi yapar.)
HAYRİ: Aman aman o kadar uzun boylu değil.
SUNA: İşleri hep sen yapıyorsun. Sana karşı saygısızlık olmuyor değil mi?
HAYRİ: (Durur, düşünür, sevecen biçimde) Bunları düşünmenin sırası değil. Acısını sonra çıkarırım, tabi bu yaramaz izin verirse?
SUNA: Oğlum, baban bu günlerin acısını çıkaracakmış, ne diyorsun?
HAYRİ: Oğlum… Oğlum dedin! (zıplayarak)Oğlum geliyor! (Aslan taklidi yapar, sahnede dört döner.) Aslan gibi bir oğlum geliyor.
SUNA: Evet, aslanla birlikte safariye çıkarsın.
HAYRİ: Çıkarım tabi! Atıl kurt! (Kurt gibi ulur)
SUNA: Az önce aslandı şimdi kurt mu oldu?
HAYRİ: Hem kurt hem aslan. On kaplan gücünde. (Kadının karnını dinler) Hey koçum be! Hani cinsiyetini bilmiyordun?
SUNA: Ağzımdan öyle çıkıverdi.
HAYRİ: Bana sürpriz yapmak için söylemiyorsun değil mi?
SUNA: Bizim köyde kız ve erkek çocuğa oğul derler. (Üzüntülü, ağlar gibi) Demek erkek çocuk istiyorsun. Ya erkek olmazsa?
HAYRİ: Boş bulundum da sordum. Oğul deyince cinsiyetini öğrendin sandım. (Suna ağlar. Kalkar, öbür köşeye gider. Hayri’nin armağan paketlerini koyduğu yerin karşıtı yere.)
SUNA: Oğlan sözünü duyunca nasıl sevindin.
HAYRİ: Ağzımdan kaçıverdi. Hayırlısı olsun. Kız erkek ayrımı yapar mıyım hiç?
SUNA: (Paketlere doğru koşar.) Canım, düşünceli kocam benim. Bana neler aldın yine?
HAYRİ: Hediye mi istiyordun?
SUNA: (Paketlere dışından bakar) Yine mi masal kitabı…
HAYRİ: Şeeeyy masal kitapları…
SUNA: Gereği yoktu. Mışıl mışıl uyuyorduk.
HAYRİ: Kaplanımıza aldım. Aslanımıza…. Aman çocuğumuza aldım.
SUNA: (Suna masal kitaplarına bakarken, Hayri test kitaplarını saklar, kaçar) Yine ne saklıyorsun benden? Ne onlar Hayri! Çabuk göster.
HAYRİ: (Uçarak, sağa sola koşarak. Fonda farklı bir müzik) İşte karşınızda duyarlı bir baba adayı.
SUNA: (Kekeleyerek) Bunlar test kitabı. Bizim okula giden çocuğumuz yok ki. .
HAYRİ: Masaldan anlayan çocuk niçin testten anlamasın?
SUNA: Aaa bunu hiç düşünmemiştim!
HAYRİ: Yaşamda birbirimize destek olacağız diye yemin etmiştik. Senin düşünmediğini ben düşünüyorum.
|
|
SUNA: İyi ki senin gibi bir eşim var. İyi de bu testler anasınıfı çocukları içinmiş.
HAYRİ: Araştırdım. Sordum kitapçıya.. Adam önce şöyle aval aval baktı. Anlayış yaşta değil baştadır, dedi. Dayısına çekecek değil ya…
SUNA: Aaaa! Dayısının nesi varmış?
HAYRİ: Hani okuldan atıldı ya…
SUNA: Sen halasına bak! Ona çekerse o zaman durumumuz harap.
HAYRİ: Halasının notları iyiydi. İyi bir üniversiteye girdi.
SUNA: İyiydi de onun için mi okuldan atıldı?
HAYRİ: Neyse hayatım çalışkanlıkta halaya çeksin. Huyu bana çeksin.
SUNA: (Kızgın) Kaç kez söyleyeceğim sana çocuğu başkasıyla kıyaslama diye. Bebeğin psikolojisini bozuyorsun.
HAYRİ: (Yumuşak bir sesle) Maden bebeğimiz etkileniyor bir daha bana bağırmasan iyi olur.
SUNA: Ben sana bağırınca rahatlıyorum, dolayısıyla bebek de rahatlıyor. Bebeğimizin psikolojisi için rahat rahat bağırmam, kızmam, gerekiyor. Başkalarına bağıramayacağıma göre; çünkü beni anlamazlar, sana bağırmam rahatlatıyor beni. Tüm sinirlerimi gevşetiyor. Danışmanlar elini soğuksudan sıcak suya değil, suya sokma diyorlar, bebek için.
HAYRİ: (Sessizce) Yata yata bebek de tembel olacak diye korkuyorum.
SUNA: Bir şey mi dedin hayatım?
HAYRİ: Bebeğin güçlü, çevik, çalışkan olması için spor yapması gerekmez mi?
SUNA: Karnımı ovarak her saat spor yaptırıyorum.. Hadi bakalım sen masal oku. Bebek masal dinlerken ben biraz kestireyim. Bugün ayakta çok kaldım.
HAYRİ: (Okumaya başlar) Bir varmış bir yokmuş, develer tellal iken, pireler berber iken, ben anamın beşiğini tıngır mıngır sallarken ülkenin birinde bir padişah varmış. Ülkeyi öyle bir dirlik düzenliğe kavuşturmuş ….. (Eşinin uyuduğunu fark eder, masal kitabını bırakıp test kitabını alır. Anne karnındaki bebeğe seslenir.) Ondan sonra gelenler ülkeyi iyi yönetememişler. İşsizlik almış başını gitmiş. İş az, çalışacak çok olunca ne yapalım ne yapalım diye kırk gün kırk gece düşünmüşler en çalışkanlara iş verelim demişler. SBS, ÖSS ,KPS,LES,TUS,SUS,PUS, KUS… diye bir buluş yapmışlar. Bu sınavları kazanmak için öğrenciler kıyasıya yarışıyorlarmış. (Slayttan haberler, öğrenci yürüyüşleri, sınav olan öğrenciler geçsin) Yarış o kadar kısışmış o kadar kızışmış ki okul, dershane, özel ders yetmez olmuş. Çünkü birçok üniversite açıldığı halde işsizlik arttıkça bir iki üniversite bitirenler bile iş bulamıyormuş. Belli başlı birkaç fakülteyi bitirenler iş bulabiliyorlarmış. O okullara gidebilmek için ilkokulu bırak, anasınıflarında testte başlamak gerekiyormuş. Madem bu bir yarış, yarışa erken başlayan çok yol alıyor. Doğmadan yarışa başlatayım ki büyüyünce herkesi geçesin.
Şimdi teste başlıyoruz. Yanıtın “A” ise bir tekme, “B” ise iki tekme atacaksın annenin karnına. Hazır mısın oğlum? (Başını eşinin karnına yaklaştırır.)
Bir tekme attı, demek hazır.
İlk sorular gördüğümüz konulardan olacak. Kırmızı Başlıklı Kız’ı kim kandırıyor. A) Hain kurt B) Kurnaz tilki A diyorsan bir tekme B diyorsan iki tekme.(Elini eşinin karnına koyar) Hangisi? A AAA mı, B mi ? Küçük kızı kim (bilgi yelpazesi.net) yemek istiyordu? Hani Ku ku, Kurnaz sözcüğü çok güzel bir çeldirici olarak konulmuş iyi düşün bir kerede yanıt ver. Ku ku.
SUNA: Olmaz Olmaz. Çocuğa kopya veriyorsun. Sınavlarda yanında mı olacağız? Kendi ayakları üzerinde durmasını öğrensin. Hangisi yavrum? Ha haaa Bir tekme attı. Tabi ya hain kurt... Aslan yavrusu be...
HAYRİ: Bize çekmiş hanım bize bize! (Annenin karnına vurur.)
SUNA: Niye vuruyorsun çocuğa? Doğru cevabı bildi.
HAYRİ: Ne vurması hanım okşuyorum, okşuyorum.
SUNA: Ne biçim okşamak bu?
HAYRİ: Beden Eğitimi yaptırıyorum. Sürekli Türkçe, matematik, çocuğu fazla sıkmayalım.
SUNA: Biraz da müzik dersi yapalım. Müzik ruhun gıdasıymış. Çocuğumuza bir şeyler söyleyiver.
HAYRİ: Sesim karga gibidir. . Söylemeyi hiç beceremem.
SUNA: Böyle mi eğitim vereceksin çocuğa. Hiç olmazsa çocuğun yanında söyleme, müzikten anlamıyorum, diye. Çocuk ya sana çekerse, yandık yandık.
SUNA: Bu kadar dinlenme yeter. Sor sor daha zorlarını sor.
HAYRİ: Kül Kedisi’nde kaç cüce vardır? A)
SUNA: Çok basit bu: Zorlarını sor.
HAYRİ: Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler masalında Cadı, Pamuk Prensesi hangi meyve ile uyutur. A) Ayva B) Elma Hangisi yavrum.
SUNA: Bir ip ucu vereyim yavrum. Ayının sevdiği değil. (Karnını iki kez ileri atar)
HAYRİ: (Sevinçten zıplar, sahnede dört döner.) Kimin yavrusu beee! ÖSS’yi kazanacak çocuk tekme atmasından belli olur… (Sahne değişene kadar. Slaytta sınavı kazanan bir çocuk, diploma alan bir çocuk, kepli….)
SUNA: Aaaa! Aaaah!
HAYRİ: (Telaşlı) Sunacığım ne oldu? Neyin var?
SUNA: Bebek geliyor.
HAYRİ: (Kekeleyerek) Ne ne?… Yedi aylık değil mi?
SUNA: Yedi aylık doğumlar da var. Hemen hastaneye gidelim. (Çıkar.)
HAYRİ: (Şaşkın, düşünür, gülümser) Vaaay! Soruların kolay olduğunu anladı hemen çıkmak istiyor. Canım dur ben taşıyayım sizi!
SON
YAZAN: CAHİT KAYA (TEŞEKKÜR EDERİZ)
|
|
| ||||