|
Eğitim Öğretim İle İlgili Belgeler > Tiyatro Oyunları, Skeçler, Piyesler, Oratoryolar, Rondlar, Monologlar, Dramalar, Canlandırmalar
YALNIZ ŞİZOFRENİ (TİYATRO OYUNLARI, METİNLERİ, SKEÇLER, PİYESLER, ORATORYOLAR, RONDLAR, MONOLOGLAR, DRAMALAR, CANLANDIRMALAR, KISA TİYATRO OYUNLARI)
Dekor:Sahne ortasında küçük bir masa durmaktadır. Masanın üzerinde bir kaç kitap,eski püskü görünen
kağıtlar gözükmektedir. Masanın yanında bir sandalye durmaktır.
(Sahne mümkün olduğunca karanlıktır. Sandalyede bir adam oturmaktadır. Kendi kendine konuşmaya
başlar. )
-Hiç biriniz bana inanmıyorsunuz, aslında beni bir dinleseniz. . . (Üzgün) Anlayacaksınız neler olup
bittiğini. Hepiniz,ama hepiniz deli diyorsunuz bana. (Bağırarak)Ben deli değilim,asıl deli olan sizsiniz. Bunu o koca kafanıza sokun !(Bir kaç saniye düşünür,arkasına döner,çıldırmıştır)Tamam,tamam özür dilerim. Biliyorum sizinle böyle konuşmamam gerekirdi. Ama bir türlü kendimi tutamıyorum. (Seyircilere
dönerek bağırır)Beni dinleyin ! Belkide içinizden bazıları bunu çok komik bulabilir. (İsyankar bir şekilde) İnsanlara saygınız olsun biraz. Siz(Seyircileri göstererek,öne doğru bir adım atar) Siz. . . Unut
gitsin,bunları bana düşündürdüğünüz için kendinizden utanmanız lazım. (Gülerek)Orada mısınız? Hey,size
diyorum. (Masadaki kağıtlardan birini alır ve okumaya başlar)
Utanırım,
Utanırım fıkaralıktan,
Ele, güne karşı çıplak. . .
Üşür fidelerim,
Harmanım kesat.
(İç çeker,birden duygulanır)Ahh. . . Ne demiş Ahmed Arif ? Utanırım. . . Evet bende utanırım,utanırım
işte. Belkide en büyük zaafım bu benim. Size diyorum bir tepki verin bana. Bazılarınız şöyle
düşünüyordur,"Şizofren bu adam,delirmiş olmalı !"belkide doğrudur dedikleri. Şizofrenimdir ben
!(Çıldırır,sahne ortasında dönüp durur)Hem kime ne. Şizofren olan benim. (Düşünür kendi kendine
korkar)Tamam,kızmayın bana. Gitmeyin ! Durun sakın yalnız bırakmayın beni. Sizde olmazsanız başka kim
dinleyecek beni ?(Düşünür bir kaç saniye boyunca)Hayır,olamaz bu. Olamaz ! Beni delirtmeye
çalışıyorsunuz. Beni delirtip sonrada bütün eserlerime el koyacaksınız değil mi ? (Masadaki kitapları alır
eline sıkıca kavrar,bağırır)Buna izin vermem,Dünya'daki tek hazinem onlar benim. Eğer içinizden bunun
aksini iddia eden varsa geçsin karşıma. (Çıldırır,aynı yuvarlak içinde döner durur 1 2 dakika böyle
geçer)Tamam,kızmayın bana. Çok strestli bir dönem geçirdim ben. Beni anlamanız pekte mümkün
değil. Zaten beni anlamanız mühim de değil !(Müzik girer,adam şarkıyı mırıldanmya başlar)Evet,evet ben
en iyisiyim. Senle gökyüzüne uçalım,güneş ve yıldızlara el sallayalım. La. . . laa. . . İşte budur beni
sakinleştiren,sadece bir şarkı. Peki ya siz ? Sizi ne sakinleştirir ?(Seyircilerden bazılarını gösterir,bir
bayanı)Evet hanımefendi,siz nasıl sakinleşirsiniz ?(Cevap alamayınca sinirlenir)Size diyorum,dinlemiyor
musunuz beni ? Dinlemiyorsanız dinlemeyin. Hep yalnız başımayım zaten ben. Tamam içimdekileri
dökmem lazım,beni yok eden bu manasız anıları unutmam lazım.
|
Ama unutmamın tek yolu bu anıları
hatırlamak. Lanet olası şu anılar. . . (İç çeker,hüzünlenir)Ben daha henüz küçük bir çocukken,şirin bir köyde
yaşardım. Nehirler,buz gibi ırmaklar,bin bir çeşit meyvesiyle ağaçlarla kaplıydı bu köy. Her gün nehirlerin,ırmakların yanına gider,saatlerce bana huzur veren dalga seslerini dinlerdim. (İç
çeker)Ahh. . . Nerede kaldı o günler ? Her neyse,devam edin beni dinlemeye. Nehirlerin seslerini
dinledikten sonra,meyve ağaçlarının gölgesinin altında oturur,elime bir kitap alır ve okumaya
başlardım. En büyük tutkumdu bu. Sonra akşama doğru,küçük şirin evime götürmek için beni almaya
gelirdi annem. (İç çeker,adeta inler)Annem. . . (Kaptırır kendini bir kaç kez tekrarlar aynı kelimeyi)İşte bütün
günlerim böyle geçerdi benim. Babam mı ? (Ağlamaklı olur)Ben daha doğmadan bir savaşta ölmüş
babam,çok onurlu ve yakışıklı bir adammış. Herkes övgü ile bahsedermiş ondan. Sonra o lanet olası
günde,ben yine yeşilliklerin altında kitap okurken annemin ne zaman beni almaya geleceğini
düşünüyordum. (Sesi kısıldı)Çok geçmeden annemin çalıştığı konağın diğer hizmetçisi olan yaşlı kadın
geldi yanıma. Kekeliyordu. Ne oldu diye sordum ona ? Annem nerede diye inledim adeta
karşısında. (Devam edemez konuşmaya,yarım dakika boyunca kendine gelemez,sonra devam eder
anlatmaya)En sonunda acı gerçekle karşılaştım. Annem
ölmüş,ölmüş,ölmüş,ölmüştü. . . (Çıldırır,bağırarak)Evet annem ölmüştü. O günden sonra yetim
kalmıştım. Bana kimse sahip çıkmamıştı. Bende her gün ırmakların yanındaki kayalıklarda oturur,acıklı
acıklı şarkılar söylerdim. Sonra Temmuz'un sıcak günlerinden bir gün kahpe Amerikan askerleri geldi
köyümüze. Köyümüzün eşsiz güzellikleri çıldırtmıştı adeta onları. Türkiye'de böyle güzel bir yer (bilgi yelpazesi. net) olmasına
dayanamamışlardı. Vahşice yok etmişlerdi köyümüzü. Tüm insanlar ölmüştü. Tek ben,tek ben,yalnız başıma
kalmıştım. İşte böyle benim hikayem. Hala bana deli diyenleriniz varsa içinizde,annesine ve babasına
ailesine,yurduna gereken önemi ve değeri vermeyen,hemen buradan çekip gitsin. Korkarım ki onu fark
edersem(Bağırarak)Öldürürüm !(Bir ses duyulur)
Ses:Oğlum yapma,dur oğlum ben geldim annen.
(Çıldırır adeta)Git anne git,aklımı karıştırıp durma. Hem ben göremiyorum seni. Uzaklaş buradan
anne. Yoksa. . . Yoksa. . .
Ses:Yoksa ne oğlum ? Seni özledim,görmeye geldim,özledim seni. En sonunda elime geçti bu fırsat.
(Çıldırmış bir şekilde bağırarak)Hayır,hayır delirmiş olmalıyım ben. Zihnimden gelen bu sesler beni
öldürecek,hepsi bir rüya ürünü. Olamaz bu,olamaz. . . (Çıldırmıştır perde arkasında ki silahı alır ve kendisine
doğrultur,sonra tetiğe basar,yere yığılır,ölmüştür. )
SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN
>>>TIKLAYIN<<<
"EĞİTİM ÖĞRETİM İLE İLGİLİ BELGELER
”
SAYFASINI GÖRMEK İSTERSENİZ
>>>TIKLAYIN<<<
|